ŞUBEMİZİN 8.OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Şube Yönetim Kurulu Başkanımız R. Erhan KUTLU konuşmasını genel kurula sundu.

Değerli meslektaşlarım, sayın konuklar Makina Mühendisleri Odasının 8.Olağan Genel Kuruluna hoş geldiniz. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

DEĞERLİ ARKADAŞLAR

Danışma Kurullarımızda hep beraber oluşturduğumuz 2008-2010 çalışma dönemini tamamlamış bulunmaktayız.

Şube Yönetim kurulumuz çalışma dönemi içinde, sizlerin verdiği destekle, meslek ve meslektaşlarımızın sorunlarının yanı sıra, ülkemize, kentimize, toplumumuza ve çevreye karşı sorumluluklarımızın da bilinciyle mesleğimizin evrensel, meslektaşlarımızın kişisel ve Odamızın örgütsel birikimlerini hayatımızın ve çalışmalarımızın içine katmayı, geleceğin şekillendirilmesinde yer almayı, birlikte üretme, birlikte karar alma, birlikte yönetme anlayışıyla, meslek alanlarından yola çıkarak Sanayileşmeden, Ekonomiye, Enerjiden, Çevreye, Özelleştirmeden, Ulaşıma, Otomotivden, Havacılığa, Tesisattan, Demir çeliğe, Bakımdan, Kaynağa kadar birçok konuda merkezi, bölgesel ve yerel çalışmalar yapmıştır. Oluşturulan görüşler yetkililere ve kamuoyuna sunulmuştur. Bu çalışmalarımızı hep beraber bilimden, bilim insanlarından ve sadece sizlerden aldığımız güçle yapmaya çalıştık. Katkıda bulunan başta bilim insanları olmak üzere tüm meslektaşlarımıza yönetim kurulumuz adına teşekkür ederim.

Sorumluluklarımıza dair titiz yaklaşımımız, meslek içi eğitim merkezlerimiz, laboratuarlarımız, bilgi ve birikimimiz bizi meslek alanlarımızda her geçen gün daha saygın ve yetkin bir noktaya taşımakta, Odamız meslektaşlarımıza yeni alanlar açmaya devam etmektedir. 2009 Kasım ayında çıkarılmasına katkıda bulunduğumuz 'Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Arttırılmasına Dair Yönetmelik' uyarınca eğitimlere başlamış bulunmaktayız. Enerji alanında, binalarda ve sanayide, proje, danışmanlık, yöneticilik gibi konularda yaklaşık 10.000 civarında meslektaşımıza iş alanı açılacaktır. Bu bağlamda Enerji Verimliliği alanında meslektaşlarımızın ülke ekonomisine ve tüketiciye çok büyük katkısı olacağına inanıyoruz.

Son yıllarda uygulanan ekonomik politikalarla Ülkemiz küresel sermayenin adeta boyunduruğu altına sokulmuştur. Ülkemiz kendi kaynaklarını kullanma, geleceğini planlama ve ekonomisini yönlendirme işlevlerinden uzaklaşmış adeta bir tüccar anlayışıyla yönetilmektedir. Yaşanan kriz ile ilgili görüşlerimizi çeşitli toplantı ve beraberliklerimizde sizlerle ve kamuoyu ile daha önce paylaşmıştık. Bizleri yakından ilgilendirdiği için birkaç konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Hepimizin bildiği gibi kriz bahane edilerek işten çıkarılmalar artmış, çalışanların ücret ve sosyal haklarında büyük gerilemeler yaşanmış, işsizlik büyük oranda artmıştır. Her zaman olduğu gibi krizin faturası başta çalışanlara, emeklilere, küçük üreticilere, tüccara, esnafa ve halkımıza çıkarılmıştır. Buna karşılık küresel güçlerle işbirliği yapan başta finans sektörleri ve bankalar olmak üzere büyük işletmeler karlarını birkaç kat artırmış, birçok işletme el değiştirmiş, yabancı şirketler ve onların işbirlikçilerinin eline geçmiştir.

Bu gelişmeler sonucunda meslek uygulama alanlarımız gün geçtikçe daralmaktadır. Bizlerin, sanayi katma değeri içindeki ücretlerinin toplam içindeki payı son 10 yıl içinde %35.2 oranında azalmıştır. Mühendislik ücretleri de geçim standartları endeksine göre son 10 yıl içinde %56.8 oranında düşmüştür. Yani bir diğer deyişle mühendisler katma değerden daha az pay almaktadırlar ve görece olarak 10 yıl içinde yoksullaşmışlardır.

Diğer yandan mesleki yetki ve sorumluklarımızın önemli bir bölümü tekniker, teknisyen ve yüksek teknik öğretmenler tarafından kullanılmak istenmektedir. Nitekim Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarına siyasal iktidar tarafından mühendislik unvanı verilmiştir. Bu gelişme bazı meslek gruplarının ve onları oy potansiyeli olarak gören siyasal iktidarın anlayışına uygun olsa da, bu anlayışlara kucak açan ve destekleyen meslektaşlarımızın olması bizi üzmektedir. Bu meslektaşlarımızı üzülerek kınıyorum. Bu durumda birçok meslektaşımız iş bulmakta zorlanmakta, birçok meslektaşımız da meslek dışı işlerde ve zor koşullarda çalışmaktadırlar. Yaşananların mesleğimize, meslek alanlarımıza, bizlere, Odamıza bir saldırı olduğu açıktır.

Ülkemizin halkımızın mesleğimizin ve meslektaşlarımızın içinde bulunduğu bu olumsuzlukları aşmak, başka bir Türkiye yaratmak mümkündür. Bunun için bu ülkeyi yönetenlerin her şeyden önce bütün bu olumsuz gidişin nedeni olan küresel sermaye patentli politikalardan vazgeçmeli, yüzünü kendi halkına çevirmelidir. Eksenine insanların mutluluk ve refahını sosyal devlet anlayışını oturtan bilim ve teknoloji politikalarına dayalı bir sanayileşme ve kalkınma planı uygulamaya konulmalıdır. Böyle bir stratejide yerli yatırımcı özendirilmeli ve korunmalı, katma değeri yüksek ileri teknoloji isteyen alanlarda yapılacak yatırımlar desteklenmeli, öz kaynaklarımıza dayalı, kamu kesimi öncülüğünde, özel girişimin dinamik katılımı ile istihdam arttırıcı, sanayileşme ve kalkınma hedefine yönelik planlı toplumsal politikalar hayata geçirilmelidir.

Aydınlık bir Türkiye ve aydınlık bir gelecek için, meslek örgütlerinin büyük bir sorumlulukla ve öznesine insanı koyan bir çalışma anlayışı ile meslek alanları üzerinden bu ülke için, bu halk için, insanımız için bıkmadan, usanmadan, yılgınlığa düşmeden doğruları söylemeyi sürdürmeleri gerekmektedir. Bu anlamda bizlere çok fazla görev ve sorumluluk düşmektedir. Hepinizin bildiği gibi üyelerimiz meslek temelinde bir araya gelmiş, çok bileşenli, değişik sosyal, siyasal ekonomik konumlara sahip mühendislerden oluşmakla beraber, odamız meslek, meslektaş, ülke ve toplum çıkarlarının korunması temelinde tüm üyelerimizin birlik ve beraberliğinden yanadır. Şubemizin, bu birlik ve beraberliği, üyelerimiz arasında oluşturduğuna inanıyorum. Biz her konuda ortak çalışma anlayışı ve işbirliğinin geliştirilmesini, katılım ve eşgüdümün sağlanmasını, bilgiye ve emeğe saygı duyulmasını, üreterek büyüyen, paylaşarak gelişen bir toplumun, bir kentin, bir ülkenin böyle oluşacağını düşünüyoruz.

Bu anlayışımızdan ve çalışmalarımızdan siyasal iktidar ve yereldeki uzantısının rahatsız olduğunu, özellikle kendi gibi düşünmeyen kurum ve kuruluşlara tahammülü olmadığını biliyoruz. Siyasal iktidarın, komutasındaki vakıflar, dernekler ve çıkar odaklarından beslenen kendisine bağlı bir anlayışta karşı yönetim oluşturma çalışmaları yapıldığına hep birlikte tanık olduk. Sevgili arkadaşlar bu yapı bizi rahatsız etmedi, yıldırmadı, aksine bizleri kenetledi. Oluşturduğumuz birlik ve beraberliği arttırdı, örgütümüzü daha da güçlendirdi. Biz, başta Cumhuriyetimizin temel ilkeleri, Atatürkçülük, laiklik, halkçılık olmak üzere, bilimden, teknolojiden, üretimden, demokrasiden, özgürlükten, eşitlikten, hakça paylaşımdan, emekten, tam bağımsızlıktan, barıştan, kamu yararından, sosyal hukuk devletinden, çevreden, kısacası insan için güzel olan evrensel değerlerden yana tarafız ve taraf olmaya devam edeceğiz.

Dönem içinde çalışmalarımıza destek ve katkı veren bilim insanlarımıza ve siz değerli meslektaşlarımıza bir kez daha Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ediyorum. Genel Kurulumuzun mesleğimize meslektaşlarımıza, yaşadığımız kente, ülkemize yeni açılımlar ve kazanımlar getirmesi istemiyle aday olan arkadaşlara başarılar diliyor, saygılar sunuyorum.

R.Erhan KUTLU

TMMOB Makina Mühendisleri Odası

Eskişehir Şube Başkanı

Gündemin 5. maddesi konuk konuşmalarına geçildiğinde, ilk olarak Eskişehir İMO Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Erman GÖLET söz alarak mevcut iktidarın TMMOB üzerine saldırıda bulunduğunu, örgütümüzün tarafsızlığına karşı, gücünü sadece üyemizden alan biz örgütlülüğümüzün bu sınavdan başarı ile çıkacağını dile getirdi.

Eskişehir Tabipler Odası Başkanı Sn. Muharrem ŞENEL konuşmasında siyasal iktidarın kendi görüşleri dışında tahammülü olmadığını, meslek odalarının kinayeli olarak inceleme altına aldığını dile getirdi. Bizlerde sağlık, barınma yaşama hakkının elden alınamayacağını ve desteklerini dile getirdi.

Gündemin 6. maddesi gereğince 2008-2009 yılı çalışma raporlarımız Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Nergis UYGUN BAŞ tarafından sunuldu.

Çalışma raporlarının sunulmasından sonra ilk olarak Sn. Sevgi AKMEN söz aldı. Bir önceki çalışma döneminin önemini ve Oda çalışmalarını bu noktaya getiren tüm emeği geçenlere teşekkürlerini iletti. Sevgi hanım iki önemli noktaya değineceğini belirterek ilk olarak içinde bulunduğumuz koşullarla ilgili bulunduğumuz noktayı çok iyi özetleyen Sanayi Kongresinde yer alan dışa bağımlılığı arttıran siyasi ekonominin etkisini söylemek istediğini belirterek iş gücüne katılım oranlarının %44'lere düştüğünü, işsizliğin arttığını, kadının iş gücüne katkısının azaldığını raporlarla belirtildiğini dile getirdi. İkinci olarak ise içinde bulunduğumuz siyasi ortamın demokratik otoriter bir rejim ile karşı karşıya olduğumuzu belirterek bu yaşam biçiminin tahribatı, MMO 'nun tabanı hiçbir zaman buna izin vermeyeceğini belirtti.

Harb- İş Sendikası Hasan ATAK konuşmasında Meslek Örgütümün duruşunu çok doğru bulduğunu ve aktif olarak faaliyet gösterdiğini dile getirdi. Son günlerde Odamızın meslek Örgütünden çıkartılarak siyasi ideoloji peşinde gösterildiğini hepimizin tutarlı bir ideolojisi olmak zorunda olduğu ve Odamızın da bir ideolojisi olması gerektiğini belirterek Endüstri ve Bilime Dayalı, insan hak ve özgürlüklerinin ön planda tuttuğu ideolojisi olması gerektiğini ve bu yönde siyasi çalışmalar yapmasını desteklediğini dile getirdi. "Sosyal Güvenlik ve Sağlık Yasasına karşı öneride bulunmasını Odamızdan beklediğini, Tuzla'da işlenen kazalara tepki göstermesi vs. pek çok örneklerle mevcut iktidarın karşısında görüş bildiremiyorsak, siyaset yapmamak adına ses çıkarmıyorsak yanlış olduğunu düşünüyorum dedi."

Sn. Zeki ADER konuşmasında; "Küresel sermayenin altında eziliyor, açlık ve sefalet hızla artıyor ve dışarıdan yönlendiren güçlerle Ortadoğu savaş alanına dönüşüyor ve ülkemizde bunun taşeronluğunu yapıyor dedi." Sosyal Güvenlik Kurumu tavsiyesi, sosyal devletin yapması gerekenleri halkın sırtına yükleyen siyasi iktidar ve buna karşı duran TMMOB Odamızın küçümsenemeyecek gücünü aşan işler yaptığını dile getirdi.

Sn. İlker DEMİRGÖZ konuşmasında Yenilikçi Demokrat Mühendisler olarak, ülkemizin kalkınması için gelişmeye odaklanan katılımla ortaya çıktıklarını belirterek demokratik bir seçimle yapılacak yarınki seçimimizde kim kazanırsa kazansın Odamızın kazanacağını belirtti.

Sn. R. Erhan KUTLU söz alarak katkılarımızdan dolayı genel kurula teşekkürlerini ileterek Genel Kurul'un şölen havasında geçmesini, seçimde başarı dileklerini iletti.

Şubemizin 2010-2012 Çalışma dönemi için Yönetim Kurulu ve Oda Genel Kurulu, delege adayları belirlendikten sonra Genel Kurulumuz sona erdi.