Gemlik Depremi Tartıştı

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Bursa Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

02 Kasım 2011

Gemlik Belediye Başkan Vekili Refik Yılmaz Gemlik'te ovada yoğunlaşan yapılaşmanın ciddi bir risk taşıdığına dikkat çekti. Doç. Dr. Hakan Kutoğlu, Gemlik ve Bursa faylarındaki deformasyona dikkat çekti. Kutoğlu Gemlik ve Bursa'nın ciddi deprem riski taşıdığını bildirdi.

Doğa Afetleri Araştırma Derneği Başkanı Fuat Agalday, 11 yıl önce depremlerin önceden tahmin edilebilmesinin sözünün bile edilemediğini, ancak günümüzde bu yönde başarılı çalışmalar elde edildiğini bildirdi.

Afet Yönetimi Koordinatörü Özden Işık, afeti yönetecek kişilerin eğitimi kadar halkın da bilgilendirilmesinin çok önemli olduğunu ifade etti.

TMMOB Bursa Makina Mühendisleri Odası ve Jeofizik Mühendisleri Odası (JFMO)  Bursa Şubeleri ile Gemlik Belediyesi ortaklaşa, "Gemlik Deprem Paneli" düzenledi. Sosyal Yaşam Merkezi`nde düzenlenen paneli MMO Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Mart yönetirken, İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve JFMO İstanbul Şubesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu Zonguldak Karaelmas Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Ş. Kutoğlu Jeoloji Mühendisi Esen Arpat ile Doğa Hareketleri Araştırma Derneği Başkanı Fuat Agalday Afet Yönetim Koordinatörü Özden Işık ise konuşmacı olarak katıldılar.

GEMLİK OVASININ ZEMİNİ ÇOK SORUNLU
Toplantıda konuşan Belediye Başkanı Refik Yılmaz deprem gerçeğinin Van ile yeniden hatırlandığını bildirerek "Değerli bilim adamlarının önerisine ne kadar kulak verdik. Gemlik`te iki fay ve ovada yoğun yapılaşma var.  Gemlik`te zemin çok sorunlu, binalar da öyle. Belediyeler Birliği`nde Gemlik`in durumunu gündeme getirdik. Bugün beyanlarımızı ağır bulanlar olabilir. Ancak, yapı denetiminin olmadığı 1999 öncesinde yapılan binalar sorunlu. Binaların altında zeytin havuzları var. Tuzlu su ve nem kohezyonu artırıyor" dedi. Daha sonra çeşitli binalardan topladığı paslı demir parçalarını gösteren Yılmaz "Gördüğünüz gibi, dokunduğunuzda dağılıyor. Çürümüş durumdalar. Bu demirlerin taşıyıcı özelliği kalmamış! Gemlik`te pek çok binanın durumu bu. Hangi Şartlarda yaşadığımızı, nasıl binalarda oturduğumuzu anlatmak zorundayız. Bunu yapmazsak vatandaşlarımıza ihanet etmiş oluruz" diye konuştu.

KAYALIK BÖLGEYE TAŞINMALI
Gemlik`te ovada yapılaşmanın artık mümkün olmadığını belirten Refik Yılmaz, makilik olup daha sonra zeytin dikimi yapılan tepelerde zeminin uygun olduğunu anımsatarak "Biz yılda 30, 40 kilo ürün veren zeytinlikler imara açılsın demiyoruz. Gösterdiğimiz yerlerde üç, beş kilo ürün alınabiliyor. Kayalık üstü olduğundan zeytin ağaçları yeterince büyüyemiyor. 3771 sayılı Zeytinciliği Koruma Yasası`nın Gemlik`e özel, 1. Derece deprem riski olduğu için istisnai olarak değiştirilmesi gerekiyor. Sayın Başbakanımızın bu konudaki kararlılığı bizlere umut veriyor" dedi.  Yeni bir kentsel dönüşümün akademik odalar, üniversiteler ve yerel yönetimlerin işbirliğini gerektirdiğini belirten Yılmaz, Gemlik Belediyesi`nde bir deprem komisyonu kuracaklarını da bildirdi.

UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ.
JFMO Bursa Şubesi Başkanı Murat Arabacı ise, 1999 Marmara Depremi`nden gerekli derslerin çıkarılmadığının altını çizerek "Van ve Erçiş`teki yıkımlar bunu ortaya koymuştur. Kurtarmada büyük ders almışız, 1999`a göre çok ilerideyiz. Aradan geçen 12 yıl içerisinde uluslar arası ölçeklere gelmişiz.  Ama tedbirde gerilerde kaldık. Türkiye`de bir deprem gerçeği var.  29 saniyelik bir depremde 600 can gitti. Biz TMMOB`a bağlı odalar olara depremi unutmamak, unutturmamak adına gündeme getirmeyi, uyarmayı sürdüreceğiz" dedi.

ADETA YALVARDIK…
MMO Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Mart ise, 1999 depreminden sonra TMMOB`a bağlı odalar olarak adeta yalvardıklarını ancak seslerini duyan olmadığını belirtti. Baş kan Mart, "Erciş, Van, son olsun diyoruz. Artık deprem afete dönüşmesin, Gemlik Van olmasın, gereken tedbirler alınsın diyoruz. Bizler depreme ait önlemlerin hem yasalar he de uygulama açısından ısrarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.

VAN VE KOBE DEPREMİ BENZERLİĞİ VE FARKI
Yrd. Doç. Oğuz Gündoğdu, Van depremi ile Kobe depremini karşılaştırarak her ikisinin de 7,2 olmasına karşın, Van`da hasarın depremin büyüklüğüne göre daha az olduğunu belirtti. Halen Van fayının arandığını bildiren Yrd. Doç. Gündoğdu, 1999 depreminden sonra depremin önceden belirlenmesine yönelik çalışmalar yapıldığına dikkat çekti. Bu konudaki çalışmaların amatörce yürütüldüğünü ve internet sitesinde de yer aldığını belirten Yrd. Doç. Gündoğdu, Nilüfer Belediyesi ile başarılı bir çalışma yürüttüklerini belirtti. Depremin oluş sürecini aktaran Gündoğdu, Bursa`nın depremsellik haritasının yeniden ele alınması gerektiğini belirtti.

BELİRSİZLİĞİN GETİRDİĞİ RİSK
Jeoloji mühendisi Esen Arpat ise Kuzey Anadolu Fay hattının Gemlik`teki uzantılarına dikkat çekerek, Gemlik`te depremsellik olduğunu söyledi. Geyve Pamukova fayının İznik`ten geçip Gemlik`e geldiğini, fayın Gemlik öncesinde yeryüzünde izlenebildiğini, ancak Gemlik`te yer üstünde görülmediğini, kentin güney sınırından denize girdiğini söyledi. Kuzey batı faylarının ise İznik`ten gelen fayla uyumadığına dikkat çeken Arpat, GPS ile yer hareketlerinin izlendiğini anımsattı. Bu tür kilitlenmiş fayların zaman içinde direnç kazanabilecekleri ve daha büyük deprem üretebileceklerine dikkat çeken Arpat "Bunlar araştırılmalıdır. Deprem kesin değil, ancak bu belirsizlik içinde risk ağır basıyor" diye konuştu.

1200 YILDIR SUSKUN!
Doç. Dr. Hakan Kutoğlu ise Kuzey Anadolu Fayı`nın 1939 Erzincan depreminden bu yana Batı`ya göç ederek enerji biriktirdiğini anımsatarak "1997`de akademisyenler Gölcük`te bir deprem olabileceğini söylemişlerdi. İki yıl sonra 17 Ağustos depremi oldu. Marmara`daki deprem beklentisi de daha batıya göçtü. Bu durum GPS gözlemleriyle de kanıtlanıyor" dedi.
Gemlik`te son büyük depremin 1064 yılında olduğunu ve aradan bin 100 yıl geçtiğini anımsatan Kutoğlu, "Fayın kuzey kolunda gerilim çok fazla iken, güney kolunda ise hızlar daha düşük. Birikmiş stres nedeniyle de hız düşmüş olabilir" dedi. Bursa`da 7,1 büyüklüğündeki depremlerin 1855 yılında olduğunu vurgulayan Kutoğlu, Gemlik`te birikmiş stres varsa deprem riskinin çok büyük olacağını bildirdi. Deprem öncesi belirtiler arasında sismik dalga hızı, yer kabuğu yükselimi, radon gazı çıkışı, elektriksel direnç ve depremsellikteki hareketlilik gibi parametrelerin olduğunu belirten Kutoğlu, yer kabuğunun gözlenmesinin önemli olduğuna dikkat çekti. Gözlem istasyonlarının doğru yere kurulması gerektiğini belirten Kutoğlu, doğrultu atımlı fayları GPS ile görebileceğini ve depremin yaklaştığının anlaşılabileceğini söyledi. İsmetpaşa fayını izlerken, 1999`a kadar hızının düştüğünü, 1999`dan sonra ise hızın arttığını ve daha sonra yine düştüğünü gözlemlediklerini belirten Kutoğlu rastlantısal bir durum derken, 5 büyüklüğünde bir depremin geldiğini ve hızın yine yükseldiğini ve bunu bilimsel bir makale olarak yayınladıklarını anlattı.

MİLİMETRİK İZLEME
Daha sonra Bursa ve Erdek`i izlemeye karar verdiklerini belirten Kutoğlu, radarda 23 kilometrelik ilginç bir deformasyona rastladıklarını söyledi. Erdek`teki fayda da deformasyon eğilimleri gördüklerini bildiren Kutoğlu, Bursa`nın ciddi bir deprem riski ile karşı karşıya olduğunu bildirdi. Bursa için erken uyarı sisteminin kurulması gerektiğini ifade eden Kutoğlu Online GPS sistemi ile milimetre seviyesinde yeryüzünün izlendiğini kaydetti. Zonguldak Kara Elmas Üniversitesi olarak yürüttükleri çalışmanın disiplinler arası özelliği nedeniyle başarılı olduğunu ifade eden Kutoğlu, "Amacımız vatandaşı tehdit eden sorunu bildirip, yetkilileri uyarmak. Karasu`da olduğu gibi bazılarından sonuç aldık. Çok mutuyuz" dedi.
BAZI DEPREMLERİ ÖNCEDEN GÖZLEMLEDİK
Doğa Afetleri Araştırma Derneği Başkanı Fuat Agalday ise bundan 11 yıl önce depremlerin tahmin edilebilirliğinin konuşulamadığını belirterek "Ancak günümüzde en çok karşı çıkanlar bile buna yönelik projelerin içerisinde yer almaya başladılar. Gemlik`te yamulmanın olduğu yerde bir istasyon kurduk. Ancak tam takibi için iki istasyon daha kurulması gerekiyor. Gemlik`te ise 4 istasyon var, yılsonuna kadar 9 olacak" diye konuştu. Depremleri istasyonlardan aldıkları verilerden hareketle önceden öngörebildiklerini belirten Agalday "1 Nisan ile 12 Nisan tarihleri arasında tüm istasyonlardan ortak etki geldi. Ama noktasal tespit yapamadık, çünkü Ege`de istasyon yoktu. Bir hafta içerisinde Simav depremi oldu. Nilüfer`de 28 Mart`ta anomaliler nedeniyle Nilüfer Belediyesi Sivil Savunmayı uyardık, 5 gün sonra 3,4 Çalı depremi oldu. Buna benzer çok örneğimiz var" diye konuştu.

HALKIN EĞİTİMİ DE ŞART!
Afet Yönetim Koordinatörü Özden Işık ise afet yönetiminin sadece kamuyu değil vatandaşları da kapsadığını bildirdi. Türkiye`de 5 üniversitede afet yönetimi için bölüm açıldığını anlatan Işık, afete hazırlığın bilim insanlarının işaret ettiği boyutta olup olmadığını sorguladı. Afetlerin kendi içerisinde başka afetleri doğurduğunu belirten Işık, 1975 – 2002 yılları arasında afetlerin 5 kat arttığına dikkat çekti. Türkiye`nin kriz yönetiminde başarılı olduğunu ifade eden Işık, örnek olarak 1999 Marmara Depremi`nde yangın, salgın hastalık, organ mafyası gibi sorunların yaşanmadığını gösterdi. Afet öncesinde risklerin saptanması,  halkın eğitimi gibi konuların çok önemli olduğunu söyleyen Işık, topyekun seferberlik gerektiğini ifade etti.

KADINLAR AFETLERDE DAHA ÇOK ÖLÜYORLAR
Gerçeğe uygun ve dünya standartlarında bir acil eylem planı olmasının altını çizen Işık, "Bu planda mevsimsel ve diğer olumsuz şartların da göz önüne alınması gerekir. Afette ilk 72 saat, altın süredir. En verimli kullanılması gerekir. Afet yönetiminde afet karargahı çok önemli. Genelde çok az kişinin çok özverili çalıştığını görüyoruz. Hala çok eksiklikler var. Afeti yönetecek olan kişilerin mutlaka eğitim alması gerekiyor" dedi. Kadının afetteki kırılganlığını dile getiren Özden Işık " Asya`daki, Pakistan`daki afetlerde en çok kadınların öldüğü görüldü. Kadın yüzme bilmiyor. Ağacı tırmanamıyor. Ancak üstün yanları da var, örneğin psikolojik mukavemeti. Erkekler afet durumunda şoka giriyor ve çıkamıyorlar. Ama kadınlar daha dayanıklı çıkıyor." Özden Işık, Van depreminde ciddi bir organizasyon sorunu yaşandığını, ilk sorunun ise Kandilli`nin 6,6 olarak açıklamasından kaynaklandığını bildirdi. "Yer bilimlerini de izlemek zorundayız" diyen Işık, önce depremi az hasarlı olarak algıladıklarını ve bu bilginin ekipleri yavaşlattığını söyledi. Bölgede barınma ile ilgili çok sıkıntı yaşandığı,  lojistik ve dağıtımın da sorunlu olduğunu söyleyen Işık, arama kurtarma çalışmalarının ise başarılı olduğunu ifade etti.