ÖRGÜTÜMÜZE VE ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZE MÜDAHALEDE SON HALKA: PLANLI ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

3 Temmuz 2017 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren  Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği hakkında 10 Ağustos 2017 tarihinde TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından basın açıklaması yapıldı.

ÖRGÜTÜMÜZE VE ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZE MÜDAHALEDE SON HALKA: PLANLI ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ

Saray rejiminin, muhalif yapıları yok etme, hiç olmadı üzerinde otoriter bir vesayet kurma çabası nedeniyle Birliğimizi ve bağlı Odalarımızı, kimi zaman KHK’lar, kimi zaman Torba Yasalar içine son dakika eklenen maddeler, kimi zaman ise Yasa ve Yönetmelik değişiklikleri ile yeniden yapılandırmaya ve güçsüzleştirmeye çalıştığı bilinmektedir.

03.07.2017 tarih ve 30113 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği ile bu bağlamda yapılan yasal düzenlemelere bir halka daha eklenmiştir.

Bir önceki Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde olduğu gibi son yayımlanan Yönetmelikte de proje müellifleri, şantiye şefleri, fenni mesuller, yapı denetçi ve kontrol elemanlarının mesleki kısıtlılıklarının olmadığının ve yetki sınırlarını aşmadıklarını Odalar tarafından belgelenmesine yarayan “sicil durum taahhütnamesi” yok sayılmakta ve sadece “beyanları” yeterli görülmektedir.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarının üyelerinin faaliyetlerini izlemek için tutmakta oldukları sicil kayıtlarından faydalanmayı istememe garabeti bir yana; bu uygulamanın başladığı 2012 tarihinden bu güne kadar mesleki kısıtlılığı olduğu halde şantiye şefliği, proje müellifliği, yapı denetçiliği üstlenen çok sayıda mühendis vakası ile karşılaşılmış, pek çok sahte diplomalı mühendis vakası ortaya çıkarılmıştır.

Yönetmeliğin “mimar ve mühendislerin hazırladığı etüt ve projelerin idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dâhil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamayacağı ve tutulmasının istenemeyeceği, vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler veya bunlara ait kuruluşların büro tescillerinin iptal edilemeyeceği veya yenilenmesinin hiçbir şekilde geciktirilemeyeceği ve müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemeyeceği” şeklindeki hükmü, TMMOB’nin Anayasa ile verilmiş ve 6235 sayılı TMMOB Yasasıyla düzenlenmiş haklarının yok sayılmasıdır.

Kamu Kurumu Niteliğindeki meslek kuruluşları mesleki dayanışma dernekleri gibi yalnızca üyelerinin menfaatlerini korumak amacıyla kurulmayıp, mesleğin genel menfaatler doğrultusunda gelişimi, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlük ve güvenin sağlanması ve meslek disiplini ve ahlakının korunması amacıyla Kanun’la kurulan meslek örgütleridir.

Odalarımızın mesleki denetim uygulamaları 3194 sayılı İmar Kanunu’nun, Yapı Denetim Kanunu’nun ve bunların Uygulama Yönetmeliklerinin konusu değildir. Birliğimize bağlı meslek odaları 6235 sayılı TMMOB Yasasından aldıkları yetkiyle, sağlıklı kentleşme, nitelikli yapılaşma kültürel tarihi ve doğal çevrenin korunarak geliştirilmesi için; mimarlık, şehir planlama ve mühendislik hizmetlerinin bilimsel teknik esaslara ve diğer mesleki kural ve standartlara uygun yapılması için; mimar, şehir plancısı ya da mühendislerin o hizmeti yapabilmesi ve sorumluluğunu üstlenebilmesi için gerekli mesleki ve yasal koşulları taşımakta olup olmadığının denetimi için, hizmetlerinin yürürlükteki imar mevzuatına, planlama ve şehircilik ilkeleri, kamu yararı ve mesleki etik açısından denetlenmesi, meslek alanının niteliklerinin artırılması için mesleki denetim yaparlar.

Mesleki denetimin kaldırılması ancak haksız rekabetin derinleşmesine, imzacı veya sahte mühendislerin çoğalmasına, etüd ve proje hizmetlerini maliyet artışı olarak değerlendiren ve kar hırsıyla her türlü denetimden imtina eden vasıfsız sanayicilerin, müteahhitlerin önünün açılmasına hizmet eder.

Biz biliyoruz ki; AKP iktidarında ve özellikle son yıllarında yapılan yasal değişiklikler, kamu yönetiminin kamusal hizmetlerden çekilmesinden, sosyal devlet uygulamalarının ortadan kaldırılmasına, kamu yatırımlarının azaltılmasından, kamu kesiminde istihdamın daraltılmasına, eğitimden sağlığa, altyapı yatırımlarından yapı üretim sürecinin denetimine kadar geniş bir yelpazede kamusal alanın serbest piyasanın ekonomi-politik anlayışına uygun olarak yeniden yapılandırılması eksenlidir. Bu çarpık anlayışın kentlerimizdeki tezahürü, su havzalarının ve dere yataklarının daraltılması, kıyı ve orman alanlarının, tarım arazilerinin rant uğruna imara açılması, yapı yoğunluğunun ve betonlaşmanın artırılması, kaçak yapılaşmaya göz yumulması kısaca plansız ve çarpık kentleşmeden kaynaklı sel ve taşkın felaketleri, trafik keşmekeşi, hava kirliliği ve benzeri sorunlardır.

Meslek alanlarımız ve mesleki uygulamalarımızla ilgili mevzuat değişiklikleri ise bu yeniden yapılandırma süreci ile bağlantılı olarak, meslek alanlarımızı piyasa-rant çıkarları eksenli yozlaştırmaya ve meslek örgütlerini işlevsizleştirmeye yöneliktir.

İktidarın imar, yapı üretim süreci, çevre, enerji, maden, gıda vb. alanlara yönelik politikaları ile TMMOB ve bağlı Odalarının yapısını değiştirmeye yönelik girişimleri bir bütünün parçalarını oluşturmaktadır. Zira AKP iktidarı, bir bütün olarak kamusal alanı sömürü-rant mekanizmaları lehine düzenlemektedir.

TMMOB ve Odalarını dar bir alana hapsederek toplumla bağlarını zayıflatma; çabasında olan AKP iktidarı bu yolla, toplumsal yarar taşımayan rant eksenli proje ve uygulamalarını kamusal denetimden kaçırmayı amaçlamaktadır. Bunlar esasen özelleştirmeler ve kamuoyunda “mega” ya da “çılgın” olarak nitelenen büyük rant projeleridir. Çünkü Meslek Odaları kamunun zarara uğratıldığı özelleştirmelere ve bilime-tekniğe-toplumsal yarara aykırı projelere geçit vermemekte, kimi zaman yargıya başvurarak iptal ettirmeye çalışmakta, kimi zaman kamuoyunun dikkatine sunarak kamusal değerleri koruma mücadelesi vermektedir.

Siyasi iktidarın bu çabası, gericiliğin dogmatizminin karşısında bilimi ve tekniği, sömürü, yolsuzluk ve talanın karşısında toplumsal gereksinimleri esas alan bir ekonomiyi savunan, özelleştirmelerin karşısında sanayi ve tarımın korunmasını, kamusal üretimi ve kamusal hizmetleri öne çıkaran yaklaşımımızın verdiği rahatsızlıktan kaynaklanmaktadır.

TMMOB ve bağlı Odaları saray iktidarının her türlü engelleme girişimine rağmen bilimin ve tekniğin ışığında “takoz” olmaya devam edecektir.

Emin Koramaz

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı