05 KASIM 2010 TARİHİNDE MMO ADANA ŞUBE ÖĞRENCİ ÜYE KOMİSYONU YÖK'Ü PROTESTO ETTİ

Basına ve Kamuoyuna

6 Kasım Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) kuruluş yıldönümüdür. 12 Eylül darbesinin ülkemize dönük en zararlı müdahalelerinden biri olan YÖK, üniversitelerin teslim alınması ve ilericilikten arındırılması için kurulmuş ve kurulduğu günden bugüne bu amaca hizmet etmiştir. 12 Eylül öncesi süreçte üniversiteler toplumsal muhalefetin merkezi durumundaydı. Yükseköğretim sisteminin örgütlenişi de üniversitelere bir özerklikalanı bırakmakta, bu durum üniversitelerin toplumla bağ kurabilmesi ve mücadele alanı haline gelmesini mümkün kılmaktaydı. Üniversitelerin toplumla bağını kesip sermaye düzeninin kontrolüne sokmak için YÖK en vahşi araç olarak gündeme geldi.

YÖK eğitimde baskının, sermayenin ve gericiliğin bir aracı olarak üniversitelerde yer edinmiştir. YÖK, 12 Eylül‘ün kendisine yüklediği misyonu yaklaşık 30 yıldır aynı tutarlılıkla hayata geçiriyor. Yükseköğretimin paralı hale getirilmesi de bu misyonun en önemli ayaklarından biridir.Eğitimin paralılaştırılması sürecinde atılan adımlar yüzünden milyonlarca emekçi çocuğuna üniversitelerin kapısı kapanmış, üniversitelerin bir ticarethane olarak görüldüğü her fırsatta dile getirilmiştir. Üniversite öğrencilerinin en temel ihtiyaçlarının bile paralılaştırıldığı bu günlerde açıksa parası olmayan okumasın denilmektedir.

YÖK kurulduğundan beri başa gelen iktidarlarla beraber öğrenci düşmanlığına hız kesmeden devam etmiştir. Geçmişte YÖK'e karşı olduğunu söyleyen AKP iktidarı bugün YÖK‘ü gericiliğin ve sermaye düzeninin yeni ihtiyaçları doğrultusunda yeniden şekillendirmiştir.

Üniversiteleri istediği biçimde hizaya getirmeye çalışan AKP ‘de, YÖK marifeti ile gericiliği üniversitenin dokusuna yerleştirme çabasındadır. Tarikatlar, cemaatler üniversitenin bir bileşeni olarak kabul ettirilmeye çalışılmakta; tarikat yurtları her yıl binlerce çaresiz, yoksul emekçi çocuğuna kancasını takmaktadır. Cemaatler ise üniversitelerde bilime dair ne var ne yoksa karşısına dikilmektedir.

 Üniversiteler gerici ve piyasacı kuşatmaya maruz bırakılırken, gericilik ve cemaatleşme simgesi olan türban özgürlük kisvesi altında üniversitelere sokulmuştur.

YÖK bu konuda ne kadar özgürlükçü olduğunu son dönemde aldığı bir başka kararla da göstermiştir. Üniversitelerde polisleri resmileştiren YÖK, üniversite yerleşkeleri içinde polislere özel yer tesis edilmesine karar vermiştir. Öğrencileri sindirme politikasının bir sonucu olan polis merkezleri, özgür ve güvenli üniversitenin bir parçası olarak açıklanmıştır.

Parasız eğitim isteyen, hakkını arayan, bağımsız bir ülkede yaşamak isteyen öğrencilere baskı ve sindirme politikası her gün daha çok artmaktadır. Ancak, gericileşme ve baskı politikaları ile bilimin piyasa egemenliğine girdiği, üniversitelerin soluk alıp veremediği bir ülke hayalinde olanlar hüsrana uğratılmalıdırlar. Okumuş insanın emekçi halka karşı sorumlu olduğu bilincini taşıyan öğrenciler olarak bizler hem üniversitelerimizde estirilen kara dumanı dağıtacak hem de ülkemizi eşit ve özgür günlere götürecek enerji ve akla sahibiz.

Gericiliğin, piyasacılığın ve emperyalizmin ülkemize ve üniversitelerimize dönük saldırıları sürerken, bu saldırının en kritik halkası olan YÖK‘ün adımlarının karşısında sessiz kalmayacağız. Makine Mühendisleri Odası Adana Şube Öğrenci Üyeleri olarak YÖK'e ve onun iplerini elinde bulunduran padişah özentilerine karşı sesimizi dalga dalga arttıracağız.

Makina Mühendisleri Odası Adana Şube Öğrenci Üye Komisyonu