BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ, BİRLİKTE 1 MAYIS’A

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Bursa Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

28 Nisan 2022

Bursa’da DİSK, KESK, TMMOB, BTO ve TÜMTİS’in içinde bulunduğu 1 Mayıs Tertip Komitesi, Kent Meydanı’nda yaptığı basın açıklaması ile Bursalıları 1 Mayıs’a davet etti. Açıklamanın ardından tertip komitesi bileşenleri Kent Meydanı’nda 1 Mayıs’a çağrı bildirileri dağıttı.

BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ

BİRLİKTE 1 MAYIS’A

Bursa’da DİSK, KESK, TMMOB, BTO ve TÜMTİS’in içinde bulunduğu 1 Mayıs Tertip Komitesi, Kent Meydanı’nda yaptığı basın açıklaması ile Bursalıları 1 Mayıs’a davet etti. Açıklamanın ardından tertip komitesi bileşenleri Kent Meydanı’nda 1 Mayıs’a çağrı bildirileri dağıttı.

Kent Meydanı’nda yapılan açıklamayı KESK Bursa Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Yüksel Bayraktar okudu. Bayraktar tarafından yapılan açıklama şöyle:

“Ekonomik kriz, işsizlik, zamlar, pandemi, borçlanma derken ülkemizde insanca yaşamak bir yana hayatta kalmak bile her gün zorlaşıyor.

Bu düzen toplumun işini, aşını geçimini ve sağlığını korumuyor, aksine tehdit ediyor.

Bugün yaşadığımız her fahiş zammın arkasında özelleştirme talanı ile yaratılan bu bağımlılık yatmaktadır. PETKİM’den TÜPRAŞ’a, SEKA’dan TEKEL’e, TEDAŞ’dan SÜMERBANK’a, yem fabrikalarından, limanlara, şeker fabrikalarına kadar hepimizden alınan vergilerle kurulan tüm kamu işletmeleri özelleştirme adı altında, yok pahasına yabancı ve yerli sermayeye satılmıştır.

Geldiğimiz noktada ülkeyi ucuz emek cennetine çevirerek uluslararası mali sermayenin yağmasına açan, tamamen borçlanmaya, dış finansmana, ranta, spekülasyona, betonlaşmaya dayalı ekonomik model çökmüştür.

Bu ülkenin işçileri, emekçileri bugüne kadar fazlası ile fedakarlıkta bulunmuştur. Ama bu fedakarlığın karşılığı hep daha fazla açlık, yoksulluk ve daha fazla işsizlik, daha anti demokratik bir yönetim, daha fazla baskı olmuştur

Bu düzenin çarkları, dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten bizleri, işçileri, emekçileri, kamu emekçileri, mühendisleri, mimarları, hekimleri, avukatları, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, gençleri, kadınları, emeklileri, emekli dahi olamayanları ezdikçe eziyor.

Bu düzenin çarkları, zengini daha zengin etmek, bankaların kasalarını doldurmak, şirketleri ihalelerle beslemek üzere kurulmuş.

Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, artan borçlarla, salgınla mücadele ederken 20 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarı ülkenin tüm kaynaklarını, bir avuç patronu ve ayrıcalıklı zümreyi korumak için seferber etti, etmeye devam ediyor.

Halk işe, ekmeğe, insanca bir yaşama olduğu kadar demokrasi, adalet ve hukuka da aç. Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor.

Pazartesi bunun canlı örneğini bir kez daha gördük

2013'teki Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararının bozulmasının ardından Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 17 sanıklı davada karar çıktı. Mahkeme, Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi, Tayfun Kahraman'a da 18’er yıl hapis cezası verildi.

Gezi protestolarının Anayasal zeminde olduğu, düşünce ve ifade özgürlüğü sayılması gerektiği yargı kararıyla 2 defa tescillenmesine rağmen üçünce defa yargılanmaya çalışılan Gezi olayları damgalanmak, Gezi Parkını ve çevreyi korumak isteyen ve toplumun her kesiminin desteğini alan temel hak ve talep arayışları karalanmak istenmektedir.

Kurgu senaryolarla ve otokratik yönetim özlemleriyle toplumsal muhalefet sindirilmeye, susturulmaya çalışılmaktadır. AYM ve AİHM kararlarının bile yok sayıldığı, uygulanmadığı bir karanlık süreçten geçmektedir yurdumuz.

Bu kararların adaletle değil siyasetle oluşturulduğu gün gibi açıktır. Bizler Meslek örgütleri ve sendikalar olarak hepimiz için adaleti, demokrasi için adaleti sağlamak yolunda mücadelede kararlıyız. Toplumsal muhalefeti sindirerek, demokrasiyi yok ederek alınacak bir yol yoktur. Buradan uyarıyoruz ve en temel hak ve hürriyetleri ihlal edilen Kurmaca Gezi Davası Sanıklarını savunmayı sonuna kadar sürdüreceğimizi belirtiyoruz.

Unutmayalım ki,

Herkese Adalet Gerek

Herkese Demokrasi Gerek

Hakkını arayan ve gerçekleri söyleyen herkes bu düzenin hukuk dışı zorbalıklarıyla karşı karşıya kalıyor.

Bu düzenin devamı için demokrasinin son kırıntıları bile ortadan kaldırılıyor. Demokratik hak olarak elde kalan tek hakkımız olan seçme ve seçilme hakkımıza dahi el uzatılıyor.

Bu düzen mağdur ettiği milyonları bölüp parçalayarak yönetmek gibi tehlikeli bir yönteme başvuruyor. Sürekli olarak iç ve dış düşman yaratılıyor. Yukarıdan aşağıya kışkırtılan şovenizm, cinsiyetçilik, ırkçılık, mezhepçilik ve savaş

politikaları bu düzenin yarattığı krizi yönetmenin bir yolu olarak ülkemizin ve halkın geleceğini tehdit ediyor.

Bu düzen böyle gitmez. Halkı yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu akıl dışı düzen Türkiye’nin sırtında bir yüktür.

Bizler:

• Ekonomik krizlerin, salgınların faturasının emekçilere yıkılmadığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği bir ülke istiyoruz.

• Sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen KHK’lıların işine geri döndüğü bir demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz.

• Dünyanın neresinde olursa olsun emperyalistlerin çıkarları adına sürdürülen savaşlara, çatışmalara hayır diyoruz. Halkların kardeşliğini, emeğin birliğini sağlayacak adımların atıldığı, eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hakim olduğu bir memleket ve dünya istiyoruz.

• Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulmasını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasını, İstanbul Sözleşmesinin feshinin iptal edilip 190 sayılı ILO sözleşmesinin imzalanmasını istiyoruz.

• Maaşlarımızın-ücretlerimizin insanca yaşamaya yetecek bir seviye yükseltilmesini, herkese güvenceli istihdam sağlanmasını, tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerine son verilmesini istiyoruz.

• Tüm tüketim maddelerine yapılan zamların geri alınmasını istiyoruz.

• Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmesini istiyoruz.

• Kamu Özel İş birliği Projelerinin, Döviz Garantili İhalelerin sonlandırılmasını istiyoruz.

1 Mayıs, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma günü ülkenin dört bir yanında gücümüzü ve coşkumuzu meydanlara taşıdığımız bir gün olacaktır.

Biz aşağıda imzası bulunan emek ve meslek örgütleri olarak 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Gününe giderken birlikte değiştirme irademizi işyeri işyeri, sokak sokak, meydan meydan örgütleyeceğimizi, Türkiye’nin dört bir yanında 1 Mayıs meydanlarında omuz omuza olacağımızı ilan ediyor, emekten, barıştan, demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten yana olan herkesi 1 Mayıs meydanlarında buluşmaya çağırıyoruz.”