TOZ PATLAMASI DA KADER DEĞİLDİR!

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Kocaeli Şubesi

Maden Ocaklarında, Endüstriyel Tesislerde, Limanlarda, Depo ve Antrepolarda hemen hemen her gün yaşanan iş cinayetlerine fıtrat, kader gibi gerekçeler yarattıkça, kamusal güvenlik adına işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması mümkün olmayacaktır.

Dün (7 Ağustos 2023), Kocaeli ili Derince ilçesindeki Toprak Mahsulleri Ofisi Silolarında meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 3’ü ağır en az 12 işçi yaralandı. Öncelikle yaralılara acil şifalar dileriz. Şimdiye kadar bir can kaybı haberi gelmemekle birlikte depoların karşı sahilinden patlamamanın hissedildiği bilgisi patlamanın şiddeti hakkında bizlere fikir vermektedir. Olayla ilgili Kocaeli Valisi Seddar Yavuz bir açıklama yaparak patlamanın siloya gemiden buğday yüklenirken olduğunu söylemiş, "Yapılan teknik incelemede buğday tozu sıkışması kaynaklı patlama olabileceği değerlendiriliyor. Buğday tozu sıkışmasından kaynaklı bir patlama olduğunu değerlendiriyoruz." demiştir.

Derince ‘de Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) silolarında meydana gelen olay tahıl tozunun belli bir oranda toz konsantrasyonuna ulaşması ve havaya karışması sonucu patlayıcı ortam oluşması, bu ortamın tutuşturucu bir kaynakla karşılaşması sonucu ani reaksiyon ile patlamasıdır.

Günlük hayatta kullandığımız birçok maddenin tozunun ortamda belli bir oranda bulunması ve ortamın tutuşturucu bir kaynakla karşılaşması patlamaya neden olabilmektedir. Metallerin ve birçok sentetik veya organik maddenin tozları patlamaya yol açtığı gibi kamuoyunca pek bilinmese de şeker, un, tahıl tozu, ahşap tozu vb. de patlamaya yol açabilir. 

Tahıl tozlarının belli bir oranda bulunduğu ortam, patlayıcı ortamdır. Silolarda, tahılların doldurulması, boşaltılması sırasında toz oluşur, toz ortama karışır ve patlayıcı ortam oluşur, tutuşturucu bir kaynakla karışınca da patlama oluşur. Tutuşturucu kaynağın mutlaka ateş, alev vb. olması gerekmez. Hava sıcaklığı nedeni ile oluşan ısı, sürtünme, statik elektrik vb. de patlayıcı ortamı tutuşturabilir.

Tutuşturucu kaynak; statik elektrik olabilir, silonun iç yüzey sıcaklığı olabilir, tahıl içerisine karışmış olan bir metalin sürtünmesi sonucu oluşan kıvılcım olabilir, patlayıcı ortamlarda kullanılmaya uygun olmayan bir ekipman olabilir.  Statik elektriğe karşı topraklama yapılmış olması gerekirdi. Kullanılan ekipmanların patlayıcı ortamlarda kullanıma (ATEX direktiflerine) uygun olarak imal edilmiş ekipmanlardan seçilmesi gerekirdi. Dış hava sıcaklığının çok yüksek olduğu günlerde dışardan soğutma, hatta, silonun yapımı sırasında ısı geçirgenliğini önleyecek şekilde yalıtımlı imalat teknik olarak alınacak önlemler arasında sayılabilir.

Patlama elavatör kısmında meydana geldi ise, yine neden statik elektrik, sürtünme, ısınma, toz oluşumunu önlememe, oluşan tozun uzaklaştırılmamasıdır.

Basın yayın organlarında yer alan haberlerde yetkililerin, teknoloji, tesisat eksikliğinden de söz ettikleri bilgisi yer almaktadır. Bu bilgi bize yabancı değil, Amasra patlaması, MKE patlamalarında da benzeri haberleri duyduk. İnsan canını önceleyen yatırımların yapılmaması, ama kamudaki savurganlığın sürmesi mevcut iktidarın olağan tavrıdır.

 TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu olarak uzun yıllardan beri plansız olarak artan endüstriyel tesisler, kimyasal depolar ve liman tesisleri kentin güvenliğine dair ciddi riskler oluşturduğuna ilişkin çok sayıda kurum ve kamuoyuna yönelik beyanlarda, bildirimlerde bulunduk. Bu tesislerin ve işletmelerin yönetmeliklere uygun kurulması ve işletilmesi, gerekli denetimlerin aksatılmadan yapılması, tesisat, depolama alanları ve ekipmanlarının risk değerlendirmelerinin yapılması çok büyük önem taşımaktadır. Kurulacak endüstriyel tesisin projelendirilmesi aşamasında, yerleşim yerlerine mesafesi, tesise ulaşım yolları, oluşabilecek yangının çevreye yayılma ihtimalleri göz önüne alınmalı, acil durum ekiplerinin tesise ulaşma süreleri hesaplanmalıdır.  Bugün bir buğday silosunda yaşanan patlamanın benzerlerinin yarın başka bir kimyasal depolama alanında da yaşanabileceği göz ardı edilmemeli, çok daha ölümcül patlama ve yangınların yaşanabileceği gerçeği her zaman akıllarımızın bir köşesinde olmalıdır.

Bu vaka özelinde ise “Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik” ile “Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemlerle İlgili Yönetmelikte (2014/34/AB)” hükümlerine ne kadar uyulduğu sorgulanmalıdır? Yıllarca mevzuatların uygulanmasının ertelenmesi, kamu işletmeleri de dahil olmak üzere etkin bir denetim sisteminin işletilmemesi bu ve benzeri kazaların önünü açmaktadır.

İşin ve maliyetlerin işçi hayatından daha kıymetli görüldüğü bu iş yaşamı bugüne kadarki uygulamalar ile adeta bilinçli şekilde örgütlenmiştir. İktidarın, işçilerin sendikalaşması, hak araması, vatandaşın ülke varlığı ormanları korumasına karşı her olanağı seferber etmedeki maharetini ne yazık ki iş cinayetlerinin önlenmesinde görememekteyiz.

Sağlıklı ve güvenlikli bir ortamda çalışmanın her çalışanın hakkı olduğu, İSİG’in sağlanmasının öncelikle devletin ve işverenin görevi olduğu benimsenmelidir.

İş kazaları ve iş cinayetlerinin önlenebilir olduğu bilinmektedir. Bilimsel ve teknik ölçütler doğrultusunda atılacak adımlar ile göz göre göre “geliyorum” demekte olan facialara son vermek mümkündür. Bunun için önce insan hayatına ve emeğe değer veren bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir.

İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği denetimlerinin kamu güvenliğine yönelik olması gerekirken OSGB’ler aracılığı ile taşeronlaştırılmış ve periyodik kontrol şirketleri tarafından ticarileştirilmiştir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tek belirleyici olma rolünden çıkartılmalı, İlgili bakanlıklar, sendikalar, meslek odaları (TMMOB; TTB), katılımı ile idari ve mali yönden bağımsız işçi sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü oluşturulmalıdır.

İSİG’i sağlamak iş güvenliği uzmanının işi değildir, uzmanlar rehberlik ve danışmanlık yaparlar. Ayrıca uzmanlar ile meslek örgütlerinin bağı koparılmıştır, uzmanların mesleki gelişimi eğitimi, denetimi, sicillerinin tutulması konusunda TMMOB’nin yetkisi tanınmalıdır.

Sendikalar, örgütlü olduğu ya da olmadığı işkolundaki tüm işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda denetim yapabilmelidir.

TMMOB ve bağlı meslek odaları kendi meslek alanları ile ilgili çalışmalar yürütmektedir. Örneğin MMO, KMO ve EMO’ nun toz patlamaları ve önlenebilmesi ile ilgili yayınları bulunmaktadır.

Patlayıcı ortamlarda çalışmanın gerekli kıldığı Patlamadan Korunma Dokümanı vb. dokümanların işyeri için hazırlanıp hazırlanmadığı, hazırlandı ise patlayıcı ortam oluşmasını önlemeye yönelik önerilenlerin yerine getirilmemesi, patlayıcı ortamlarda çalışmaya uygun ekipman seçilmemesi nedenini bilmek isteriz.

Ülkemiz iş kazalarının, ölümlerin yaralanmaların, olağan görüldüğü bir ülke konumundan çıkmalıdır. Yeter artık, hergün en az 5 ölüm haberi duymak istemiyoruz.

Kentleri ve ülkeyi yönetenleri, meslek alanlarımızda hareketle bu alanlar ile çalışmalar yapan, hizmet üreten meslek odalarımızı yok saymak yerine, bu kurumlarımızın bilgi birikimi ve hizmetlerinden kamunun yararlanabilmesi için işbirliği yapmaya davet ediyoruz.  Kentimizin daha güvenli ve yaşanabilir bir kent olması için iş cinayetlerini sonlandıracak tedbirler derhal alınmalıdır.

Mehmet Ali ELMA

TMMOB

Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri