AÇILIŞ KONUŞMASI 1

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Gaziantep Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

19 Ekim 2007

 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI

Yönetim Kurulu Sekreteri Ali Ekber ÇAKAR'ın

"Tekstil Teknolojileri ve Tekstil Makinaları Kongresi"ni

Açılış Konuşması

 TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI

Yönetim Kurulu Sekreteri Ali Ekber ÇAKAR'ın

"Tekstil Teknolojileri ve Tekstil Makinaları Kongresi"ni

Açılış Konuşması

(19.10.2007 Gaziantep)

Sayın Konuklar, Değerli Katılımcılar,

Hepinizi Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu adına ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum. Odamız ve Tekstil Mühendisleri Odası'nın birlikte düzenlediği "II. Tekstil Teknolojileri ve Tekstil Makinaları Kongresi"ne hoş geldiniz.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak, meslek ve uzmanlık alanlarımız ile ilgili gelişmeleri ve sorunlarımızı tartışmaya açmak, görüş ve önerilerimizi yetkililere iletmek, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla Kongre, Kurultay ve Sempozyum düzeyinde bir dizi etkinlik düzenlenmektedir. Bu bakış açısı içerisinde demokratik bir işleyişle konunun tüm tarafları bir araya gelmekte ve söyleyecek sözü olan her kesime bağımsız ve demokratik platformlar açılmaktadır.

Bu kapsamda Makina Mühendisleri Odası olarak; 2006/2007 yıllarını kapsayan 41. Çalışma Döneminde 18 ilde ulusal ölçekli 25 adet kongre, kurultay ve sempozyum düzenlenmesi programlanmıştır.

·        Çalışma programında yer alan etkinliklerden, bugüne değin 11'i Mart ayından bu yana gerçekleştirilmiştir.

Bugün açılışını birlikte yaptığımız, II. Tekstil Teknolojileri ve Tekstil Makinaları Kongresi ile yine bugün Samsun'da başlayan II. Tıbbi Cihazlar İmalatı Sanayi Kongresi dahil toplam 14 etkinliğin de Aralık ayı ortasına kadar tamamlanması düşünülmektedir. Bugün başlayan kongrelerimizi,

·        Zonguldak'ta yapacağımız IV. Demir Çelik Kongresi,

·        İzmir'de yapacağımız VIII. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi,

·        Diyarbakır'da yapacağımız V. GAP ve Sanayi Kongresi,

·        Bursa'da yapacağımız VI. Endüstri İşletme Mühendisliği Kurultayı,

·        Ankara'da yapacağımız Kaynak Teknolojileri VI. Ulusal Kongresi,

·        Antalya'da yapacağımız II. Ulusal İklimlendirme Kongresi,

·        Trabzan'da yapacağımız Karadeniz'de Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu,

·        Denizli'de yapacağımız III. Bakım Teknolojileri Kongresi,

·        Kayseri'de yapacağımız IV. Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu,

·        Konya'da yapacağımız IV. Makina Tasarımı ve İmalat Teknolojileri Kongresi,

·        Adana'da yapacağımız Çukurova'da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu, etkinlikleri izleyecektir.

Aralık ayı ortalarına kadar sürecek olan bu etkinliklerin sonuçları, 1960'lardan beri bağımsız, sanayileşen ve demokratik bir Türkiye özlemiyle TMMOB adına iki yılda bir düzenlediğimiz ve bu dönem 14-15 Aralık 2007 tarihlerinde Ankara'da gerçekleştireceğimiz TMMOB Sanayi Kongresi'ne taşınacaktır.

Bu kongre, kurultay ve sempozyumların her biri 1,5 yılı aşan yoğun hazırlık çalışmalarının ürünü olarak gerçekleşmektedir. Bu etkinliklerle yeni teknolojileri ve sektörel gelişmeleri tanıma ve üretilen bilgiyi paylaşmayı, yaygınlaştırmayı ve meslek alanlarından hareketle toplumsal yaşamın olması gereken normlara ulaştırılması hedeflenmektedir.

Sayın katılımcılar,

Makina Mühendisleri Odası'nın tekstil sektörüne yönelik faaliyetlerinin tarihçesi oldukça eski yıllara dayanmaktadır. "Türkiye Birinci Tekstil Endüstrisi Kongresi" 22-24 Mayıs 1967 tarihinde Odamız tarafından düzenlenmiştir. 1980'li yıllardan sonra değişik tarihlerde beş ayrı "Ulusal Tekstil Sempozyumu" yine Odamız tarafından düzenlenmiştir.

Değerli katılımcılar,

Bilindiği gibi tekstil makinaları, tekstil sanayindeki üretim süreçlerinde kullanılan tekstil hammaddelerinin işlenmesi ve tekstil terbiyesi için kullanılan makinaları kapsamaktadır. Tekstil teknolojisi iplik, dokuma, örme ve konfeksiyon, kalite kontrol alanlarından oluşmaktadır.

Gelişmekte olan birçok ülke, yapısal değişikliklerle sanayilerini yüksek katma değer, yüksek kalite ve yenilik-yoğun özel ürünlere kaydırmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında da öne çıkan sektörlerden elde edilen kaynaklar teknolojik yatırımlara yöneltilmiştir. Türkiye'ye bakıldığında ise; ülkemiz dünyanın önde gelen tekstil - hazır giyim ihracatçılarından biri olmakla birlikte aynı zamanda neredeyse en büyük tekstil makinaları ithalatçısı konumundadır. Bu gerçekler temelinde teknolojide dışa bağımlılığın devam etmesi durumunda, göreli rekabet avantajlarının orta ve uzun dönemde sürmesi ve bir sıçrama yapması mümkün görülmemektedir.

Bu durumun uluslararası süreç ve gelişmelerle doğrudan bağları bulunmaktadır. Küreselleşme süreciyle birlikte tekstil sektöründe küresel rekabet ve ticaret, fon ve sermaye hareketleri hacim ve yaygınlık olarak artmıştır. Aynı şekilde üretim süreçlerinin paylaşımı da artmış ve küresel yaygınlığa erişmiştir. Bu süreçte mal arzı ve talebi önemli miktarlarda gerçekleşmiş; küresel tedarik ağları yaygınlaşmış; iş süreçlerinin yönetimi sermaye açısından daha da etkin hale gelmiştir. Böylece uluslararası etkin güçler açısından pazar çeşitliliği sağlanmış; farklı erişim, dağıtım modelleri, satış kanal ve sistemleri ortaya çıkmıştır. Sektörler ve şirketler arası çeşitli stratejik işbirlikleri en ileri safhalarda yaşanmış; akıllı teknolojilerin kullanımı yaygınlaşmış; istihdamın ağırlığı üretimden servis sektörüne kaymış; tam zamanlı işlerden yarı zamanlı işlere geçilmiş, kontrat bazında çalışma ve esnek istihdam ile esnek üretim yaygınlaşmıştır. Yine bu süreçte birbirine bütünleşmiş çok amaçlı ürünler doğmuştur.

Sayın katılımcılar,

Dünya dokuma ve giyim ticaretinin 2005 yılında serbestleşmesiyle daha da artmış olan rekabetten en fazla etkilenmeye başlayan ve etkilenecek olan ülke, AB pazarına kotasız giriş dolayısıyla Türkiye'dir. Bu noktada Gümrük Birliği ve Avrupa Birliği ile tekstil sanayimiz arasındaki ilişkilere bakmakta yarar var.

Gümrük Birliği ile AB'de yeni pazar imkânları elde edeceği yanılsamasını yaşayan sanayimiz, geçen 12 yıl içerisinde 70 milyar ABD dolarından daha fazla değerde AB teknolojisi ve altyapısına yatırım yapmıştır. Ancak bu yatırımlar makro bir programa, planlama ve fizibiliteye dayanmadığı için ne yazık ki sonuç olumsuz olmuş, ölü yatırımlara dönüşmüştür. Birçok alt alanlara aşırı yatırım yapılırken, bazı alanlara ise hiç yatırım yapılmamış, ülkemiz ithal makina ile dolmuştur. Yine bu süreçte mühendislik ve eğitimli işgücü unsurları ihmal edilmiştir. Öte yandan AB'nin pazara giriş politikası, ticaret dengesini ciddi derecede zarara uğratmıştır.

Türkiye, AB'ye aday ülkeler arasında Gümrük Birliği'ni gerçekleştiren tek ülke olarak istisnai bir duruma sahiptir. Üstelik Türkiye, AB'nin gümrük birliğine girdiği tek büyük ülkedir. Yani Türkiye eşitsiz koşullarda Avrupa Birliği ile aynı ticaret politikasını uygulamaktadır.

Tekstil ve hazır giyim sanayi, AB'nin pazara giriş ve geniş açık pazar politikasının olumsuz etkilerinden büyük zarar görmüştür. 1996'da Gümrük Birliği'nin başlangıcından itibaren sınaî mamuller için ortalama ithalat gümrük vergileri % 16'dan % 5,4'e indirilirken, tekstil ve konfeksiyonda bu vergiler ortalama % 27'den % 6'ya kadar düşürülmüştür. Buna ek olarak ta AB'nin ithalat ve ticaret kurallarını uygulamak, dolayısıyla ithalatı kolaylaştırmak durumunda kalınmıştır. Bu durum Türkiye ile ticaret yapan bütün ülkelerin yararına olmuştur.

İthalatın pazar payının sürekli olarak artması nedeniyle, Türkiye'de tekstil ve hazır giyim sektöründe milyonlara varan istihdam kaybı yaşanmış, yüzlerce fabrika ve sayısız atölye kapanmış bulunmaktadır.

Gümrük Birliği nedeniyle üçüncü ülkelere uygulanan basit menşe kuralları, sıfır veya sıfıra yakın gümrük tarifeleri, Türkiye'yi sadece AB'ye değil tüm üçüncü ülkelere karşı da çok açık bir pazar haline getirmiştir. Bu haksız rekabet karşısında yerli sanayi sürekli olarak gerilemekte, ekonomik krizi ve milyonlarca iş kaybını hızlandırmaktadır.

Değerli katılımcılar,

Türkiye'yi etkileyen diğer faktörler olarak, 1997 Uzak Doğu krizi, 1998 Rusya krizi, 2000-2001 finansal krizleri, 2001 Dünya Ticaret Merkezi krizi sıralanabilir.

Bütün bu gelişmelerle birlikte sektördeki dışa bağımlılık yüzlerce fabrikanın kapanmasını hızlandırmış; modern Avrupa teknolojileri ile gerçekleştirilmiş olan yatırımların büyük bir kısmı ne yazık ki silinmiştir.

Yukarıda dile getirdiğim gerçekleri, yatırımlarda 1986'dan bu yana % 75 azalma yaşanması ile birlikte değerlendirdiğimizde tablonun ne kadar vahim olduğu anlaşılmaktadır.

Değerli katılımcılar,

Türkiye'de, 1980 yılına kadar kullanılan bütün tekstil makinaları ithal edilmekteydi. 1980'li yıllardan başlayarak, Türkiye'de tekstil makinaları üretimine başlanmıştır. Ancak yerli üretimin ihtiyacı karşılamaktan uzak olması yanı sıra, dokuma, iplik, baskı ve konfeksiyon makinaları gibi yüksek katma değeri bulunan makinalar ülkemizde üretilmemekte, ithalata yönelinmektedir. Ülkemizde makine imalat ve ihracatçısından çok ithalatçısı bulunmaktadır. Tekstil makinaları üretimindeki hammaddelerin % 45'i ise yine ithalat yoluyla karşılanmaktadır.

Türk tekstil ve hazır giyimine yönelik talepteki artış nedeniyle, firmalar üretim hatlarını yüksek teknolojiye sahip makinalarla yenilemek istemekte ancak bunu gerçekleştirememektedirler.

Sektör; tekstil-hazır giyim alt yapısı, rekabet deneyimi, hammadde ve malzeme zenginliği, küçük ölçekli işlere yatkınlık, ürün ve süreç çeşitliliğindeki zenginlik, toplam üretimin ¾'ünün 10 yaşından genç makine parkıyla gerçekleştiriliyor olması v.b. avantajlara sahip olmakla birlikte önemli dezavantajlara da sahiptir.

Dile getirdiğim hususlar dışındaki dezavantajları belirtmek gerekirse; öz kaynak yetersizliği, yüksek girdi maliyetleri, kayıt dışı ekonominin büyüklüğü, tekstil ve hazır giyim sanayileri arasında gerekli sinerjinin bulunmayışı, AR-GE eksikliği, üniversite sanayi ve meslek kuruluşları arasındaki diyalog zayıflığı, veri tabanı eksikliği, sektörel bilgilendirici ve yönlendirici ulusal strateji ve politika eksikliği, özel bilişim teknolojilerinin olmaması ve nihayet teknoloji üretememe, tekstil makinaları ve tekstil kimyası sanayilerinin zayıflığı, olarak sıralanabilir. Bu noktada yeni yatırımlara yönelmemenin bıraktığı boşluğun ihracat ile doldurulmaya çalışılması özel olarak dikkat edilmesi gereken bir husus olarak kaydedilmelidir.

Sevgili katılımcılar,

Bu gerçekler ışığında şimdi de bazı verileri dikkatinize sunmak istiyorum.Dünya makina ihracatında Türkiye 2003 yılı itibarıyla 2.9 milyar dolarla 30. sırada, ithalatta ise 10.2 milyar dolarla 24. sıradadır. Görüldüğü gibi bu alanda ihracatın ithalatı karşılama oranı yaklaşık üçte bir oranı ile çok düşük bir düzeydedir.

2005 yılında, toplam makina ihracatının % 3'ünü oluşturan tekstil makinaları ve ekipmanı ihracatı, 2006 yılında % 3,5 olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye 2005 yılında gerçekleştirdiği dünya tekstil ve deri makinaları ihracatında 18. sırada yer alırken 177.377 milyon dolarla gerçekleştirmiştir.

Türkiye ithalatta dünyada 2005 yılında 1.723 dolar gerçekleştirerek 4.sırayı almıştır.

 Kısacası Türkiye'nin tekstil ve deri makinaları ihracatı ile ithalatı arasında 2005 yılı itibarıyla 10 kat gibi çok yüksek bir fark bulunmaktadır.

2000/2001-2005 arası dönemde tekstil makinaları yıllık ortalama ihracatı 104,2 milyon dolar, yıllık ortalama ithalat ise 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yıllık ortalama ihracat ile ithalat arasındaki fark ise 15 kat olarak gerçekleşmiştir.

Tekstil makinalarında ihracatın ithalatı karşılama oranı 2003 yılında % 3 iken, bu değer 2006 yılında % 17'ye çıkmıştır. Bu önemli bir gelişme olmakla birlikte, bu makinalardaki ithal girdi oranına bakıldığında hala % 45 oranında ithal girdi (hammadde ve ara mal) olduğu gözlenmektedir.

Ham ve ara madde girdi ithalatında da, yine 2001 kriz yılı hariç hep artış gerçekleşmektedir. Yapağı, pamuk, suni ve sentetik elyaf, boyar madde, büyükbaş ham deri ve küçükbaş ham deri den oluşan girdi ithalatı 2000'de 1,9 milyar dolar iken , 2005'te 2.8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Değerli katılımcılar,

Küreselleşme sürecinin olumsuz etkilerine karşı durabilmek için, ülkemizin stratejik ön görüyle tüm alanlarda, tüm sektörlerde kendi ulusal politikalarını oluşturması gerektiğini belirterek konuşmamı burada tamamlamak istiyorum.

Bu Kongre ile Odamız, tekstil teknolojileri ve makinaları sektörünün sorunlarının tartışılmasını ve atılması gereken adımların belirlenmesini hedeflemektedir. Etkinlikten çıkan görüş ve sonuçlar ilgililere ve kamuoyuna duyurulacaktır.

Değerli katılımcılar,

Bu kongrenin gerçekleşmesini sağlayan Düzenleme, Danışma ve Yürütme Kurullarına, Gaziantep Şube Başkan Sayın Ali PERİ'nin şahsında tüm Yönetim Kurulu Üyelerine, Şube çalışanlarına, bildiri sunacak ve panelde yer alacak değerli konuşmacılara, bütün katılımcılar ile katkı ve desteği bulunan kurum ve kuruluşlara, "Gaziantep, Kahramanmaraş ve Kilis İllerinin Tekstil Sektörünün Genel Görünümü" konulu alan çalışmasını Odamız adına yapan ve aramızda bulunan Gazi Üniversitesi'nin değerli öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Sayın Gülşen ERENLER ÇAKAR ile Sayın Doç. Dr. Gülen Elmas ARSLAN'a   Oda Yönetim Kurulumuz adına içtenlikle teşekkür ediyor, Kongremizin başarılı geçmesini diliyorum.