1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ KUTLU OLSUN!

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Adana Şubesi

 Ülkemizde, Bölgemizde Tüm Dünyada, Bugün Her Zamankinden Fazla İhtiyacımız Var,

1 Eylül Dünya Barış Günü Kutlu Olsun!

 

1 Eylül, ardında 50 milyondan fazla ölü, milyonlarca yaralı, sakat, yıkım, acı ve gözyaşı bırakan II. Dünya Savaşı'nın ardından, savaşının başladığı gün olduğu için "Dünya Barış Günü" olarak kabul edildi.

Büyük acılara neden olan bu savaşın üzerinden onlarca yıl geçmiş olmasına karşın, dünyada değişen bir şey yok. Emperyalist güçler dünyayı paylaşmak için, birçok yerde mazlum halklara karşı zor kullanıyor ve bunu "barış ve demokrasi götürmek" adına yapıyor.

Irak‘ta, Filistin‘de, Lübnan‘da, Afganistan‘da, Kafkasya‘da emperyalistlerin güç gösterileri yüzünden insanların en temel evrensel hakkı olan "yaşama hakkı" ellerinden alınıyor. 2010‘un 1 Eylül‘ünde de dünyanın birçok bölgesinde çatışmalar, işgaller sürüyor.

1 Eylül Dünya Barış Günü'nde ülkemizde demokrasi ve toplumsal barış önündeki en önemli engellerden biri olarak Kürt sorununda yaşanan çözümsüzlüğü görüyoruz.

Konunun bütün toplumun sorunu olduğu gerçeğinden uzak, pragmatist ve halkları etnik temelde kutuplaştıran militarist yaklaşımların yukarıdan aşağıya salgılandığı ülkemiz, bu sorun ekseninde oldukça kritik gelişmelere gebedir. Hatay Dörtyol ve Bursa İnegöl‘de gerçekleşen kışkırtma ve linç girişimleri bu tehlikelerin ön sesleridir.

Yakın dönem politikaları açısından baktığımızda, AKP iktidarının "demokratik açılım" olarak başlatıp "milli birlik projesi"ne çevirdiği faydacı siyasetin de çatışmaları artırdığı ve yalnızca son üç ayda birçok insanımızın can verdiği bilinmektedir.

Her ne kadar dile getirilmese de Kürt sorununun hafızalara getirdiği "ayrımcılık", "ayrılma/ayrılık psikolojisi" yönündeki bütün modeller ve önermelerin, emperyalizmin "böl-yönet" politikasına ve ABD‘nin bölgeye yönelik kaostan beslenen çıkarlarına hizmet ettiği, edeceği açıktır.

 Bu politikaların tamamının bölge halklarının aleyhine olduğu çok açıktır.  Bizce çözüm bu topraklarda yaşayan her kesimin birlik içinde bir arada yaşamasında aranmak zorundadır.

Sorununun çözümüne katkıda bulunacağı inancıyla Odamızca düzenlenen "GAP ve Sanayi" kongrelerimizden süzülen görüşleri bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

·           "Emperyalist senaryolara karşı ülkemizi güçsüz kılan Kürt sorunu kapsamlı bir demokratikleşme çerçevesinde çözülmeli, Anayasa bugün AKP‘nin yaptığı gibi değil, emek ve tüm temel demokratik haklar bağlamında değiştirilmeli, toplumdaki eğilimlerin siyaset ve parlamentoda temsili önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.

·           Bölgenin ekonomik, sosyal gelişimi ve kalkınmasını sağlayıcı politikalar ivedilikle merkezi, bölgesel ve sektörel planlamaya dayandırılmalı; devlet ve sanayi kesimi bölgeye yatırım yapmama tutumunu gözden geçirmeli; kamu etkin bir şekilde devreye girmeli, kamu harcamaları ciddi bir şekilde artırılmalıdır. Kamu iktisadi işletmeciliği yaşama geçirilmeli, merkezi bir planlama dahilinde kamu eliyle sanayileşme süreci başlatılmalıdır.

·           Kalkınma projelerinde rol oynayacak emek ve zengin yeraltı kaynaklarının işlenmeden bölge dışına satılması yanlışına düşülmemeli, bölge emperyalistlerin iştahını kabartacağı bir pazar alanı olmaktan çıkarılmalıdır.

·           Tarımda ve köylülükte düzen değiştirilmeli, toplumsal kalkınma ve adil bölüşüm için toprak mülkiyeti yeniden düzenlenmeli, yeni bir tarım politikası tanımlanmalı, küçük üreticiye destek sağlanmalı, toprak ve tarım reformu yapılmalıdır. Tarımsal sulama için gerekli planlama ve kaynak transferi yapılmalıdır.

·           Tarımdaki mevcut dönüşüm sonucu oluşan işsizliğin önlenmesi için ek önlemler alınmalı, işsizliğin yaygın olduğu bölgede istihdama yönelik özel kamu yatırımları yapılmalıdır.

·           Zorunlu göçlere maruz kalan köylülerin ön koşulsuz olarak köylerine geri dönüşleri ve üretim sürecine dâhil olmaları sağlanmalı, boşaltılmış köyler ve sınır boyunca mayınlanmış bölgeler temizlenerek organik tarıma açılmalı, çayır-mera alanları oluşturulmalı, hayvancılık teşvik edilmelidir.

·           GAP Projesinin ürettiği katma değer, projenin bitirilmesi için kullanılmalıdır.

·           Bölgede yaşayan yurttaşların eğitim hizmetlerinden eşit bir şekilde yararlanması sağlanmalı, okur-yazar oranı yükseltilmeli, cinsiyet ayrımcılığının üzerine gidilmelidir.

·           Toplumsal refah ve huzurun sağlanması ve sosyal yaşamın barışçıl demokratik bir ortamda tesisi ve ülke demokrasisinin istikrarlı bir zemine oturması için yapısal reformlar gerçekleştirilmeli; silahlar susmalı, koruculuk kaldırılmalı, yaşanan terör ve şiddet politikalarının ortaya çıkardığı tüm olumsuz koşullar ortadan kaldırılmalı, insan hakları ihlalleri durdurulmalı, faili meçhul cinayetler aydınlatılmalıdır."

Toplumsal sorumluluklarımız doğrultusunda sanayileşmiş, kalkınmış, demokratikleşmiş bir Türkiye için, karanlığa, ayrımcılığa, savaşa, emperyalist çıkarlara karşı ülkemizde, bölgede ve dünyada barışı savunmaya devam edeceğiz.

Yayılmacı ve teslimiyetçi bir dış politika izlemeyen, savaşa, işgale ve talana ortak olmayan, barış içinde bir Türkiye istiyoruz. Demokratik, sosyal hukuk devleti niteliğine sahip, kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşayabileceğimiz, demokratikleşmeye yönelik çözümlerin benimsendiği, bağımsız, demokratik bir Türkiye istiyoruz.

Eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin egemen kılındığı bir toplumsal ortam ve başka bir Türkiye mümkündür. Savaşsız, işgalsiz, sömürüsüz başka bir dünyayı mümkün kılmak ellerimizdedir!

1 Eylül Dünya Barış Günü‘nü bu bilinçle kutluyor, meslektaşlarımızı ve kamuoyunu bu özlemlere duyarlı olmaya çağırıyoruz.

 

TMMOB

MMO Adana Şube

Yönetim Kurulu