Enerji Zirvesi'nde Uzmanlar Buluştu

Çok sayıda üyemizin katılım gösterdiği Türkiye'nin Enerji Gerçekleri ve Çıkış Yolları Paneli'ni Şube Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Karabağır yönetti.  Şube Başkan Vekili Ümit Büyükeşmeli de panelin açılış konuşmasında, enerji verimliliğinin artırılmasının,Türkiye'nin önündeki en önemli hedef olduğunu söyledi. Büyükeşmeli, "Kendi öz kaynaklarımızla enerjimizi üretmeli ve buna yönelik toplum bilincini oluşturmalıyız. En kısa sürede ilgili tüm kesimlerin enerji verimliliği eylem planı ile ülke geneline yayılacak bir enerji politikası harekete geçirilmelidir. Yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanılması Oda olarak en önemli enerji politikası hedeflerimizin başında gelmektedir. Özellikle rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik üretiminde kullanılmasının yaygınlaştırılması adına çalışmalarımızı ve kamuoyu duyarlılığımızı sürdürüyoruz" diye konuştu. 

"Ulusal kaynaklarımızı kullanalım"

Büyükşehir Belediyesi Temiz Enerji Şube Müdürlüğü Koordinatörü Erdem Armen Makina Mühendisleri Odası Antalya Şubesi'ni enerjiye verdiği önemden ötürü kutlayarak sözlerine başladı. Armen, fosil yakıtlardan tüketilen enerjinin giderek azaldığını belirterek, " Bilim adamlarının iklim değişikliklerine yönelik söylemlerine kulak vermeliyiz. Enerji çağdaşlıktır diyoruz ama gerçekten gerekeni yerine getiriyor muyuz bunu sorgulamalıyız. Enerji bir ülkenin lokomotifidir. Büyükşehir Belediyesi olarak bizim ana ulaşım dalımız güneş enerjisi. Bu alanda Türkiye'de ilk temiz enerji birimini biz kurduk. Enerji üretiminde ulusal kaynaklarımız üzerine çalışmalarımızı devlet politikası olarak artırmalıyız" dedi.

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kulu Üyesi Necdet Pamir, Dünya'nın Enerji Platformunda Türkiye'nin Yeri başlıklı sunumunda, Türkiye'nin uzun süreli gaz antlaşmaları gibi sürdürülen yanlış politikalarla elinin kolunun bağlı olduğunu söyledi. Türkiye'nin enerji politikaları tek başına planlayabilen bir ülke olmadığını belirten Pamir,  sözlerine şunları ekledi: Avrupa ülkeleri Türkiye'yi enerjide teşvikten uzak durmaya yönlendirirken kendileri yatırımcılarına çok büyük teşvikler sağlıyor. Sübvanse ettikleri miktar 58 milyar dolar civarlarında. Çevre dostu olduklarını gösteriyorlar ancak eylemleri ile söylemleri birbirini tutmuyor".

"Yasanın çıkacağına inanmıyorum"

Türkiye'nin Enerji Perspektifi konulu sunumu yapan TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, Yenilenebilir Enerji Yasası'nın çıkacağına inanmadığını söyledi. Türkyılmaz, "Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'nun (EPDK) santraller için yapılan başvurulara olumlu yanıt verdiğini ancak enerji üretiminin hangi kaynaktan sağlandığını denetlemediğine dikkati çekti.

Hükümetin enerji konusunda özelleştirme politikasını da eleştiren Oğuz Türkyılmaz, "2011'de elimizde dağıtım şirketi kalmayacak diyorlar. Diğer taraftan HES'lerle ilgili uygulamalarına bakıyorsunuz, bir akar suyun üzeri için lisans verilen santrallerin yüzde 33'ü aynı gruba ait. Bunun adı rekabet olamaz. Bundan sonra açacağımız davalarda benzer konularla ilgili yeni belgeleri de ilgili mahkemelere sunacağız. Enerji diye vahşi kapitalizme de gitmemek lazım. Bir dere üzerine 23 santral kurulmasına izin vererek doğayı katletmeye kimsenin hakkı yoktur. Kaldı ki su, bazı şirketlerin insafına bırakılacak bir meta da değildir" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin, dünyada enerjiyi en pahalı kullanan ülkelerden biri olduğunu da vurgulayan Türkyılmaz, "Bugüne kadar denizlerimizin sadece yüzde 1'n de, kara parçamızın ise yüzde 20'sinde petrol ve gaz gibi enerji kaynaklarını arama çalışması yapmışız" şeklinde konuştu.

"Termik santrale karşı olmak komik"

TMMOB Makine Mühendisleri Odası Enerji Komisyonu Üyesi Haluk Direskeneli ise termik santrallerle ilgili çevre konusunun basit 'istemiyoruz' diyerek çözülecek bir konu olmadığını savundu. Direskeneli, "Doğrudan termik santrallere karşı olmak bence komik, anlaşılmaz, anlamsız hatta absürd bir durumdur. Termik santralleri doğru tasarımla, çevreye en az zarar verecek şekilde, en uygun yerde, tüm filtreleri yapılmış çalışır şekilde inşa etmek gerekir" dedi.

Panele konuşmacı olarak katılan ENERGAZ Gaz Elektrik Su Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Gültekin Çınar'da, Olimpos Antalya Doğal Gaz Projesi'yle ilgili açıklamalarda bulundu. Projenin 2011 yılı sonuna kadar tamamlanarak Antalya'da konutlara doğal gaz verileceğini belirten Çınar, "Toplam 60 kilometrelik çelik boruların geldi ve bekliyor. Otogar mevkinde basın merkezini inşa ettik. Antalya 500 bin konuta doğal gaz verebilecek bir yatırımı gerçekleştiriyoruz. Yılda 1 milyar metreküp gaz verebileceğiz" açıklamasını yaptı.

AKSA Enerji Üretim A.Ş. Proje Yöneticisi ve Santraller İşletme Müdürü Ahmet Şahbaz ise Antalya  Doğal Gaz Çevrim Santraline ait proses, emisyon ve soğutma sistemleriyle ilgili bilgiler sundu.  Şahbaz, iki bölümden oluşan santralin kurulum maliyetinin 1.2 milyar dolar olduğuna dikkat çekerek, buradan elde edilecek enerjinin Antalya ve çevresinin ihtiyacını uzun yıllar karşılayabilecek kapasitede olduğunu söyledi. 2001'de hizmete sokulacak ikinci bölüm ile toplam kurulu gücün bin 150 megavata ulaşacağını da belirten Şahbaz, "Bu da Türkiye'de mevcut kurulu gücün 2,5'ine, üretim miktarında ise yüzde 5'ne tekabül etmektedir" dedi.

Panele çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de katılarak enerji konusunda fikir alışverişinde bulundular.