KENTSEL VE KIRSAL ÇEVRE, SANAYİ, ULAŞIM, ENERJİ POLİTİKALARI RANT VE TALANDAN ARINDIRILMALIDIR

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Adana Şubesi

KENTSEL VE KIRSAL ÇEVRE, SANAYİ, ULAŞIM, ENERJİ POLİTİKALARI RANT  VE  TALANDAN ARINDIRILMALIDIR

                                                                                                                                    05.06.2012

5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla Türkiye‘yi ve dünyayı kuşatan çevre ve onunla bağıntılı önemli sorunlara, aralarındaki ilişkileri kurarak eğilmek durumundayız.

Azami kâr güdüsü ve neo liberal dönemin politikaları, toplumsal üretim gerekliliklerini, insanı ve çevreyi bir bütün olarak tahrip ederek sürmektedir.

Emperyalizme bağımlılıkla belirlenen politikalar sonucu sanayi, tarım, kent, ulaşım, enerji, madenler, doğal kaynaklar, ormanlar, hazine arazileri, kıyılar, dereler birer rant alanı haline dönüşmüş, yeraltı ve yerüstü su kaynakları kirletilmiş, çevre sorunları artmış durumdadır.

Sanayi, tarım, çevre, enerji, ulaşım, teknoloji, sağlık, işçi sağlığı-iş güvenliği, eğitim ve diğer alanlara yönelik politikalar birbirleriyle ilişkileri içinde; bağımsız, planlı bir sosyal kalkınma yaklaşımı temelinde belirlenmemektedir.

AKP iktidarı döneminde çıkarılan onlarca yeni yasa, yüzlerce yasa değişikliği ve son bir yıl içinde yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameler ile en son 31 Mayıs`ta yayımlanan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, söz konusu kararnameler ve kanun rant alanlarının nasıl genişletildiğinin birer örneği olmuştur. Öyle ki bütün ülke, kentsel ve kırsal alanlar, toplu konut alanları, tabiat varlıkları, bütün koruma alanları, tüm çevre, milli parklar, doğal sit alanları, meralar, yaylalar, kışlaklar rant alanları haline getirilmiştir.

Ülkemiz ve halkımıza çok yönlü zararlar veren bu politikaların içinde yanlış hidroelektrik santralleri (HES`ler) ve yanlış termik santral projeleri de bulunmaktadır. Enerji üretim ve dağıtımının serbestleştirilmesi ve özelleştirilmesinin birer ürünü olan bu proje ve girişimler, halkın üretim ve yaşam alanlarını tahrip eden, yöresini, tarımsal üretimini, doğal çevresini korumak isteyen halktan binlerce insan aleyhine davalar açılmasına dek varmıştır. Yargı kararlarına aykırı HES inşaatları sürmektedir. Son yirmi ayda yalnızca HES`lerde 53 işçi işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yokluğundan dolayı yaşamlarını kaybetmiş, 65 işçi yaralanmıştır. Hayatını kaybeden 53 işçiden 10‘u bölgemizdeki Kozan Gökdere Köprü barajındaki 24 Şubat 2012‘de meydana gelen iş kazasında hayatını kaybetmiştir.

Almanya nükleer santrallerden vazgeçerken, Japonya‘da Fukuşima santralinde yaşananlar tüm dünyaya bir ders olmuş ve Japonyadaki tüm nükleer santraller kapatılmışken iktidarın başta Akkuyu olmak üzere ülkemizde yapmak istediği nükleer santraller yanlışta ısrar politikalarının bir sonucudur. Hükümet uzman kuruluşların ve halkın sesine kulak verip bu inattan vazgeçmelidir.

Yapılması gereken çalışmalar çok yönlüdür. Sanayinin enerji yoğunluğunu sektörel yapılanma değişikliği ile azaltmak üzere çalışmalar yapılması; emek ve kaynak yoğun üretimden ileri/yüksek teknoloji yoğunluklu, enerji yoğunluğu düşük bir üretim yapısına geçilmesi gerekmektedir.

Sanayi dallarının katma değer ve istihdam katkısı, çevre kirliliği, enerji tüketim yapısı gibi kriterler eşliğinde öncelik göstergeleri ve tercih edilmesi gereken teknolojiler belirlenmeli, tesislerin bu kriterlere göre kurulması ve kapasite artırımını da kapsayan ivedi bir sanayi planlaması yapılmalıdır.

Teknoloji, sanayileşme ve çevre politikaları arasında uyum esas alınarak tarım alanlarına sanayi tesisleri kurulmamalı, çarpık kentleşme ve kıyı yağmasının önüne geçilmeli, sanayi atıkları kontrol altında tutulmalı, arıtma tesisleri şart olmalı ve denetlenmeli, geri dönüşüm proje ve teknolojileri kullanılmalıdır.

Doğru sanayi, enerji, ulaşım ve kentleşme politikalarıyla birlikte su israfı ve kirliliğinin, katı ve tehlikeli atıkların, toprak kirliliğinin, erozyonun, sera gazı salımının, deniz kirliliğinin kontrolü; biyolojik çeşitliliğin ve doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesi, temiz üretim teknolojilerinin kullanılması, çevre dostu yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, sermaye talanının kâr güdüsünün önüne geçirilmelidir.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası, ülkenin, sanayi ve tarımın, kentsel-kırsal çevre talanının karşısında durmaya, bilim ve tekniği halkın yararına sunmaya, sanayileşme ve çevre uyumu sağlanmış planlı toplumsal kalkınma politikalarını savunmaya devam edecek, halk direnişlerinin yanında olacaktır.

 

                                                                               TMMOB MMO Adana Şube

                                                                                                           Yönetim Kurulu