2021 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ YOKSULLUĞU, ADALETSİZLİĞİ, SANAYİSİZLEŞMEYİ KÖRÜKLEYEN BİR BÜTÇEDİR

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

Oda Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi hakkında bir basın açıklaması yaptı.

2021Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Yoksulluğu, Adaletsizliği, Sanayisizleşmeyi Körükleyen Bir Bütçedir

2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifinin TBMM’ye sunulmasının ardından önce Kasım ayının başında Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, hemen ardından da Genel Kurul'da görüşülmeye başlanacağı kamuoyuna duyuruldu.

Öncelikle yaklaşık 800 yıllık demokrasi mücadelesinin adım adım elde ettiği kazanımların ürünü olan Bütçe Hakkı, 18 yıldır olduğu gibi bu yıl da halkın ellerinden alınmış, “mali saydamlık” ve “hesap verebilirlik” ilkeleri yok sayılmıştır. Anayasa uyarınca bütçe teklifinin Cumhurbaşkanı tarafından mali yılbaşından en az 75 gün önce yani 17 Ekim 2020 tarihinde TBMM’ye sunulması gerekirken gecikmeli olarak sunulmuş, meclisin 75 günlük tartışma süresinin bir kısmı gasp edilmiştir.

Ülkemiz 18 yıldır uygulanan rant odaklı, dışa bağımlılığı pekiştiren, sanayisiz ve istihdamsız ekonomi politikalarının bir sonucu olarak ve bugün pandemi koşullarının da eklendiği derin bir ekonomik krizin içinden geçmektedir. Pandemi süresinde geniş tanımlı işsiz sayısı (Temmuz ayı itibarıyla) 10 milyon 371 bine yükselmiş, esnaf iş yapamaz çiftçi üretmez hale gelmiştir. Halk yoksulluk ve sefalete itilmiş, temel gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılayamaz haldedir. Ne var ki ülkemizin yaşadığı bu acı ekonomik ve toplumsal sorunlar 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nde yer almamakta, bilakis ekonomik ve toplumsal adaletsizlikler daha da artıracak düzenlemeleri içermektedir.

Tıpkı diğer bütçelerde olduğu gibi iktidar, 2021 yılı bütçesi ile gelirlerin toplumun farklı kesimlerinden nasıl toplanacağına ve kimin payına ne kadar düştüğüne tek başına karar vermekte, emekçilerin ve geniş halk kesimlerinin taleplerine kulak tıkayarak toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak bir yana çığ gibi büyümesine neden olmaktadır.

Bu bütçede iktidar kendi siyasal gücünü pekiştirecek alanlara kaynak aktarırken en ağır ve adaletsiz vergi düzeniyle bu kaynak aktarımının bedelini emekçi sınıflara ödetmektedir.

2021 bütçesinde, bir yıl öncesine göre yüzde 11’lik bir artış ile harcamalar toplamının 1,3 trilyon lira olması öngörülüyor. Bu harcamaların yüzde 14’ü ise faiz harcamalarına ayrılıyor. Faiz harcamalarına ayrılan tutar önceki yıla göre yüzde 31 artarken, Cumhurbaşkanlığı için ayrılan ödenekteki artış da yüzde 28’i buluyor. Bunun yanı sıra 2020 yılında 2019’a göre tutarı iki katına çıkarılan iktidarın “Kamu Özel İşbirliği” adı altında yürüttüğü rant projelerine bu yıl ne kadar kaynak ayrıldığı gizli tutulmakta, kamuoyu ile paylaşılmamaktadır.

Üretimde gelir yaratacak faaliyetler, üretici güçler de 2021 bütçesinde yer almamaktadır. Yıllardır uygulanan istihdamsız, üretimsiz ekonomi politikalarına uyumlu bir bütçe yine karşımızdadır. Sadece son bir yılda yok olan 1,2 milyon iş ve istihdam alanı, ülkemizdeki istihdam ve toplumsal refahı artırmaya dönük acil üretim odaklı politika ihtiyacını ortaya koymaktadır. Sanayiye faiz ödemelerinin sadece onda biri kadar ayrılan 2021 bütçesinde, sanayileşmenin önemli bir unsuru olan ve ciddi sorunlarıyla birlikte gelişime ihtiyaç duyan organize sanayi bölgelerine (OSB) ve küçük sanayi sitelerine (KSS) bütçenin binde birine denk gelen 1,1 milyar lira tutarında bir ödenek ayrılmıştır.

Ulaşım politikalarındaki çarpıklık da 2021 bütçesi ile devam ettirilmektedir. İktidar, ulaşımda karayolu taşımacılığını önceliğine alan, bu alandaki müteahhitlere ayrıcalıklar sunan bir politika izlemektedir. Oysa bu politikalar, verimsiz yol kullanımı, yüksek yatırım maliyetleri, enerji ve arazi kayıpları, gürültü, çevre tahribatı gibi kaosların oluşmasına neden olmuştur. Ulaşım kapasitesini toplum yararına politikalar ile yönlendirip gerekli yatırımları yapmak; karayolu, havayolu, denizyolu, demiryolu ile entegre bir toplu taşımacılık anlayışı kamunun görevidir. Ne var ki 2021 bütçesi yine karayolu ulaşımına öncelik vermiş, karayolları ödeneklerinde yüzde 84 artış öngörmüştür.

Diğer yandan üretimin ve yüksek katma değerin yaratılmasında önemli rol oynayan Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan ödeneğin yüksekliğine ilişkin iktidar vurgusu gerçeği yansıtmamaktadır. Ülkemizde gayri safi yurt içi hasılanın sadece yüzde 1’ini oluşturan Ar-Ge harcamalarının büyük bölümü savunma ve teknoloji şirketlerinin elinde toplanmakta, bilimsel niteliği yüksek, katma değeri ve sanayideki teknoloji düzeyini artıracak faaliyetlere yansımamaktadır.

Üretime, ekonomik bunalımın halka dayattığı yoksulluğa hiçbir çözüm getirmeyen bunun yerine sermayeyi kayıran, AKP rejiminin piyasacı ve dinci-mezhepçi yönelimlerine uygun olarak hazırlanan bütçenin ağır yükü yine halkın omuzlarına yüklenmektedir. 2021 yılında halktan toplanacak vergi geliri yüzde 16,4 artırılarak 1 trilyon 58 milyar Türk Lirası olarak belirlenmekte ve vergi gelirlerinin yüzde 77’ine denk gelen dolaylı vergiler kanalı ile halkın ihtiyaçları için kullanılmayan bütçe harcamalarının faturası işçiye, emekçiye, işsize, emekliye çıkarılmaktadır.

Bilindiği gibi bütçeye temel olan belge Orta Vadeli Program(OVP)/Yeni Ekonomik Program(YEP) daha şimdiden kadük kalmıştır. Gerçekte OVP/YEP ve bütçenin geniş bir toplumsal katılıma dayanan, ekonominin gerçeklerini göz önüne alarak toplumsal ihtiyaçlara yönelik bir anlayışıyla hazırlanması gerekmektedir. Ne var ki OVP’deki 2020-2023 tahminlerinin çöktüğü, gerçekçi bir yol haritasının bulunmadığı görülmektedir. Dolayısıyla OVP’de olduğu gibi bütçede de işçinin, emekçinin, emeklinin ve işsizlerin adı yoktur.

Ülkemizin içinden geçmekte olduğu ekonomik bunalım karşısında 2021 bütçesi yaraya merhem değil tuz basma niteliğindedir. Yoksullaşan, işsizleşen, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan halka kendisine hizmet olarak dönmeyecek harcamalar için daha fazla fatura yüklenmektedir. Bu anlayışın terk edilmesi, bütçelerin toplumun ihtiyaçlarını gözeten katılımcı, adil ve kamucu bir anlayış ile hazırlanması gerekmektedir.  

Yunus Yener

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı

Yayına Giriş Tarihi

2020-11-02 05:15:00