ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ, ENSAR DAVASININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Çocuklarımıza Sahip Çıkıyoruz, Ensar Davasının Takipçisi Olacağız
Bilindiği üzere son zamanlarda çocuk istismarı, tecavüzü ve tecavüz sonrası cinayetlerinde belirgin bir artış gözlenmektedir. Ensar Vakfı ve Kaimder`e bağlı ev ve yurtlarda bir öğretmenin 45 çocuğa defalarca tecavüz etmesini, bir bakan, "bir kere"lik bir olay diye hafifletmeye çalıştı. Geçen hafta Kocaeli`nde tecavüz edilen 3 yaşındaki Arda bebek öldü, Şanlıurfa`da tecavüz edilen bir çocuk intihar etti. Bunlar bir buzdağının yalnızca yüzeye çıkmış halidir. Ülkemizi yönetenlerse "bir kere"lere, kendilerine bağlı vakıf vb. kuruluşlar ile tarikat ağlarını aklamaya, yayın yasaklarına, ilgili gensoru önergesinin reddedilmesine, tecavüz edilenleri değil tecavüzcüleri gözeten ibretlik yargı kararlarına ve çocuk istismarlarını, ensest ilişkileri örten "kutsal aile kurumu"na sığınmayı yeğliyorlar.
Duyarlı bütün yurttaşlar, meslek, kitle örgütleri gibi Odamız da, bu asla "bir kere"den ibaret olmayan olaylar zincirini, onun arkasındaki istismarcı dinci siyasal gerici zihniyeti ve konuyu örtbas etmeye çalışanları nefretle kınamaktadır.
Söz konusu vakıf dâhil iktidarın "sivil toplum örgütü" konumundaki yandaş kuruluşlarına kamu arazileri ve binalarının tahsis edilmesi, bu gerici kuruluşların Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda çalışma yapmalarına olanak tanınması yaygın bir uygulamadır. Çocuk istismarının özellikle laiklik karşıtı gerici kesimde yoğunlaşması, eğitim-öğretim dâhil olmak üzere gerçekleştirilen neoliberal dönüşümün, sosyal devletin tasfiyesinin, din şemsiyesi altındaki görünür yüzleridir.
4+4+4 gerici eğitim sistemi, okulların İmam Hatipleştirilmesi, ortaöğretimde türbanın serbestleştirilmesi, çocuk işçilik, özellikle kız çocuklarının evlendirilmesinin teşviki ve çocuk tecavüzleri, övünülen "yeni Türkiye"nin can yakıcı, iç acıtıcı gerçekleridir.
Ensar Vakfı adında simgeleşen tecavüz olayları, gizlenemeyecek bir yargı davasına dönüşmüş durumdadır. Çocuklarımızı gericiliğin karanlığına teslim etmeyecek, onlara sahip çıkacak, yarın başlayacak olan Ensar davasını takip edeceğiz.
Odamız, gözbebeğimiz olan çocuklarımızın eğitsel, cinsel, bedensel, ruhsal, yaşamsal ve dinsel baskı altına alınarak köleleştirilmesinin, vakıf ve tarikatlar, İmam Hatipler ve "Milli Eğitimin" iç içe geçirilmesinin panzehirinin bilim, aydınlanma, laiklik ve parasız kamusal eğitim ve parasız kamusal barınma olduğuna inanmaktadır.
Ali Ekber Çakar
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı