12 KASIM 1999 DÜZCE DEPREMİNİN 15. YILINDA ÜLKEMİZİN DEPREM GERÇEĞİNİ UNUTTURMAYACAĞIZ!

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Kocaeli Şubesi

Marmara depreminin yarattığı travmanın sıcaklığı henüz geçmeden 12 Kasım 1999 tarihinde Düzce‘de meydana gelen ve 782 insanımızı kaybettiğimiz, 2.678 kişinin yaralandığı,15.000 civarında konut ve işyerinin ağır hasar gördüğü 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından bugün 15 yıl geçti.

12 KASIM 1999 DÜZCE DEPREMİNİN 15. YILINDA ÜLKEMİZİN DEPREM GERÇEĞİNİ UNUTTURMAYACAĞIZ!

 

 

 

Marmara depreminin yarattığı travmanın sıcaklığı henüz geçmeden 12 Kasım 1999 tarihinde Düzce‘de meydana gelen ve 782 insanımızı kaybettiğimiz, 2.678 kişinin yaralandığı,15.000 civarında konut ve işyerinin ağır hasar gördüğü 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından bugün 15 yıl geçti.

 

 

 

Planlama, mühendislik, mimarlık, yapılaşma ve denetime ilişkin ülkemizdeki sistemik sorunları yansıtan ve yüzyılın afeti olarak da anılan 1999 Marmara Depreminden, 12 Kasım Düzce Depreminden hiçbir ders alınmadığı, Deprem Şurası, Ulusal Deprem Konseyi gibi oluşumların devre dışı bırakılması ile, 2011 yılı sonundaki Van depremi sonucu oluşan sosyal yıkım tablosu ile, yeni mevzuat düzenlemeleri ve rant eksenli kentsel dönüşüm programları ile tekrar tekrar ortaya çıkmıştır.

 

 

 

Türkiye`nin bir deprem ülkesi olduğu, topraklarının ve nüfusunun büyük bir bölümünün değişik derecelerde deprem tehlikesini altında bulunduğu, kentlerimizin ve sanayi tesislerimizin risk taşıdığı, tarih boyunca Anadolu coğrafyasının depremlerle sarıldığı, son yüzyılda meydana gelen depremlerde yüz bine yakın yurttaşımızın hayatını kaybettiği, yapı stokumuzun depreme dayanaklı olmadığı, pek çok yapının mühendislik hizmeti almadan üretildiği, yapı denetim sisteminin eksiklikler içerdiği, toplumun deprem bilincinden uzak olduğu gibi gerçekleri yok saymak, bir doğa olayı olan depremin doğal afet gibi yaşanmasına yol açmakla kalmadığı gibi, insan hayatına ne kadar değer verdiğimizi de açığa çıkartmıştır.

 

 

 

Siyasi iktidar Türkiye`nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini dün olduğu gibi bugünde yok saymaktadır. Ne yapı denetimi sistemi olması gereken işleyişe oturtulmuş ne bina envanteri çıkartılmış ne kentler olası bir depreme hazırlıklı hale getirilmiş ne de bütün bunlar için merkez bütçeden kaynak ayrılmıştır. Siyasi iktidar, depreme karşı kentsel dönüşüm adı altında rant politikalarını yaygınlaştırmak dışında kendince kayda değer bir önlem öngörmemektedir .

 

 

 

Siyasi iktidarının "yapmadıklarının" yanında bir de "yaptıkları" vardır ki, bunlar, adeta depreme davetiye çıkartacak niteliktedir. Türkiye`nin temel sorunlarından birinin, yapıların mühendislik hizmeti olmadan üretildiği gerçeği görmezden gelinmekte, yapı üretim süreci denetim dışı bırakılmakta, yapı denetim sistemindeki aksaklık ve eksiklikler bir türlü giderilmemekte, yapı üretimi niteliksizliğe, kuralsızlığa mahkûm edilmekte, sistem bir bütün olarak zafiyetine uğratılmakta, meslek odaları etkisizleştirilerek kamusal denetim yok sayılmaktadır.

 

 

 

Depremlere karşı bütünlüklü önlemler ve sağlıklı, insanca bir yaşam ve çevre için, mevcut Yapı Denetim Yasası‘nın öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine uzmanlık ve etik niteliklere sahip yapı denetçilerinin etkinliğine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modeli benimsenmelidir. Bu noktada uyarıyoruz: Yapı denetimi uygulamasını yönlendiren kararlar ve ilgili tüm mevzuatın TMMOB ve bağlı Odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla düzenlenmemesi durumunda ülkemizi yeni büyük sosyal afetlerin, sosyal yıkımların beklediği bilinmelidir. Biz TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak mühendislik ilkelerine aykırı gerçekleştirilen planlama, yapılaşma ve denetleme süreçleri karşısında mücadelemizi sürdüreceğimizi; bu konudaki deneyim, birikim ve bilgilerimizi kentsel dönüşüm baskısı altındaki kentlerimiz için toplum yararına kullanacağımızı bir kez daha vurguluyoruz.

 

 

 

Değerli kamuoyumuza saygı ile duyurulur.

 

 

 

TMMOB

 

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI

 

KOCAELİ ŞUBE YÖNETİM KURULU