YENİ ANAYASA

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Mersin Şubesi

Atatürk Devrim ve İlkeleri "Geçmişin Bekçisi olan bir ideoloji değil , geleceğimizi aydınlatan öncü düşünce  ve eylemlerdir...

Atatürk Devrim ve İlkeleri "Geçmişin Bekçisi olan bir ideoloji değil , geleceğimizi aydınlatan öncü düşünce  ve eylemlerdir...

Ülkemizin Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle girilen gergin bir seçim sürecinden yeni çıkıldığı  ve henüz TBMM Başkanlık divanının ve yeni bir cumhurbaşkanın  seçilmediği bir ortamda  yeni Anayasadan Atatürk  Devrim ve ilkelerinin çıkartılması önerilerinin geçtiğimiz hafta içinde öncelikli olarak  gündeme getirilerek tartışmaya açılmasını  ülkemiz için büyük bir talihsizlik olarak görmekteyiz. Çünkü, bizler Atatürk Devrim ve İlkelerini geçmişin bekçisi değil, toplumumuzun iç barışını, laik  hukuk sistemini, uniter devlet yapımızı ve bağımsızlığımızı koruyarak , bilimin ve akılın rehberliğinde  ülkemizin çağdaş  uygarlığın üzerine çıkmasını  amaçlayan, bu yönde ülkemizi  geleceğe taşıyacak düşünce  ve eylemler olduğuna inanıyoruz.

Çünkü, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk " ben manevi miras olarak hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır..." demiştir. Bu nedenle düşüncelerinin  ve  eylemlerinin  donmuş bir ideoloji olarak algılanmasını  bizzat Atatürk‘ün kendisi  reddetmiştir.

Çünkü, Atatürk Devrim ilkeleri,  aydınlanma  düşüncesi temelinde, halkımızı ümmet toplumundan alıp yurttaşlık bilinciyle çağdaş demokrasiye  ulaştırmayı hedefleyen,  sömürge olmayı reddeden , bağımsızlıkçı öze sahip, islam dünyasındaki benzer coğrafya ve kültürde kurulan  çağdaşlarına göre başarılı olmuş uygarlık projesinin temel taşlarıdır. Bu yönü ile Cumhuriyetimiz, müslüman ve mazlum uluslara  bugün bile çağdaş uygarlık yolunu gösteren, halen işleyen demokrasisi ile  islam dünyasında bilimi ve akılı rehber edinmiş tek örnektir.

Eğer bugünkü 12 eylül ara rejimi ürünü olan 1982 anayasasında bir ideolojik bir yaklaşımı içtenlikle sorgulamak gerekirse,   görece çok  daha özgürlükçü 1961 Anayasasını değiştiren 12 Eylül ara rejimine ilham veren yeşil kuşak ideolojisini sorgulamak  daha doğru olacaktır. Bunun yapılmayıp TBMM tarafından yapılacak toplumumuzun bugünkü  ihtiyaçlarına  karşılık gelecek yeni bir anayasa için,  öncelikle "Atatürk devrim ve İlkelerini"  engelleyici bir ideoloji gibi öne çıkartılmasını  büyük bir aldatmaca olarak görmekteyiz.
 
 Çünkü 1982 anayasası,  ülkemizde aydınlanmayı gerçekleştiren "Cumhuriyetimiz"  ile demokrasiyi karşı karşıya imiş gibi algılanmasına " bugünkü içinde bulunduğumuz yapısal bunalımın ortaya çıkmasının temel  nedenidir. Daha özgürlükçü anayasa olan 1961 anayasasının ülkemize bol geldiği düşüncesinden hareketle, 1982 anayasası ifade özgürlüğünü kısıtlayan, temsilde adaleti zorlaştıran seçim sistemini ve  siyasal partiler yasasını, çalışma yaşamınında kısıtlayıcı  getirerek bugünkü adaletsiz gelir dağılımının temel nedenidir. Öte yandan belirli bir mezhebi öne çıkararak din derslerini zorunlu hale getiren,  geniş  bir milletvekili dokunulmazlığı zırhını getiren,  içinde batı demokrasilerinde görülmeyen, içinde bir çok   anti demokratik unsuru barındıran  12 Eylül anayasası elbette değiştirimelidir. Ancak  bunca  değiştirilecek ve tartışılacak yönleri varken, baskıcı 1982 anayasının değiştirilmesine  gerekçe olarak        " akıl ve bilimi  rehber edinen" ve   Müslüman toplumların içinde en gelişmiş demokrasiye sahip olmamızı sağlayan "Atatürk Devrim ve İlkelerini" demokrasimizin önünde engelleyici bir ideoloji " olarak  göstermek bir aldatmacadır. O devrim ve ilkelerdir ki bugün Türkiye Cumhuriyeti‘nin  Batı dünyasında çağdaş bir devlet olarak kabul görmesini ve 1960 larda AB sürecine kabulünü sağlamıştır..

Çünkü, nasıl ki  1215 de İngilterede yayınlanan Magna Cartayı(Büyük Berat) dışlayarak İngiliz demokrasini, 1789‘da  gerçekleştirilen Fransız Devrimini yok sayarak,   Fransız anayasasının ruhunu ve demokrasisini, tarif edemezseniz, müslüman toplumlar içinde en büyük dönüşümü gerçekleştirmiş , Türkiye Cumhuriyetinin  1923 Aydınlanmasının temeli olan  Atatürk Devrim ve ilkelerini anayasadan dışlayarak, sivil bir anayasa yapma iddiasını gündeme getirmek, aslında renksiz değil, onu asıl hedefinden uzaklaştıracak, istenildiği tarafa çekilecek  ruhsuz bir anayasa yapmak  demektir. Bu öneriyi gündeme getirenlerin  aydınlanma dönemini hiç yaşamamış , geçen yüzyılın başında yaklaşık benzer coğrafi ve kültürel koşullarda olan, petrol zengini ortadoğu ülkelerinin bugünkü  demokratik anlayışlarını,  sosyal ve kültürel gelişmişlik düzeylerini karşılaştırmaları  uygun olacaktır.

Çünkü, Atatürk Devrim ve İlkeleri, borçlanmadan  üretim ve yatırımı gerçekleştirip , sanayimizi geliştirerek, IMF gibi kurumların kararlarına  bağımlı olmayan bir ekonomiyi ve ulus devleti  yaşatmanın mümkün olduğunu mazlum uluslara ve dünyaya göstermiştir.  Bu nedenle  dünyadaki en yüksek faizin yabancı fonlara verildiği, ancak bunlardan hiç bir vergi kesintisinin yapılamadığı ülkemizde,  ekonomik değerlerimizi tüketen , üretim sektörüne yatırım yapmadan düşük fiyattan ülkemizin üretken ve stratejik kurumlarını satın almaya çalışan,  herhangi bir bunalım halinde ülkemizi kaderi ile başabaşa bırakıp kaçacak küresel sıcak paranın  önünde Atatürk Devrim ve İlkeleri tabiki bir engeldir.

Halka  "sivil anayasa" adı altında, Atatürk Devrim ve İlkerinden soyutlanmış renksiz ve ruhsuz bir anayasa vaad ve empoze edenlerin, demokrasi getirme iddiasıyla işgal edilen, hergün onlarca kişinin öldüğü, iç barışın bir türlü sağlanamadığı Irak‘a dışarıdan  dayatılan  anayasanın, sonuçlarını ve nedenlerini iyi tahlil etmelerini öneriyoruz.

Atatürk Devrim ve İlkeleri, Türkiyeyi BOP projesi ile ılımlı islam ülkesine dönüştürerek, geçen yüzyıldaki Sevr projesini tekrar canlandırmak isteyenlerin önündeki  en büyük  engeldir,  Ancak  bu ilkeleri koruyarak  yeni ve özgürlükçü bir anayasa yapmanın önünde  engel değildir. Cumhuriyetimizi var eden bu ilkelerden  yoksun kılacak  ruhsuz bir anayasa yapmak isteyenler ile  bu isteklere paralel olarak dışbasında ülkemizin artık yüzünü ortadoğuya dönen bir islam ülkesi olma yolunda olduğunu ortaya koyan yazı ve yorumları kaygıyla ve ibretle izlemekteyiz.

Bu gelişmelerden hareketle, 12 Eylül rejiminin yarattığı sosyal, kültürel ve siyasal travmalar nedeni ile  bugünkü ihtiyaçlarımıza uygun "yeni bir  anayasa "  özlemi içinde olan  toplumumuzu, demokratik kitle örgütlerini ve aydınlarımızı uyarıyor;  Cumhuriyetimize ruh veren Atatürk Devrim ve  İlkelerini  engel göstererek, "sivil anayasa yapma kılıfı " içinde , toplumumuzdaki  değişim ve gelişme isteğini kendi emelleri doğrultusunda yönlendirmek isteyenlere karşı  çok dikkatli ve duyarlı olmaya çağırıyoruz. 3.08.2007

TMMOB MERSİN İKK BİLEŞENLERİ