Bilgi
Teknik Sözlük çalışmamız yapım aşamasındadır. Odamızın ortak çalışmalarının ürünü olan bu sözlük, onu kullananların katkısı ile gelişebilir. Ayrıca gelişen teknoloji, zaman ile dilimize giren yeni terim ve sözcüklerin doğmasına sebep olacaktır. Öneri ve Katkılarınızı bekliyoruz.
Değerlendirmelerinizi yayin [at] mmo.org.tr mail adresine gönderebilirsiniz.
TÜR ADI | SEMBOL |
İSİM/AD | (i) |
SIFAT | (s) |
FİİL | (f) |
ZARF | (z) |
EDAT | (-e) |
EK | ek |
BAĞLAÇ | b |
wear plate |
aşınma plakası, aşınma ağzı (i) |
wear plate |
sürtünme plakası (i) |
wear out |
aşınmak (f) |
wear off |
aşınıp bitmek (f) |
wear material |
aşınma malzemesi (i) |
wear limit |
tamir sınırı (i) |
wear life |
aşınma ömrü (i) |
wear gauge |
aşınmayı ölçen mastar (i) |
wear bucket |
aşınma kepçesi (i) |
wear away |
aşınıp gitmek (f) |
wear and tear |
doğal aşınma (yıpranma) ve bozulma (yırtılma) (i) |
wear |
eskimek (f) |
wear |
dayanıklılık (i) |
wear |
aşınma (i) |
wear |
aşındırmak (f) |
wear |
1. aşınma, yıpranma, eskime 2. dayanıklılık, dayanma (i) |
wear |
aşınmak (f) |
wear |
aşınma(k) (f) |
wear |
aşınma, aşıntı (i) |
weakness |
zafiyet (i) |
weakness |
1. Zafıyet |
weak subsoil |
zayıf temel zemini (i) |
weak soil layer |
zayıf zemin tabakası (i) |
weak soil |
zayıf zemin (i) |
weak shock wave |
zayıf şok dalgası (i) |
weak shock tube |
zayıf şok tübü (i) |
weak oblique shock |
zayıf eğik şok: Saptırma açıları için en yüksek saptırma açısından az olan daha düşük şok açıları olası değerlerine sahip düz eğik şoklardır. (i) |
weak battery |
şarjı azalmış akü, deşarj olmuş akü, zayıf akü (i) |
weak acid |
zayıf asit (i) |
weak |
zayıf (s) |
weak |
Kuvvetsiz, zayıf. (s) |
WB |
bkz. World Bank (i) |
Ways |
Torna yatağının kızağının (kundağın) ve torna punta baslığının üzerinde hareket ettiği üzeri düzgün yüzeyi. (i) |
wayleave |
geçiş hakları, aşma hakkı, kesme (araziden ruhsatla geçme izni, bazen boru, kablo vb döşenmesi gibi özel işlere verilen izin) (i) |
Way Shaft |
Manevra mili, tornistan mili, tornistan düzeni (i) |
way |
yol (trafiğin faydalanabildiği yerlere verilen genel bir terim) (i) |
way |
yol (i) |
waxy |
1. Balmumlu |
waxing concrete floor |
beton döşemesinin cilalanması (i) |
waxing |
mumlama (i) |
wax paper |
yağlı kağıt (i) |
wax |
mum sürmek (f) |
wax |
mum (i) |
wax |
bal mumu (i) |
wavy wall subsonic solutions |
dalgalı duvarda sesaltı çözüm (i) |
wavy motion |
dalgalı hareket (i) |
waviness |
dalgalı olma (i) |
wavıness |
Büyük aralıklarla oluşan yüzey pürüzlülüğü, yüzey dalgalanması. (i) |
waves |
ondülasyon (bir kaplamanın yüzünde birbirlerine olan uzaklıkları iki feet veya daha fazla olan muntazam aralıklı girinti ve çıkıntılardan ibaret enine doğrultudaki ondülasyon) (i) |
wavelet transform |
dalgacık dönüşümü (i) |