ÖĞRENCİ ÜYE KURULTAYI 2011 ANKARA`DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Ankara Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

28 Mart 2011

TMMOB Makina Mühendisleri Odası`nın düzenlediği Öğrenci Üye Kurultayı 2011, Ankara`da İMO Teoman Öztürk Konferans Salonunda, 26 Mart 2011 Cumartesi günü, gerçekleştirildi.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası‘nın (MMO) düzenlediği Öğrenci Üye Kurultayı 2011 bugün Ankara‘da İMO konferans salonlarında yapıldı "Baskı Altında Geleceksizliğe Doğru Öğrencilik ve Mühendislik" ana teması altında toplanan kurultaya MMO Öğrenci Üye Yönetmeliğine göre üye olan 10 bin öğrenci üyeyi temsilen 39 üniversiteden 690 delege katıldı.

Kurultayın açılışından önce 1973-1980 dönemi TMMOB Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan "Teoman Öztürk Belgeseli" gösterimi yapıldı. Kurultayın açılış konuşmaları ise öğrenci üyeleri temsilen Gülçin Bengü, MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı tarafından yapıldı.

Öğrenci Üyeleri temsilen Antalya‘dan Gülçin BENGÜ açılışta şöyle konuştu:
"Sayın TMMOB ve MMO Yöneticileri,
Sevgili Öğrenci Üye Arkadaşlarım,
Değerli Basın Mensupları,
Bütün Öğrenci Üye arkadaşlarım adına sizlere, MMO Öğrenci Üye Kurultayı 2011‘e hoş geldiniz diyorum.
Makina Mühendisleri Odasının ilkini 1999 yılında gerçekleştirdiği ve bugün yedincisini düzenlediğimiz Öğrenci Üye Kurultayımız, Odamız ile üniversitelerin makine, endüstri ve uçak-uzay-havacılık bölümlerinde okuyan öğrenci üyeleri arasındaki bağın güçlülüğünü göstermesi açısından çok özgün bir örnektir. Odamızın öğrenci üye örgütlülüğünün düşünsel ve örgütsel düzeyini geliştirmek ve geniş bir alana yayılan sorunlarımızı tartışmak ve çözüm önerileri üretmek amacıyla bugün bu salonda yan yana, omuz omuza bir araya geldik.
Bu noktada ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu zorlu koşullar ve krizin yaydığı karamsarlık ortamını umuda çevirecek dinamiklerin üretilmesine mühendis adayları olarak katkı sunmanın görevimiz olduğunun farkındayız.
Emperyalist çetenin saldırganlıklarına Afganistan ve Irak‘ tan sonra bugünlerde Libya‘yı ekleyerek insanları katlettiği, deprem ve tsunami felaketiyle onbinlerce insanın hayatını kaybetmesinin yanında nükleer çılgınlığın insanlığı sürüklediği felaketi yaşadığımız, demokrasi ve özgürlük talebinde bulunan başta üniversite öğrencileri olmak üzere tüm muhaliflerin polis şiddetiyle susturulmaya çalışıldığı, Kürt sorununu inkar ve şiddetle çözmekteki inadın devam ettiği, sermayenin taleplerine göre düzenlenen ekonomik hayatın işsizliği sürekli artırdığı ve gelir dağılımının her geçen gün bozulduğu dünya ve Türkiye koşullarında biz gençlerin ülke ve dünya politikalarını tartışma kararlılığının, dünün ve bugünün sorunlarına bugünün ve yarının yanıtlarını oluşturma azminin taşıyıcısı olarak kurultayımızı açıyorum.
Hepiniz tekrar hoş geldiniz.

Sevgili Arkadaşlar,
Gençlik, gerek üretim politikalarında gerekse söz hakkı, katılım, demokrasi politikalarında toplum yaşamından en çok dışlanan kesimlerden birini oluşturuyor. Diğer yandan üniversite yaşamında birçok zorlukla karşılaşan bizler, mezun olduktan sonra istihdamdaki adaletsiz yapılanma sonucu büyük zorluklarla karşılaşıyoruz. Nitelikli eğitilmiş işgücünün çalışma yaşamında yer alışı sırasında yaşadığı sorunlardır bunlar. Özellikle sanayi sektöründe birçok genç arkadaş işçi statüsünde kayıt dışı çalıştırılıyor ya da çok düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakılıyor.  Üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulamayan, diplomasıyla ortada kalan genç mühendisler, farklı işlerde çalıştırılarak mesleki üretken güçleri harcanıyor, heba ediliyor ya da gizli ve açık işsizlikle boğuşuyor. Üstelik işsizliğin her gün arttığı günümüzde bu sorunlar daha da artmaktadır.
Bu noktada bizim sorunlarımızla ülkemiz ve sanayinin sorunları arasındaki bağlar temelinde, mühendislerin öğrencilikten başlayarak içine girdikleri hayatın rengini ve sorumluluklarımızı tartışacak, çözüm önerileri sunacak, eksikliklerimizi tespit edip, buradan daha örgütlü bir anlayışla çıkacağız.
Merkezi kurultayımız için hummalı bir hazırlık dönemini hep birlikte geçirdik. 18 Şubemizin tamamında yaklaşık 2.000 öğrencinin katıldığı yerel kurultaylar yaptık ve örgütlenmeye dair yeni deneyimler edindik. Şubelerimizde gerçekleştirdiğimiz yerel kurultaylarımızda, "Baskı Altında Geleceksizliğe Doğru Öğrencilik, Mühendislik ve..." ana temasıyla "MMO Öğrenci Üye Örgütlülüğü", "Mühendislikte Eğitim ve Geleceksizlik", "Üniversitelerde Öğrenci Sorunları", "Mühendisin Toplumsal Rolü" ve "Eğitimde Ayrımcılık" alt başlıklarında tartıştık ve görüşler oluşturarak buraya geldik. Bugün ise, açılış konuşmalarının ardından beş alt başlığa ilişkin çerçeve metinler sizlere sunulacak ve ardından yapılacak Forum bölümünde burada oluşturduğumuz özgür kürsüden arkadaşlarımız görüşlerini bizlerle paylaşacak, akşam da hep birlikte eğleneceğiz.
Bizlere bu olanakları sunan Oda ve Şube Yönetim Kurullarımıza tekrar teşekkür ediyoruz. Bugüne gelene kadar öğrenci üye çalışmasında yer alan ve katkı koyan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Kurultayımızın başarılı geçmesini diliyor, çıkaracağımız sonuçların yaşam bulması için örgütlülüğümüzü geliştirerek sorunlarımıza sahip çıkacağımızı buradan bir kez daha ifade ediyoruz.
Hepimize kolay gelsin."

Oda Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber ÇAKAR ise açılışta şunları söyledi:
"Sayın Birlik Başkanım,
Örgütümüzün Değerli Yöneticileri,
Sevgili Öğrenci Üye Arkadaşlarım,
Sevgili Basın Mensupları,
Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu adına sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 1999 yılından itibaren iki yılda bir düzenlediğimiz Öğrenci Üye Kurultayımıza hoş geldiniz.
Kurultayımızın üniversite öğretimi ve mühendislik sorunları ile ülkemizdeki genel durum arasındaki bağları kurarak ufuklarınızı genişletmesini diliyor, bütün emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Değerli Arkadaşlarım,
Biliyorsunuz, bu Kurultaya gelirken 18 Şubemizde Yerel Kurultaylar düzenlendi. Bu uygulama ile katılım sürecini bütün öğrenci üyelerimize yaymaya çalışıyor, ilgili mühendislik disiplinlerinde okuyan yaklaşık 30 bin öğrenciyle organik bağ kurmayı hedefliyor; bu geniş kitle içinde düşünsel, örgütsel bir alan oluşturmaya çalışıyoruz.
Oda ile meslektaş adayları arasında bağların oluşturulması, sizler ve bizler açısından çok anlamlıdır. Şu anda Oda organlarında öğrenci üyelik faaliyetinden gelen birçok yönetici arkadaşımızın bulunması, sizlerin bu Odanın öznesi olduğunuzu göstermekte; bizler için de bir yenilenme kaynağı olarak önem taşımaktadır.
Tüm süreçleri sizler tarafından belirlenip planlanan kurultayları toplamadaki ana amacımız; öğrenci üyelerimizin düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri olgun bir tartışma ve ortak üretim ortamı hazırlamaktır. Öğrenci üyelerimiz arasındaki ilişkiyi, dayanışma ve birlikte mücadele etme bağlarını güçlendirmektir. Odamızın gelecekte üyesi ve yöneticisi olacak öğrenci üyelerimizle ilişkileri geliştirmektir. Oda Çalışmaları hakkındaki düşünce ve beklentilerinizin alınmasıdır. Öğrencilikten başlanarak, öğretim ve meslek alanları ile bağlantılı olarak ülke ekonomisi ve sanayisine ilişkin yöntemsel makro bakış açısının geliştirilebilmesidir.
Bu özgür ve bağımsız platformda Odamızı da sorgulamanızı, varsa eksiklik ve yanlışlarımızı açık yüreklilikle dile getirmenizi bekliyoruz. Dile getireceğiniz her düşünce, geçmiş kurultaylarda olduğu gibi Odamızın yarınlarına yön verecek; düşünsel birikimi ve pratiğinin genişlemesine katkıda bulunacaktır.
Değerli Arkadaşlar,
Bütün çalışmalarımızda bizlere rehberlik eden, sizlere de çalışmalarınızı planlarken yol göstermesi gereken temel ilkelerimizden bazılarına değinmek istiyorum.
Öncelikli olarak, Odamız ve üst birliğimiz olan TMMOB‘nin mesleki demokratik kitle örgütü hüviyetine dikkat çekmek istiyorum.
Odamız, TMMOB‘nin en büyük Odalarından biridir. Yaygın mesleki hizmet sunumu, toplumsal duyarlılıkları ve üretkenliği ile kamuoyunda saygın bir konuma sahiptir.
Odamız, dar meslekçi bir meslek örgütü olmadığı gibi, dar anlamda siyaset de yapmaz. Odamız TMMOB çatısı altında, meslek ve uzmanlık alanlarımızı düzenleme, koruma, genişletme ve bu alanlara yönelik müdahalelere karşı mücadele eder.
Odamız; ülkemizi, sanayi ve tarımımızı, dolayısıyla mühendislik gerek ve uygulamalarını gerileten yeni liberal saldırılara karşı mücadeleyi aynı potada buluşturan, geniş yorumlu bir meslek ve siyaset yaklaşımına sahiptir.
Odamız emekten, halktan, sanayileşmeden, planlı kalkınma, tam istihdam ve hakça bölüşümden yanadır. Demokrat, antiemperyalist, toplumcu bir karaktere sahiptir. Oda çalışmalarında, meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılamayacağı temel ilke olarak kabul edilir.
Odamız ırkçılığın ve gericiliğin karşısındadır. Barıştan, bir arada yaşamdan; insan haklarından; siyasal, toplumsal, akademik özgürlüklerden ve kapsamlı bir demokratikleşmeden yanadır.
Odamız ve TMMOB‘nin, bütün iktidarlar ve rant çevrelerinden örgütsel bağımsızlığı esastır. Odamız gücünü yalnızca örgütlü üyelerinden, demokratik merkeziyetçi form içindeki katılımcılıktan alır. "Birlikte üretme, birlikte karar alma, birlikte yönetme" temel ilkemizdir.
İçinde yer aldığınız MMO örgütlülüğü genel olarak böylesi bir yapıya sahiptir ve bu nitelikler bir gelenek olarak sizler tarafından devralınmalıdır.
Sevgili Arkadaşlar,
Eğitim-öğretim, 1980 sonrasının neo liberal, piyasacı, gerici dönüşümünün doğrudan yansıdığı bir alan olmuştur. Özerk, demokratik, bilim ve teknik yuvaları olması gereken üniversitelerin "şirket" ve "müşteri odaklı" ticarethanelere dönüştürülmesi, kamu yükseköğretim kurumlarının kaynak bulmak için öz varlıklarını pazarlaması; okullardaki polis egemenliği, baskıların olağanlaştırılması ve gerici siyasi hakimiyet, bu alandaki kuşatma zincirini oluşturmaktadır.
Hepimizin kaldırılmasını istediğimiz YÖK, 12 Eylül darbesinden sonra üniversiteleri bilimsel üretim ve toplumcu düşünceden uzaklaştırmaya çalışan iktidarların vazgeçilmez bir aygıtı olmuştur. Eğitimde yeni liberal ve gerici politikaları sürdüren tüm iktidarlar gibi AKP döneminde de YÖK varlığını güçlendirerek sürdürmektedir.
Geçtiğimiz aylarda YÖK‘ün üniversitelere yolladığı güvenlik talimatnamesi ile okullarda polis varlığına yasal statü kazandıran uygulamalara karşı özgürlük isteyen öğrencilere nasıl davranıldığını biliyoruz. Bu durum, AKP‘nin Türkiye projesinde üniversite öğrencilerine düşen payın ne olduğunu göstermektedir.
Ancak eşitsizlikleri her geçen gün daha fazla artıran yeni liberal sömürü ve bunu perdeleyen dinci, gerici politikalar karşısında gençlerimiz, tek seçeneğin "şükretmek" olmadığını göster-miştir. Yanlış olan her şeye karşı demokratik muhalefet yapma haklarının zorlaştırılmaya çalışıldığı bir dönemde eşitlik, özgürlük, demokrasi istemlerini haykıran öğrenciler, gerçekte topluma bir soluk aldırmıştır. Böylesi bir dönemde öğrenci üye örgütlülüğünün yükseltilmesi ülkemizde toplumcu mühendislik geleneği ve Oda örgütlülüğünün geleceğine etki edecek faktörlerin başında gelmektedir. Eğitim-öğretim ve meslek alanlarımıza yönelen gerici liberal kuşatmaya karşı bilimi rehber alan örgütlü bilincin üniversitelerde ve her alanda yaygınlaştırılması, ülkemizin aydınlık geleceği için azımsanamayacak bir öneme sahiptir.
Sevgili Katılımcılar,
Mühendislik; bilimsel bilgiyi, doğal güç ve kaynaklar ile üretim sürecinde edinilen teknolojik olanakları kullanarak toplum yaşamını kolaylaştırmak ve daha ileri götürmektir. Bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir mesleğin mensupları olarak toplumsal sorumluluklar ve uygulama alanlarımız günlük yaşamın her noktasını doğrudan ilgilendirmektedir. Ancak yeni liberal dönüşüm programı, meslek alanlarımızı doğrudan etkilemektedir. Mühendisliğin sanayi, tarım, kent ve toplum yaşamına yönelik, bilimsel teknik temellerdeki kamusal-toplumsal hizmet niteliği aşındırılmıştır. Sanayi, çalışma yaşamı, işçi sağlığı ve güvenliği, yapı denetimi, imar, tarım, gıda, madencilik, orman, su kaynakları, enerji, çevre ve kentleşme ile ilgili yasalar ve yönetmelikler, rant ve talana yönelik olarak düzenlenmektedir. Bu politikalar, mühendislik uygulamaları ve eğitiminde büyük tahribata yol açmış; nitelikli işgücü olan mühendislik işsizlik oranı artmıştır.
AKP döneminde "değişim" adı altında üniversiteleri ve meslek alanlarımızı ilgilendiren birçok düzenleme yapılmaktadır. "Teknik öğretmen" yetiştiren programa tabi olanlara "mühendis" unvanı verilecek olması, Teknoloji Fakülteleri ve "uzaktan eğitim" gibi mühendislik eğitiminin temelini aşındıran düzenlemeler, "reform/iyileştirme" adı altında kamuoyuna sunulmaktadır.
Mühendislik bölüm ve fakültelerinin gerçek bir gereksinime dayanmayan hızlı artışı, bir yandan işsiz mühendis sayısını artırırken meslektaşlarımızı meslek dışı alanlarda düşük ücretle ve güvencesiz çalışmaya zorlamaktadır.
2003-2010 arasında üniversite sayısı 78‘den 141‘e, Odamıza bağlı meslek disiplinleriyle ilgili bölümü bulunan üniversite sayısı 54‘ten 89‘a, fakülte sayısı 60‘tan 98‘e yükselirken; bölüm sayısı (burslu öğrenim ve ikinci öğretim veren bölümler de bağımsız değerlendirilmek şartıyla) 138‘den 306‘ya çıkmıştır. Yani Odamıza bağlı disiplinlerle ilgili öğretim yapan üniversiteler % 65, fakülteler  % 63, bölümlerde ise % 121 oranında yüksek bir artış olmuştur.
İlgili mühendislik bölümlerinde öğrenim gören öğrenci sayısında da benzer bir durum söz konusudur. 2003 yılından 2010‘a öğrenci kontenjanında % 148 artış olmuştur. Ancak eğitime ayrılan ödenekler, öğretim görevlisi sayısı ve üniversite koşulları gibi göstergelerde eşdeğer bir artış söz konusu değildir.
Eğitim ve öğretimdeki teori-pratik uyuşmazlığı, öğretim elemanı eksikliği, labaratuvarların olmayışı, deneysel malzeme eksikliği, bilimsel bilginin geri plana atılması vb. bir dizi olgu, mühendislik öğretimini kemirmektedir.
Kadın mühendisler, üniversite yıllarından çalışma yaşamına dek fırsat eşitliğinden uzakta, baskıyı, sömürü ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini birlikte yaşamaktadırlar. Kadın arkadaşlarımızın sorunlarının Odamızın benimsediği katılım, demokratikleşme ve eşitlik tarihsel perspektifiyle değerlendirilmesi gerekmektedir. Toplum yaşamında kadının üzerindeki tüm egemenlik ve baskının kaldırılması, ancak eşitlikçi, özgürlükçü bir toplumda biçimlenecektir.
Mevcut eğitim sistemi değişik kültürleri kapsayacak demokratik öğeleri içermemektedir. Anadilde eğitim kısıtlanmakta, zorunlu din dersleri üzerinden ve farklı biçimlerde değişik inançlar baskı altında tutulmaktadır.
Üniversite öğrencilerinin temel gereksinimlerini karşılayabilmek ve eğitimin bazı aşamalarında ödemek zorunda kaldıkları ücretler, öğrenim olanaklarına erişim ve kullanımda ciddi eşitsizlikler ve yeni sorunlar yaratmaktadır. Kısaca toplumsal, sınıfsal, cinsiyet eşitsizlikleri artıran mevcut düzen, kapitalizmin "işsizlik stoku"nu genişletme ve piyasaya düşük ücretli işgücü yedeği oluşturan programatik bir yönelime sahiptir.
Sevgili Arkadaşlar,
Ülkemizdeki genel siyasi duruma da kısaca değinmek istiyorum. İktidarda dokuzuncu yılına giren AKP, Türkiye tarihinde eşi benzeri olmayan piyasacı uygulamalara imza attı. 24 Ocak 1980 ekonomi kararlarıyla başlayan, toplumu serbest piyasa gereklerine göre yeniden yapılandıran yeni liberal program, AKP döneminde en radikal uçlarını verdi. Bu dönemde ülkemizin emperyalist sisteme bağımlılık ilişkileri yenilendi, pekişti. Yargıdaki anti demokratik öz korunup geliştirilerek ele geçirildi. Serbestleştirme, özelleştirme politikalarıyla kuralsızlığın egemen kılındığı bir döneme geçiş yapıldı.
Neo liberal programı sürdüren AKP, devlet ve toplum yapısını da cemaat ağlarına dayanan İslamcı anlayışla dönüştürdü. Piyasacı-gerici yeni bir devlet yapısı oluşturdu. 12 Haziran‘da yapılacak genel seçimler de, bu eski-yeni geçişkenliğindeki yeni devlet yapısının inşasında bir başka aşama olarak karşımıza çıkmaktadır.
Seçimlerin, egemen siyaset ilişkilerinin moral kazanma ve kendini biçimsel olarak yenileme ile sınırlı olduğunu düşündüğümüzde, AKP‘nin diktatoryal yönelimlerine, anti demokratik ve emek sömürüsüne dayanan düzene karşı mücadeleyi kendi meslek ve yaşam alanlarımızdan başlayarak tüm alanlarda sürdürmenin gerekliliği ortadadır.
Gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklandığı, basılmamış bir kitap üzerinden düşünce ve yayın özgürlüğü üzerinde terör uygulandığı, heykellerin ucube sayıldığı, okul harcını ödeyemediği için intihar eden gençlerin bulunduğu, milyonlarca işsiz ve dar gelirlinin geçim derdiyle boğuştuğu koşullardan insanca bir düzene geçiş, bütün bu gerçekleri yaratan emperyalist-kapitalist düzenin köklü bir eleştirisinden ve ona karşı mücadeleden geçmektedir.
Unutmayalım ki, bütün gerçeklik ve görüntüye karşın, karanlığın diyalektik karşıtı aydınlıktır ve mücadele ile kazanılır. Bugün, bu açıdan daha avantajlı bir dönemi yaşadığımızı söyleyebiliriz. Avrupa‘da yaygınlaşan işçi, emekli, öğrenci eylemleri ile Ortadoğu‘daki ayaklanmalar, gerçekte insanlığın direnme seçeneğinin tekrar tarih sahnesine döndüğünün göstergeleridir.
Ülkemizde de geçtiğimiz yıl TEKEL işçilerinin, itfaiye işçilerinin, irili-ufaklı birçok emekçi direnişinin ve bu yıl öğrenci eylemlerinin yarattığı etki, en son TMMOB‘nin de katıldığı sağlık sektörünün bütün çalışanlarının katıldığı miting ve toplumun birçok kesiminin tepki veriyor olması; geleceğe dair umutları diri tutacak dirençler olarak kaydedilmelidir. Sömürüye, eğitim sistemi ve toplumun muhafazakârlaştırılıp polis denetimine alınmasına yönelik tüm gerici uygulamalara karşı mücadele eden herkesi buradan selamlıyorum.
Sevgili Arkadaşlar,
Örgütümüz TMMOB‘nin kamu ve toplum yararı doğrultusundaki fonksiyonları ile idari, örgütsel, mali yapı ve seçim sistemlerini değiştirmeye yönelik yasa ve uygulama hazırlıkları da iktidarın gündemindedir. Konuşmam boyunca dile getirdiğim gerçeklerin bütününden hareketle ve Odamızın önayak olmasıyla, TMMOB bünyesindeki 19 Odanın Yönetim Kurulu Başkanı, TMOOB Yönetim Kurulu‘na, Ankara‘da merkezi bir miting yapılması önerilmiş ve TMMOB Yönetim Kurulu, 15 Mayıs tarihinde Ankara‘da bir TMMOB mitingi yapılması kararını almıştır.
Bu mitingde dile getirilecek bütün sorunlar, eğitimden mühendislik uygulamalarına, mühendislik yoğun sektörlerde mühendis işsizliğinden meslek-meslektaş-sanayi sektörlerinin geleceksizliğine dek her şey, sizleri de doğrudan ilgilendirmektedir; mezuniyetle birlikte önünüze çıkacak gerçekliklerdir. Öğrenci üye örgütlülüğümüz, bu mitinge en geniş katılımı sağlama görevini önüne koymalıdır. Öğrenci üye örgütlülüğünde henüz yer almamış, arkadaşlarınızı da Ankara‘ya getirmeniz piyasacı, gerici diktatörlüğe karşı bütün güçlerimizi seferber etmek açısından oldukça önem taşımaktadır.
Bence bu Kurultaydan sonra bütün öğrenci üye komisyonlarımız, şubelerimizin yönetim kurul-ları ve merkez öğrenci üye komisyonu ile eşgüdüm içinde bu yönde çalışma başlatmalıdırlar.
Değerli Arkadaşlar;
Bugünkü Türkiye koşulları; öğrenci gençliğe, üniversite özerkliğinin sağlandığı; eğitimin her kademede eşit ve parasız olduğu; öğretimin akademik, demokratik, bilimsel bir yaklaşımla yeni-den düzenlendiği; öğretim üyeleri, öğrenciler ve üniversite çalışanlarının yönetim ve karar süre-cine katıldığı "bir başka Türkiye ve üniversite" mücadelesinde önemli görevler yüklemektedir.
Odamızın karanlığa karşı aydınlığı, baskıcı ve otoriter yönetim anlayışlarına karşı demokrasi ve özgürlükleri, ırkçılık ve milliyetçiliğe karşı barış içinde bir arada yaşama kültürünü, tek değerin daha fazla kâr etmek olduğu piyasa toplumuna karşı eşitliği ve adaleti temel alan, demokrat, toplumcu yurtsever değerlerine sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum.
Konuşmamı sona erdirirken, öncelikle 1996 yılından beri öğrenci üye çalışmalarımıza yön veren başta TMMOB Başkanımız Mehmet Soğancı ile bu çalışmalarda ciddi katkıları bulunan Emin Koramaz, Elif Öztürk, Ercüment Çervatoğlu ve Baki Çınar arkadaşlarımız olmak üzere tüm örgüt yöneticilerimize, bu etkinlikte emeği bulunan herkese, etkinlik sekreteri Cihan Dündar‘a ve hepinize teşekkür ediyor, sağ olun, var olun diyorum.
Son olarak, emperyalist güçlerin Libya bombardımanını Oda olarak şiddetle kınadığımızı belirtmek istiyorum. Emperyalist blok, bu müdahale ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarının başkaldırılarının yönünü, yine kendi egemenlik alanına çevirmek ve halklara gözdağı vererek kendi yörüngesini işaret etmektedir. Biz bütün halkların ve ulusların kendi geleceklerini kendilerinin belirlemeleri gerektiğine inanıyor ve ABD‘ye ülkemizden ve Ortadoğu‘dan defol diyoruz.
Bu yaklaşımlarla Kurultayınıza başarılar diliyor, hepinizi sevgi ve dostlukla selamlıyorum."

Kurultayın açılışında son olarak TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SOĞANCI konuştu ve şunları söyledi:
"Sevgili Arkadaşlar,
Hepimiz biliyoruz ki; mühendislik, bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir meslek. Bizim örgütümüz TMMOB; odağında, öznesinde insanın olduğu bir mesleğin uygulayıcılarının örgütü. İnsan odaklı olmasından dolayı, bizim mesleğimiz onurlu bir meslek ama bir o kadar da sorumlulukları olan bir meslek. Dolayısı ile bu mesleğin örgütünün, TMMOB‘nin de sorumlulukları ona göre fazlalaşıyor.
Biz, bir yandan insana ve insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı çıkıyoruz, öte yandan da insana ve insanlığa olan sorumluluklarımızı biliyoruz ve sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Bir yandan da üyelerimizi haklarının elde edilmesine, taleplerinin gerçekleşmesine yönelik çabalarda bulunuyoruz.
Öte yandan, sorunlarımızın, toplumun ve halkın sorunlarından ayrı tutulamayacağını da biliyoruz. Sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede yaşıyor olmanın tüm sonuçları mühendis kimliğimizle birlikte, yurttaş kimliklerimiz dolayısı ile gene bizi buluyor. Bunun için yazdıklarımızın sonunda, kamuoyuna duyurularımızın sonunda mutlaka "kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" diyoruz.
Peki, TMMOB nasıl bir örgütlenme içerisinde ve bu örgütün ayırt edici özellikleri neler? Öncelikle TMMOB hakkında birkaç bilgiyi sizinle paylaşmak istedim:
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, 6235 sayılı Yasayla 1954 yılında kurulmuştur. Birliğimize, Çevre, Elektrik, Fizik, Gemi Makinaları İşletme, Gemi, Gıda, Harita ve Kadastro, İnşaat, Jeofizik, Jeoloji, Maden, Makina, Metalurji, Meteoroloji, Kimya, Orman, Petrol, Tekstil, Ziraat Mühendisleri Odaları ile Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası, İç Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası bağlıdır. Üye sayımız bugün 380.000‘e ulaşmıştır. Kamu çalışanı hariç, mühendislerin, mimarların, şehir plancılarının mesleklerini yapabilmeleri için ilgili odasına üye olmaları yasal zorunluluktur.
TMMOB, mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendisleri ve mimarları temsil etmektedir. Onların hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmakla görevlidir. Bu amaçla mesleki alanlarıyla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek; bu politikaların toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirmek ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele etmek zorundadır. TMMOB bunların gereği olarak en genel anlamda bağımsız ve demokratik bir Türkiye‘nin yaratılması yönündeki çalışmalarını bütünsel bir anlayışla ve etkinleştirerek sürdürmek kararlılığındadır. TMMOB bu çalışmalarını bilimin ve tekniğin ışığında, bilim insanlarının yol göstericiliğinde ve 50 yılı aşkın geçmişinin birikimi ile yürütmeye kararlıdır.
TMMOB‘nin yol haritasının kenar çizgilerini 70‘lerde Sevgili Başkanımız Teoman Öztürk şöyle ifade etmişti, TMMOB bugün de bu sözlerin ışığında çalışmalarını sürdürüyor:
Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği,
Baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde,
Bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil,
Emekçi halkımızın hizmetine sunmak için,
Her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız.
Sevgili Arkadaşlar,
TMMOB kendi iç hukukuyla yarattığı ilkeleri ile çalışmalarını yürütür. Bu ilkelere göre,
TMMOB ve bağlı Odaları;
Mesleki demokratik kitle örgütüdür. Demokrat ve yurtsever karakterdedir. Emekten ve halktan yanadır. Anti-emperyalisttir, Yeni Dünya Düzeni teorilerinin, ırkçılığın ve gericiliğin karşısındadır. Siyasetin dar anlamını aşar, yaşamın her olayını siyasetle ilişkili görür. Barıştan yanadır. İnsan hakları ihlallerine karşıdır, insanlık onurunun korunmasından yanadır. Örgütsel bağımsızlığını her koşulda korur, gücünü sadece üyesinden ve bilimsel çalışmalardan alır. Meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılamayacağını kabul eder. Politikanın oluşturulmasında ve uygulanmasında demokratik merkeziyetçi yöntemleri uygular. Karar alma süreçlerinde demokratik ve katılımcıdır. Bağlı Odaları ile birlikte mühendis, mimar ve şehir plancılarının meslek alanlarını düzenler, üyesinin ve halkın çıkarlarını korur. Sanayileşme ve demokratikleşme alanlarında durum tespitleri yapar, politikalar ve çözüm önerileri üretir. Ülkenin demokratikleşmesi için çaba sarf eder. Kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar içinde tartışmasız yer alır. Demokratik Kitle Örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile ilkeli ve demokratik işbirliği içerisindedir.
Sevgili Arkadaşlar,
TMMOB‘de Öğrenci Üyelik, TMMOB Öğrenci Kolu Yönetmeliği esaslarına göre yürütülmektedir. TMMOB Öğrenci Kolu Yönetmeliği, 1998‘de yapılan TMMOB 36.Olağan Genel Kurulu‘nda kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. O günden bu yana da örgütlülüğümüz içerisinde öğrenci üyelik çalışması ve öğrenci üye örgütlülüğü önemli mesafeler kaydetmiştir. Makina Mühendisleri Odası Öğrenci Üye Komisyonları tarafından düzenlenen bu etkinlik de bunun önemli bir göstergesidir. Etkinliğin düzenlenmesinde emeği olan tüm arkadaşlarıma TMMOB Yönetim Kurulu adına teşekkür ediyorum.
Sevgili Arkadaşlar,
Şimdi Makina Mühendisleri Odası öğrenci üyelerini, hepinizi bir büyük sorumluluk bekliyor:
Geleceğimiz için, haklarımız için, halkımız için, kardeşçe bir arada yaşam için, ülkemiz için sözümüzü söyleyeceğimiz 15 Mayıs TMMOB mitingine yüksek bir katılım sağlamak zorundasınız. Bunu gerçekleştireceğinize çok inanıyorum.
Sevgili Arkadaşlar,
Peki, "TMMOB"nin bizimle ilişkisi nasıldır?" diye sorarsanız, Onu Yevtuşenko‘nun sözleri ile tanımlayalım. Şöyle demiş:
"Gençlere yalan söylemek yanlıştır, yalanların doğru olduğunu göstermek yanlıştır, yeryüzünde işlerin yolunda gittiğini söylemek yanlıştır. Gençler, ne demek istediğiniz anlar. Gençler halktır. Onlara, güçlüklerin sayısız olduğunu söyleyin. Yalnız gelecek günleri değil; bırakın, yaşadıkları günleri de açıkça görsünler. "Engeller vardır" deyin, "Kötülükler vardır" deyin. Varsa var ne yapalım: Mutluluğun değerini bilmeyenler mutlu olmazlar ki. Çocuklar; rastladığınız kusurları bağışlamayın, tekrarlanırlar sonra, çoğalırlar."
Evet, sevgili arkadaşlar: Bu örgüt size asla yalan söylemeyecektir.
TMMOB örgütlülüğüne hoş geldiniz."

Kurultayda delege öğrenciler, öğrenci üye örgütlülüğü, mühendislik eğitimi ve geleceksizlik sorunu, mühendisin toplumsal rolü, eğitimde ayrıcalık ve üniversitelerde öğrenci sorunlarını ele alındığı Kurultay kapanışında ise Sevinç Eratalay ve Bandista Grubu tarafından mini konserler verildi.