ARAÇ MUAYENE İSTASYONLARI ÖZELLEŞTİRİLMESİ - 30.09.2004
CAN GÜVENLİĞİMİZ ÖZELLEŞTİRİLEMEZ
Araçların trafiğe çıkmalarının uygunluğunu kontrol etmek amacıyla kurulan araç muayene istasyonları, hatalı ulaşım politikaları nedeniyle...
BASIN DUYURUSU
CAN GÜVENLİĞİMİZ ÖZELLEŞTİRİLEMEZ
Türkiye'de yük ve yolcu taşımacılığında %95 oranında karayolu kullanılmaktadır. Taşımacılıkta kara taşıtlarının yoğun kullanımı can ve mal güvenliği açısından Trafik Güvenliğini ve dolayısıyla araçlarda yapılan Fenni Muayenenin önemini artırmaktadır.
Araçların trafiğe çıkmalarının uygunluğunu kontrol etmek amacıyla kurulan araç muayene istasyonları, hatalı ulaşım politikaları nedeniyle alt yapı ve eğitimli personel açısından son derece yetersiz kalmış ve işlevsiz hale gelmiştir. Hiçbir araç gereç kullanılmadan gözle yapılan fenni muayene sadece motor ve şasi numaralarının kontrolüyle sınırlı kalmaktadır.
Bir çok araç sürücüsü için fenni muayene, olası tehlikelerin erken tespit edilerek önlenmesinden çok trafik denetimlerinde herhangi bir sorunla karşılaşmamak için yaptırılmaktadır.
Son verilere göre Karayolları Araç Muayene İstasyonlarına, bir yılda muayene için gelmesi gereken araçların sadece üçte biri gelmektedir. Geri kalan üçte iki çoğunluk ise muayenesiz yada sahte işlem yaptıran kişiler aracılığıyla sahte muayene ile trafikte seyretmektedir. Eğer trafikteki araçların yarıdan fazlası bu şekilde yapılan sahte muayene ile seyrediyorsa fenni muayenenin bir anlamda özelleştiği söylenebilir. Dolayısıyla araç muayene istasyonlarının özelleştirilmesiyle hükümet, yaşanan sahtekarlığa yasal zemin hazırlama ve can güvenliği açısından son derece önemli olan bu kamusal denetim faaliyetini peşkeş çekerek belirli kesimlere rant sağlama peşindedir.
Her özelleştirmede olduğu gibi fenni muayeneden de birkaç yılda elde edilen gelirin çok daha altında bir bedelle muayene istasyonları özelleştirilecek ve bu rant savaşı arenasında yine insan hayatı hiçe sayılacaktır.
Teknik inceleme yapılmadan bir çok aracın - özellikle ticari ve ağır vasıtaların - trafiğe çıkarılması can ve mal güvenliği açısından büyük sakıncalar doğuracaktır. Trafiğe çıkması mümkün olmayan bir çok araç bu özel muayene istasyonları aracılığıyla trafiğe çıkarılacak, kaza ve ölüm oranlarında büyük artışlar meydana gelecektir.
Özel muayene istasyonlarına verilecek egzoz emisyonu ölçüm yetkisi ile egzoz emisyon değerleri uygun olmayan bir çok araca geçer rapor verilerek trafiğe çıkmaları sağlanacaktır. Egzoz sisteminden kaynaklanan gürültü ile emisyon kirliliği artacak çevre ve insan sağlığı zarar görecektir.
Özelleştirme ile doğacak diğer bir sorun ise yüksek muayene ücretleriyle araç sahipleri ekonomik açıdan mağdur edilecektir. Çalıntı, kaçak vb. araçlar tescil ettirilerek her türlü sahtekarlığın önü açılmış olacaktır.
2002 tarihinde başlatılan özelleştirme süreci iptal edilen özelleştirme ihalesi nedeniyle bir süre bekletildikten sonra, hükümet tarafından "hızlandırılarak" 2004 ün sonunda bitirilmek istenmektedir.
Beş yılda yaklaşık on beş kat artan fenni muayene ücreti araç muayene istasyonlarının alt yapısı, personel sayısı ve niteliğini iyileştirmeye harcandığında daha kapsamlı ve amacına uygun bir fenni muayene yapılabilir. Anlaşılan odur ki, fenni muayeneden elde edilen gelir, hortumlanan bankalar ve sermaye kesiminden tahsil edilemeyen vergilerin neden olduğu bütçe açıklarını kapatmaya harcanmaktadır.
Trafik kazalarında günde ortalama olarak 16 kişinin yaşamını yitirdiği ülkemizde, araç muayene istasyonlarını özelleştirmek yerine trafik güvenliği temelinde bütünlüklü bir ulaşım politikasıyla ele alarak yeniden yapılandırmak gerekmektedir.
Trafik kazalarından elde edilen veriler bilimsel bir incelemeyle değerlendirilmeli, buradan elde edilecek sonuçlar ışığında fenni muayene sırasında, kazaya neden olabilecek bütün fren sistemleri, lastik, far, ve diğer mekanik aksamlar uzman makina mühendisleri tarafından kontrol edilerek olası bir trafik kazaları önlenmeye çalışılmalıdır.
Saygılarımızla,
TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
ŞUBE SEKRETERİ
Battal KILIÇ