ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIK VE ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARI SÜRDÜRÜLDÜKÇE YENİ ZAMLAR GELECEK, ELEKTRİK VE DOĞALGAZ FİYATLARI DAHA DA ARTACAKTIR.

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

Elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yapılan zamlar, yeni zamların habercidir. Elektrik üretiminde ithal petrol türevleri, doğalgaz ve taş kömürün payı yarıdan fazladır. Uluslararası şirketlerin denetiminde olan enerji girdileri piyasalarında fiyatların artma eğiliminin sürmesi söz konusudur. Döviz kurundaki artışlar ve ithal enerji girdileri fiyatlarının artması zamlara gerekçe olarak gösterilmektedir. Bu resmin görünen yüzüdür. Resmin görünmeyen yüzünde ise enerji sektörü faaliyetlerinin tamamının piyasalaştırılması, özel enerji şirketlerinin çıkarlarının korunması, geliştirilmesi ve pekiştirilmesi bulunmaktadır.

Doğalgaz ithalatına dair sorular

Son doğalgaz zammının bir gün öncesine denk gelen BOTAŞ‘ın Rusya Batı Hattındaki 6 milyar m³‘lük alım sözleşmesinin yenilenmemesi,  ithalatı ucuzlatacak sihirli bir girişim olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Bakanlıkça, bu boru hattının atıl kalmayacağı, özel şirketlerin çok kısa süre içinde ilgili Rus şirketiyle yapacakları yeni gaz alım sözleşmeleriyle başlatacakları ithalata tahsis edileceği ifade edilmektedir. Bu noktada yanıt bekleyen bir dizi soru vardır.

"Doğalgaz alım sözleşmelerinin yapılması çok kısa sürede nasıl mümkün olacaktır?"
"BOTAŞ‘n süresi yıl sonunda biten sözleşmesinin yenilenmeyeceğini tahmin eden bazı özel şirketler, Rus şirketiyle sözleşme görüşmelerine önceden başlamış olabilirler mi?"
"Rus şirketin 03.10.2011 tarihli açıklamasında yer alan, ‘Batı Hattı aracılığıyla tedarik edilen doğalgazın, Türkiye‘deki ticari ve endüstriyel tüketiciler tarafından talep edildiğini gözlemliyoruz. Söz konusu gaz hacmini, Türkiye piyasasındaki nihai tüketicilere ulaştırılmak üzere, mevcut ve yeni alıcılara, özel sektör de dahil olmak üzere, tedarik etmeye hazırız,‘ ifadesi yeterince açık değil midir?
"Özel şirketlerin Rusya‘dan BOTAŞ‘tan daha ucuza gaz alacağı iddia edilmektedir. Rus şirketinin BOTAŞ‘a yapmadığı indirimi, yakında kimler olacağını öğreneceğimiz özel şirketlere yapması söz konusu olabilir mi?"
"Bu boru hattıyla, BOTAŞ eliyle değil, özel şirketler aracılığıyla Rusya‘dan ithalat yapılınca, genel olarak ithal doğalgaz, özel olarak Rusya‘dan yapılan doğalgaz ithalat bağımlılığı nasıl azalacaktır?"
Diğer yandan, BOTAŞ‘ın doğalgaz satışları, sözleşme devirleri ve özel şirketlerin hızla artan LNG ithalatı nedeniyle azalma eğilimindedir. Yenilenmeyen sözleşme ile, 2010‘da 31.462 milyar m³ olan satışlar, 25 milyar m³‘ün de altına düşecektir. Önümüzdeki yıllarda BOTAŞ‘ın Cezayir‘le mevcut yıllık 4 milyar m³‘lük alım sözleşmesi de sona erince, muhtemelen, özel sektörün payının daha çok artması doğrultusunda Cezayir ile sözleşme yenilenmeyecek ve LNG ithalatında da öncelik ve ağırlık özel sektöre verilecek ve BOTAŞ Marmara Ereğlisi LNG Depolama ve Çevrim Tesisleri özel sektörün kullanımına mı tahsis edilecektir?

Elektrik fiyatlarında kamusal-toplumsal kuruluşlara ve geri kalmış illere destek kalktı

Doğalgaz sektöründeki kamu varlığı ve etkinliği küçültülürken, elektrik sektöründeki özelleştirmeler de tüm hızıyla sürdürülmektedir. Kamu elektrik dağıtım şirketlerinin bir bölümü özel sektöre devredilmiştir. Kalan şirketlerin devri ise talip olan şirketlerin devir bedellerini ödememeleri sonucu şimdilik beklemededir. Son elektrik zammı, siyasi iktidarın bu duruma karşı özelleştirmeyi daha cazip hale getirecek adımlar attığını göstermektedir.

Son elektrik zamlarıyla kamusal-toplumsal fayda esaslı okullar, yurtlar, sağlık kuruluşları, spor tesisleri, müzeler, vakıflar, dernekler, hayır kurumları gibi kuruluşlara destek kaldırılmıştır. Bu kapsama giren tarifeye yapılan yüzde 18.92 oranındaki zam ile konutlara yapılan yüzde 9.58‘lik zammın iki katı zam yapılmıştır.

Su fiyatları da artacak

Yine son zamlarla kalkınmada öncelikli iller kapsamındaki illerdeki konutlara uygulanan destek de yüzde 18,21 zam ile kaldırılmıştır. Diğer yandan içme ve kullanma suyu tesisleri de yüzde 18,71 zamlı fiyat üzerinden elektrik kullanabilecek; böylece belediyelerin ve vatandaşların içme ve kullanma suyu bedelleri de artacaktır.

Ayrıca geçmişte konutlarla eşit veya konutların altında tutulmuş olan sokak aydınlatma zam oranları, son zam ile daha yüksek tutulmuş, konutlara yüzde 9,58 zam yapılırken, sokak aydınlatmalarına yüzde 13,84 zam yapılmıştır.

Asgari ücretin dörtte biri elektrik ve doğalgaza

Yapılan son zamla konut kullanıcılarının elektrik faturalarına 4 yılda toplam olarak yapılan zam yüzde 88.80 oranına ulaşmıştır.

Çağdaş yaşamın asgari gerekleri üzerinden hesaplanan aylık elektrik tüketimi olan 230 kWh için bir ailenin ödeyeceği aylık elektrik faturası 68.77 TL‘ye, yıllık fatura 825,24 TL‘ye ulaşmıştır. Tüketici Hakları Derneği‘nin 01.10.2011 tarihli açıklamasına göre, son doğalgaz zammı bireysel ısınma sistemiyle ısınan bir konutun yıllık 1500 m³ doğalgaz tüketimi için harcayacağı aylık bedel 101,78 TL, yıllık tutar 1.221,45 TL düzeyindedir. Kuşkusuz bu rakamlar, yapılacağı yalanlanamayan yeni zamlarla daha da artacaktır.

Aylık net ücreti 659 TL olan bir asgari ücretlinin, aylık net ücretinin yüzde 15,44‘ünü doğalgaza, yüzde 10.44‘ünü elektriğe olmak üzere, aylık gelirinin dörtte birinden fazlasını enerji ihtiyacı için ödemesi gerekecektir.

Bütün bu uygulamaların amacı elektrik dağıtımını, üretimini, toptan satışını kâr alanı olarak gören özel şirketlerin kazançlarının artırılmasıdır.

Ülkemiz ve halkımız açısından bu sorunların aşılması için önerilerimiz şunlardır:

1.       Enerjiden yararlanmak çağdaş bir insan hakkıdır. Bu nedenle, enerjinin tüm tüketicilere yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve sürdürülebilir bir şekilde sunulması temel bir enerji politikası olmalıdır.

2.       Enerji üretiminde ağırlık yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına verilmelidir. Enerji planlamaları, ulusal ve kamusal çıkarların korunmasına ve toplumsal yararın artırılmasını, yurttaşların ucuz, sürekli ve güvenilir enerjiye kolaylıkla erişebilmesini hedeflemelidir.

3.       Yoksul ailelere mutlaka enerji yardımı yapılmalı, asgari ihtiyaçlarının karşılanabilmesini sağlayacak düzeyde elektrik ve doğalgaz desteği kamu eliyle sağlanmalıdır. Şehirlerde kirli kömür dağıtımından vazgeçilerek halkın sağlığı ile oynanmamalıdır. Kötü kaliteli kömürün şehir çöpleri ile birlikte temiz teknoloji ile çalışan elektrik üretim tesislerinde kullanılması ve atık ısısının şehirlerin yoksul bölgelerinde ısıtma için aylık 30- 40 TL bedelle dağıtılması sağlanmalıdır.

 

4.       TOKİ‘nin özellikle gecekondu bölgelerinde inşa ettiği konutlarda bireysel ısıtma sistemlerinden vazgeçilerek elektrik ve ısının birlikte üretileceği bölge ısıtma sistemleri kullanılmalıdır.

5.       Orta ve düşük gelirli halkın oturduğu binaların ısı yalıtımının güçlendirilmesi ile yakıt tüketimini düşürülerek istihdama katkı sağlanması için en az 500 milyon dolardan başlayan büyüklükteki fonlar devlet tarafından ayrılmalıdır.

6.       Elektrik enerjisi faaliyetlerinin kamu hizmeti olduğu gerçeği kabul edilmeli ve yasalarda yer alacak hususlar buna göre düzenlenmelidir Türkiye‘nin enerji envanteri güncellenmelidir. Kamusal planlamayı, kamusal üretimi ve yerli kaynak kullanımına ağırlık vermeyi reddeden özelleştirme politikaları son bulmalı, kamunun eli kolu bağlanmamalı, kamu eliyle yatırımlar yapılmalıdır.

7.       TEİAŞ tarafından hazırlanan 2010-2019 dönemini kapsayan "Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasite Projeksiyon (2010-2019) Çalışması" yenilenebilir enerji kaynaklarının tam olarak değerlendirilmesini hedeflememekte, yenilenebilir enerjiye dayalı üretim yatırımlarının düşük kapasitede tesisini öngörmektedir. Oysa yerli ve yenilenebilir enerjiye dayalı elektrik ve yakıt üretim hedefleri, ülke potansiyelinin tamamının değerlendirilmesini hedeflemeli ve kısa-orta-uzun vadeli olarak belirlenmelidir.

8.       Elektrik sektöründeki faaliyetlerde planlama gerekliliği kabul edilmelidir. Bu planlama, birincil enerji kaynağı kullanımında dışa bağımlılık, sürdürülebilirlik ve maliyet, kısaca arz güvenilirliği unsurlarını içermelidir. Gerek özel sektör gerek kamu sektörü yatırımları için bu planlamaya uymak zorunluluğu getirilmelidir.

9.       Enerji sektöründe süregelen ve sorunlara çözüm getirmediği ortaya çıkan kamu kurumlarını küçültme, işlevsizleştirme, serbestleştirme, özelleştirme amaçlı politika ve uygulamalar son bulmalı; mevcut kamu kuruluşları etkinleştirilmeli ve güçlendirilmelidir.

10.   Bu kapsamda; doğalgaz ve petrol arama, üretim, iletim, rafinaj, dağıtım ve satış faaliyetlerinin entegre bir yapı içinde sürdürülmesi için BOTAŞ ve TPAO, Türkiye Petrol ve Doğal Gaz Kurumu bünyesinde; elektrik üretim, iletim, dağıtım faaliyetlerinin bütünlük içinde olması için de EÜAŞ, TEİAŞ, TEDAŞ, TETAŞ, eskiden olduğu gibi Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) bünyesinde birleştirilmelidir.

Ali Ekber ÇAKAR

TMMOB Makina Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu Başkanı

Yayına Giriş Tarihi

2011-10-04 08:30:00