İKTİDARIN EMPERYALİZMİN TAŞERONU DIŞ POLİTİKASINA RAĞMEN; BARIŞ İÇİNDE BİR DÜNYA VE TÜRKİYE MÜMKÜNDÜR
İKTİDARIN EMPERYALİZMİN TAŞERONU DIŞ POLİTİKASINA RAĞMEN;
BARIŞ İÇİNDE BİR DÜNYA VE TÜRKİYE MÜMKÜNDÜR
50 milyondan fazla ölü, on milyonlarca yaralı, sakat, yıkım, acı ve gözyaşı bırakan II. Dünya Savaşı`nın ardından, 1 Eylül 1939`da Alman Nazi ordularının Polonya`ya girdiği yani II. Dünya savaşının başladığı gün olan 1 Eylül "Dünya Barış Günü" olarak kabul edildi.
1 Eylül gününün Dünya Barış Günü ilan edilmesinin üzerinden 63 yıl geçmiş olmasına karşın, dünyada değişen bir şey yok. 1 Eylül 1939`da olduğu gibi emperyalist güçler bugün de dünyayı paylaşmak için, birçok yerde mazlum halklara karşı zor kullanıyor ve bunu bomba ve silahlarla "barış ve demokrasi götürmek" adına yapıyor.
Başını ABD‘nin çektiği emperyalist güçler ve onların bölgedeki taşeronları, Irak ve Libya‘dan sonra Suriye üzerindeki emperyalist hesapları meşrulaştırmak ve İran‘a uzanan bir müdahaleyi gerçekleştirmek için bölgesel ama dünyayı da kökten sarsacak bir savaşın taşlarını döşüyor.
Türkiye‘yi Ortadoğu ve Arap ülkelerinin model ülkesi yapma hevesiyle yanıp tutuşan AKP iktidarı, bu kirli oyunda kendisine verilen rolleri büyük bir hevesle oynamaktadır. Hükümet, Ortadoğu halklarını birbirine düşüren politikalardan ve ülkemizi kardeş halklarla savaşın eşiğine getirmekten çekinmemektedir.
Hatay ve bölgedeki diğer kentlerimiz Libya, Afganistan, Suudi Arabistan, Irak, Çeçenistan v.b. ülkelerden gelen şeriatçı katillerin küresel işgali altındadır ve emperyalistlerin ajanlarının cirit attığı, mülteci kampı adı altında Suriye`yi kana bulayan silahlı şeriatçı, mezhepçi güçlere eğitim verilen lojistik bir savaş üssü haline getirilmiştir.
Barış ve kardeşliğin şehri olarak bilinen Hatay, AKP iktidarının Suriye`ye müdahalede üstlendiği rol neticesinde bir işgal kapısı işlevi görüyor.
Suudi Arabistan ve Katar gibi iktidarı ayakta tutan, ekonomiye sıcak para enjekte eden gerici körfez monarşilerine ve ABD emperyalizmine şirin gözükmek isteyen ve siyasi ikballerini bölgesel emperyalist politikaların gerçekleştirilmesine bağlayan AKP iktidarı, ülkemizin on yıllar içerisinde biriktirdiği barış ve kardeşlikten yana tüm güzellikleri kurban etmekten çekinmemektedir. AKP iktidarı ne yazık ki Türkiye‘yi bir ateş topunun içine çekmektedir.
Savaşı tüm sıcaklığı ile hissettiğimiz bu günlerde, barış talebi ülkemiz için hiç bu kadar yakıcı ve acil olmamıştı. Savaşa girmek için can atan, kardeş halklar arasında ırkçı, dinci, mezhepçi ayrılıkçı söylemlerin arttırıldığı, kin ve nefret tohumlarının ekildiği bu dönemde, emekten ve demokrasiden yana tüm kesimler, yüksek sesle ve hep bir ağızdan "Ülkede, Bölgede ve Dünyada Barış" istemini yükseltmelidir.
Şimdi, kardeş ve komşu halklar arasında kirli emperyalist hesaplarla körüklenmeye çalışılan kin ve nefret söylemlerine, ırkçı - şoven, dinci - mezhepçi kışkırtmalara karşı inatla bir arada ve yan yana durmanın, savaş çığırtkanlarına antiemperyalist dayanışmayla dur demenin, barış, özgürlük ve adalet istemlerini yüksek sesle dillendirmenin zamanıdır.
Makina Mühendisleri Odası Adana Şubesi, toplumsal sorumlulukları doğrultusunda sanayileşmiş, kalkınmış, demokratikleşmiş bir Türkiye için, karanlığa, ayrımcılığa, savaşa, emperyalist çıkarlara karşı ülkemizde, bölgede ve dünyada barışı savunmaya devam edecektir.
İktidarın emperyalizmin taşeronu iç ve dış politikalarına rağmen "Barış İçinde Bir Dünya ve Türkiye Mümkündür" diyor, meslektaşlarımızı ve tüm halkımızı barıştan yana duyarlı olmaya barış mücadelesinin içinde yer almaya çağırıyoruz.
TMMOB MMO Adana Şube
Yönetim Kurulu