İş Cinayetlerine Karşı Ortak Mücadele Çağrısı

 Son yıllarda iyice tırmanan ve devletin ‘iş kazası` diye adlandırdığı iş cinayetleri yürüyüşlerle protesto edildi. Bursa‘da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB öncülüğünde bir araya gelen sivil toplum örgütlerinin eylemine bazı milletvekili aday adayları da destek verdi.

1992 yılında 263 madencinin yaşamını yitirdiği Zonguldak Kozlu faciasının yıldönümü olan ‘3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü`nde Kent Meydanı`nda bir araya gelen sendika, meslek odası ve diğer sivil örgütlerinin üyelerinden oluşan kitle iş cinayetlerini protesto etti.

Türkiye genelinde 40 ayrı noktada gerçekleştirilen eylemin Bursa ayağında dün akşam Kent Meydanı`ndan Şehreküstü Meydanı`na yürüyen kitle, "İş kazası değil, cinayet", "İş cinayetleri ne kader ne de fitrat", "Gün gelecek, devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Taşerona son" şeklinde sloganlar attı.

Meclis`te görüşmeleri süren ‘İç Güvenlik Paketi`ni de protesto eden kitle, "İç güvenlik değil, iş güvenliği" sloganı attı.

Yürüyüşün sonunda TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Remzi Çınar, ortak basın bildirisini okudu.

2013 yılından bu yana her yıl ‘3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü`nde iş cinayetlerine dikkat çekmeye çalıştıklarını belirten Çınar, AKP iktidarları döneminde iş cinayetlerinin tavan yaptığını söyledi. AKP iktidarları ile çalışma yaşamının tüm kurallarının değiştirilip dönüştürüldüğüne dikkat çeken Çınar, neoliberal politikaların daha fazla yoksulluk, daha fazla iş cinayetini de bareberinde getirdiğini ifade etti.

İş cinayetlerine karşı ortak bir mücadele gerektiğini vurgulayan Remzi Çınar, örgütlü örgütsüz tüm emekçileri, kadınları, gençleri ve yaşlıları "İş Cinayetlerini, İşçi Katliamlarını Durduralım Platformu"na davet etti.

Çınar, "Önümüzdeki günlerde imza kampanyalarıyla, kitlesel açıklamalarla kampanyamızı büyüteceğiz. 16 Mayıs 2015`de tarihimizin en büyük işçi katliamının yaşandığı yerde Soma`da buluşacağız" dedi.

İş cinayetlerinin bilim ve tekniğin gereğinin yapılması ile önlenebileceğini belirten Çınar, "Yeter ki taşeron düzeni, güvencesiz çalıştırma son bulsun, sendikal haklar tanınsın. Yeter ki; her çalışmanın öznesi insan ve yaşam olsun" diyerek konuşmasını tamamladı.