"HAVUZLAR MİKROP SAÇIYOR"

Son günlerde gündemde olan ve insan sağlığını etkileyen bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Özellikle site ve turistik tesislerde bulunan yüzme havuzları çeşitli enfeksiyonlara neden oluyor. Kullanımı her geçen yıl artan ve havaların ısınmasıyla insanların uzun saatlerini geçirdiği yüzme havuzlarının denetimsizliği birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Antalya'da yapılan birçok yüzme havuzu gereken koşullara uygun olarak yapılmıyor.

Meslektaşlarımızın havuzların yapımında ve kullanımında varolan rolünü göz önünde bulundurarak yüzme havuzları ile ilgili kamuoyuna birkaç tespitimizi sizler aracılığıyla aktarmak istiyorum.  
Yüzme havuzlarının yapım aşamasından kullanımına kadar dikkat edilmesi gereken hususlar var. Merkezi ve yerel yönetimlerin bu maddeleri dikkate alarak gereken denetimleri eksiksiz yapması insan sağlığı açısından olmazsa olmaz bir hizmettir. Yüzme havuzlarında suyun, salgın hastalıklara sebep olmaması, yani mikroplardan arındırılmış olması gerekmektedir. Özellikle havuzun projelendirilmesi uzman mühendislere yaptırılmalı uygulama aşamasında da kontrol ettirilmelidir. Havuzun taban ve yan duvarları kaliteli malzeme ile kaplanmalıdır. Bu kaplamalar kolay temizlenen, kaygan bir satha sahip olmalıdır.  Dolgu malzemesi havuzlar için üretilen malzemeden kullanılmalı mikrop barındırmamalıdır.
Havuzun betonarmesi yapılırken, inşaat demirleri duvarların dört köşesinden elektrik kaçağına karşı topraklanmalıdır. Çünkü havuz yakınına düşebilecek bir yıldırım veya civarındaki büyük bir elektrik kaçağı suda yüzenleri etkileyebilir. Tüm elektrikli aletler, pompalar, su altı lambaları, trafolar topraklanmalıdır. Havuzun içerisinde dışa dönük keskin köşeler bulunmamalı. Çarpma halinde tehlike yaratabilecek nesnelere yer verilmemelidir. Havuzun yakınında duş yeri ve mantar önleyici ayak yıkama havuzu yapılmalıdır. Havuzlarda gece emniyeti için en az bir lamba yakılı vaziyette tutulmalıdır.

    Yüzme havuzlarındaki su içme suyu niteliğinde olmalıdır. Salgın hastalıklara sebep olmaması, yani mikroplardan arındırılmış olması gerekmektedir. Yüzme havuzlarında havuz suları gerek yüzen insanlardan, gerekse çevre nedeniyle kirlenmektedir. Havuza giren her kişi havuz suyunu fiziksel ve kimyasal artıklar bırakarak hızlı bir şekilde kirletir. Yağ, ter, salya, idrar, kozmetik ürünler, güneş yağları, sabun atıkları, saç, kepek, tekstil elyafları, toz, çim, kum-toprak, çam iğneleri vb. nedeniyle havuz sürekli kirlenmektedir. Bu kirlilik kimyasal ve mekanik yöntemlerle yok edilmekte veya insan sağlığına zarar vermeyecek seviyeye düşürülmektedir. Daha hijyenik su kalitesinin temini ve sürekliliği için otomatik dozlama sisteminin ve elektronik kontrol kumanda ünitesinin havuzlarda bulundurulması zorunlu hale gelmiştir. Bu noktada havuz görevlisine büyük görevler düşmektedir. Çünkü herhangi bir ihmal yada hata yapmaları, havuzda yüzen çok sayıda insanın sağlığını tehdit edici sonuçlar yaratabilir.

Yüzme havuzlarının işletme sorumluları, yüzenlerin kullanımına sundukları suyun "güvenli ve hijyenik" olmasını sağlamakla yükümlüdürler. Sağlıklı havuz lüks değil, bir gerekliliktir. Bir yüzme havuzunun sağlıklı olup olmadığı, her şeyden önce fiziksel olarak gözle ve duyularımızla algılanabilir. Bu nedenle ideal havuz suyunda şu öncelikler sağlanmalıdır:

-Suyun dibi "net" olarak görünüyor olmalı,

-Suda rahatsız bir koku olmamalı,

-Suda ve havuz yüzeylerinde, gözle görülen kirlilik ve yeşillik olmamalı,

-Havuz kenarlarında, su ile temas eden taş ve seramik yüzeylerde kayganlık  ve  yapışkanlık olmamalı

Havuz görevlilerinin rolü:

Havuzun insan sağlığı açısından uygun olabilmesi için bilinçli ve eğitimli kişilerce işletilmesi gerekmektedir. Özellikle site havuzlarında havuz görevlisi olarak kapıcılar kullanılmaktadır. Havuz kullanma eğitimine sahip olmayan bu kimselerin temizliğini yaptığı havuzlarda çok ciddi hatalar yapılmaktadır. Ancak bu hatalar geri dönüşü olmayan ciddi sağlık problemleri yaratabilir. Bu nedenle havuzlarda mutlaka teknik elemanlar çalıştırılmalıdır. Özellikle villa, site gibi yerlerde bulunan havuzlarda, hem havuzun mekanik aksamında hem de havuzlarında dezenfeksiyon işlemlerinde, doz kullanımında keyfiyet kendini göstermektedir. Otomatik kontrollü olması gereken kimyasal dezenfeksiyon malzemelerin fazlalığı ve azlığı değişik sorunları beraberinde getirecektir. Turizm kenti Antalya'da bu sorun sadece büyük otellerde yaşanmamaktadır. Öte yandan havuz kimyasalları temin edilmesinde mutlak servisleri ve yeterli mühendis çalıştıran firmalardan alınmalı, her zaman firmadan danışmanlık ve kontrolörlük işleri yapılması istenmelidir. Havuzun doğru bir şekilde işleyebilmesi için periyodik olarak yapılması gereken bakımların aksatılmaması gerekmektedir.

Havuzlardan Geçecek Hastalıklar:

Hijyeni sağlanmayan yüzme havuzlarının; tifo, paratifo, dizanteri, mantar, uyuz, göz, kulak, burun ve boğaz enfeksiyonlarına neden olabileceği bildirilmektedir. Gerek suyun kalitesindeki bozulma; gerekse dezenfeksiyon, değerlerinde ekstrem haller ile
Yüzenlerde;

a)    Cilt alerjileri,
b)    Mantar hastalıkları,
c)    Göz yanması,
d)    Saç kırılması,
e)    Tırnak kırılması,
f)    Saçların renk değiştirmesi
g)    Yara ve sivilcelerin azması gibi rahatsızlıklar yapabilir.

Havuzların standartlara uygun yapılmaması ve işletilmemesinin yanında; sektörün en büyük sorunlarından biri de havuz kimyasallarında denetimin yapılmamasıdır. Doğru bir arıtma ve devir daim sistemi olmayan havuz suyuna en kaliteli kimyasalları kullansak sonuç alamayız. Sağlık Bakanlığı havuzlarda kullanılan kimyasallarda belli bir standart getirmiştir. Bu kimyasallara ruhsatlandırma bakanlık tarafından zorunluluğu getirilmiştir. Ruhsatı olmayan ve belirlenen standartlara uymayan kimyasalların kullanımının önüne geçilmelidir. Kimyasallar uluslararası standartlara uygun olmalıdır. İlgili kurumların denetimlerini daha sık yapması ve gereken tedbirleri kısa zamanda almalarını bekliyoruz.

Mustafa KARAMAN
MMO Şube Başkanı
17/07/2008