TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ VE TEKSTİL MAKİNALARI KONGRESİ
SONUÇ BİLDİRGESİ
"Tekstil Teknolojileri ve Tekstil Makinaları Kongresi", TMMOB Makina Mühendisleri Odası ve Tekstil Mühendisleri Odası adına Makine Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi sekreteryalığında 11-12 Kasım 2005 tarihlerinde Gaziantep Ticaret Odası Konferans Salonunda başarıyla gerçekleştirilmiştir.
13 üniversite, kurum ve kuruluş tarafından desteklenen Kongrede; "Tekstil Sektörü, Geleceği ve Sorunları" konulu bir panel ve "Anket Sonuçları ve Değerlendirilmesi", "Tekstil Teknolojileri", "Tekstil Makinaları-Enerji", "İplik Teknolojileri", "Teknik Tekstiller", "Üniversite-Sanayi İşbirliği, Değer Mühendisliği" ve "Boya Teknolojileri" konularında olmak üzere toplam 8 oturum gerçekleşmiştir. Bu oturumlarda 24 uygulamalı ve teorik bildiri sunulmuştur. 10 bildiri ise sunulamamış ancak kongreye sunulan bildiriler kitabında değerlendirilmiştir. Kongre kapsamında, "Sayılarla Gaziantep-Kahramanmaraş Tekstil Sektörü Mevcut Durum-Beklentiler" konulu özgün bir alan araştırması, kitap şeklinde kongreye ve ilgili taraflara sunulmuştur. Kongre etkinlikleri 524 delege ve katılımcı tarafından izlenmiştir. Kongre süresince sunulan bildiri, alan araştırması ve panel ışığında ortaya çıkan sorunlar ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler aşağıda özetlenmiştir.
Ülkemizdeki tekstil (ve hazır giyim/konfeksiyon) sektörü; teknoloji düzeyi, ekonomik etkinliği ve sosyal etkileşimi itibarı ile ülkenin önde gelen sosyo-ekonomik faaliyet alanlarından biridir.
Türk tekstil sektörü; gelişmiş tekstil konfeksiyon altyapısı ve yeterli deneyimi, uluslar arası rekabet deneyimi, hammadde ve malzeme zenginliği, ürün ve süreç çeşitliliğindeki zenginlik, teknolojiye ve modaya uyum becerisi, genç ve eğitilebilir ülke nüfusu ve ülke istihdamına büyük katkısı gibi tüm bu olumlu yaklaşımlara karşın, öz kaynak yetersizliği, yüksek girdi maliyetleri, ülke dışı üretim organizasyonlarının yeterli ölçüde geliştirilememesi, bürokratik mevzuatın ağırlığı, kayıt dışı ekonominin büyüklüğü, tekstil ve konfeksiyon sanayileri arasında gerekli sinerjinin bulunmayışı, AR-GE eksikliği, üniversite-sanayi ve meslek kuruluşları arasındaki ilişkinin yetersizliği, sektörel ilişki ve veri tabanı eksikliği, sektöre yönelik yönlendirici strateji ve politika eksikliği, çağdaş bir eğitim sisteminin bulunmayışı, teknoloji üretememe ve tekstil makinaları sanayisinin zayıflığı gibi pek çok konuda eksikleri bulunmaktadır.
Tekstil sanayisinin ülke ekonomisinde ve dünya pazarlarındaki etkinliğini sürdürmesi, bu etkinliğin yeni alanlara ve ürünlere yayılması, tekstil makinaları ve teknolojileri üretimine ve AR-GE çalışmalarına gerekli önemin verilmesi ile gerçekleşebileceği oldukça açıktır.
Gümrük Birliği ile AB‘de yeni pazar imkanları elde edeceği yanılsamasını yaşayan sanayimiz, geçen 10 yıl içerisinde 50 milyar ABD dolarından daha fazla değerde AB teknolojisi ve altyapısına yatırım yapmıştır. Ancak bu yatırımlar makro bir programa, planlama ve fizibiliteye dayanmadığı için ne yazık ki sonuç olumsuz olmuş, ölü yatırımlara dönüşmüştür. Bir çok alt dala aşırı yatırım yapılırken, bazı dallara ise hiç yatırım yapılmamış, ülkemiz ithal makina ile dolmuştur.
Kongre kapsamında yapılan bu temel belirlemeler ve sunulan bildiri, görüş ve öneriler göz önüne alınarak aşağıdaki Kongre sonuçlarının kamuoyuna ve ilgili kesimlere açıklanması kararlaştırılmıştır.
· Türkiye‘nin uzun vadeli bir tekstil politikasının olmaması, tekstil için bir master planının bulunmaması, sektörle ilgili işlerin devlet nezdinde dağınık bir şekilde ve farklı Bakanlıklarda Daire Başkanlıkları düzeyinde ele alınması, tekstilin alt sektörleri arasında bir koordinasyonun olmaması, sorunların çözümü yerine çözümsüzlüklerin üretiliyor olması sonucu, krizlerden en fazla etkilenen sanayi sektörlerimizin başında tekstil sanayi gelmektedir. Bu gerçeklerden hareketle söz konusu sahipsizliğe, başıboşluğa, koordinasyonsuzluğa son verilmeli; uzun vadeli bir ulusal tekstil politikası çerçevesinde öncelikler tespit edilmeli ve çözümler üretilmelidir.
· AB tekstil ve konfeksiyon ürünlerindeki çok düşük gümrük tarifeleri, ülkemiz menfaatlerini yok etmektedir. Tekstil sektörünü koruyucu önlemler alınmalıdır.
· Eğitim, finansman, ulaşım ve hukuki düzenlemeler konusunda uluslararası rekabeti ülkemiz lehine artırıcı koruyucu ulusal vizyon ve alt yapı oluşturulmalıdır.
· Teknoloji seçimi, üretim verimliliği ve pazarlama gibi konularda kamu, doğru ve güvenilir bilgi üreterek bunu sektörle paylaşmalı ve ekonomiyi yönlendirmelidir.
· Devlet iktisadi ve sosyal alanlardaki uzun dönemli tercihlerini belirlemelidir.
· Genel olarak imalat sanayi özel olarak da tekstil makinaları ile teknik tekstil teknoloji ve yatırımları kamu tarafından planlanmalı ve gerekli teşvikler devreye sokulmalıdır.
· Farklı disiplinlerden oluşan AR-GE, özellikle modelleme, simülasyon, tasarım, örnekleme, görüntüleme, kalite algılama ve kontrol, çok kullanımlı ve amaçlı malzeme, biomalzeme üretimi, çevreci teknolojiler, süreç otomasyonu teknolojileri, nano teknoloji gibi projelere yönelim geliştirilmelidir.
· Sektörde mühendislik ve eğitimli işgücü unsurları ihmal edilmemeli, sektörün farklı alanlarına yönelik mühendis istihdamı sağlanmalıdır.
· Tekstil ve konfeksiyon sanayinde AR-GE Enstitüsü kurulmalı, bu enstitü aracılığıyla sektör-üniversite-meslek kuruluşları arasında işbirliği geliştirilmeli, AR-GE çalışmaları ivedilikle yapılmalıdır.
· Büyük bir tekstil ve konfeksiyon sanayine sahip olan ülkemiz; tekstil teknolojisi ve makinalarının geliştirilmesi ve üretilmesinde önemli bir varlık gösterememektedir. Ülkemizde KOBİ niteliğinde tekstil makina imalatçısı vardır. AR-GE departmanı olmayan veya yeterli düzeyde olmayan birçok firma taklit yoluyla üretim yapmaktadır. Kalite ve prodüktiviteyi artırıcı özel makinalar yapan yatırımlar ile ihtisaslaşmış ve gerçek AR-GE departmanlarına sahip makina imalatçıları desteklenmelidir.
· Üniversite, sanayi, meslek kuruluşları arasında işbirliği oluşturulmalı ve geliştirilmelidir.
· Eğitim ve istihdam arasında eşgüdüm sağlanarak ülke düzeyinde çağdaş bilgi ve becerilerle donanmış bir işgücü oluşturulmalı ve sosyal politikalar benimsenmelidir.
· Yanlış uygulanan teşvik politikaları sonucu bazı tekstil alt sektörlerinde aşırı kapasitelerin (arz fazlasının) oluşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle teşvik politikaları yeniden gözden geçirilmeli ve düzenlenmelidir.
· Çevreci bir üretim yapılmasında, ulusal bir çevre-gözetim ve kontrol sisteminin oluşturulmasında ve yaygınlaştırılmasında sektör öncü rolü üstlenmeli ve desteklenmelidir.
· Firmalar; ürünlerinin tanıtımında etkili olmalıdırlar. Ürünün kendisi, markası başlı başına bir tanıtım aracıdır. Ürün tanıtımında; broşürler, kataloglar, Web sayfası, örnekler, fuarlar vb. tanıtım araçları etkin bir şekilde kullanılmalı ve desteklenmelidir
· Katma değeri yüksek ürün pazarında, tüketiciyi çekecek yeni ürün tasarımını, kalitenin, kaliteyi markaya dönüştürmenin ve bu markayı uluslar arası alanda tutundurmanın önemi son derece büyüktür. Bunun için firmaların tasarım ve markalaşma çalışmaları süreklilik kazanmalı ve desteklenmelidir.
Ülkemiz insanının çağdaş, planlı, sağlıklı, güvenli, üretkenlik koşullarında yaşaması amacını güden, yaşam kalitesini artıran, bunun teknolojik ve sosyal gereklerini tartışmayı, ürünleri yaşamın her alanında kullanılan tekstil sektörünün değişik boyutlarıyla incelenmesi ve tartışılması amacını güden Tekstil Teknolojileri ve Tekstil Makinaları Kongresi‘nin gerçekleşmesi için destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ederiz.
Tekstil Teknolojileri ve Tekstil Makinaları Kongresinin niteliği ve niceliği ile çağdaş, demokratik, sanayileşen ve üreten bir Türkiye yaratılması sürecine katkıda bulunacağı inancı ile yaşama geçirilmesinin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz.
TMMOB
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI
TMMOB
TEKSTİL MÜHENDİSLERİ ODASI