TTB VE DİYARBAKIR TABİP ODASI’NDAN İHRAÇ TEPKİSİ

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Diyarbakır Şubesi

8 Nisan 2017 tarihinde Diyarbakır Tabip Odasında, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Şube Başkanımız Sait Bahçe, TMMOB Diyarbakır İKK Sekreteri Mehmet Orak, İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilcisi Avukat Barış Yavuz, BES Diyarbakır Şubesi Başkanı Bedirhan Çetinkaya ile birçok Emek Örgütü ve STK temsilcisinin katılımıyla haksız bir şekilde kamudan ihraç edilen emekçilere yönelik basın açıklaması yapıldı.

TTB ve Diyarbakır Tabip Odasının yaptığı basın açıklamaları şöyle;

15 Temmuz 2016 tarihindeki askeri darbe girişiminin sonrasında, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi olarak askeri ve sivil darbelere karşı olduğumuzu ilk günden açık bir dille ifade ettik ve darbe girişiminde bulunanları lanetledik.

Darbe girişiminin hemen ardından, hükümet darbeye karşı mücadelede demokrasi yöntemlerini değil Olağanüstü Hali (OHAL) tercih etmiş; 20 Temmuz 2016`da ilan edilen OHAL ile birlikte temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, ülkenin Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yönetildiği bir döneme girilmiştir. Darbecilere karşı mücadele olarak başlatıldığı bildirilen süreç, giderek KHK`lar aracılığıyla muhalif kişilerin kamusal alandan tasfiyesine dönüşmüştür.

OHAL döneminde, Sağlık Bakanlığı`ndan 5.625 kişi, üniversitelerden 5.295 kişi olmak üzere toplam 106.117 kişi kamudan ihraç edildi. İhraç edilen hekimlerin sayısı ise; Sağlık Bakanlığı`ndan 1.576, Tıp Fakültelerinden 1.199 olmak üzere toplam 2.775`dir.

2016 yılı Eylül ayından bu yana, TTB`nin yöneticiliğini yapmış, TTB kurullarındaki çalışmalarıyla hekimlik değerlerine, demokrasi, hak ve özgürlükler mücadelesine yoğun emek ve katkı sunmuş, akademik alanda önemli çalışmalara imza atmış, sağlık hakkı mücadelesini birlikte yürüttüğümüz çok sayıda tabip odası üyesi arkadaşımız da kamu ve üniversitelerdeki görevlerinden ihraç edilmişlerdir.

İhraç edilenler arasında; TTB Yüksek Onur Kurulunun şimdiki üyesi iki arkadaşımız, TTB Denetleme Kurulunun şimdiki üyesi bir arkadaşımız, TTB ve İstanbul Tabip Odası eski Başkanımız, TTB eski II. Başkanı ve Genel Sekreterimiz, TTB eski Merkez Konseyi üyesi iki arkadaşımız, TTB eski Yüksek Onur Kurulu ve Etik Kurul üyesi bir arkadaşımız da yer almaktadır.

Diyarbakır`da ihraç edilen hekimler açısından dikkat çekici bir nokta da, kamu çalışanı olup da Diyarbakır Tabip Odası Başkanlığını yapmış ya da yapmakta olan meslektaşlarımızdan biri dışındakilerin ihraç edilmiş olmalarıdır. Bu durum, Diyarbakır`da oda başkanlığı yapmanın ihraç nedenleri arasında yer alıp almadığı sorusunu akla getirmektedir ve üzerinde önemle durulması gereken bir noktadır.

Hekimlerin, akademisyenlerin haksız ve hukuksuz bir biçimde görevlerinden ihraç edilmeleri ne OHAL ne de darbe girişimi ile ilişkilendirilebilir. Üyelerimiz ve yöneticilerimiz olan hekimler Türkiye`de iyi hekimlik değerlerini savundukları, akademik özgürlük, emek, barış ve demokrasi mücadelesi verdikleri için hedef seçilmişlerdir.

TTB ve tabip odaları yönetici ve üyelerinin kamu görevinden ihraç edilmeleri, üniversitelerdeki kadrolarından koparılmaları, ülkemizde sağlık hizmetlerine ve yükseköğretim sistemine zarar vermiştir. Çok sayıda hekimin ihraç edilmesi halkın sağlık hizmetlerine erişimini aksatarak halkın sağlık hakkının engellenmesine neden olmuştur. Yine bu ihraçlar, nitelikli sağlık hizmeti verilmesini, hastalarının ve öğrencilerin ülkemizin değeri olan bilim insanlarından faydalanmasını, iyi ve donanımlı hekim yetişmesini engellemektedir.  

Kamu görevinden hukuki deliller olmadan kimse çıkartılamaz. Bir ceza, ancak soruşturma sonucunda suçluluğu kanıtlanan kişilere verilebilir. Kamudan ihraç edilenlerin büyük çoğunluğunun darbe ile bağlantısını ortaya koyacak hukuki kanıtlar ve bir soruşturma yapıldığının belgeleri bulunmamaktadır. Buna karşın, bu kişiler delil olmadan suçlu ilan edilmişlerdir. Oysa ki, etkili soruşturmalarla suçları kanıtlanmadığı sürece herkesin masum olduğu ilkesi temel alınmalıdır. Hangi siyasal düşünceden ya da görüşten olursa olsun kamuda yürütülen darbe soruşturmaları hukuk kuralları içinde titizlikle yapılmalı; darbe girişimi ile bağlantısı saptanmayan, haksız ve hukuksuz biçimde ihraç edilen tüm kamu görevlileri görevlerine iade edilmelidir.

TTB olarak üyelerimizin ve arkadaşlarımızın görevlerine geri dönmesi için bütün hukuksal ve örgütsel olanaklarımızı seferber edeceğimizi, onlarla olan dayanışmamızı büyüteceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Emeğin, demokrasinin, hukukun, toplumsal barışın ve iyi hekimlik değerlerinin güçlenmesi ve görevlerine son verilen meslektaşlarımızın öğrencilerine ve hastalarına bir an evvel kavuşabilmeleri için verdiğimiz mücadeleyi tüm gücümüzle sürdüreceğimizi sizler aracılığıyla kamuoyu ile paylaşırız.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

 

 SAĞLIKLI BİR TOPLUM İÇİN;

BARIŞ, DEMOKRASİ VE İŞ GÜVENCESİ İSTİYORUZ!

Değerli Basın Emekçileri!

Diyarbakır Tabip Odası kurulduğu günden beridir, Türk Tabipleri Birliği (TTB) nin bağlı olduğu  6023 sayılı Yasanın 4.Maddesinde belirtilen; hekimlerin maddi-manevi hak ve menfaatlerini koruma, hekimler arasında dayanışmayı artırma ve toplumun sağlık hakkını koruyup, geliştirme görevlerini ifa etmeye çalışan kamu kurumu mahiyetinde bir hekim meslek örgütüdür. 

Demokrasi, toplumun sağlıklı olma halinin en temel belirleyicilerindendir. Demokrasi açısından gelişkin siyasal rejimlerin hüküm sürdüğü ülkelerde, bireylerin ve toplumun sağlık düzeyleri daha yüksektir. Diyarbakır Tabip Odasının demokrasi talebi bu gerçeği şiar edinmekten gelmekte ve ülkede ağır ve çatışmalı dönemlerde bizleri siyasal İktidarların hedefi haline getirmektedir.

Diyarbakır Tabip Odası, 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminde olduğu gibi, tüm askeri ve sivil darbelere, sıkıyönetim, OHAL gibi olağandışı Antidemokratik yönetim biçimlerine karşı demokrasiden yana olmayı bir hekimlik değeri olarak görmüş ve bu değerleri ilkesel olarak her koşulda savunmuş, sağlığın olmazsa olmazı olarak görmüştür.

Darbe Girişiminden bir hafta sonra ilan edilen OHAL ile birlikte KHK`lar yayımlanmaya başlanmış, haksız ve hukuksuz bir biçimde muhaliflere ve emek ve meslek örgütü aktivistlerine yönelik"Cadı Avı"na başlanmıştır.

KHK`ların yayımlanmaya başlandığı 2016 yılı Eylül ayından bu yana 5.625`i Sağlık Bakanlığı çalışanı olmak üzere toplam 106.117 kişi kamudan ihraç edildi. İhraç edilen hekimlerin sayısı ise 2.775`dir.

Diyarbakır`da bugüne kadar  307 Sağlıkçı, 130 hekim ihraç edildi.

Diyarbakır`da ihraç edilen hekimler açısından dikkat çekici bir husus da şudur: Kamu çalışanı olup da Oda Başkanlığımızı yapmış ya da yapmakta olan meslektaşlarımızdan bir kişi dışındakiler ihraç edilmişlerdir. 1996-1998 yılları Oda Başkanımız Dr.Seyfettin Kızılkan, 2010-2012 yılları Oda Başkanımız Dr.Şemsettin Koç, 2012-2013 yılları Oda Başkanımız Dr.Kemal Karadaş ve 2016-2018 yılları için seçilen Oda Eşbaşkanlarımız Dr.Yakup Altaş, Dr.Semra Güzel ihraç edilmişlerdir. Bu arkadaşlarımızdan, Dr.Semra Güzel`in Uzmanlık Eğitiminin bitmesine 28 gün kalmıştı. Bu durum apaçık Eğitim Hakkının da ihlal edilmesidir.

AKP Hükümeti yetkililerine soruyoruz? Diyarbakır Tabip Odası Başkanı olmayı ihraç edilmeyi gerektiren bir ölçüt olarak mı görüyorsunuz?

Bizler Diyarbakır Tabip Odası Üyeleri, aktivistleri olarak AKP iktidarına bu yanlıştan vazgeçmeye ve toplumu hakkaniyetle yönetme sorumluluğunu taşımaya davet ediyoruz. Sonsöz olarak da bedeli ne olursa olsun Demokrasi, Emek ve Barış Mücadelesini daha da güçlendireceğimizin sözünü yineliyoruz.

OHAL ve Haksız-Hukuksuz İhraçlar Son Bulsun!

Barış, Demokrasi ve İş Güvencemiz Daim Olsun! 

Diyarbakır Tabip Odası