NÜKLEER ENERJİ TERCİH DEĞİLDİR - 06.08.2004

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İstanbul Şubesi

Nükleer Enerji Tercih Değildir!

 Şubemiz Enerji Komisyonu Taksim meydanında açtığı standda Nükleer Enerjinin Zararları konusunda kamuoyu bilgilendirildi. Standın açıldığı 6 Ağustos tarihi aynı zamanda ABD'nin Hiroşima'ya atom bombası attığı tarihin yıldönümüydü. Bu vesileyle Hiroşima ve Nagazaki'de ölen 250 bin kişi tekrar anıldı. Konu ile ilgili basın açıklaması aşağıdadır.

Basına Ve Kamuoyuna - 06.08.2004

Nükleer Enerji Tercih Değildir!

59 yıl önce bugün ABD savaş uçakları Hiroşima'ya ilk nükleer bombayı atmıştır. Kuşkusuz bu olay insanlık tarihinin en korkutucu toplu kıyımıdır. Bu tarih dünya süper güçlerinin elinde muazzam bir toplu kıyım projesinin varlığını göstermiştir. Bu öyle bir projedir ki nesiller boyu insanları öldürür ve sakat bırakır. Bugün hala çocuklar sakat doğmaktadır. Nükleer gücün silah ya da enerji olarak kullanımında bir fark yoktur. Tüm dünya nükleer enerjiyi reddederken ne yazık ki ülkemizde mevcut iktidar geleceğe yönelik nükleer projeler üretmektedir.

Bilindiği gibi, Akkuyu nükleer santral ihalesi 4 yıl önce iptal edilmişti. Bilim insanlarından sanatçılara, sendikalardan Karadeniz ve Akkuyu köylülerine uzanan çok geniş bir zeminde kamuoyu duyarlılığının oluştuğu da hatırlardadır. Hal böyleyken, hükümtimiz çok yakın bir tarihi bilmezden gelerek, nükleer yatırım peşinde. Neden nükleer santral sorusuna verebildikleri tek cevap, dünyada var bizde de olsundan ibaret. İlginçtir ki, bu süreç "nükleerden bizi ancak Allah döndürebilir" şeklinde konuşan eski enerji bakanı Cumhur Ersümer'in yargılanmasına denk geldi. Suçlanmaya konu olan yüzer-gezer santrallerin denetimsiz olarak yapılmasını sağlayan Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) 5 Ekim 2000'de yayınlanmasınan hemen sonra yaptığımız basın açıklaması ile kamuoyunu uyarmıştık. KHK'nin yayınından yalnız 5 gün önce değişiklik yapılan yönetmelikler şunlardı:
• Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği
• Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği
• Su Kirliliği Yönetmeliği
• Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği

Tüm bunlar, demokratik olunamadan hukuk devleti olunamayacağının göstergesidir. Nükleer bir enerji tercih değildir. Neden?
• İnsanlarda, kansere ve genetik zarara neden olması kaçınılmazdır. Kitlesel, rastgele ve açıkça cinayettir.
• Yalnız insan değil, hava-su-toprak tehdit altındadır.
• Radyoaktif maddeler doğada yok olmazlar, binlerce yıl olan ömürleri sonunda başka bir radyoaktif elemente dönüşürler.
• Radyoaktif içeren atıkların çevreden belli ölçülerde izole edilmesi için gereken maliyet çok yüksektir.
• Yatırım maliyeti çok yüksektir.
• Güvenli değildir. En yüksek risk grubundadır.
• Teknolojik olarak tamamıyla dışa bağımlıdır.
• Dış borçlanma ve bağımlılığı sürekli katlanarak artırır.
• Ülke içi istihdam oranı düşüktür.
• Kuruldukları bölgelerde, tarım, ziraat, hayvancılık ve turizmi öldürür.

Nükleerin, yüksek maliyet ve her alandaki yüksek riskleriyle bir enerji tercihi değil, askeri bir tercih olduğu artık tüm dünyada anlaşılmıştır. Ortadoğu'da nükleer askeri güç olacak diye kandırılan Irak'ta Fransızlar tarafından kurulan nükleer santral, 1980'den önce komşusu İran tarafından bombalanmış, sonra da birkaç İsrail uçağı 1981'de aynı reaktörü yerle bir etmişti. Irak'ın Fransızlara bir kez daha milyarlarca dolar ödeyerek tekrar devreye soktuğu bu nükleer tesislerin, Körfez Savaşı sırasında Fransız uçakları tarafından radyoaktif uranyum-238 ile sertleştirilmiş bombalala bombalandığı hatırlardadır.

Kamuoyunun savaşla ve nükleerle ilgili duyarlılıkları hiçe sayılarak, ülkemizi Balkan-Ortadoğu nükleer şeytan üçgeninin merkezine oturtacak nükleer maceradan derhal vazgeçilmelidir.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi