IV.ENERJİ VERİMLİLİĞİ KONGRESİ

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Tarih ve Saat: 13 Ekim 2017 Cuma - 9:00 - 14 Ekim 2017 Cumartesi - 16:00
Yer: KOCAELİ

IV. Enerji Verimliliği Kongresi Sonuç Bildirisi

IV. Enerji Verimliliği Kongresi, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesinin yürütücülüğünde, 13-14 Ekim 2017 tarihlerinde Kocaeli Üniversitesi Prof. Dr. Baki Komşuoğlu Kongre ve Kültür Merkezinde, 800 civarında kişinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir.

Kongre, 5 kamu kuruluşu, 12 sivil toplum kuruluşu, 28 üniversite ve 21 özel sektör kuruluşunun desteği ile gerçekleşmiştir. Etkinliğe, TMMOB ile bağlı Odaların yöneticileri, MMO Genel Merkez ve Şube Yöneticileri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü ve Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nden uzmanlar, Üniversitelerden akademisyenler, ürün ve hizmet üreticileri, sektör dernek temsilcileri, kamu kurumları ve özel kuruluşlardan uzmanlar, mühendis ve teknik elemanlar ile üniversite öğrencileri katılmıştır.

IV. Enerji Verimliliği Kongresinin ana teması “ENERJİ VE GELECEK” olarak belirlenmiştir. Açılış oturumunda “Dünya’da ve Türkiye’de Enerji Verimliliği ve Gelecek” başlığı altında Türkiye’de Enerji Verimliliği’nin Dünü, Bugünü ve Yarını ele alınarak Ülkemizin Enerji Görünümü ortaya konulmuş, 21. Yüzyıl Enerji Dengelerinde Temiz ve Tükenmez Enerji Kaynaklarının Yarattığı Paradigma Kayması irdelenmiş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Binalarda Enerji Verimliliği Konusundaki Çalışmaları paylaşılmıştır.

Kongrede; Enerji Verimliliği Kanununun yürürlüğe girmesinden bu yana enerji verimliliğinde ülke olarak geldiğimiz nokta, uygulamadaki sorunlar ile çözümlerine yönelik öneri ve görüşler tartışmaya açılmıştır.

Ayrıca, sunulan çeşitli tebliğlerle; Türkiye’de enerji sektörünün durumu, enerji verimliliği ve istihdam, enerji verimliliği ve iklim-çevre politikaları, enerji santrallerinde verimlilik, sanayide enerji verimliliği uygulamaları, kojenerasyon, soğutma sistemlerinde enerji verimliliği, elektrik üretiminde verimlilik ve ISO 50001 enerji yönetimi standardı, alternatif yakıtlar ve yenilenebilir enerji, enerji verimliliği öncelikli tasarım ve yatırımlar, binalarda enerji verimliliği, ulaşım ve tarımda enerji verimliliği konularında bilgi ve görüşler katılımcılarla paylaşılmıştır.

Kongrede; 16 Oturumda 61 bilimsel sunum ile bilgi paylaşımı gerçekleştirilmiştir. Oturumlarda yapılan tartışma ve sunulan bildiriler ile ifade edilen görüşlerden hareketle, Ülkemizdeki enerji verimliliği çalışmaları ile ilgili olarak, aşağıdaki genel öneriler ile sanayi, konut ve ulaştırma sektörlerine yönelik öneriler, ilgili tüm kişi, kurum ve kuruluşlar ile kamuoyunun dikkatine sunulmaktadır.

Sonuç ve öneriler:

  1. Enerji insan yaşamının zorunlu ve ortak bir gereksinimi olarak toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir öğesidir. Sosyal devlet anlayışı; enerjinin toplum yararını gözetecek biçimde planlanmasını, üretimini ve arzını gerektirir. Bunlar da ancak toplum çıkarlarını gözeten kamusal nitelikte bir hizmet ve politikalar ile mümkün olabilir. Enerji yoksunlarına ve enerjiyi kullanma imkanı olmayanlara kamusal destek sağlanmalıdır. Enerji masraflarının aileler ve küçük esnaf üzerindeki baskısını azaltacak gerekli önlemler alınarak bu kesimler desteklenmeli, enerji girdileri ve ürünlerindeki yüksek vergiler düşürülmelidir.
  2. Bugüne değin izlenen, sadece arz tarafına önem ve değer veren enerji politikaları terk edilmelidir. Artan enerji ihtiyacını karşılamada bugüne kadar akla ilk gelen ve uygulanan yol olan, plansız bir şekilde çok sayıda yeni elektrik üretim tesisi kurmak yöntemi yerine; talebi ve üretimi yöneterek, enerjiyi daha verimli kullanıp, sağlanan tasarrufla yeni tesis ihtiyacını azaltma politika ve uygulamaları hayata geçirilmelidir. Enerji arzı ve tüketimi, toplum çıkarları doğrultusunda, gerçekçi rakamsal hedefler ile verimlilik kazançlarına dayalı olarak planlanıp uygulanmadığı sürece; bu önemli kaynağı geri kazanmak mümkün değildir.
  3. Türkiye’nin 475 milyon ton CO2 eşdeğerini geçen seragazı emisyonlarının yüzde 70’den fazlası enerji kaynaklı olup, 2015 yılında enerji sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonlarında 1990 yılına göre yüzde 153,1 oranında artış gözlenmiştir. Küresel ısınma ve buna bağlı iklim değişikliğinden en çok zarar görecek ülkelerden biri olan Türkiye, küresel ısınmanın çözümüne yönelik hem uluslararası alanda yapılan işbirliğinin parçası olmalı, hem de alınan bu kararlar doğrultusunda ulusal düzeyde politika ve stratejiler geliştirmelidir.
  4. En önemli temiz enerji seçeneği olan enerji verimliliği, hem yatırım büyüklüğü, hem de toplam enerjideki payı nedeniyle artık dünya’nın “birinci yakıt”ı haline gelmiştir ve makroiktisatçılar tarafından mevcut en güçlü enerji kaynağı olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizdeki bu potansiyeli sağlıklı olarak tanımlayacak bir veri ve değerlendirme alt yapısı yoktur. Enerji verimliliğine gereken önemin verilmesi için en kısa sürede bilimsel yaklaşımlar ve güçlü veri alt yapısıyla ülkemiz için de bu tanımlamanın yapılması zorunludur.
  5. Enerji verimliliği artık sadece enerji tüketimindeki azalma ile ifade edilmemekte ve “Çoklu Yarar”ları ile gündeme getirilmektedir. İthalat katkısı, sera gazı emisyonlarındaki azalma, genel ekonomi üzerinde olumlu etki, istihdam, enerji fiyatlarının düşmesine katkı sağlanması, yerel hava kirliliğinde ve dolayısı ile bölgesel kirliliğin yarattığı halk sağlığı problemlerinde azalma, enerji satın alma gücünü arttırarak enerji yoksulluğunun azaltılması dolayısı ile yaşam standardında yükselme, kaynak verimliliğinde artış yani suyun ve hammaddelerin daha iyi kullanımını ve atıkların değerlendirilmesi, sanayideki üretim artışı; enerji verimli yapıların değer artışı, enerji verimliliği artışı ile sağlanan çoklu ekonomik ve sosyal yararlardır. Enerji verimliliğine destek vermekten kaçınan Maliye Bakanlığı gibi kuruluşları ikna etmek üzere enerji verimliliğinin ülkemize sağlayacağı faydalar detaylı araştırmalarla ortaya konmalıdır.
  6. Kalkınmada; enerji kullanımını azaltan, enerjiyi verimli kullanan, enerjiyi yerli ve yenilenebilir kaynaklarla, yurt içinde üretilen ekipmanlarla temin eden bir modele geçiş sağlanmalıdır.
  7. Yarattığı katma değeri görece düşük, yoğun enerji tüketen, eski teknolojili, çevre kirliliği yaratabilen sanayi sektörleri (çimento, seramik, ark ocak esaslı demir-çelik, tekstil vb.) yerine enerji tüketimi düşük, ithalata bağımlı olmayan, katma değeri yüksek, yerli üretime dayalı, ileri teknolojili sanayi dalları (elektronik, bilgisayar donanım ve yazılım, robotik, aviyonik, lazer, telekomünikasyon, gen mühendisliği, nano-teknolojiler vb.) tercih edilmelidir.
  8. Tüm programlar ve politika uygulamalarının izlenebilmesi için bilimsel ve güvenilir bir veri toplama ve değerlendirme sistemi bir an önce hayata geçirilmeli, endüstriyel işletmeler ve binalardaki enerji verimliliği çalışmaları, sağlanan tasarruflar bölge ve sektör bazında ortaya konmalıdır. Geleceğe yönelik projeksiyonlar ile yıllık raporlar hazırlanıp yayınlanmalıdır. Gelişmeler sağlıklı bir veri tabanı ile izlenmelidir. Envanter ve analizler, geleceğe yönelik projeksiyonlar ile yıllık raporlar ilgili kurum ve kuruluşların katılımı ile hazırlanıp şeffaf bir biçimde kamuya açık şekilde yayınlanmalıdır. Kanun çıktığından beri gerçekleşmeyen hususlarla ilgili denetim ve değerlendirmeler yapılmalı ve mevzuata aykırı davrananlara yaptırımlar uygulanmalıdır.
  9. Strateji Belgesinde belirtilen hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik olarak AB ülkelerinde uygulanan zorunlu uygulama planları ve alternatif önlemler incelenmeli ve ülke koşullarına uygun politikalar belirlenmelidir. Hedeflerin gerçekleştirilebilmesi ve uygulamaları çekici hale getirmek için yeterli kamu fonu ve yeni finansman modelleri oluşturulmalıdır.
  10. Düzenli bakım onarımlar ile elektrik üretim tesislerinin verimliliği arttırılmalıdır. Bu çalışmaların yerli mühendislik ile yapılması yerli teknolojilerin geliştirilmesindeki ilk adım olacaktır. Benzer olarak elektrik trafoları önemli kayıp noktasıdır. Buralarda alınacak önlemler ve uygulanacak teknolojiler başlangıçta maliyeti yüksek olsa da önemli tasarruf noktalarından birisidir.
  11. Ülkemizde sık sık değişen ve birbiri ile tutarsız düzenlemeler, enerji verimliliğinin toplumsal ve kurumsal olarak içselleştirilmesi sürecini geciktirmektedir. Bu nedenle ilgili kanun, yönetmelik, diğer yasal düzenlemeler a stratejik bir yaklaşımla, bütüncül olarak toplum yararı gözetilerek ve ilgili tüm kesimlerin görüşleri alınarak yeniden düzenlenmelidir.
  12. Zorunlu enerji etütlerinin yapılması mevcut durumun gözle görünür hale gelmesine yardımcı olacaktır. Ancak enerji verimliliğini artırmak için daha önemli olan gerekli yatırımların yapılmasıdır. Yatırımlar için mevcut desteklere başvuruların kolaylaştırılması, mali desteklerin miktarının artırılması, değerlendirme sürecinin kısaltılması ve yeni teşvik programlarının oluşturulması sağlanmalıdır.
  13. Kamu binalarının enerji etütleri kapsamında kamuya ait bina ve tesislerin envanteri çıkarılmalıdır. Stratejide belirlenen hedeflerin gerçekleştirilmesi için kısa ve orta vadede yapılacaklar belirlenmeli, uygulamalar takip edilerek raporlanmalıdır.
  14. 2000-2015 yılları arasında yapı kullanma izni belgesi alınan yapı sayısının 1.313.960 olduğu, 2015 yılı sonu itibarıyla toplam yapı sayısının 9.152.635 olarak tespit edildiği göz önüne alındığında enerji kimlik belgesi alan bina sayısı oldukça düşüktür. Mevcut ve yeni binalara EKB düzenlenmesinin ve bu konudaki farkındalığın artırılmasına yönelik çalışmaların yapılması gerekmektedir.
  15. Enerji verimliliğine yönelik eğitim, bilinçlendirme ve farkındalığın artırılması konusunda çalışmalar yaygınlaştırılmalı, çeşitlendirilmeli, sosyal medya etkin olarak kullanılmalıdır. Enerji Verimliliği, tüm mühendislik eğitim programlarına zorunlu ders olarak konulmalıdır.
  16. Enerji tüketimi bir bütündür, özellikle sanayi, termik santral, soğutma üniteleri gibi birimlerden atılan ısı, başka bir tüketim için kaynak teşkil edebilmektedir. Enerji analizlerinin yaşamımızın her alanına sokularak kayıp noktalarının kazanç alanlarına dönüştürülmesi için yeni yaklaşımlara ihtiyacımız vardır.
  17. Özellikle sanayi sektöründe atık ısının değerlendirilmesi, kompresör, fan ve pompalarda hız kontrolu, ısı yalıtımı gibi uygulaması kolay ve teknolojisi bilinen onlarca önlem hala uygulanmayı beklemektedir. YEGM her yıl tematik teşvik ve uygulama programları ile bu alanlara dikkat çekmelidir.
  18. Bina ve sanayi etütleri, enerji yöneticisi görevlendirilmesi, kimlik belgeleri, yasal zorunluluğu yerine getirmek için yapılmaktadır. Bu çalışmaların etkinleştirilmesi ve amacına uygun olarak kullanılması sağlanmalıdır.

Mevcut finansman mekanizmalarına ilişkin bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma faaliyetleri artırılmalı, prosedürler basitleştirilmeli ve süreç hızlandırılmalıdır. Yeni finansman modelleri geliştirilmelidir. KOSGEB’in enerji verimliliği konusunda desteklerinden yararlanma oldukça düşük seviyededir. Bunun bir nedeni KOBİ’lerin enerji verimliliği mevzuatı ve teşvikleri konusunda ya çok az ya da hiç bilgi sahibi olmamaları ile enerji etüt raporlarının YEGM tarafından kontrol edilip onaylanma sürecinin uzun sürmesidir. KOSGEB’in enerji verimliliği konusundaki mevcut desteklerinin etkinliği ve görünürlüğünün artırılmasının yanı sıra KOBİ’lerde enerji verimliliği için yeni finansman modellerinin geliştirilmesi gerekmektedir.

  1. Dünyada temiz enerji dönüşümü yaşanmaktadır. Binalar bu dönüşümün kilit alanlarından birisidir. Binaların en az enerji ile ısıtılacak ve soğutulacak şekilde yapımı, tasarım aşamasından itibaren planlandığında küçük bir ek maliyet ile binanın 50 yıla varan ömrü boyunca çok az enerji tüketimi sağlanmaktadır. Bu anlayışın Kentsel Dönüşüm için ön şart olarak kabul edilmeli, standardın ötesinde ve ekonomik maliyet unsurlarını göz önüne alan bina inşaatları teşvik edilmelidir.
  2. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü “Yeşil Sertifika Türkiye Projesi (YeS-TR)” ile Doğayla uyumlu, arazi seçiminden yıkımına kadar yaşam döngüsü çerçevesinde değerlendirilen, iklim verilerine ve yöreye uygun, ihtiyacı kadar enerji ve su tüketen, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan, bütüncül bir yaklaşımla tasarlanan yeşil bina ve yerleşmelerin belgelendirilmesi amacıyla ulusal bir sertifikalandırma sistemi kurulmasına yönelik çalışmalar başlatılmış olup, projenin hedeflerine ulaşması için denetim mekanizmaları ile desteklenmelidir.
  3. BEP TR yazılımının birinci ve ikinci versiyonu arasındaki fark nedeniyle belgelerdeki farkların nasıl değerlendirileceği belirsizdir. Ayrıca birinci versiyonundaki sorunlara rağmen uzunca bir süre işlemde tutulan ve önemli değişikliğe gidilen yazılımla düzenlenen belgelerin durumu açık değildir. Bina kimlik belgesi mevcut durumu tespit ediyor ancak sınıfı yükseltmek zorunluluğu bulunmuyor. Eski ve yeni binalarda sınıf yükseltme zorunlu olmalıdır.
  4. Belediyeler, enerji verimliliği çalışmalarında örnek uygulamaları öncelikle kendi binalarında yaparak rehber olmalı, mühendis odalarıyla işbirliği yaparak kentlilere danışmanlık hizmeti ve teknik destek vermelidir.

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI