III. SERBEST MÜŞAVİRLİK MÜHENDİSLİK HİZMETLERİ VE MESLEKİ DENETİM KURULTAYI
TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın (MMO) üçüncüsünü düzenlediği Serbest Müşavirlik, Mühendislik Hizmetleri (SMM) ve Mesleki Denetim Kurultayı, 13-14.12.2014 tarihlerinde Antalya Belek’te Maritim Pine Beach’ta yapıldı.
MMO`nun 18 Şubesinde yapılan yerel kurultaylardan sonra yapılan ulusal ölçekli kongre iki gün sürdü. Kurultaya, yerel kurultaylardan seçilen 300 delege katıldı. Sekretaryalığını MMO merkezi adına İstanbul ve Antalya Şubeleri tarafından yapılan Kurultayın açılış konuşmaları, MMO Antalya Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Büyükeşmeli, MMO İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Arslan, TTMD Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Türkmen, MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar ve MMO Yönetim Kurulu Sekreteri Ercüment Çervatoğlu tarafından yapıldı.
Kurultay, açılış konuşmalarının yapılmasının ardından Mekanik Tesisat, Doğalgaz, AİTM, LPG–CNG ve Asansör uzmanlık dallarını kapsayan beş ayrı konu üzerinden beş ayrı salonda sürdü. Kurultayın ikinci gününde beş alanın ortak bir toplantısı da yapıldı. Kurultayda ayrıca yasal mevzuat ve mevcut durum analizi, SMM Uzmanlık ve Belgelendirme Yönetmeliği, mesleki denetim uygulamaları ve SMM sorunları, SMM üyelerinin hakları, mesleki sorumluluk sigortası ve profesyonel mühendislik konuları irdelendi.
Kurultayda yapılan oturumlar ve son oturumda yapılan değerlendirmelerde, 3194 Sayılı İmar Kanunu, Yapı Denetimi Hakkında Kanun, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı`nda yer alan ve TMMOB Yasası`nda öngörülen kapsamlı değişikliklerin, TMMOB ve Oda yapısında yaratacağı olumsuzlukların arasında SMM Hizmetlerinin ve Mesleki Denetimin bitirilmesi ve binlerce SMM üyemizin bürolarının kapanması ve işsiz kalacak olmaları hususu özellikle vurgulandı. Kurultayda, bu konuya dair bir basın açıklaması yapılması kararı da aldı.
Kurultayın açılış konuşmaları aşağıdadır.
MMO Antalya Şube Başkanı Ümit Büyükeşmeli‘nin konuşması:
"İstanbul ve Antalya Şubelerimizin sekretaryalığında üçüncüsünü düzenlediğimiz Serbest Müşavirlik Mühendislik Hizmetleri ve Mesleki Denetim Kurultayı‘na hoş geldiniz. Bu yıl ev sahipliğini yaptığımız kurultayımızın amacı hakkında birkaç cümle ile sözlerime başlamak istiyorum. Kurultayda hedeflerimizin başında elbette ki üyelerimiz arasında haksız rekabetin giderilmesi, serbest müşavir mühendis üyelerimizin sorunlarının tartışılması, temel hizmet kalitesinin artırılması, hizmet sunumu ve denetim süreçlerindeki mevzuatın değerlendirilmesi ve oda çalışmalarına yön verecek çözüm önerilerinin hep birlikte paylaşılması yer almaktadır.
Kamu ve toplum yararı ile meslek çıkarları doğrultusunda çalışmalarda bulunan odamızca yürütülen mesleki hizmetlerde, anlayış ve uygulama birliğinin geliştirilmesi ve pratiğe dökülmesi önceliktir.
Odamız, tüm projelerin mesleki yeterliliği odamızca belgelendirilmiş, üyelerimiz tarafından hazırlanması ve mesleki etik ve üyelik sicil kayıtları yönüyle oda mesleki denetiminden geçirilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Kamu yararının korunması, mesleki gelişmelerin sağlanması ve mesleki hizmetlerin uzman üyelerimizce verilmesi temel yaklaşımımızdır.
Bu bakıştan yola çıkarak, iki gün süresince SMM hizmetlerinin sorunlarını çözüme ulaştıracak önerilerin belirlenmesi ve tüm meslektaşlarımızın fikirlerinin önemsenerek değerlendirilmesi esas alınacaktır. Kurultayımıza katılım gösteren tüm örgütlülüğümüze, emeği geçen başta tüm çalışanlarımıza olmak üzere yürütme ve düzenleme kurulu üyelerine teşekkür ediyorum. Kurultayın mesleğimize ve örgütümüze başarılar getirmesini diliyorum."
MMO İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Arslan‘ın açılış konuşması:
"Odamız adına İstanbul ve Antalya Şubeleri olarak sekreteryalığını yaptığımız Serbest Müşavirlik, Mühendislik Hizmetleri ve Mesleki Denetim Kurultayı‘nın 3.süne hoş geldiniz. Şube yönetim kurulu ve şahsım adına hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Değerli delegeler, yöneticiler, değerli teknik görevliler ve çalışanlar,
AKP iktidarı, yeni bir torba yasa tasarısı ile kamusal alanlara el koyma ve rant süreçlerinin önündeki son engelleri kaldırma hazırlığındayken, içinde bulunduğumuz yapı üretim sürecini ve mühendislik, mimarlık, şehir planlama hizmetlerini kimliksizleştirme, kuralsızlaştırma, kamusal denetimi ortadan kaldırmakla meşgulken,
Yine AKP iktidarı yeni değişikliklerle; mühendislik, mimarlık, şehir planlama hizmetleri ve ilgili meslek örgütlerinin, böl-parçala-küçült-etkisizleştir-yönet yaklaşımıyla demokratik ve merkezi yapılardan rekabetçi yerel yapılara dönüştürülmesi, siyasi iktidarın yönetimine, bakanlıklara bağlanması amaçlanmışken,
Kısaca Odaların bağımsızlığı ortadan kaldırılmak istenmekteyken,
AKP iktidarı, işçi sağlığı ve iş güvenliği, insanca barınma hakkı, yapı denetimi, kent politikaları, enerji, tarım, orman, su kaynakları gibi alanlarda mühendislik, mimarlık, şehir planlamanın mesleki denetim ve bilimsel-teknik kriterlerini devre dışı bırakmaktayken,
Kanun hükmünde kararnameler ve torba yasalarla yargı kararlarını gözetmeyen mevzuat düzenlemeleri yapmakta, evrensel bilimsel mesleki gereklilikleri tasfiye etmekteyken,
Odalarımız ve Birliğimiz TMMOB, siyasi iktidarın egemenlik kurduğu, rant ve rekabet temelli müdahalelerine açık bir yapıya dönüştürülmek, istenmekteyken,
Bizlerin bugün ve yarın sürecek SMM üyelerimizle SMM kurultayını yapıyor olmak;
Yani mühendis, mimar, şehir plancıları ve meslek örgütleri; ülke, kamu, halk, meslek, meslektaş yararı bütünlüğündeki mücadelesini sürdürecek, AKP gericiliği, piyasacılığına ve diktasına teslim olmayacağını ifade etmektir.
Odalarımız ve Birliğimiz TMMOB, 1970‘lerden bugünlere dek oluşturduğu demokratik mevzileri koruyacağımızı;
Özel teknik müşavirlik şirketleri yoluyla meslek alanlarımız ve örgütlerimizi işlevsizleştirme çabalarını boşa çıkaracağımızı;
Yapı üretim sürecinde şehir planlama, mimarlık ve mühendisliğin tasarım sürecini teknik müşavirlik firmalarının faaliyet alanına sokarak önemsizleştirme çapalarına karşı duracağımızı hep birlikte dile getireceğiz.
Siz değerli SMM üyelerimiz sorunlarımızı tartışırken;
Mesleki hizmet kalitemizin artırılması yönünde,
Üyelerimiz arasında haksız rekabetin önlenmesi yönünde,
Mesleki hizmet sunumu ve denetim süreçlerini kamu-toplum yararı ve meslek çıkarları doğrultusunda kullanacağımız,
Odamızca ve meslektaşlarımızla yürütülen mesleki hizmetlere dair anlayış ve uygulama birliğinin sağlanması doğrultusunda ortak hareket edeceğimiz,
Siyasi iktidara cevap vereceğimiz, bu yönde kararlı ve verimli bir kurultay olmasını diliyorum.
Değerli Delegeler, Değerli meslektaşlarım,
İstanbul Şube sekreyatarlığında yürütülen kurultay hazırlıkları sırasında, 18 şubede gerçekleşen yerel kurultaylar düzenlenmiş, yerel kurultayda SMM üyelerimiz
Yasal Mevzuat -SMM Yönetmeliği
Eğitim -MİEM-Meslek Etiği
Mesleki Denetim -Haksız Rekabet
Asgari Ücret (Yöre-Bölge Katsayısı)
Yapı Sınıfları
SMM Hizmetleri
Şantiye Şefliği
Staj
Yapı Denetimi
Teknik Müşavirlik
Yerel Yönetimler İle İlişkiler
Enerji Kimlik Belgesi
Özlük Hakları
Profesyonel Mühendislik
Diğer konular
üzerinde görüş ve önerileri kurultaya taşıyan, siz değerli delegelerimiz tartışarak derinlik katacak, yeni önermeleri ve görüşleri değerlendirerek son şeklini vereceğiz.
Burada ortaklaştığımız görüş ve önerilerimiz oda çalışmaları için kılavuz olacaktır."
MMO Başkanı Ali Ekber Çakar‘ın konuşması:
"Sayın Divan,
Sayın Delegeler,
Örgütümüzün Değerli Yöneticileri,
Sevgili Teknik Görevli Arkadaşlarım,
Üçüncüsünü düzenlediğimiz Serbest Müşavirlik, Mühendislik Hizmetleri ve Mesleki Denetim Kurultayı‘na hoş geldiniz. Oda Yönetim Kurulu ve şahsım adına hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Oda Genel Kurulumuzda alınan karar üzerine ilkini 2007‘de, ikincisini 2009‘da ve üçüncüsünü bugün düzenlediğimiz, serbest müşavirlik ve mühendislik (SMM) hizmetleri sunan üyelerimize yönelik kurultayımızın amacı, SMM üyelerimizin sorunlarının tartışılması, hizmet kalitesinin artırılması, üyelerimiz arasında haksız rekabetin önlenmesi, hizmet sunumu ve denetim süreçlerine ilişkin mevzuatın değerlendirilmesi ve çözüm önerilerinin oluşturulmasıdır. Takdir edileceğine inanıyoruz; kamu-toplum yararı ve meslek çıkarları doğrultusunda faaliyet gösteren Odamızca yürütülen mesleki hizmetlere dair anlayış ve uygulama birliğinin sağlanması son derece önemlidir. Kurultayımızın bu yönde kararlı ve verimli olmasını diliyorum.
Kurultayımız bir tartışma, değerlendirme ortamı yaratmak için iki aşamalı olarak planlanmıştır. İlk aşamada, tüm SMM üyelerimizin görüş ve önerilerini kurultaya yansıtmak için 18 şubemizde yerel kurultaylar düzenlenmiştir. Bu platformlardan seçilerek buraya gelen temsilciler olarak sizler, yerel kurultaylardan süzülen görüş ve önerileri paylaşıma açacak, tartışmaları derinleştirecek, yeni gelişmeleri değerlendirecek ve çalışmalara son şeklini vereceksiniz. Buradan süzülen görüş ve önerilerin Oda çalışmalarına rehberlik edeceğini öncelikle belirtmek istiyorum.
Sayın Meslektaşlarım,
Bilindiği üzere Makina Mühendisleri Odası, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür. Odamız 6235 sayılı TMMOB Yasası uyarınca kendisine verilmiş olan görev ve yetkiler çerçevesinde 1954 yılından bu yana faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürmektedir. Odamız tüm uygulamalarında "kamu yararının korunmasını ve mesleğin geliştirilmesini, mesleki hizmetlerin uzman üyelerince verilmesinin sağlanmasını" temel amaç edinmiştir. Odamız, serbest mühendislik ve müşavirlik uygulamalarına da bu temel perspektifle yaklaşmaktadır.
Odamız özellikle insan, toplum ve çevre güvenliğini doğrudan ilgilendiren konularda, mesleğimizle ilgili tüm plan ve projelerin, mesleki yeterliliği Odamızca belgelendirilmiş üyelerimiz tarafından hazırlanması ve bu projelerin mesleki etik ve üyelik sicil kayıtları yönü ile Oda mesleki denetiminden geçirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Odamız, mesleki yeterliliğin, gelişen bilim ve teknolojiye bağlı olarak, Odamızca düzenlenecek sürekli eğitimlerle desteklenmesini de zorunlu görmektedir.
Odamız mesleğin ve meslektaşın gelişiminin sağlanması amacıyla Ana Yönetmelikleri ve bağlı yönetmeliklerini 2001-2002 yılında tamamlayarak yürürlüğe sokmuştur. SMM hizmeti veren üye ve büroların eğitim ve belgelendirme faaliyetleri ile bu alana ilişkin mesleki denetim faaliyetleri, Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren:
- TMMOB Makina Mühendisleri Odası Serbest Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri Büroları Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği
- TMMOB Makina Mühendisleri Odası Serbest Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri ve Asgari Ücret Yönetmeliği
- TMMOB Makina Mühendisleri Odası Uzmanlık ve Belgelendirme Yönetmeliği ile bu yönetmelik hükümlerine göre çıkarılan yetkilendirme yönetmelikleri
uyarınca yürütülmektedir.
Değerli Meslektaşlarım,
Uzmanlık ve belgelendirme yönetmeliğimiz doğrultusunda Meslek İçi Eğitim Merkezlerimiz (MİEM) kanalıyla, Mekanik Tesisat Mühendisliği, Araç Mühendisliği, LPG ve CNG Uygulamaları, Asansör Mühendisliğine yönelik 16‘sı Mekanik Tesisat Mühendisliği kapsamında olmak üzere 36 alanda meslek içi eğitim ve belgelendirme çalışmaları yapılmaktadır. Mekanik Tesisat Mühendisliği konusunda uzmanlık belgesi alabilmek için açılan meslek içi eğitim programını tamamlamak ve sınavda başarılı olmanın yanı sıra bir yıl mesleki deneyim ya da proje sunumu ön koşul olarak aranmaktadır. Diğer alanlarda ise meslek içi eğitim programını tamamlamak ve sınavda başarılı olmak yeterli sayılmaktadır.
Ayrıca Mesleki Yeterlilik Kurumu‘nun yayımladığı Ulusal Meslek Standartlarına göre, doğalgaz ile ilgili alanlar ve iş makinaları operatörlerinin belgelendirilmesi başta olmak üzere, ara teknik elemanlara yönelik belgelendirme programlarının hazırlanması çalışmaları sürmektedir.
Birçok alandaki çalışmalarımız gibi eğitim ve belgelendirme çalışmalarımız da kökleşmiş, bir altyapıya kavuşmuş ve kurumsallaşmıştır. MİEM‘lerimizde, 1998 yılından bu yana 6 bin 23 kurs açılmış, 96 bin 687 üyemiz meslek içi eğitimden geçmiş, sınavlarda başarılı olanlar belgelendirilmiş; toplam 117 bin 227 belge verilmiştir. MİEM‘lerimiz birikimli eğitmen kadrosu, çağdaş eğitim mekan ve araçları ile aynı anda 118 noktada 3 bin üyemize hizmet verebicek bir yapıya kavuşmuştur. İçinde bulunduğumuz çalışma dönemi itibarıyla 36 alanda 138 eğitmen eğitim vermektedir. Eğitim verdiğimiz tüm konularda hazırlanan kitaplar ilgili sektörlerde ve üniversitelerde kaynak kitap olarak gösterilmektedir.
Belgelendirme faaliyetleri için Oda merkezinde kurduğumuz Personel Belgelendirme Kuruluşumuz (PBK), ilgili AB standardı kapsamında 2007 yılında TÜRKAK tarafından akredite edilmiştir. 27 Mart 2007 tarihinde yapılan ilk sınavdan itibaren akredite PBK tarafından 881 sınav yapılmış, sınavlara katılan 18 bin 891 kişiden 16 bin 622‘si belge sahibi olmuştur. MMO PBK, 12 kapsamda mühendis yeterlilik belgesi vermekte ve bu faaliyet mekanik tesisat, AİTM, asansör ve doğalgaz uygulamalarını da içermektedir.
Odamız ulusal, uluslararası tanınırlık, hizmetlerde standardizasyon ve kurumsallaşmayı ifade eden akreditasyon süreçlerinde eğitim ve belgelendirmenin yanı sıra başka önemli adımlar da atmıştır. Teknik mevzuat uyum, kalite, CE İşaretlemesi ve akreditasyon çalışmaları kapsamında, Asansör Onaylanmış Kuruluşu, Akredite Muayene Kuruluşu, Akredite Deney Laboratuvarı, Akredite Kalibrasyon Laboratuvarı çalışmalarımız da başarıyla tamamlanmıştır. Üyelerimize, halkımıza, sanayimize daha kapsamlı ve daha nitelikli hizmet sunabilmek için kurumsal alt yapımız sürekli olarak geliştirilmektedir.
Eğitim, belgelendirme ve akreditasyon faaliyetlerimizin akabinde birçok bakanlık ve kurum, yetki belgeli mühendis kavramını kendi yönetmeliklerine yansıtmıştır. Doğalgaz tesisatı, motorlu araç imal ve tadilatı, asansör üretim, bakım ve montajı, LPG uygulamaları başta olmak üzere, firmalarda Odamızdan yetki belgesi almış mühendis çalıştırılması zorunlu hale getirilmiş, binlerce üyemize yeni iş alanları açılmıştır.
Değerli Arkadaşlar,
Odamızın direndiği, mücadele ettiği olumsuz gelişmeleri de değerlendirerek kurultayımızın gündemlerine geçiş yapmak istiyorum.
Yabancı mühendislere tanınan avantajlar, iş güvenliği mühendisliğinin önüne çıkarılan engeller, iş makinaları ve AİTM yönetmelikleri, İmar ve Yapı Denetim Yasalarında yapılan değişiklikler, "Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" "Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik", "uzaktan eğitim", "teknoloji fakülteleri" gibi mühendislik eğitimini ve uygulamalarını tasfiye edecek adımlar, mühendisliği teknik elemanlık düzeyine indiren uygulamalar; yani meslek alanlarımızın daraltılmasıyla ilgili çok yönlü gelişmeler söz konusudur. Bu gelişmeler ile mühendislik hizmetleri ve afet öncesi ve sonrası hizmetlerinin, 2011 yılında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle yeniden düzenlenmesinin ve Odaların mesleki yeterlilik otoritesi olma özelliğinin tasfiyesinin bir bütünlük oluşturmaktadır.
Bugün ülkemizde egemen olan sermaye birikim politikaları, sanayide gerçekleşen dönüşüm, fason üretimin artması, 2B ile kamu arazileri ve kentsel dönüşüm süreçleri, bütün ülkenin imara açılması gibi rant yönelimli politikalar, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerini doğrudan olumsuz olarak etkilemektedir. Toplumsal yaşamın bütün alanlarına yayılan mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetleri, kamu idari yapısı, kamusal hizmet ve SMM hizmetleri alanındaki serbest kamusal hizmet, yeni liberal dönüşümün yansıdığı başlıca alanlar arasındadır. Bu hizmetlere dair meslek odaları eliyle yürütülen mesleki denetim ile sanayi ve toplumsal yaşamın birçok alanında üstlendiğimiz multidisipliner sorumluluklar geriletilmiştir. Mühendislik, sosyoekonomik yapı ve kamu idari yapısındaki yeni liberal dönüşüme paralel bir değişim/dönüşüm sürecine tabi tutulmuştur. Gerek bu nedenle gerekse ülkemizdeki bilim, teknoloji, mühendislik ve sanayi politikalarının yanlışlığından dolayı mühendislik uygulamaları hep ciddi bir tehdit altındadır.
Odaların Anayasa‘da tanımlı bulunan kamu kurumu niteliğindeki özerk mesleki yerinden yönetim kuruluşu olma özellikleri, üyeleriyle ilişkileri, mesleki denetim ve periyodik kontroller, üyelerin teknik ve etik kurallar çerçevesinde odalara karşı sorumluluğu ve Odaların mali, idari iç işleyişleri gibi hususlar, kısaca tüm mevzuatımız saldırı altındadır.
AKP iktidarı, bu kapsamda dört yıl önce bir gece yarısı operasyonuyla, yabancı mühendisleri ayrıcalıklı bir konuma getirmiş, ülkemiz mühendislerini ise kendi ülkelerinde mülteci konumuna sokmuştur. Üç yıl önce kanun hükmünde kararnamelerle TMMOB‘yi otoriter bir tarzda vesayet altına alma yönünde adımlar atmıştır. Bütün ülkeyi rant eksenli bir şekilde imara açma politikaları doğrultusunda yeni yasa ve yönetmelik değişiklikleri yapmıştır. 2013 Temmuz ayında yine bir "torba yasa" içinde, TMMOB ve bağlı Odalarını hukuk dışı bir şekilde sınırlamaya yönelik bir yasa değişikliği daha yapmıştır. Tam iki yıl önce TMMOB Yasası‘nı değiştirme girişimi ise TMMOB ve Odalarımızın yürüttüğü kampanya üzerine bizzat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ertelenmek zorunda kalınmış, TMMOB Başkanının beş gün önce TMMOB Örgütlülüğüne yönelik yayımladığı yazısında görüldüğü üzere tekrar gündeme gelmiştir. "3194 Sayılı İmar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"; imar, yapı denetimi, kamu kurum ve kuruluşlarının ürettikleri mal ve hizmet tarifeleri, iskan, kültür ve tabiat varlıkları, çevre, tapu, tapu ve kadastro genel müdürlüğü, kat mülkiyeti, iller bankası, belediye gelirleri yasaları ve TMMOB Yasası‘nda yapılması öngörülen değişikliklerle doludur.
Yapılmak istenen yeni değişikliklerle; mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetleri ve ilgili meslek örgütleri, böl-parçala-küçült-yönet-etkisizleştir yaklaşımıyla demokratik ve merkezi yapılardan rekabetçi yerel yapılara, piyasa ilişkilerinin egemen olduğu il odacılığına dönüştürülerek üyenin üye ile, üyenin oda veya odanın üyesi ile rekabete girmesi ve odaların merkezi kamu yönetimine bağlanması amaçlanmaktadır. Bir yandan piyasa ilişkilerinin tam boy egemen olması, diğer yandan kamu idaresinin bütün ipleri elinde toplamasına yol açacak aşırı bir merkezileşme ve rant savaşı. Tam da günümüzün fotoğrafı, günümüzdeki iktisadi bütünlüğün fotoğrafı. Odalarımız ve Birliğimiz TMMOB de, hiçbir zaman izin vermediğimiz, siyasi iktidarların ve siyasi partilerin rant ve rekabet temelli müdahalelerine açık bir yapıya ve arka bahçelerine dönüştürülmek istenmektedir. Sonuçta teslim alınamayan TMMOB ve Odaları etkisizleştirilmek istenmektedir.
Oysa mühendislik, insanlık tarihi kadar eski bir meslektir. Uygarlıkları var etmiş ve geleceğe taşımıştır. TMMOB 60 yıllık tarihinde üyesinden aldığı güçle kamusal-toplumsal yarar ilkesinden asla taviz vermemiş, bu temel ilkenin taşıyıcısı olmuştur.
Mücadele ile yoğrulmuş tarihimiz, eğer elbirliği edersek, bugüne kadar olduğu gibi bu güçlüğü de aşacak, AKP karanlığı, içinde yer aldığımız toplumsal muhalefetin sağlanması gereken mücadele birliği ile alt edilebilecektir. Umutsuz olmamak, mücadelenin değiştirici gücüne inanmak ve gereklerini yerine getirmek durumundayız.
Sayın Meslektaşlarım,
Kurultay gündemimize de kısa bir giriş yapmak istiyorum.
2 Ağustos 2013 tarihinde Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 6495 sayılı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile 3194 sayılı İmar Yasası‘nın 8. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin dördüncü cümlesi ile ikinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş ve bildiğiniz üzere şu bent eklenmişti:
"ı) Harita, plan, etüt ve projeler; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler veya bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez."
Bu konu kamuoyunda TMMOB ve bağlı Odaların yetkilerine müdahale olarak yorumlanmış ve tarafımızdan da bu yönde açıklamalar yapılmıştır. Ancak var olan yasal ve fiili durumu Odamız ve SMM üyelerimizin lehine serinkanlı bir değerlendirmeye tabi tutma gereksinimi de bulunmaktadır.
Bilindiği üzere harita, plan, etüt ve projeler, ilgili meslek mensuplarınca hazırlanmakta, ilgili idarelere onaylatılmakta ve buna göre yapıların ruhsatlandırılması, ilgili idareler tarafından gerçekleştirilmektedir. İmar Yasası‘nın uygulanmasına yönelik ilgili idareler; belediyeler, valilikler ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak tanımlanmıştır. Bu idareler dışında herhangi bir kurum ve kuruluşun, İmar Yasası çerçevesinde onay, vize gibi işlemler dahil olmak üzere yapılaşma süreciyle ilgili görevi bulunmamaktadır. Eskiden olduğu gibi bugün de meslek odalarının İmar Yasası çerçevesinde bir görevleri yoktur.
Bu nedenle İmar Yasası‘na eklenen "harita, plan, etüt ve projeler; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez" hükmü, Meslek Odaları açısından bir anlam ifade etmemektedir. Meslek Odalarının bu yönde bir görevi olmadığı gibi Odalar tarafından İmar Yasası kapsamında bir onay ve vize işlemi de yapılmamaktadır.
Önceki yıllarda TMMOB‘ye bağlı Odalar tarafından, projelerin meslek odalarının mesleki denetiminden geçip geçmediğinin ruhsat aşamasında aranmasına yönelik bazı belediyelerle yapılan protokoller Danıştay tarafından iptal edilmiştir. Danıştay kararlarında, Odaların yapmış olduğu mesleki denetimin ruhsat için bir koşul olamayacağına hükmedilmiştir. Uygulamada da ruhsat için mesleki denetimin aranılırlığı söz konusu değildir. Bu nedenle, İmar Yasası çerçevesindeki iş ve işlemler açısından, Odaların mesleki denetimiyle ilgili yeni bir düzenleme getirilmiş değildir, hatta yapılan düzenlemenin mevcut uygulamayla örtüştüğü de söylenebilir.
Odaların yaptığı mesleki denetim uygulaması, 6235 sayılı TMMOB Yasası‘na dayanılarak yürürlüğe konulmuş yönetmelikler çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. 6235 sayılı Yasa ve Oda yönetmeliklerinin, İmar Yasası‘yla belirlenmiş kamusal yetki, görev ve sorumluluklarla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
Mesleki denetim uygulaması, meslek odası ile üyesi arasındaki bir ilişkidir; diğer kamu kurum ve kuruluşları dahil üçüncü kişileri bağlayan bir yönü yoktur. Mesleki denetim, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan TMMOB ve bağlı Odalarının, üyeleri üzerindeki gözetim ve denetim yükümlülüğünün yerine getirilmesinin gereği olarak yürütülmektedir. Odalar tarafından yapılan mesleki denetimin, yapılaşma sürecinde ilgili idareler nezdinde zorunlu tutulmadığı, aranmadığı sürece, İmar Yasası‘na eklenen düzenlemeyle çelişen bir yönü de yoktur. Bu düzenlemeyle mesleki denetimin ortadan kaldırılması olanağı da bulunmamaktadır.
Ana Yönetmelik ve diğer yönetmelikleri ile TMMOB içinde örnek ve öncelikli bir yere sahip olan Odamız, meslek içi eğitim, belgelendirme, akreditasyon ve mesleki denetim çalışmaları ile bütün olumsuz gelişmelere karşı mesleğimizi korumakta ve bir direnme hattı oluşturmaktadır. Bu çalışmaların daha da geliştirilmesi, ülkemiz, mesleğimiz ve hizmet alanlarımızın korunması açısından büyük bir önem taşımaktadır.
Bu ise serbest çalışan serbest mühendis ve müşavir arkadaşlarımızın Oda düzenlemelerine kıskançlıkla sahip çıkması, bu düzenlemelere uyum noktasında gösterecekleri duyarlılıkla bire bir ilişkilidir. Odamızın kat ettiği mesafeleri, meslektaşlarımız arasında haksız rekabete yol açmayacak ve ülke çapında uygulanabilir bir uygulama birliği ile taçlandırmak durumundayız. Üyelerimizin asgari ücretlerinden sunduğumuz hizmetlerin kalitesine ve üyenin korunmasına dek, mesleki bir bütünlük göstermemiz gerektiği açıktır.
Odamız, mühendis yetki ve sorumluluklarını geliştirme, mühendislik hizmetlerini denetlenebilir ve güvenilir kılma; toplumun can ve mal güvenliğini sağlama ve uluslararası standartlar doğrultusunda kurumsallaşma yolunda çalışmalarına devam edecektir.
Bu noktada bizim mesleğimizi düzenleyici, mühendislik birikim ve uygulamalarını geliştirici yönetmelik, mevzuat ve mesleki denetimlerimiz son derece önem taşımaktadır. Bizim bu gelişmeler karşısındaki konumumuz ikili bir yan taşımaktadır. Bizler, bu politikaların ülkemiz ve mesleğimiz aleyhine olan temel çizgilerine karşı çıkmak ve öte yandan bir mesleki yeterlilik ve yetkinlik düzeyi tutturmak, uluslararası tanınırlık alanında adımlar atmak durumundayız.
Bu düzenlemelerden rahatsız olan kesimler mutlaka olacaktır. Nitekim hatırlarsanız, TMMOB asgari ücret uygulamaları Rekabet Kurumu‘na şikayet edilmiş; Rekabet Kurumu‘nun Odaların asgari ücret düzenleyemeyeceği noktasındaki kararı yoğun hukuk mücadelemiz sonucu Danıştay tarafından iptal edilmiştir. Bugün Odamızın geldiği noktada, Rekabet Kurumu kararına rağmen "kurum kararları Oda Yönetmeliklerinin üzerinde değildir" diye direnen ve yönetmelikleri uygulama noktasında ısrarcı olan tavrımızın büyük katkısı bulunmaktadır.
Değerli Meslektaşlarım,
Bütün olumsuzluklara karşın Odamız, mühendis yetki ve sorumluluklarını geliştirmenin yanı sıra mühendislik hizmetlerini denetlenebilir ve güvenilir kılma; toplumun can ve mal güvenliğini sağlama ve uluslararası standartlar doğrultusunda kurumsallaşma yolunda çalışmalarına devam edecektir. Çünkü Odamız ülkemizin geleceğini bilim ve teknolojide, mühendislik uygulamalarında yetkinleşmekte, sanayileşmede ve demokratikleşmede görmektedir. Bu çerçevede Odamız ve TMMOB yeni yasa değişikliğine karşı yine mücadele bayrağını açacak, üye-Oda-Birlik bütünselliği içinde seferber olacak ve AKP‘nin oluşturmaya çalıştığı piyasacı, gerici diktatörlüğe teslim olmayacaktır.
İktidarın "yeni Türkiye"si, emekçilerin alın terleri ve ölümleri üzerinde yükselmektedir. Rant, dinsellik ve simgesel güç eksenli yeni şehircilik yaklaşımları ile; kentsel dönüşüm/rant projelerinin hayata geçirileceği, doğal, kültürel, tarihi mirasın rant yağmasına açılacağı, yerel yönetimlerin üzerindeki otoriter vesayetin artacağı, merkezi idarenin keyfiyet alanlarının genişleyeceği, kamusal mesleki denetim eksikliğinin toplumsal yaşamdaki yansımalarının daha da net görüleceği bir "yeni Türkiye" hedeflenmektedir.
Demokrasi, hak-hukuk-adalet gibi kavramlar insanlığın gelişimiyle birlikte toplumsal yaşamla bütünleşerek bugünlere gelmiştir. Ancak bu kavramlar bugün siyasal iktidar ve yandaşları tarafından anlamlarından koparılarak tartışılmakta, toplumda bir körleşme ve dezenformasyona yol açmaktadır.
Yeni sermaye birikim süreci ve üretimin fason-taşeron niteliği, bu sürecin vahşi sonuçları, Soma, Torunlar Center, Ermenek katliamlarında ve birçok iş cinayetinde acı bir biçimde görülmektedir. İşlerin taşeron usulüne göre bölünmesi, taşeron çalışma, aşırı üretim, işçi sağlığı-iş güvenliği önlemlerinin bulunmaması ve kamu denetiminin ortadan kaldırılmasının yakıcı sonuçları, artık toplumsal düzeyde görülmektedir.
Odamız ve tek tek her birimiz, cumhuriyet, emek, demokrasi, laiklik düşmanı diktatörlük yönelimine karşı; toplumsal muhalefetin parçalılığına son verecek olan birlikte örgütlenme ve direnme çabalarına destek vermeliyiz. Eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik; eşit yurttaşlık haklarını, barışı ve halkların kardeşliğini; planlama-sanayileşme-kalkınmayı, kamu işletmeciliğini ve kamusal denetimi esas alan bir Türkiye mücadelesinin başarısı ancak böylece mümkün olacaktır.
Bu bilinçle, kurultayımızın tüm katılımcılarına, düzenlenmesinde emeği geçen yürütme, düzenleme kurullarının üyelerine, Antalya Şubemizin yönetim kurulu üyeleri ve çalışanlarına ve kurultay sekreterine teşekkür ediyor, kurultayımızın başarılı geçmesini diliyorum."