TAKSİM DAYANIŞMASI BASIN TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

Gezi’nin 21 Mayıs’ta üçüncü kez yargılanacağına dikkat çeken Taksim Dayanışması 10 Mayıs 2021 tarihinde online olarak bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Online olarak gerçekleştirilen toplantıda hiçbir delile dayanmayan varsayımlar üzerinden Gezi’ye dair yapılan üçüncü yargılama olduğu belirtilerek hukuksuzluğa dikkat çekildi. 

Sırasıyla DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur, TMMOB Başkanı Emin Koramaz gezi direnişine ve dava sürecine ilişkin kurumları adına konuştular.

Gezi Davasında yargılanan Dönemin Taksim Dayanışması Sekreteryası adına ŞPO İstanbul Şubesi Eski Başkanı Tayfun Kahraman, Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Eski Başkanı Mücella Yapıcı görüşlerini ifade ettiler.
Taksim Dayanışması adına ortak açıklamayı Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen okudu. 

Davanın avukatlarından Evren İşler, “Gezi’de bir ilk olduğunu söyleyebileceğimiz delile dahi gerek duyulmadan varsayımlar üzerinden Başsavcılığın görüşleriyle yürütülen soruşturmalarla karşı karşıyayız. Daha önce mahkeme Anayasal düzene karşı bir suç işlendiğine dair hiçbir delil olmaması nedeniyle beraat verdi. Bu defa da istinafta dosya çarşıyla birleştirildi. Bir torba davanın başlangıcıyla karşı karşıyayız. İstedikleri dosyayla birleştirsinler bu dosyadan beraat dışında bir karar çıkmayacaktır. Gezi bu toprakların onurlu haklı mücadelesidir” diye konuştu.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise yaşanılanın bir hukuk skandalı olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

"Bu ülkenin en görkemli halk hareketlerinden birisi olan Gezi Direnişini sekizinci yılında coşkuyla selamlıyorum.

Bildiğiniz gibi, kişilerin aynı suçlamayla yeniden yargılanamayacağı hususu, hukukun evrensel ilkelerinden biridir. Buna rağmen, daha önce 2 defa beraat eden arkadaşlarımız 3. Kez yargılanmak istiyor.

Bu hukuki değil, apaçık siyasi bir karardır. Siyasi iktidar, her defasında hedef aldığı Gezi Direnişini kriminal bir vaka, bir suç eylemi olarak gösterebilmek için bu davadan yargılanan arkadaşlarımızın beraat etmesini istemiyor. Yargıyı da bu doğrultuda araç olarak kullanıyor.

Oysa Gezi Direnişi hem kamuoyu vicdanında, hem tarih içinde, hem de hukuk önünde masumiyetini ve haklılığını defalarca kanıtlamıştır. Bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak bu hareketin bir parçası olmaktan onur duyuyoruz.

Başta iktidar olmak üzere hiç kimsenin bu onurlu halk hareketine kara çalmaya hakkı yoktur. Gezi’de kaybettiğimiz gencecik arkadaşlarımız hatıralarını kirletmeye çalışmak kimsenin haddine değildir.

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi AKP’nin bu dava ile beklentisi toplumsal muhalefeti baskı altında tutmaktır. Bunu da kerameti kendinden menkul bir terör tanımlaması ve dış güçler zırvalığı ile yapmaktadır. Kendinden olmayan herkesi terörist ilan eden, kendisine yönelik tüm eleştiri ve eylemleri terör eylemi olarak gören siyasi iktidar, hukuku da bu kirli propagandasının aracı haline getirmiştir.

Gezi Direnişi bu topraklarda ağaca, doğaya ve kamusal mekânlara sahip çıkma iradesinin, geleceği kazanma mücadelesinin zirvesidir. Gezi Direnişi insanlığın ortak değerlerine, haklara ve özgürlüklere, dayanışmaya sahip çıkmanın hikâyesidir. Gezi direnişi toplumun her kesiminden insanın bir arada yaşamasının, paylaşmasının ve dayanışmasının en güzel örneğidir. Gezi direnişi katılımcılığın, yaratıcılığın ve doğrudan demokrasinin ifadesidir. Siyasi iktidarı asıl korkutan da zaten Gezi’de kolektif olarak ortaya çıkardığımız bu değerlerdir.

Arkadaşlarımız yargılanırken, aslında bu değerler yargılanmak istenmektedir. Gezi Davası ülkeniz geçmişinde yaşananlara ilişkin bir dava değil, ülkenin geleceğini kuracak eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik değerlere karşı bir davadır. Çünkü iktidar da biliyor ki, Gezi bu ülkenin geleceğidir.

Bizler Gezi’den en parlak ifadesini gördüğümüz bu ülkenin aydınlık değerlerine ve geleceğine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bizler Gezi Davasında yargılanan arkadaşlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Tüm kamuoyunu 21 Mayıs’ta yeniden görülmeye başlayacak davada, arkadaşlarımıza ve Gezi’ye sahip çıkmaya çağırıyorum."

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da Gezi’nin önemine dikkat çekti. “Gezi demokratik bir mücadeledir” diyen Çerkezoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Gezi’nin yeniden yeniden yargılanmaya çalışılmasının nedeni de gözdağı vermektir. Bir baskının bir sindirmenin parçasıdır. Gezi ise haklı ve onurlu bir direniştir. Gezi aslında bize bugün yaşatılmak istenen Türkiye’ye ilk büyük itirazdır. Gezinin bu kimliği asla yargılanamaz karalanamaz. Gezi demokratik ve barışçıl bir süreçtir. Geziye sahip çıkmaya devam edeceğiz.” dedi.

Gezi davasının yeniden açılarak topluma bir gözdağı verilmeye çalışıldığının altını çizen KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen şu ifadeleri kullandı: “Bireyleri cezalandırılarak gezinin cezalandırılması pratiği ortaya çıkıyor. Gezinin cezalandırılmasına itibarsızlaştırılmasına izin vermeyerek mücadeleye devam edeceğiz.”

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise, “Gezi sürecinde insanların yaşamını yitirdiği polis saldırılarıyla karşılaştık ve o dönem emri ben verdim diyen bir başbakan vardı. Eğer bir dava açılacaksa iktidara açılmalıdır. Asıl sorumlular oradadır. Bizim yaşamımıza demokratik haklarımıza yönelik saldırıları kabul etmediğimiz hatırlamalıyız. Ülkedeki tek adam rejimini kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Gezi Davası’nda sanık olarak yargılanan Tayfun Kahraman ise şöyle konuştu: “Gezide yargılanan bizler nezdinde gezinin yarattığı değerler ve kollektif ruhtur. Daha önce de yargılandık. Mahkeme bizim haklılığımızı teslim etti beraatımızı verdi. Yeniden yargılama süreciyle karı karşıyayız. Bir toplumsal hareketin yargılanması iktidar nezdinde meşru olabilir ama toplum vicdanında değil.” dedi.

Gezi Davası’nın bir diğer sanığı Mücella Yapıcı da şu ifadeleri kullandı: “Gezinin en önemli başarılarından biri de toplumun üzerine serpilen o korku ikliminin yok edilmesidir. Gezi korku zincirlerini kırmıştır. Şimdi tekrar o korku ikliminin inşası için bir takım kişiler seçilerek topluma gözdağı verilmek istenmektedir. Haklı olanlar korkmaz ve susmazlar. Bu nedenle biz de korkmuyor ve susmuyoruz.”

Diğer sanık Avukat Can Atalay da Gezi’nin önemine vurgu yaparak iktidarın direnişi karalamaya çalıştığını belirtti. Atalay, “Gezi eşitlik, özgürlük ve adalet umudunun en önemli işaret fişeklerinden biridir” dedi.

Taksim Dayanışması adına basın metnini okuyan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen, “Gezi umuttur, umut yargılanamaz. Gezi direnişi hukuka ve gerçeğe aykırı kararlarla bir kez daha yargılanmak isteniyor. Daha önce iki kez verilen yargı kararlarıyla Anayasal bir zeminde meşru olarak gerçekleştiği tescil edilen gezi üçüncü kez karalanmak isteniyor. Taksim Dayanışması olarak daha öncede ifade ettiğimiz gibi bizi lekelemeye yönelik çabalarınız reddediyoruz” dedi.