MEHMET SOĞANCININ DİYARBAKIRDA YAPMIŞ OLDUĞU BASIN AÇIKLAMASI

Mehmet Soğancı

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı

Diyarbakır 26.04.2009 Basın Açıklaması

BİZ BARIŞ İÇİNDE VE BİRARADA KARDEŞÇE YAŞAMAK İSTİYORUZ

Üç gündür devam eden Diyarbakır Kent Sempozyumunda örgütümüz kentlilerle birlikte kente, bölgeye ve ülkeye dair sorun alanları ve çözüm önerilerini birlikte tartıştık. Etkinliğimizi düzenleyen arkadaşlarımız Sempozyum sonuçlarını önümüzdeki günlerde kamuoyuna sunacak.

Öte yandan sempozyuma katılım sağlayan ve bölgede örgütlü bulunan Diyarbakır, Van, Mardin, Şanlıurfa, Batman ve Tunceli İl koordinasyon Kurulu bileşenlerimiz ile bölgede gelişen gündemlere ilişkin değerlendirmelerde bulunduk. Değerlendirmelerimizi şimdi sizlerle paylaşıyoruz.

Türkiye‘nin en önemli sorunu olan Kürt sorunu, hala en yakıcı haliyle ve çözümsüz bir şekilde varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Son 25 yıllık zaman dilimi içerisinde sorunun barışçıl, demokratik yollarla çözülememiş olması, çözülmek istenmemesi sorunu kangrenleştirmiştir.

Ülkeyi yönetenler Kürt sorununu basit bir güvenlik sorunu gibi algılayıp "terörle mücadele" adı altında yüz milyarlarca doları heba etmekten çekinmemişlerdir. Türkiye‘de işsizlik, adaletsiz gelir dağılımı, yoksulluk, kalkınma gibi çok önemli sorunlar bulunmaktadır. Eğitim ve sağlık sektöründeki sorunlar yine çözülmeyi beklemektedir. Bütün bu sorun alanlarının çözümü için çok büyük bir maddi kaynak ayrılması gerekirken, milyarlarca dolar çatışmalara harcanmıştır. Öte yandan Kürt sorunun çözümünde askeri tedbirlerin ön plana çıkarılması, sorununun şiddet yoluyla çözülebileceğine dair anlayış ve yaklaşımlar, antidemokratik uygulamalar ve çeteleşmeler, ülkemizin, bölgemizin ve insanımızın sorunlarını çözümleyememiş, aksine katlamıştır.

Ülkemizde çok ciddi ekonomik tahribatlara yol açan, binlerce köyün boşaltılmasına ve yine milyonlarca insanın yerinden, yurdundan ve dolayısıyla üretimden koparılarak şehirlerin varoşlarında açlık ve sefaletle karşı karşıya kalmasına neden olan, ayrıca kırk bine yakın insanımızın yaşamına mal olan çatışmalı sürecin bir daha gündemimize gelmemek üzere son bulması gerekmektedir.

Öte yandan, seçim süreci, bu özelliği itibariyle, DTP‘nin Kürt sorununun çözümüne dair barışçıl, demokratik çözüm arayışının Diyarbakır‘da ve Bölgede yaşayanlar tarafından benimsendiğini ortaya koyan bir sonucu doğurdu. "Yerel seçimler bir referandumdur" diye meydan okuyanlar, referandumda başaramadıklarını operasyonlarla ve baskıyla hayata geçirerek DTP‘yi fiilen ortadan kaldırmaya uğraşıyorlar. Artık herkesin anlaması gereken tek şey Kürt sorununun DTP olmadan çözülmesinin imkânsızlığıdır. Bu herkes tarafından algılanmalıdır.

İki gün önce 23 Nisan‘dı. Biz, 23 Nisan‘ın tüm çocuklar için gerçek bir bayram günü olduğu bir ülkede yaşamak istiyoruz. Oysa 23 Nisan bayramının kutlandığı günde herkesin gözü önünde Hakkâri‘de bir çocuğumuzun ölmesine ve bir diğerinin yaralanmasına engel olunamamıştır. Çocuklarımıza karşı şiddet uygulayanların, bu suçu işleyen mantığın mahkûm edilerek sorumluların yargı karşısına acilen çıkarılmasını talep ediyoruz. Diyarbakır‘da ‘polise taş atmak‘ ve ‘örgüt adına faaliyette bulunmak‘ suçundan 6 yıl hapse mahkûm edilen 4 çocuğumuz için, bütün dünya halklarının çocukları için biz barışın, kardeşliğin, bir arada yaşamanın gerçekleşeceği bir dünya istiyoruz.

Değerli Basın Mensupları

Yıllardır bu topraklarda yükselen büyük ve onurlu "başka bir Türkiye ve başka bir yaşam" isteğini, ülkenin dört bir yanında ezilen, sömürülen herkesin sesiyle birleştirerek adalet için özgürlük için birlikte yürütülecek mücadelenin esas olduğunu biliyoruz.

Bu ülkenin kahredici kaderini değiştirerek kardeşliğin yeniden yeşertilmesini, insanımızın eşit ve özgür bir ülkede bir arada yaşamasının yollarını yaratmanın bir büyük derdi içerisindeyiz. Bu ülkenin mühendisleri, mimarları ve şehir plancıları bunu kimseden beklemiyor. Biz biliyoruz: Yollar ancak biz yürürsek açılır ve gelecek ancak biz onu değiştirebilirsek bugünkünden daha güzel olabilir. Biz sorumluluğumuzu biliyoruz. Ve gereğini yapmak için kararlıyız.

TMMOB, insanlarımız arasına düşmanlık tohumu ekmeye çalışanlara inat barışı ve bir arada yaşama iradesini güçlendirmenin kararlılığı içerisindedir.