DÜNDAR: MEDYA, 12 EYLÜL`DE BİLE BÖYLE DEĞİLDİ

Şubemiz Öğrenci Üye Komisyonu tarafından düzenlenen Mühendislik Günleri 2012 kapsamında, Gazeteci-Yazar Can Dündar`ın katıldığı bir söyleşi gerçekleşti. MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Salonu`nda gerçekleşen "Toplum Mühendisliği" başlıklı söyleşiye öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Söyleşide, toplum mühendisliği çalışmalarının tarihte olumlu ve olumsuz örnekleri olduğuna işaret eden Can Dündar, en olumsuz örneklerden birinin Hitler Almanya`sı olduğunu ve toplum mühendisliği denildiğinde herkesin korkmasının bundan kaynaklandığını belirtti. Bir toplum tasarlamanın bir makine tasarlamaktan zor olduğunu ve çok daha kapsamlı bir çalışma gerektirdiğini ifade eden Dündar, "Cumhuriyet de bir toplum mühendisliği projesidir. Avrupa`ya baktığımızda Cumhuriyet dönemindekine benzer reformların yüzyıllara yayıldığını görüyoruz. Ancak yoksulluk olduğu sürece hiçbir reformun uygulanma şansı olmuyor" diye konuştu. Dündar, çok farklı talep ve beklentileri olan kesimleri bir arada yaşatmanın, günümüzün asıl ‘büyük mühendislik çabası` olduğunu vurgulayarak, "Yapamadığımız ve yapmak zorunda olduğumuz şey bu. Farklı kimlikleri meşru kabul ederek nasıl bir arada yaşayacağımızı bulmak önemli. Baştaki proje ‘kendini Türk kabul eden herkes mutlu yaşayacak` şeklindeydi ama olmadı. O elbisenin içinde dikişlerimiz atmaya başladı. Bu elbise bize dar ve genişlemesi lazım" şeklinde konuştu.

"En büyük ihtiyacımız dayanışma"

Türkiye toplumunun bugün en büyük ihtiyacının dayanışma olduğunu belirten Can Dündar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dayanışma olmadıkça bizi yalnızlığa mahkûm edecekler. Bir mühendislik projesine bugün de ihtiyacımız var. Ancak tek tip elbise dikmemeliyiz ve bu proje toplumu dayanışma ile besleyen bir proje olmalı. Bunu yapmazsak duvarlar, kapılar işaretlenebilir, ülkenin bir bölümü bölünebilir, Taksim`de örneğini gördüğümüz yürüyüşler azgınlaşabilir. Demokratik, özgürlükçü, çoğulcu bir Türkiye için toplum mühendisliğine şimdi ihtiyacımız var."

"12 Eylül bile böyle değildi"

Dündar`ın konuşmasının ardından etkinlik, soru-cevap bölümü ile devam ederken, öğrencilerin çalıştığı NTV kanalındaki işine son verilmesine dair bir sordukları soruya Dündar, şu yanıtı verdi:

"NTV meselesi kurumsal bir tercihten kaynaklanmadı. Medyanın iktidar ile ilişkileri çok sıkı. Medya patronunun aklında, ‘bir enerji ihalesine gireceğim zaman Enerji Bakanlığı aleyhine haber yapabilir miyim` sorusu var. Medya patronları, hükümetin gözüne girmenin çok kolay olduğunu fark ettiler. Sonuçta hükümet ile patronlar arasında karşılıklı memnuniyet ilişkisi oluştu. Zararlı çıkan ise biz gazeteciler ile siz okurlar oldunuz. Basında, 12 Eylül`de bile bu çapta bir tasfiye olmamıştı. Şu anda 12 Eylül`ün aksine ortada bir yasak olmamasına rağmen birtakım haberleri görmeyebiliyoruz. Haberleri, bu durumu göz önünde bulundurarak okumanızı öneriyorum. Medya, muhassar altına alınmış durumda. Ancak unutulmamalı ki, medyayı susturursanız fısıltı gazetesi devreye girer ve çok daha etkili olabilir."

Söyleşinin sonunda öğrenciler, Can Dündar`a bir teşekkür plaketi sundular.