Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
| TÜR ADI | SEMBOL |
| İSİM/AD | (i) |
| SIFAT | (s) |
| FİİL | (f) |
| ZARF | (z) |
| EDAT | (-e) |
| EK | ek |
| BAĞLAÇ | b |
| across |
ortasından (-e) |
| across |
ortasından, içinden veya üstünden karşı tarafa geçmek (f) |
| acquisition and tracking |
radar yakalama ve izleme radarı (i) |
| acre |
dönüm, İngiliz dönümü (i) |
| acreage |
arazi alanı (i) |
| acritical |
kritik olmayan (s) |
| acritochromacy |
Renk körlüğü (i) |
| acro- |
uçta anlamı veren birleştirici ek |
| acrobatic |
akrobatik, cambazlık (s) |
| acrobatic flight |
akrobatik uçuş: Bir hava aracı tarafından gösteri amaçlı gerçekleştirilen, yükseklik ve hızda ani ve olağandışı değişiklikler içeren manevralar. (i) |
| acrolein |
Gliserinin ayrışmasından açığa çıkan uçucu sıvı (C3H4O) (i) |
| acronym |
kısaltılarak oluşturulmuş kelime (i) |
| acronym |
akronim (i) |
| acrophobia |
Yükseklikten dolayı marazi korku, akrofobi (i) |
| acropolis |
akropol (yukarı şehir, Antik Yunan kent- lerinde, kentin en yüksek ve müdafaaya en elverişli yerine kurulan ve en önemli yapıları, tapınakları barındıran iç kale) (i) |
| actinometer |
aktinometre (i) |
| actinon |
Argon sınıfından ağır, radyoaktif, gaz halinde bir element, Aktinon (An) (i) |
| activated |
aktif hale getirilmiş (s) |
| activated alumina desiccant |
aktif alumina(aliminyum oksit) kurutucu madde (i) |
| activated carbon |
aktif karbon (i) |
| Activated Charcoal |
Emici kömür, birim hacim alan yüzeyi büyük olan ince gözeneklere sahip toz halinde donuk taneli karbon (i) |
| activated sludge |
aktif çamur (i) |
| activating |
hareket halinde (s) |
| activating memory |
hafızayı çalıştırma (i) |
| activation |
a) Etkinleştirme, aktivasyon: Platinsünger gibi bir katalizörün ısı veya diğer bir vasıta ile aktif kılınması veya rejenere edilmesi. b) Moleküller arası enerjiyi |
| Activation |
sağlayan madde: Aktivatör: a) Flotation metodunda minerallerin ayrılmasını kolaylaştıran madde (mesela kurşun karbonat filizleri için sodyum sülfit: Blende Zn için bakır sülfat aktivatör rol oynar). b) Zymogen, proen- zyms ve profermen (i) |
| activation analysis |
aktivasyon analizi (i) |
| activation control lever |
emniyet levyesi (i) |
| activation energy |
aktivasyon enerjisi (i) |
| activator |
Katalizör (i) |
| Activated |
hareketli, tahrik olmuş (s) |
| activated |
1. Etkinleştirilmiş, aktive edilmiş |
| Actiom Elements |
Hareketli elemanlar, mekanizma elemanları (i) |
| action |
hareket (i) |
| action |
etki (i) |
| action and reaction |
etki-tepki (i) |
| action bar |
menü çubuğu, seçenek çubuğu (i) |
| action bar, menu bar |
menü çubuğu (i) |
| action item |
gereği beklenen işlem (i) |
| action lamp |
ana ikaz lambası (i) |
| action plan |
hareket planı (i) |
| action, pumping |
bkz. pumping action (i) |
| activate |
1. Kamçılamak, hızlandırmak (hazım, v.s.) |
| activate |
harekete geçirmek (f) |
| activate |
aktive etmek (f) |
| activator |
aktifleştirici (s) |
| adaptation |
uyum (i) |
| adaptive routing |
uyarlanır yol atama (i) |
| adaptor |
ara (i) |
| adaptor bearing |
adaptör yatağı (i) |