Tam 10 Yıldır “Hrant İçin Adalet İçin” Haykırıyoruz

Bursa Demokrasi Güçleri tarafından Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) ortak salonunda Hrant Dink’i anma etkinliği ve basın açıklaması gerçekleştirildi.

Bursa Demokrasi Güçleri Yürütme Kurulu Üyesi Nadir Kırlılar tarafından yapılan açıklamada, “Tam 10 yıl oldu, tam 10 yıl önce bugün Barışa, Kardeşliğe kurşun sıkıldı, tam 10 yıl önce bugün Hrant Dink katledildi” ifadeleri kullanıldı.

Hrant Dink’in sağlığında, Türkiye`nin karanlık bir yer olmadığına, barış içinde bir arada yaşamın temellerini atacağına inandığını belirten Kırlılar, “Bu uğurda yaşadı ve çalıştı. Bu toprakların insanına bu toprakların hikâyelerini anlattı; dur durak bilmeden şiddetsiz bir coğrafyayı inşa edecek tohumları dört bir yana yaymaya uğraştı. Barışı, özgürlüğü, halkların eşit ve kardeşçe yaşayacağı bir dünya için mücadele etmesi onu hedef haline getirdi ve katledildi” dedi

TAM 10 YILDIR “FAŞİZME İNAT KARDEŞİMSİN HRANT” DİYE HAYKIRIYORUZ

Barış isteyen akademisyenlerin tutuklandığını, görevden alındığını, derneklerin gazete ve televizyonların kapatıldığını, gazetecilerin tutuklandığını, ülkenin dört bir yanında bombaların patladığını, belediyelere kayyum atandığını, milletvekili ve parti eş başkanlarının tutuklandığını, iktidara muhalif olan herkesin cezalandırıldığını, OHAL ve KHK’larla yönetilerek, laiklik ve yaşam hakkının rafa kaldırıldığını söyleyen Kırlılar, “Barışa, kardeşliğe ve adalete olan inancımız katlanarak büyümektedir” dedi. Kırlılar Açıklamay şöyle devam etti:

“Tam 10 yıl oldu adalet talebi haykırışımız.

TAM 10 YILDIR “HRANT İÇİN ADALET İÇİN” HAYKIRIYORUZ

10 yıl kah suskunlukla, kah devlet içindeki kanatların birbirini işaret etmesiyle geçti. Gayet iyi biliyoruz ki bu, aslında malum devlet geleneğinin bir devamıdır. Ortada ortaklaşa işlenen bir suç olduğunu bilmenin ama onunla yüzleşmeyip, kurbanları labirentlerde dolandırma geleneğinin. O suçu, bir araç olarak kullanmanın. Bütün eski inkar edilen suçlardan güç almanın. Gerçek bir yüzleşmede varılacak yer, herşeyin üzerine bina edildiği devletin ta kendisidir. Tetiğin arkasındaki nispet gibi terfi ettirilen bütün o eller bir an önce yargı önüne çıkarılmalı, yargılanması istenen kamu görevlilerini tümü ile ilgili acil adımlar atılmalı, bu davanın hukuki değil siyasi olduğu gerçeğinden hareketle içinden geçmekte olduğumuz şu iki süreç kamuoyunu tatmin edecek biçimde yürütülmeli, dava devlet içindeki hesaplaşmalara kurban edilmemelidir.

Bizler biliyoruz ki bu cinayetin karanlığını aydınlığa çıkardığımızda daha iyi bir ülkede yaşar hale geleceğiz. Bu toprakların yarını için katillerin peşini bırakmıyoruz.

Biz Bitti Demeden Bu Dava Bitmez

Ve Mutlaka Barış, kardeşlik ve Adalet kazanacaktır.”