TMMOB, İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü`nde binlerce iş cinayeti kurbanını andı

Zonguldak Kozlu'da 3 Mart 1992'de yaşamını yitiren 263 madenci ve iş kazası kurbanı binlerce işçi andı.

Açıklamada, iş cinayetlerinin sorumlular tarafından 'kader' olarak değerlendirilmesine tepki gösterilerek, ""İş cinayetleri ve meslek hastalıkları, esasen sermayenin azami kâr hırsı ve çalışma yaşamına yönelik politikaların emek aleyhine oluşmasından kaynaklanmaktadır" denildi.

TMMOB'nin konuya ilişkin yaptığı tüm çalışmalarının sonunda dile getirdiği "işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili düzenlemelerin sorunlu olduğu"nun her yıl artan iş kazaları ile kendini gösterdiğine dikkat çekilen açıklamada, bir olaya "kaza" diyebilmek için; önceden öngörülememiş ve planlanmamış olması gerektiğinin altı çizildi.  Bu tanımın, iş kazaları da dahil tüm kaza türleri için geçerli olduğu vurgulanan açıklamada,  "Ülkemizde yaşanmış ve işçilerin hayatlarını kaybettikleri olaylara baktığımızda ise, bunların neredeyse tümünün öngörülememiş nedenlerden gerçekleşmediği açıktır. Yeraltı kömür ocağında grizu patlaması, inşaatta çalışan işçinin yüksekten düşmesi, çadırda uygunsuz koşullarda barınan işçilerin yanarak can vermesi, ölümler, yaralanmalar ve meslek hastalıkları ile sonuçlanan diğer tüm olayları, 'onların kaderi olduğu' şeklinde ifade etmek bilinçli olarak gerçeğin üstünü örten, art niyetli bir yaklaşımdır" denildi.

Her yıl bin 500 kişi yaşamını yitiriyor

İş cinayetleri sonucunda Türkiye'de, her yıl yaklaşık bin 500 işçinin kayıtlı işyerlerinde hayatını kaybettiği vurgulanan açıklamada, "Bu verilere kayıt dışı çalışan işyerleri ve işçiler de eklendiğinde ortaya çıkan sonuçlar oldukça vahimdir. Türkiye bu rakamlarla, Dünya sıralamasında en fazla işçi ölümlerinin yaşandığı ilk üç ülke içerisinde, Avrupa'da ise birinci sırada yer almaktadır" ifadelerine yer verildi.

Yapılan araştırmalara göre iş kazalarının yüzde 98'i, meslek hastalıklarının da yüzde 100'ünün önlenebilir olduğu savunulan TMMOB açıklamasında şöyle denildi:

"İş cinayetleri ve meslek hastalıkları, esasen sermayenin azami kâr hırsı ve çalışma yaşamına yönelik politikaların emek aleyhine oluşmasından kaynaklanmaktadır. Küreselleşme ve neoliberal politikalar; özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, esnek istihdam politikaları birbiriyle bağlantılı olumsuz sonuçlar yaratmaktadır.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çözüm olmadı

Ne yazık ki, yeni çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu da, sorunun merkezine inen ve ona göre çözümler üreten bir yasa değildir, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iş cinayetleri ve ölümler artarak devam etmektedir.

İş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçilebilmesi için işyerlerinde 'önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği' anlayışı yerleştirilmelidir. Yaşanan her olaydan sonra söylendiği gibi 'ölümler kader' değildir. Aksine cinayetleri sorumluları işyerinde gerekli tedbirleri almayan işverenler ve gerekli denetimleri yapmayan ilgili bakanlıktır."

TMMOB'nin çalışma şartlarının iyileştirilmesi, işçi ölümlerinin durdurulması için kendini emekten yana konumlandırarak tarihi bir görev üstlendiğini belirten Fikri Düşünceli, "Esnek ve kuralsız çalışmayı, işçileri başka işverenlere kiralamayı, taşeronlaştırmayı yasal hale getiren, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri budayan İş Yasası ve ilgili mevzuat, öznesi 'insan' olan çağdaş bir yapıya kavuşturulmalıdır" dedi.

50'den az işçi çalıştırılan işyerlerinde de İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarının kurulması gerektiğini kaydeden Düşünceli, şöyle devam etti:

"İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri bütün iş yerlerini ve tüm çalışanları kapsamalı; sektör ve kurum farkı gözetmeksizin tüm işyerleri için geçerli olmalıdır ve yaptırım gücü olmalıdır.

Eğitim ve öğretim müfredatı, orta öğrenimden başlanarak işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunu da içerecek şekilde yeniden düzenlenmeli, bütün okullarda işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimi verilmeli, üniversitelerin ilgili fakültelerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği kürsüleri kurulmalıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimine önem verilmeli, eğitim almamış çalışana işbaşı yaptırılmamalıdır."