DOĞAYA KARŞI İŞLENEN EN BÜYÜK SUÇ EKOLOJİK KIRIMDIR

Şube eşbaşkanımız Hüseyin Karahan’ın katılımıyla 14 Eylül 2022 tarihinde SES Diyarbakır Şubede yapılan açıklama şöyle;

Ülkenin dört bir tarafında yaygın olarak devam eden ekolojik talan, rant alanları oluşturmak için yakılan ormanların yerine otellerin, restorantların dikildikleri bilinmektedir. Son dönemlerde yasal zemin oluşturularak zeytin ağaçlarının kesilmesi ile ekolojik kırımla enerji şirketlerine rantın nasıl peşkeş çekildiği bilinmektedir. Rantın verdiği iştah kabartan duyulara kapılan kesim, bu konuda her türlü yolla başvurmaktadır. Kimi zaman enerji şirketleri olarak karşımıza çıkmakta, kimi zamanda otel restoran ve arazi mafyası şeklinde karşımıza çıkmaktadır.  Bölgemizde de bilindiği üzere son yıllarda gerek orman yangınları gerekse de ormanlık alanların kesimi ranttan nemalanan kesimlerin doymak bilmeyen iştahından kaynaklı bir bütün tüm alanlara yayılmıştır. Güvenlik bahane edilerek faili belli orman kesimlerine yasal altlıklar oluşturulmakta ve doğamız, geleceğimiz maalesef tahrip edilmektedir. Lice de Dersimde Şırnak’ta uygulanan politik bilinç altı aynı yöntemler ve argümanlar ile yapılmaktadır. Muhatap kurumlar bu konu ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınmakta ya da yasal altlık oluşturmak istemektedirler. Oysaki orman kanunu ve ormanlık alanda ağaç kesimleri ile ilgili yönetmeliklerde geçen keşif kadastral durum malik kesilecek ağaçlar ile ilgili tutanaklar ve damgalama işlemlerinin tümünde bu kurumlar sorumludur ve bunun için o makamlara getirilmişlerdir. Aksine işlenen aleni ekolojik yıkıma karşı ilgili kurumlar soruşturma ya da kovuşturma yapmamakta ve bahaneler oluşturmaktadır. Sonuçta bir bütün doğaya ağaçlara zarar verilmektedir.  İklim krizi bu tür bilinçsiz ekolojik yıkımlar ile oluşmaktadır. Bu coğrafyada yaşayan tüm canlıların bu yıkımdan zarar gördüğü aşikardır. Yağmurun oluşmaması, heyelanların çoğalması çığ düşmelerini tetikleyen unsurlar olarak değerlendirilen bu ağaç kıyımı bir felakete dönüşmüş durumdadır.

Bu bölgelerde ağaç kesimlerinin büyük bir rant kapısına dönüştüğü kamuoyun da sık sık değerlendirildiği ve bölgedeki tüm illere yansıdığı görülmektedir.  Bizler ekolojik yıkımın yansıra bunun bir kamu malına zarar ve görevi kötüye kullanma olarak görüyoruz. Bu kadar geniş bir alanın adeta tek bir ağaç bırakmadan yapılan kesimin bahanesi baltalık ormanlık, gençleştirme veya tıraşlama olarak nitelendiremeyiz. Kanunun yasal kesime izin noktasında; alanlarda iyileştirme adı altında her ağaca ait bir tespitinin olmasını ve kesim için o bölgede yaşayan ve kendi uhdesinde olan koruluklardaki yurttaşlar ile birlikte kararlaşarak yapılabileceğini yasal güvencesini verdiğini bilmekteyiz. Ancak hiçbir malikin veya kanuni vekilinin görüşü alınmadığı halde hatta maliklerin itirazına rağmen, numaralandırma ve damgalama yapılmadan kesimler yapılmıştır.  Sorumluların bu konuda yasal mevzuata uymadığı keyfi tutum içerisine girdikleri görülmektedir. Doğaya yapılan bu tür tahribatlara karşı sorumluluk sahibi yurttaşın itiraz etme hakkı vardır.

Bizler geleceğimize, toprağa, suya, ormanlara sahip çıkmanın insanlık mücadelesi olduğunu düşünüyor ülkenin dört bir yanında yapılan doğa katliamının karşısında olduğumuzu ifade ediyoruz.

Doğayı sadece rant olarak gören çevrelerin ekosisteme verdiği zararın sorumlularıdırlar. Yurttaşın geleceğini ve ekosisteme ağır tahribatta bulunulan bu doğa kıyımının derhal durdurulması ve yetkililerin bu konuda sorumlular hakkında işlem yapmaya davet ediyoruz.

Dün olduğu gibi, bugün ve yarında rançı, ekolojik suçlar ve suçluların karşısında olduğumuzu bu konuda yargılanmaları için tüm demokratik haklarımızı soracağımızı ifade etmek istiyoruz.

Amed Emek ve Demokrasi Platformu