Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şube Seçimlerini Demokrat Mühendisler Kazandı

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İstanbul Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

17 Ocak 2010

29. Dönem Yönetim Kurulu'nu seçmek için sandık başına giden MMO İstanbul Şube üyeleri Demokrat Makina Mühendisleri listesi ile Meslekte Birlik listesi arasında tercihlerini yaptılar. Geçerli olan 3506 oydan, Başkan İlter Çelik 2413`ünü alırken, Demokrat Makina Mühendisleri listesi 2270 oyla seçildi. Meslekte Birlik listesi ise 1084 oy aldı. Tüm Üyelerimize teşekkür ederiz. Yeni çalışma döneminde birlikte üretmek üzere aktif katımınızı bekleriz.

16 Ocak Cumartesi günü yapılan Genel Kurulda yayınlanan Sonuç Bildirgesinde ülke, dünya ve meslek alanlarında yaşanan gelişmelere değinildi. Bugün ülkemizin, Neo-liberalizm ya da küreselleşme olarak adlandırılan küresel kapitalizmin ekonomik, siyasal, sosyal politikalarının hiçbir kısıt ya da koşul olmaksızın uygulanmaya çalışıldığı bir talan alanı olduğuna değinilen bildirge şöyle:

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ29. DÖNEM GENEL KURUL SONUÇ BİLDİRGESİ

Ülkemiz bugün Neo-liberalizm ya da küreselleşme olarak adlandırılan küresel kapitalizmin ekonomik, siyasal, sosyal politikalarının hiçbir kısıt ya da koşul olmaksızın uygulanmaya çalışıldığı bir talan alanı, emperyalizmin Ortadoğu politikalarının sonucu olarak bir yangın yeri, kendisine bu politikaları uygulama görevi yüklenmiş, kendisi de bu görevi seve seve üstlenmiş bir siyasal iktidar aracılığıyla yürütülen, siyasal İslama dayanan gericilik programının uygulama alanıdır.

Küresel politikaların uygulanması ile emperyalizm ilişkisi dünyada sömürüye, işgallere, katliamlara, soykırımlara, işsizlik, açlık, yoksulluk ve yolsuzluklara yol açmaktadır.

Emperyalizmin dünya halkları üzerindeki saldırısı artarak devam ederken, bu saldırılara karşı direnç gösteren halklar, kitlesel hareketler, mücadeleler etkisiz hale getirilmeye çalışılmaktadır. Tüm dünyaya kapitalizmin alternatifinin olmadığı zorla kabul ettirilmeye çalışılsa da, gerçek olan emperyalist – kapitalist sistemin insanlığın yaşadığı sorunların kaynağı bir sömürü düzeni olduğudur.

Öte yandan dünyada emperyalizm tek belirleyici güç değildir. Bütün olumsuz ve zor şartlara rağmen dünyanın yoksul halklarının ve emekçilerinin mücadeleleri sürmekte ve çeşitli başarılar kazanılmaktadır. Küba, ABD‘nin burnunun dibinde direnmektedir. Venezüella‘da Bolivya‘da, Nepal‘de ve pek çok başka ülkede halk hareketleri önemli mevziler kazanmıştır. Güney Kore‘den Fransa‘ya bir çok ülkede krizin ekonomik yükünün emekçilere yıkılmasına karşı önemli direnişler yaşanmıştır.

Uzun yıllardır oyun alanı haline getirilmiş Ortadoğu‘da sıcak savaş ortamı sürmekte, Filistin halkı İsrail eliyle boyunduruk altında tutulmakta, Irak ve Afganistan‘da askeri işgaller sürdürülerek, bölgede emperyalizmin denetimi sürdürülmekte ve Yemen, İran gibi yeni işgal alanları oluşturulmaktadır.

Ülkemizde yıllardan beri uygulanan üretimi, yatırımı dışlayan küreselleşmeci politikalar sonucunda krizler birbirini izlemiş, ülkemiz iç ve dış borç batağına sürüklenmiştir. Oluşturulan bütçelerin en az üçte biri faiz ödemelerine ayrılmakta, halkımızın en temel ihtiyaçları olan eğitim ve sağlık harcamalarına çok az kaynak ayrılmaktadır. Gelir dağılımındaki eşitsizlik büyümüş, refah seviyesi düşmüş, işsizlik oranı gerçekte yüzde 25‘lere ulaşmış, yoksulluk kronik bir sorun haline gelmiştir.

Özellikle AKP‘nin iktidara gelmesi ile birlikte, 1980‘lerden beri programın bir parçası olan kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi gerçekleştirildi. Ülkenin 1923‘lerden bu yana kurmayı ve işletmeyi bir ölçüde başardığı, büyük ölçekli sanayi ve hizmet kuruluşları özelleştirildi.

Küresel - emperyalist kapitalizmin talep ve dayatmalarıyla gerçekleşen bu ekonomik yapının, yaşamlarını sürdürmek için işgücünü satmaktan başka hiçbir olanağı olmayan emekçi sınıf ve tabakalara getirdiği ise en başta işsizlik, giderek aşağı çekilen ücretler ve artan çalışma süreleri oldu. Resmi rakamlarla yüzde 15 mertebesinde olan, özellikle genç kent nüfusu içinde yüzde 25‘yi geçen, mühendisler için ise, toplam mühendis nüfusumuzun yüzde 25 mertebesindeki bir sayıyı, başka bir deyişle her dördümüzden birini, "boş" gezmeye ya da meslek dışı bir işte çalışmaya mahkûm eden işsizlik; çalışmak zorunda olan kesimler ve aynı zamanda özellikle genç mühendislerimiz için bir kâbusa dönüştü. Giderek, ne olursa olsun bir iş sahibi olmak, ayrıcalıklı bir durum olarak görülmeye başlandı. İşsizliğin yarattığı bu baskı, iş saatlerinin uzatılması ve ücretlerin düşürülmesi için ortamı daha da uygun kıldı.

Eğitimin, sağlığın özelleştirilmesinin ardından artık sıra karayollarının özelleştirilmesine gelmiştir. Temiz su, enerji gibi, halkın temel hakkı olması gereken kamu hizmetlerinin piyasaya açılarak ticarileştirilmesi halka zulüm boyutuna ulaşmıştır.

TMMOB, MMO ve MMO İstanbul Şubesi olarak karşı çıktığımız, küresel kapitalizme eklemlenmiş bir avuç işbirlikçinin çıkarları dışında ülkenin, emeğin ve halkın çıkarlarına yönelik hiçbir amacı taşımadığını söylediğimiz, Rant, Yolsuzluk, Sadaka Ekonomisi olarak adlandırılan, Türkiye‘yi ithalat ve ucuz işgücü cennetine dönüştüren işte bu ekonomi politikalarıdır.

Avrupa Birliği‘ne uyum programlarınca dayatılan tarım politikaları sonucunda, tarımdan kopan fakat sanayi tarafından da emilemeyen milyonlarca köylü nüfusun kentlere akması sonrasında, işsizlik ve kent sorunlarının derinleşmesinin yanı sıra, artan yoksulluk ve sefalet, AKP iktidarınca seçimlerde bir oy aracına dönüştürüldü. Yoksullukla mücadele sorunu, dinci, gerici faaliyetin odağı cemaatlere, Deniz Feneri vb. derneklere havale edilerek yeni oy depoları yaratılmış, bu durum AKP‘nin en önemli örgütlenme aracı haline gelmiştir.

Ülkemiz emekçileri de bu şartlar altında haklarını koruma ve geliştirme mücadelesini sürdürmüşlerdir. Geçtiğimiz yıl 1 Mayıs‘ın yeniden tatil olması sağlanmış, bütün baskılara karşın emek ve demokrasi güçleri Taksim alanına yeniden çıkmıştır. IMF ve Dünya Bankası‘nın Türkiye‘de yaptığı toplantıya karşı protestolar gerçekleştirilmiş, KESK öncülüğünde gerçekleştirilen 25 Kasım grevi güçlü bir şekilde hayata geçmiştir. İzmir belediye işçileri, sağlık işçileri, İstanbul itfaiye işçileri, Esenyurt Belediyesi işçileri, Sinter Metal işçileri ve Tekel işçilerinin uzun soluklu direnişleri sonuçta kazanımlar olsa da olmasa da gelecek için umutları tazelemiştir. TMMOB, MMO ve Şubemiz de emek ve demokrasi mücadelesinde yerini almıştır.

Geçtiğimiz döneme Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından odamızın bağlı olduğu TMMOB ve diğer meslek birilikleri denetimden geçirilmiştir. Devlet Denetle Kurulu‘nun bu denetleme sonunda hazırladığı rapor ise ancak özeti basına sızdırıldıktan sonra öğrenilmiştir. Rapor TMMOB tarafından istendiğinde ise gizlilik bahanesiyle verilmemiştir. Özetten anlaşıldığı kadarıyla, AKP iktidarı birliğimizin emekten, halktan yana tutumundan rahatsız olarak bir saldırı hazırlığındadır. Önümüzdeki dönemde birliğimizi işlevsizleştirecek, üyesinin, halkın çıkarlarını savunmaktan alıkoyacak, kamusal yaklaşımını yok edecek girişimlere karşı var gücümüzle mücadele edeceğiz.

Dün olduğu gibi önümüzdeki dönemde de;

• Her türlü emperyalist işgale,

• ABD‘nin ve tüm emperyalistlerin halkları birbirine kırdırma politikalarına,

• ABD‘nin genelde dünyadaki tüm emperyalist uygulamalarına ve özelde Ortadoğu‘dakiBOP( Büyük Ortadoğu Projesi ) vb. uygulamalarına, karşı duracağız.

• 1919‘da Kurtuluş Savaşı ile başlayan ve Cumhuriyetimizin kurulması ile sonuçlanan, 68‘lerde yeniden alevlenen, 78‘lerde devam eden Emperyalizme karşı Bağımsız, Demokratik Türkiye mücadelesine meslek alanlarımızdan yola çıkarak ülke gerçeklerini sorgulayan tavrımızla, katkı ve destek vereceğiz.

• Ülkemizde Kürt sorununun barışçı ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için diğer emek, meslek örgütleri ve demokrasi güçleri ile birlikte ortak çaba harcayacağız.

• Çatışma ortamına; baskıcı, otoriter yönetim anlayışına karşı, özgürlük ve demokrasi; ırkçı ve milliyetçi anlayışın beslediği linç kültürüne karşı, bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşamı savunacağız.

• Türkiye‘nin enerji politikalarına yön vermeye çalışan emperyalist enerji tekellerine, çevreye ve doğaya zararlı enerji kullanımını destekleyen nükleer çetelere karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.

• Geleceğimiz olan gençliğimizin eğitim çarkları arasında ezilerek; hayata, kendine güvensiz ve yenik başlamasına, F tipi dershanelerin turnikelerinden geçirilip, maddi açıdan soyulmasına ve zihninin hurafelerle doldurulmasına engel olmak için dershaneleri besleyen sınav sistemine karşı mücadele edeceğiz.

• 3. Köprü gibi tüm rant politikalarına karşı çıkarken, bilimin, mühendisliğin ve halkın çıkarlarının temel alındığı, planlamaya dayanan, insanca yaşanabilir bir İstanbul için mücadele edeceğiz. Sonuç olarak;

TAM BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK ve LAİK bir Türkiye‘de
kardeşlik, eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam için,
Halkın Eğitim, Sağlık, İş, Sosyal Güvenlik, Barınma, Temiz su, Enerji ve Ulaşım, hakları için,
Demokratik kitle örgütleriyle dayanışarak
mücadele edeceğimizi belirtiyoruz.