2012 BÜTÇESİ TOPLUMSAL GEREKSİNİMLER DOĞRULTUSUNDA HAZIRLANMAMIŞTIR

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

"Ülkemizin refah seviyesinin artırılması nihai hedefi doğrultusunda; büyümeye istikrar kazandırmak, istihdamı artırmak, kamu dengelerini iyileştirmek ve fiyat istikrarını sağlamak" şeklinde gerekçelendirilen 2012 yılı merkezi yönetim bütçesi, toplumsal gereksinimlere yanıt vermekten çok uzaktır.

Toplumsal ekonomik istemleri gözetmesi ve genel refah düzeyini hedeflemesi gereken bütçeler, neo liberal politikaların halkı soyma aracı durumundadır. Bütçe hedefleri yatırım ve kalkınma boyutlarından yoksundur. Kamusal hizmetlerin ticarileştirilerek serbest piyasanın güdümüne verilmesinin sonuçları bütçelere yansımaktadır. Bütçeler gelir ve vergi adaletsizliği ve yoksulluğun tırmandırılmasının programatik bir aracı haline gelmiştir. 

2012 bütçesinde giderler toplamı 350 milyar 948 milyon TL, gelirler 329 milyar 800 milyon TL, bütçe açığının da 21 milyar 103 milyon TL olması öngörülmektedir. Serbestleştirme, özelleştirmeler nedeniyle kamu hizmet gelirleri ve kamu kurumları kârlarında daimi gerileme yaşanırken, önceki bütçelerde olduğu gibi en büyük gelir kalemini vergiler oluşturmaktadır. Öyle ki 2002 yılında 60,3 milyar TL olan toplam vergi geliri, 2011 yılı Kasım ayında yüzde 288 artışla 234,1 milyar TL olmuştur. 2012 yılı toplam bütçe gelirlerinin yüzde 93`ü vergilerden, bu gelirlerin yüzde 67‘sinin de dolaylı vergilerden toplanması öngörülmüştür. Çalışanlardan alınan gelir vergisi de 2011 yılına göre 7,7 milyar TL artışla 56,1 milyar TL`ye çıkacaktır. 

Türkiye dolaylı vergi oranının en yüksek düzeyde olduğu ülkelerin başını çekmektedir. Gelir farkı gözetmeden yoksuldan ve zenginden aynı verginin toplanmasını sağlayan bu vergilerin artışı süreklilik arz etmektedir. Örneğin 2006 yılında 36,9 milyar TL olan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gelirleri 2011`de 61,1 milyar TL`ye yükselmiş, 2012 yılında ise 70, 6 milyar TL olması beklenmektedir. Bu durum aynı zamanda çok sözü edilen "iç ticaret hacminin" bir soygun alanı olduğunu göstermektedir. 

Bütçeden kurumlara ayrılan paylar da sorunlu yapısını sürdürmektedir. Hazine‘ye yaklaşık yüzde 18`den fazla pay ayrılırken Milli Eğitim Bakanlığı‘na yüzde 11, Sağlık Bakanlığı`na ise ancak yüzde 4 pay ayrılmaktadır. Daha da vahimi toplam bütçenin yüzde 14`ü faiz borçlarına harcanacaktır, bu, eğitim ve sağlığa ayrılan toplam orana eş düzeydedir. 

Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığına bütçeden ayrılan pay toplamda yüzde 10,7`yi bulmakta; buna karşılık Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı`na ayrılan pay yalnızca binde 6`da kalmakta, Diyanet İşleri Başkanlığı ise ona oranla iki katı oranla bütçeden yüzde 1,1 pay almaktadır. Eğitim, sağlık gibi temel hizmet alanlarına bütçeden ayrılan paylar ise büyük oranda personel giderleri, sosyal güvenlik devlet primi giderleri, cari ve sermaye transferleri ödemeleri ile bu hizmet alanlarının piyasalaşması yönündeki dönüşüme kaynak oluşturmaktadır.  

2012 bütçesi yatırımlara ilişkin olarak neo liberal dönemin temel yaklaşımlarını yansıtmaktadır. Sabit sermaye yatırımlarının sabit fiyatlarla 2010, 2011, 2012 değişim oranları yüzde 30,2; 19,3 ve 6,2`dir. Bu oranın içindeki kamu sabit sermaye yatırımlarının aynı yıllardaki değişim oranları da yüzde 18,6; 7,7 ve 0,6`dır. Kamu artık üretken olmayan, katma-değer yaratmayan, istihdamı öngörmeyen yatırımları yapmakta, bölgesel kalkınma projelerine girmemektedir.

Yine sabit fiyatlarla aynı yıllardaki özel yatırımların yüzde değişim oranları da 33,6; 22,3 ve 7,7 şeklindedir. Merkezi yönetim bütçe kanununda toplam yatırımların aynı yıllardaki değişim oranları da  yüzde  47,2, 19,8 ve 6,4 olarak belirlenmektedir. Oysa sabit sermaye yatırımlarına dayandırılmadığı müddetçe gerçek bir büyümeden söz etmek olanaksızdır. 

2002-2011 dönemi yıllık büyüme ortalaması gerçekte yüzde 4,8, istihdamda ise yüzde 1,3 oranındadır. Bu durum kamuoyunda "istihdam yaratmayan büyüme" olarak tanımlanmaktadır. Bütçe gerekçelerinde sözü edilen "büyümeye istikrar kazandırmak", iktidarın uzunca bir süredir başvurduğu bir aldatmacadır. Kriz öncesinde veya sonrasında, yabancı sermayeye verilen yüksek faiz yoluyla gerçekleşen sıcak para akımı ile ucuz dövize bağlı ithalat politikaları ve ucuz işgücü maliyeti sayesinde aldatıcı "büyüme" rakam ve yorumlarına ulaşılmaktadır. Mevcut "büyüme" olgusu, ekonominin sanayi ve tarımsal üretime ve yatırımlara değil, sıcak para akımına bağlı mali aracılık hizmetleri, ulaştırma, depolama, haberleşme ile toptan ve perakende ticarete dayalıdır. 
Özetle, büyüme–istihdam ilişkisi kopukluğu, cari işlemler açığı, yüksek oranlı borç ve faiz giderleri, eğitim, sağlık ve yatırımlara ayrılan payların düşüklüğü, gelir vergisi artışlarının çalışanlara yüklenmesi, KDV, ÖTV dahil dolaylı vergilerin yüksekliği ve vergi artışlarının yansıdığı zamların sürekliliği, genel bütçe uygulamaları ve 2012 bütçesinin karakteristik özelliğidir. Bu parametreler bütçenin, toplumun çoğunluğunun gereksinimlerine göre hazırlanmadığını göstermektedir. 

Ali Ekber ÇAKAR
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı

 

Yayına Giriş Tarihi

2011-12-29 09:30:00