KURUMSAL KALİTE İÇİN EĞİTİM KALİTESİNİN ÖNEMİ

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İstanbul Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

03 Eylül 2019

Bilgi kalitenin en önemli girdisidir. (Aguayo)

Dijitalleşen dünyanın kaçınılmaz etkilerinden birisi de kurumların ayak uydurabilme becerilerinin gelişmesi zorunluluğudur. İstihdam konusunda yaşanacak olası olumsuzlukları beklemek yerine her düzeyde ve düzlemde günümüze uygun eğitim çalışmalarını geliştirip uygulamak durumundayız.

Dr. H.Bülent CERİT

Endüstri Mühendisi

İTÜ İşletme Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü

Personel yönetimi, endüstriyel ilişkiler, insan kaynakları yönetimi, kariyer yönetimi, eğitim yönetimi, yetenek yönetimi, liderlik ya da kurumsal gelişim, kurumsallaşma, kurumsal kaynak planlama… diye sürekli bir “gelişim parantezinde buluşan kavramlar” dünyasında yaşıyoruz. Sektör ve şirket farkı gözetmeksizin inanılmaz hızlı bir devinim ve dönüşüm yaşanmakta. Meslek seçiminden, görevimizi başarmaya ve sürdürülebilir kılmaya dek yoğun bir uğraşının içindeyiz. Üstelik tüm bunlara bir de sektörlerin dijitalleşmesi eklenmekte. Dijitalleşen dünyanın kaçınılmaz etkilerinden birisi de kurumların ayak uydurabilme becerilerinin gelişmesi zorunluluğu. İstihdam konusunda yaşanacak olası olumsuzlukları beklemek yerine her düzeyde ve düzlemde günümüze uygun eğitim çalışmalarını geliştirip uygulamak durumundayız. Yeni üretim uygulamaları istihdamı olumsuz etkileyecek mi etkilemeyecek mi sorusu artık eskimiştir.

Belirli iş ve görev alanları yerini otomasyona terk ederken, daha önce ismini dahi duymayıp tahmin bile edemeyeceğimiz birçok görev alanı fırsat olarak karşımıza çıkmaktadır. Önemli olan gerekli hazırlıkları tamamlayıp yeni üretim anlayışını rekabet edebilir bir şekilde karşılayabilmektir.

1983 yılında İTÜ Endüstri Mühendisliğinden mezun olan bir akademisyenin not belgesinin günümüz mezununun not belgesi ile kıyaslandığında benzerliğin %30 olduğunu söylemek sanırım gelişim hızı hakkında bize bir fikir verecektir.

Gelişmek istiyoruz, bilgili ve bilge insan olmak için çabalıyoruz. Şirketler de gelişiyor, büyüyor, etkinleşiyor ve kurumsallaşıyor. Bu bağlamda iki başlı bir gelişimden bahsetmek gerekiyor. Bireysel ve kurumsal gelişim. Bu iki bileşen birlikte olmalıdır diyoruz, aksi takdirde;

  • Birey gelişip, kurum, atalet ve hantallığını sürdürürse, ortaklık bitmiş ve ayrılık vakti gelmiş demektir.
  • Tam tersi durumda, yani kurum etik ve yeni nesil bir şirket haline gelirken, birey, mezun olduğu okul, bilgi ve öğretileriyle oyalanıyorsa yine ortaklığın sonlanması kaçınılmaz olacaktır.

Başarının mutlak ve kalıcılığı, şirket ve çalışanın birlikte gelişimiyle olanaklı hale gelecektir gerçeğini kavradıktan sonra atılacak ilk adım bu iki unsuru dikkate alarak eğitim ve gelişim hedeflerini belirlemek ve uygulamaktır. Bu da bizi yazımızın başlığına götürecektir.

Geçtiğimiz yüzyılda gerçekleştirilen kalite çalışmaları, bazı kuruluşlar tarafından çeşitli ödüllerle taçlandırılarak özendirmeye ağırlık verilmiştir.

Bu ödülleri, gelişime verdikleri önem sırasına göre belirtecek olursak;

  • Deming Ödülü %20 (İnsan Kaynakları + İyileştirme)
  • Malcolm Baldrige Ödülü %20.5 (Liderlik + İş Gücü Yönetimi)
  • Avrupa Kalite Ödülü (EFQM) %28 (Çalışanlar + Sonuçları)

Görüldüğü gibi 1951 yılında başlayan Deming ödülü programında yer alan insan kaynakları gelişimi önceliği ve ağırlığı, onu takip eden diğer ödüllendirme sistemlerinde artarak devam etmektedir.

İnanılmaz bir hızla bilgi üretiminin gerçekleştirildiği bir dünyada, nitelikli eğitimlerle en önemli kaynağımız olan insanı bir değer haline dönüştürmek zorundayız. Çünkü artık insan kaynaklarının temel amaçlarından biri önce kaynak olan insanı değer haline getirebilme gerçeğidir.

Geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısından itibaren yoğun bir şekilde ele alınan ve bu ödüllendirmelerle de desteklenen kalite çalışmalarının temel girdilerinden biri olan eğitim günümüzde de nitel ve nicel açıdan gelişerek önemini sürdürmektedir.

O halde sözü uzatmaya gerek yok. Bireysel ve kurumsal kariyer hedeflerimize ulaşmak için;

  • Görev ve pozisyona uygun çalışanı bulmak zorundayız.
  • Eğitim gereksinim tablosunu anket, test, görüşme, performans ve iş sonuçları karmasını esas alarak gerçekleştirmeliyiz.
  • Eğitimleri olabildiğince şirket çalışanlarımızın tamamına uygulayarak aynı lisanı konuşan, davranan, amaç ve düşünce birliğinde buluşan kadrolarımızı oluşturmalıyız.
  • Eğitimlerimizi deneyimli, bilimsel, ülke, ekonomi ve sektör gerçeklerine dayalı bir şekilde içeriklendirmeli ve uygulattırmalıyız.
  • Üç aşamalı bir eğitim değerlendirmesi sürecini kesinlikle yapmalıyız. Bu bağlamda tepkisel, bilgi ve beceri değerlendirmelerini sonuçlar, raporlar, gözlem yollarıyla ölçmeliyiz.
  • Tüm bunları sürdürülebilir kılmalıyız.

Unutulmamalıdır ki günümüzde bilgiye ve teknolojiye ulaşmak yeterli ekonomik gücünüz olması durumunda çok zor değildir. Tüm bunları başarıyla kullanacak olan girdi ise insandır. Kurum çalışanına, yani insana yatırım yaparsa (ki bunun en temel aracı eğitimdir) geleceğine yatırım yapacaktır.

Yazımıza güzel bir söz ile başlamıştık. Benzer bir söz ile noktalayalım.

“Yaşayarak öğrenme, sürekli ve evrensel değildir. Öyle olsaydı, yaş ve bilgelik bire bir ilişki içinde olurdu ve yaşlı aptal diye bir şey olmazdı.”(Gardner)

 

Rafael Aguayo, Dr. Deming: The American Who Taught the Japanese About Quality (New York: Fireside, 1991)

John W. Gardner, Excellence (New York, Doubleday, 1985)