MESLEĞE HOŞ GELDİN ETKİNLİĞİ DÜZENLENDİ

11 Ocak Salı Günü Şubemiz Konferans Salonunda, Mesleğe Hoş Geldin Etkinliği (Yeni Mezun Meslektaşlarımıza Yönelik Tanışma Toplantısı) düzenlendi.

Toplantının açılış konuşması Şube Yönetim Kurulu Başkanı Aykut KOCALAR tarafından yapıldı.  Şube Sekreteri Kemal KESKİN tarafından ise Odamız, Şubemiz hakkında bilgiler aktarıldı ve Şube çalışmaları hakkında bilgiler verildi.  Şube Başkan Vekili Hamit ÖZTÜRKMEN, Şube Saymanı Çetin KÜLAH, Şube Yönetim Kurulu Üyeleri Caner ÇELİKKOL ve Eyüp ZENGİN tarafından da, Gaziantep Sanayisi hakkında genel bilgiler, sanayinin genç mühendislerden beklentileri, meslekte başarılı olmak için kendilerini nasıl yetiştirmeleri gerektiği vb. konularda öneriler sunuldu. Daha sonra toplantıya katılan genç meslektaşların önerileri ve Odamızdan beklentileri alındı. Yoğun katılımla gerçekleştirilen toplantının sonunda ise tüm genç meslektaşlara Oda Rozeti takıldı.

Yeni ve genç meslektaşlarımıza aramıza hoş geldiniz diyor, başarılı bir meslek hayatı diliyoruz.

MMO Gaziantep Şubesi Yönetim Kurulu

Şube Yönetim Kurulu Başkanı Aykut KOCALAR’ın Açılış Konuşması ;

Değerli meslektaşlar,

Öncelikle hepinize hoş geldiniz diyor, MMO Gaziantep Şubesi Yönetim Kurulumuz adına sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Şubat 2020’de gerçekleştirdiğimiz 13. Olağan Şube Genel Kurulu’ndan sonra Şube Yönetim Kurulu olarak göreve başladık. Hiç birimizin öngörmediği, öngörmemizin mümkün olmadığı bir dönem geçirdik.

2020 Mart ayından itibaren ülkemizde görülmeye başlanan küresel salgın, hayatımızın akışını bir anda değiştirdi, hatta durdurdu. Fiziki ortamda yapmayı planladığımız birçok etkinliği ertelemek veya iptal etmek zorunda kaldık.

Bu süreçte Şube çalışmalarımızda yeni refleksler geliştirerek, çalışma koşullarımızı ve etkinliklerimizi pandemi şartlarına uygun hale getirmeye çalıştık. Birçok etkinliğimizi on line olarak yaptık.

Bu süreçte yüz yüze gerçekleştiremediğimiz etkinlikler ile birçoğunuz ile tanışma fırsatı ve yüz yüze toplantı yapma fırsatı bulamadık. Pandeminin kısmen zayıflaması, aşılanma oranlarının artması ile yaklaşık 2 aydır yine pandemi önlemleri çerçevesinde yüz yüze toplantı ve etkinliklerimizi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Pandeminin zayıflaması nedeni ile sizlerle de bu Tanışma Toplantısını gerçekleştirmeyi uygun gördük. Katılımınız için herbirinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Sevgili meslektaşlar,

Bu iki yıl süreçte neler yaşadık kısaca onlanrdan bahsetmek istiyorum,

Ülke olarak salgınla mücadelede iyi bir sınav vermedik ve ne yazık ki hala veremiyoruz.  Salgının başlangıcından itibaren kaderine terk edilmiş bir halk olarak hayatta kalmaya çalıştık. Halk sağlığı değil, sermayenin ticari çıkarları önceliklenerek palyatif önlemlerle süreç geçirilmeye çalışıldı. Basit bir maske dağıtımı bile doğru dürüst yapılamadı. Emekçiler salgının devam ettiği her koşulda çalışmaya zorlandı.  Aşı tedarikinde geç kalındı, çelişkili açıklamalarla halkın kafası karıştırıldı, salgın yönetimi bilimsel temelden uzak, acziyetin hâkim olduğu bir şekil aldı. Maalesef birçok yakınımızı ve üyemizi kaybettik.

Sevgili meslektaşlar,

Bu süreçte Oda olarak meslek alanımıza giren iklimlendirme sistemleri, klimalar, toplu taşıma araçları, asansörler ve benzeri konularda araştırmalar yaparak, pandemi ile birlikte yaşamak zorunda olduğumuzu ve nasıl önlemler alınması gerektiği hususlarında vatandaşları ve kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştık. Gaziantep Şube olarak salgının başlamasıyla bir yandan Şube çalışmalarını devam ettirirken bir yandan da üyelerimiz ile temas halinde olmaya çalıştık.

Pandeminin başladığı aylarda ilk olarak sokağa çıkma kısıtlaması olan 65 yaş üstü meslek büyüklerimizi tek tek arayarak herhangi ihtiyaçları olup olmadığını sorguladık. Uzun bir süre, ihtiyacı olan meslektaşlarımızın market alışveriş, eczane vb. ihtiyaçlarını Şube personellerimizin desteği ile karşılamaya çalıştık.

Geçtiğimiz yaz aylarından itibaren imkânlar dâhilinde üyelerimizi işyerlerinde ziyaret etmeye başladık. Riskli gördüğümüz için kapalı alanlar yerine açık alanlarda etkinlik yapmaya gayret ettik.

Pandeminin zor şartlarını henüz üzerimizden atamadan, verdiği zararları toparlayamadan, toplum olarak tekrar zor ve kritik bir ekonomik türbülans dönemine girdik,

İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz giderek derinleşiyor, yaşam koşulları ağırlaşıyor, zamsız geçen bir gün dahi yok. Döviz kurundaki artışının olumsuzluklarına bir de küresel boyutta enerji, hammadde ve emtia fiyatlarındaki anormal artışların eklenmesiyle kötü ekonomi yönetiminin faturası halka katmerlenerek yansıyor.

En az % 42’si asgari ücrete mahkûm olan halkın önemli bir kısmı beslenme ve barınma ihtiyacını bile zorlukla giderebilecek hale geldi. Yurttaşlar her geçen gün fakirleşiyor, kur rekor üstüne rekor kırıyor, akaryakıt istasyonlarının önünde sözde “VARLIK” kuyrukları uzadıkça uzuyor ama hala dış güçlerin operasyon çektiği masallarıyla uyutulmaya çalışıyoruz.

TÜİK istatistiklerindeki pembe tabloya artık kimse inanmıyor. Genç işsizlik patlamış durumda, her 4 makina mühendisinden 1’i işsiz. Her ne kadar işsiz olan üyelerimize iş bulma konusunda destek olmaya çalışsak da bu gayretimiz tabiri caiz ise bataklıktaki sinekleri tek tek avlamaya çalışmaktan öteye gitmiyor. Sorunun asıl çözümünün bataklığın kurutulmasından, yani doğru ekonomik modellerle üreten bir ülkeye dönüşmekten geçtiğini artık hepimiz biliyoruz.

Sevgili meslektaşlar,

2 yıllık bir süreci karamsar bir tablo ile özetlediğimi düşünüyor olabilirsiniz. Ama karamsar tabloyu aydınlığa çevirecek kişiler yine bizler, yani mühendisler olduğunu da unutmamamız gerekiyor.

Dünyamız teknoloji ve inovasyon çağı olarak gelişmeye devam ediyor. Sanayi, imalat, üretim, endüstriyel tasarım, ulaşım, iletişim, bilgisayar, elektronik, internet, tarım, sağlık alanlarında ilerleme hız kesmeden devam ediyor ve büyük teknolojik gelişim ve yenilikler yaşanıyor. Teknolojik yenilikler birçok mesleğe olan ihtiyacı azaltarak bir kısmının yok olmasına neden oluyor bir yandan da farklı meslek gruplarının da oluşmasını sağlıyor.

Ama bu değişim içerisinde değişmeyen en temel meslek mühendislik olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlığın her türlü ihtiyacını karşılamaya yönelik yüzyıllardır hizmet üreten, barınma, ısınma, sağlık, beslenme, ulaşım vb. ihtiyaçlarını karşılamak için, kısacası yaşamı kolaylaştırmak için mühendisler hizmet üretmişler ve üretmeye devam etmektedirler.

Çevremizde gördüğümüz her nesne, her araç, her gereçte mühendislerin katkısı yadsınamaz bir gerçekliktir. Otomobilden uçağa, bilgisayardan iletişim araçlarına, yol ve köprülerden binalara, hemen hemen hepsinin tasarımında ve üretiminde mühendisler rol oynamışlardır.

Gün geçtikçe insanlığın ve toplumun ihtiyaçları değişmekte ve yeni gereksinimler oluşmaktadır. Bu ihtiyaç ve gereksinimlere cevap verilirken, bu süreçte başrol olacak kişiler yine mühendisledir. Evet belirtiğim gerçekliklerden dolayı, geleceğin mesleği mühendisliktir ve dünya var oldukça en değerli meslekler arasında yer alacaktır. Özellikle de makina, elektrik, elektronik, mekatronik, bilgisayar başta olmak üzere diğer mühendislik disiplinleri de gelecekte ön planda yer alacaktır.

Ama mühendislik fakültesini bitirip mühendis olmanın yeterli olmadığını da unutmamız gerekiyor. Dünyamız teknoloji ve inovasyon çağında ise hergeçen gün teknoloji gelişiyor ise bizlerinde bu gelişen teknolojiye ayak uydurmamız ve kendimizi geliştirmemiz gerekiyor.

Ülkemizdeki birçok üniversitemizde mühendislik eğitiminin yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz. Ülkemizin üretim potansiyeli, nasıl ve ne kadar işgücü potansiyeline ihtiyaç olduğu düşünülmeden, oy uğruna, alt yapıdan yoksun boy boy tabela üniversiteleri açılmıştır. Bunun sonucunda da mesleğinde yeterli temel eğitimi almamış, iş garantisi olmayan gençler üniversitelerden bir bir mezun edilerek mühendislik diploması verilmiştir.

Ama durum bu şekilde diye kaderimize razı bir şekilde boynumuzu eğip beklemememiz de gerekiyor. Öğrencilik sırasında aldığımız temel mühendislik eğitimini sürekli geliştirmemiz, kendimizi teknik ve sosyal olarak donatmamız kaçınılmaz bir görev olarak karşımızda duruyor.

Ülke olarak teknolojik ve enerjideki dışa bağımlılığımızı azaltmak için, kendi hammaddelerimize yani mühendislerimize katma değer kazandırmamız, Ülkemizin geleceği açısından son derece önemlidir. İşte bu yüzden mesleğimiz çok önemli olduğunu tekrar vurguluyor ve bu karanlık tabloyu aydınlığa dönüştürecek olanların yine mühendisler olacağını söylüyorum.

Sevgili meslektaşlar,

Sizlerde artık makine Mühendisleri Odasının birer üyesi ve birer ferdisiniz.

Makina Mühendisleri Odasına, Makina, Endüstri, İşletme, Sanayi, Uçak, Havacılık, Uzay, Sistem, Makina Teknik Metot, İmalat - Üretim, Üretim Tekniği - Sistemleri, Mekatronik, Otomotiv ve Enerji Sistemleri Mühendisleri üye olabilmektedir.

Odamız, Ülkemizin demokratikleşmesinden, sanayileşmeden, ekonomik ve siyasi bağımsızlığından ve bölünmez bütünlüğünden yanadır ve çalışmalarını bu temel ilkeler çerçevesinde yapmaktadır. Bu çalışmalarını da üyelerinden yani sizlerden aldığı güç ile yapmaktadır.

Sevgili meslektaşlar,

Sözlerimi daha fazla uzatmak istemiyorum.

Az sonra Odamız hakkında Şube Yönetim Kurulun Sekreterimiz kısa bir bilgilendirme yapacaktır. Akabinde yine Şube Yönetim Kurulunda ki arkadaşlarımız kendi mesleki tecrübelerini ve sanayinin genç mühendislerden beklentilerini kendi bakış açıları ile sizlerle paylaşacaklardır. Tabiki toplantının devam eden kısmında da sizlerin de Oda’dan beklentilerini alacağız. Verimli bir toplantı olmasını diliyor, katıldığınız için hepinize tekrar teşekkür ediyorum. 11 Ocak 2022

Aykut Kocalar

ŞYK Başkanı