İŞGALİ, NATO'YU, BOP'U VE BUSH'U DURDURMAK BİZİM ELİMİZDE (24 HAZİRAN 2004)

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

BASINA ve KAMUOYUNA

24 Haziran 2004

ABD, NATO‘yu Kuzey Afrika‘dan Ortadoğu‘ya oradan da Orta Asya‘ya kadar uzanan bir bölgenin polis gücü haline getirmek istiyor. 28-29 Haziran tarihinde İstanbul‘da yapılacak olan NATO zirvesinde bu plan görüşülecek.

Genişletilmiş Ortadoğu diye tanımladıkları bu bölgenin zengin enerji kaynakları ve dağıtım hatlarını kapsadığını herkes biliyor. Emperyalist güçler hem Ortadoğu‘nun bütününe hem de Kafkasya ve Orta Asyanın petrol ve doğalgazına gözünü dikmiş durumdadır.

ABD, Afganistan‘a bu nedenle saldırmıştır. Özbekistan ve Kırgızistan‘a bu nedenle asgari üsler açılmıştır. Irak bu nedenle işgal edilmiştir. Çocuk kadın demeden onbini aşkın sivil bu nedenle katledilmiş, yüzbinler bu nedenle sakat bırakılmıştır.

Yıllardır petrol dolarlarını garanti altına almak için orta doğu halklarını açlık, yoksulluk ve sefalet içinde bırakanlar, çağ dışı rejimlere destek verenler, eli kanlı diktatörleri besleyip palazlandıranlar bugün genişletilmiş büyük Ortadoğu projesi ile bölgeye demokrasi getireceklerini vaad ediyorlar.

Onların demokrasi anlayışının ne olduğunu Irak‘ta gördük. Irak‘a da demokrasi getireceklerdi. Ancak ölüm götürdüler, gözyaşı götürdüler, tecavüzü götürdüler, işkenceyi götürdüler.

Emperyalizm için demokrasi küresel sömürü düzeninin kurumsallaştırılması ve sömürü düzeninin sürekliliğinin sağlanmasıdır. Bu nedenle dünyayı yeniden yapılandırıyorlar.Halkların kendi kaynakları ve gelecekleri için söz, yetki ve karar sahibi olmasını istemiyorlar. Bu nedenle bir yandan Büyük Ortadoğu Projesini devreye sokarken, diğer yandan da NATO‘nun müdahale alanını genişletmeye bölgenin jandarması haline getirmeye çalışıyorlar.

Küresel emperyalizm, bölgemize yönelik kanlı müdahalelerinde Türkiyeyi bir askeri operasyon gücü olarak kullanmak istiyor.

Dünyanın para babaları Türkiye‘yi de davet ettikleri G-8 zirvesinde bu projeyi tartıştılar. Türkiye‘ ye de demokratik ortaklık teklif ettiler. İktidara geldiği günden beri ABD ve Uluslararası para kuruluşlarının bir dediğini iki etmemekte kendinden önceki hükümetlere rahmet okutan AKP, projeye balıklama atladı.

G-8 zirvesinin ardından yapılan İslam konferansı örgütünün genel sekreterliğini üstlenerek projede etkin görev üstleneceğinin mesajını verdi.

Demokratik ortak statüsü ile Türkiye bölge ülkelerine demokrasi dersi verecekmiş! Hangi demokrasinin dersi verilecek? Hala 12 Eylül cunta anayasası ile yönetilen, çağdışı siyasal partiler ve seçim yasalarının yürürlükte olduğu, iç barış ortamını demokratik açılımlarla yakalayamayan, kürt sorununun çözümünde kalıcı bir barış tesis edemeyen Türkiye, diğer ülkeler için nasıl bir model oluşturacaktır?

Bu ülkelere grevsiz ve toplu sözleşmesiz sendika yasalarını mı, çalışanı köle olarak gören iş yasalarını mı, grev yasaklamalarını mı, sürgünleri, kayıpları, hortumları, yolsuzlukları, işsizliği, yoksulluğu, paralı eğitim ve sağlığı, açılık sınırındaki ücretleri, F tipi hücrelerde tecritleri mi demokrasi diye anlatacaklar.

Yoksa yıllardır IMF ve Dünya Bankasının güdümünde uyguladıkları politikalarla ülke sanayisini ve tarımını nasıl bitirdiklerini ve bunun sonucunda peş peşe yaşanan ekonomik krizlerin faturasını emekçi halklarımıza nasıl taşıttıklarını mı, ardarda çıkarttıkları yasalarla ormanlarımızı, tarım alanlarımızı, madenlerimizi, tüm kamusal tesislerimizi, kamusal hizmet alanlarını, yer altı ve yer üstü zenginliklerimizi emperyalizme nasıl peşkeş çektiklerini mi anlatacaklar?

Tabi ki bunların hiçbirisini anlatamazlar. Bu projede ülkemizden istenen, Türkiye‘nin NATO‘nun ölüm timi olmasıdır. Küresel kapitalizmin, bölgemizi dikensiz bir gül bahçesi haline getirmek için yürüttüğü işgal ve saldırılarda, gençlerimizin kendileri adına can vermesidir.

Bu nedenle Türkiye‘de üs sayısını arttırmak için Amerikan Savunma Müsteşarları ve Genel Kurmay yetkilileri birbiri ardına ülkemize ziyaretler düzenliyor.

Bu nedenledir ki, çocuk katilleri NATO zirvesine İstanbul‘da topluyorlar. Zirveye 46 ülkeden 26 Devlet Başkanı katılacak. G-8 zirvesinde ikinci sınıf ülke lideri muamelesi görenler onları şatafatlı törenlerle karşılamaya hazırlanıyor. Dincisi dahil tüm tekelci, işbirlikçi büyük sermaye grupları zirveye sponsorluk yapıyor.

Zirvede NATO müdahale alanının genişletilmesi, Kosova ve Afganistan‘daki askeri varlığın güçlendirilmesi konuşulacak. ABD ve İngiltere Irak‘ta direnişin güçlenmesi ile içine düştükleri bataklıktan çıkmak için NATO‘nun Irak‘a asker göndermesini istiyor. Dışişleri Bakanı Abdullah GÜL "Irak‘ın istikrarı bizim istikrarımızdır. NATO Şemsiyesi altında tüm çabalara Türkiye katılır" demişti.

Türkiye‘nin NATO kapsamında da olsa Irak‘a asker göndermesi, emperyalistlerin saplandığı batağa Türkiye‘nin de saplanması demektir. Irak‘ta istikrarın yeniden kurulması isteniyorsa bunun çözümü açıktır. İşgalciler Irak‘tan çekilmeli ve Irak halkına verdikleri zararı tazmin etmelidirler. Başta Bush ve Blair olmak üzere savaş ve işgalin suçluları yargılanmalıdır.

Dün Ülkemizin Irak‘a asker göndermesini engelleyen, 1 Mart tezkeresini durdurmayı başarabilen bizler, bu plana da sessiz kalmayacağız. Hükümetin ABD‘nin savaş senaryolarına yataklık yapmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü vicdanımız ve aklımız hala yerinde. Emperyalizmin bölge halklarını köleleştirme projesinde ülkemizin bir askeri güç olarak kullanılmasını istemiyoruz. Iraklı, Filistinli çocukların Ortadoğu halklarının gözlerine onurla utanmadan bakabilmek istiyoruz.

Bizler sömürüsüz ve adil bir dünya için barışın sesi olmaya devam edeceğiz. NATO zirvesini 1 Mart‘a çevirmeye kararlıyız. Terör örgütü NATO‘ nun dağıtılması, ABD üslerinin kapatılması taleplerimizi, mahallelerimizde, işyerlerimizde, alanlarda sokaklarda, salonlarda haykırmaya devam edeceğiz.

Alınan tüm olağanüstü önlemlere ve engellemelere rağmen 26 Haziran‘da Ankara‘da Sıhhiye Meydanı‘nda Bush‘u bir kez daha lanetleyeceğiz, 27 Haziran‘da yüzbinlerce barış yanlısı İstanbul‘u özgürleştirecek.

Bu mücadelede yalnız olmadığımızı biliyoruz.Filistin‘de İsrail işgaline karşı, duvarlara, tanklara, açlığa karşı direnen çocuklar bizim yanımızda.

Irak halkının kalbi bizimle atıyor. Asya‘dan Afrika‘ya Avrupa‘dan Amerika'ya kadar tüm dünya barış yanlılarının ölüme karşı yaşamı savunanların gözü üzerimizde.

Dostlarımızı hayal kırıklığına uğratmayacağız. Çok uluslu silah ve petrol şirketlerinin temsilcilerine, çocuk katillerine, demokrasi düşmanlarına, küresel kapitalizmin askeri kurmaylarına hak ettikleri şekilde hoş geldin diyeceğiz.

28-29 Haziran‘da onlar savaşı ve işgalleri, kanı ve gözyaşını konuşurken bizler barış ve özgürlüğün sömürüsüz, eşit, adil bir dünyanın türküsünü söyleyeceğiz.

Hepimize kolay gelsin.

Kahrolsun Emperyalizm, Kahrolsun NATO,

Kahrolsun Bush, Kahrolsun Blair,

Yaşasın halkların kardeşliği!

TMMOB Makina Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu

Yayına Giriş Tarihi

2004-06-25 07:45:00