12 EYLÜL RUHU SÜRÜYOR

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

12 Eylül Ruhu Sürüyor

Bilindiği üzere 12 Eylül 1980’de yapılan askeri darbe, IMF ile bağıtlanan 24 Ocak 1980 ekonomi kararlarının ardından kapitalizmin neoliberal dönem uygulamalarına geçişi sağlayan, emek ve demokrasi karşıtı faşist bir darbe idi.

Aradan geçen 38 yılda Türkiye 12 Eylül faşizminin mantıksal devamı olan bir süreç içinde olmuştur. Bu süreçte kamu idari yapısı, planlama, sanayileşme, kalkınma, mühendislik, eğitim ve sağlık gibi temel alanlar neoliberal dönüşüm ile köklü değişiklikler geçirmiştir. Serbestleştirme, özelleştirme ve ithalata bağımlı fason üretim politikalarının sonucu sanayisizleşme egemen olmuş, tarımsal üretim büyük ölçüde gerilemiştir. Esnek/güvencesiz, taşeron çalışma biçimleri ile sendikasızlaştırma bütün çalışanları kuşatmıştır. 12 Eylül’ün “Türk-İslam sentezi” siyasal İslamcı akımı güçlendirmiş, demokrasi ve laiklik tasfiye edilmiştir.

Meslek örgütleri ve toplumsal muhalefete yönelik bugünkü baskı politikaları 12 Eylül’ün devamı ve tepe noktası niteliğindedir. Öyle ki mevzuata 1981 yılında giren ve Cumhurbaşkanına bağlı olarak çalışan Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) görev ve yetki kapsamı “araştırma ve inceleme” ile sınırlı iken, 16 Nisan 2017 Anayasa değişikliği referandumu ile “her türlü idari soruşturma”yı da içerir şekilde genişletilmiştir. Ardından DDK’nin yetki kapsamı, 15 Temmuz 2018 tarihli “Devlet Denetleme Kurulu Hakkında 5 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile “görevden uzaklaştırma”yı da içerir şekilde genişletilmiştir. Böylece DDK “Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri” yapmakla ve “her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma” yetkisi ile donatılmıştır.

Bu geniş kapsam ve hukuk dışı yetki, DDK’yi yargı organlarının yerine geçirerek aynı zamanda cezalandırıcı bir organa da dönüştürmektedir. Bu kapsam ve yetki genişliği, Anayasa’nın 135. maddesi uyarınca kurulmuş olan TMMOB, TTB, Barolar Birliği gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını, sendikaları, tüm demokratik kitle örgütleri ile toplumsal muhalefeti 12 Eylül yöntemleriyle baskı altına alma ve giderek tasfiye etmeye yöneliktir. Açık ki böylesi bir kapsam, görev ve yetki genişliği totaliter bir rejime özgüdür, demokrasi dışıdır ve bütün toplumsal örgütlenmeleri ilgilendirmektedir.

Bu durum bütün demokrasi güçlerine birlikte direnme, özerk demokratik Anayasal yapılarımızı birlikte savunma görevini yüklemektedir.

12 Eylül darbesinin 38. yılında darbelere ve diktalara yine ve kararlılıkla hayır diyor, tek seçeneğin demokrasi ve laik toplumsal yaşam olduğunu savunuyoruz.

Kamusal hizmet ve denetim faaliyetleri yürüten bizler, bilimsel-teknik mesleki-toplumsal gerekliliklerin kamudan dışlanmasına ve toplumsal muhalefete yönelik saldırılara karşı eşit, özgür, demokratik, laik, tam bağımsız, sanayileşmiş, kalkınmış, tam istihdamı sağlanmış bir Türkiye’yi savunmaya devam edeceğiz.

Yunus Yener

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı

Yayına Giriş Tarihi

2018-09-11 06:45:00