TMMOB Dayanışma günü

Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesi önünde gerçekleştirilen ve  Çok sayıda oda başkanı ve üyesinin de hazır bulunduğu etkinlikte ortak basın açıklaması Bursa İKK Sekreteri Fikri Düşünceli tarafından okundu.

"Bugün; kendi sorunlarını ülkenin sorunlarından ayrı tutmayan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ‘Birlik, Mücadele, Dayanışma` günü" diyen Fikri Düşünceli, 33 yıl önce 19 Eylül 1979 yılında dönemin TMMOB Başkanı Teoman Öztürk`ün çağrısı ile mühendis, imar  ve şehir plancılarının insanca yaşam koşulları ve grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı için ülke çapında bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdiğini anlattı. Tarihe not düşülen o günü geleceğe taşımak adına "TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü" olarak kutlamaya başladıklarını aktaran Düşünceli sözlerini şöyle sürdürdü:

"19 Eylül`ü yani dayanışma günümüzü, tarihsel anlamının yarattığı güzellikler üzerinden mesleğimiz, halkımız ve ülkemiz için kutlamayı çok isterdik.

Ancak, gerek mesleğimizin ve meslek alanlarımızın, gerekse ülkemizin ve halkımızın içinde bulunduğu durum bizleri kutlama yapmaktan alıkoymaktadır. Emekten ve insandan yana olan her şey bugün ülkemizde emperyalizmin, piyasacılığın ve gericiliğin ablukası altındadır. "

KOŞULLAR HER GEÇEN GÜN DAHA DA AĞIRLAŞIYOR!

İktidarın neoliberal politikalarına atıfta bulunan Düşünceli,  mesleğin halkın ve ülkenin içinde bulunduğu baskı ve sömürü koşullarının giderek ağırlaştığını savundu.

Türkiye`nin Ortadoğu`daki adı konmamış emperyalistler arası bölüşüm savaşının içerisine fiilen çekilmiş durumda olduğuna dikkat çeken Düşünceli, iktidar ile emperyalizme bağımlılık ilişkilerinin tarihte görülmedik derecede güçlendiğini taşeronlukla da derinleştiğin kaydetti.

Düşünceli, Ortadoğu`da rejim değişikliklerinin sağlandığı eksene tam uyum sağlayan iktidarın mezhepçiliği ayrımcılığı körükleyerek toplumsal fayı da gerdiğini bildirdi.

4+4+4 eğitim sistemini de gündeme getiren düşünceli, bunun hiçbir bilimsel yanının olmadığına ve zorunlu eğitimi fiilen 4 yıla indirdiğine dikkat çekerek " 4+4+4 düzenlemesi ile eğitim sistemi piyasaya açılırken, ihtiyaç duyulan işgücü ve itiraz etmeyen dindar bir nesil okullar aracılığı ile yaratılmış olacaktır. Ekonomik altyapıda sağlanan neoliberal dönüşüme eşlik edecek bir toplum yapısı oluşturulmak istendiği çok açıktır" diye konuştu.

NEOLİBERAL POLİTİKALAR YOKSULLUĞU BÜYÜTÜYOR

Ekonomiye yön veren neoliberal anlayışın altını çizen Düşünceli, bunun yoksulluğu büyüttüğünü, emek alanını esnek, serbest, güvencesiz bir hale getirerek sömürüyü derinleştirdiğini, tüm işçilerin ve emekçilerin sermayenin gücü karşısında zayıflamış bir halde ucuz emek sömürüsüne tabi tutulmak istendiğini bildirdi.

İktidarın  12 Eylül referandumu sonrası elde ettiği üstünlüğü muhalefeti ezme, yok etme yönünde kullanarak siyasal alanı adeta dikensiz gül bahçesine çevirdiğini söyleyen Düşünceli "Sesini çıkaran cezaevine tıkılmış, ülkemiz bir açık cezaevine çevrilmiştir. Başbakan "Yargıya gerekenleri söyledik, yargı da gerekenleri yapıyor" sözleri ile yargıyı nasıl kontrol altına aldıklarını itiraf etmiştir. Bu sözler, "ileri demokrasi" denilen sistemin nasıl bir tek adam diktatörlüğü olduğunu, aslında baskının ve zorun bizzat kendisi olduğunu göstermeye yetmektedir" dedi.

Bursa`da ise ‘Ben yaptım, oldu` anlayışı ile uygulamaya konulan projeler, TMMOB ve diğer akademik odalarımızdan, bilim çevrelerinden kaçırılırcasına uygulandığını ve tartışma ve katılım süreçleri dışlandığını söyleyen Düşünceli, sözlerini şöyle sürdürdü:

" Bu projelerin iptaline veya durdurulmasına yönelik mahkeme kararları uygulanmamaktadır. Dahası yerel idareler (belediyeler, yerel meclisler) hiçe sayılmakta, planlar ve ruhsatlar artık doğrudan bakanlık kanalıyla verilmektedir."

TMMOB ETKİSİZLEŞTİRİLMEK İSTENİYOR

Kanun Hükmündeki Kararnameler aracılığıyla TMMOB`un Bakanlığa bağlı bir kurum haline getirilerek etkisizleştirmek, yetkisizleştirilmek istendiğini belirten Düşünceli, TMMOB olarak bu baskı dalgasına direnmeyi sürdürdüklerini bildirdi.

Mühendis, mimar ve şehir plancılarının meslek hayatları ve meslek alanlarında sorunların çığ gibi büyüdüğüne dikkat çeken Düşünceli  "Mesleğimiz, piyasanın bir piyonu haline getirilerek kamusal yönü ve niteliği aşındırılmaktadır. Odalarımızın ve Birliğimizin kamusal yarar niteliğinde olan yetkileri elimizden alınarak piyasaya terk edilmekte, ticarileştirilmektedir. Ancak tüm bu yaşananlara karşı bilinmelidir ki; bu ülkenin yüreği insan sevgisi ile dolu mühendisleri, mimarları, şehir plancıları var. Onların örgütü TMMOB var. Mesleğimize, Halkımıza ve Ülkemize Sahip Çıkıyoruz! Sahip Çıkacağız!" diyerek konuşmasını sonlandırdı.