TMMOB İZMİR İKK, DAYANIŞMA GÜNÜ`NDE SOKAĞA ÇIKTI

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İzmir Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

20 Temmuz 2012

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu bileşenleri, TMMOB tarihinde önemli bir yere sahip olan 19 Eylül 1979 bir günlük iş bırakma eyleminin yıldönümüne denk gelen "TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü"nde sokağa çıktı.

"Mesleğimize, Halkımıza, Ülkemize Sahip Çıkıyoruz" sloganıyla Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişinde toplanan TMMOB İzmir İKK bileşenleri, sloganlarla cadde boyunca bir meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca "Mesleğin onurdur, onuruna sahip çık", "Mühendisler, mimarlar susmadı, susmayacak", "Yaşasın halkların kardeşliği" gibi sloganlar atılırken yürüyüşün ardından TMMOB İzmir İKK Dönem Sekreteri Ferdan Çiftçi tarafından bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, Türkiye`de emekten ve insandan yana olan her şeyin bugün "emperyalizmin, piyasacılığın ve gericiliğin ablukası altında" olduğunu belirten Çiftçi, Bu nedenle TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü`nü 'Mesleğimize, Halkımıza ve Ülkemize Sahip Çıkıyoruz` sloganı ile ülkenin dört bir yanında sokaklara taşımış bulunuyoruz" şeklinde konuştu. "AKP iktidarı tarafından uygulanan neoliberal, faşizan politikalar mesleğimiz, halkımız ve ülkemizin içinde bulunduğu baskı ve sömürü koşullarını giderek ağırlaştırmaktadır. Ortadoğu`da yaşanan gelişmeler, Suriye`ye emperyalist müdahale girişimleri içerisinde ülkemize biçilen rol ve Kürt sorununda tırmandırılan şiddet ortamı geleceğimiz açısından daha karanlık günlerin bizleri beklediğini işaret etmektedir" diyen Çiftçi, emperyalizmin Suriye politikası kapsamında Türkiye`nin bir işgal üssü haline getirildiğini ve AKP`nin, Suriye politikası ile ülkemizi ve geleceğimizi büyük bir ateşin içine attığını ifade etti.

Kürt sorununda gelinen noktada bir arada ve kardeşçe yaşama dair beklentilerin imkânsız birer hayal ürünü olarak algılandığı bir atmosferin hâkim kılındığını belirten Ferdan Çiftçi, "Patlayan her bomba, sıkılan her kurşun geleceğin kaybedilmesine, barış ve kardeşlik umutlarının yok olmasına yol açmaktadır. Yılların çözümsüzlüğü içerisinde şiddete dayalı politikalar ile içinden çıkılmaz bir hale getirilen Kürt sorunu acilen demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözüme kavuşturulmalıdır. TMMOB, kulakları sağır eden savaş çığırtkanlarına karşı ülkemize bahar gelene kadar Kürt sorununun çözümünde barışı ve bir arada kardeşçe yaşamı savunmaya devam edecektir" diye konuştu. Açıklamasında, 4+4+4 eğitim sistemine de değinen Ferdan Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AKP, hiçbir bilimsel yanı olmayan 4+4+4 sistemi ile zorunlu eğitimi fiilen 4 yıla indirmiştir. 4+4+4 düzenlemesi ile eğitim sistemi piyasaya açılırken, ihtiyaç duyulan işgücü ve itiraz etmeyen dindar bir nesil okullar aracılığı ile yaratılmış olacaktır. Ekonomik altyapıda sağlanan neoliberal dönüşüme eşlik edecek bir toplum yapısı oluşturulmak istendiği çok açıktır. Cemaatlerin toplumu biçimlendirmede oynadıkları rol 4+4+4 sistemi ile eğitim kurumuna verilmiştir. AKP iktidarı mühendislik mesleğini büyük oranda bitirmiştir ancak kendisi çok iyi "toplum mühendisliği" icra etmektedir. 4+4+4 sistemiyle okullar bir torna tezgâhı misali çocuklarımızı ucuz işgücü olarak dindar bir nesle dönüştürecektir. Çocuk işçilik ve çocuk gelinler yaygınlaşacaktır. Tek tip nesil yetişecek, sömürü ilişkileri biat ile gericiliğin baskısı altında sürdürülecektir. 4+4+4 sistemine karşı sürekli mücadele artık örgütümüzün önünde bir büyük görevdir.

Bugün ülkemizde ekonomi politikalarına yön veren neoliberal anlayış işsizliği, yoksulluğu büyütmekte, emek alanını esnek, serbest, güvencesiz bir hale getirerek sömürüyü derinleştirmektedir. Tüm işçiler ve emekçiler sermayenin gücü karşısında zayıflamış bir halde ucuz emek sömürüsüne tabi tutulmak istenmektedir. Ulusal İstihdam Stratejisi ve İş İlişkileri Kanunu Tasarısına bakıldığında bu durum tüm çıplaklığı ile görülmektedir.

AKP iktidarı, 12 Eylül referandumu sonrası elde ettiği üstünlüğü muhalefeti ezme, yok etme yönünde kullanarak siyasal alanı adeta dikensiz gül bahçesine çevirmiştir. Sesini çıkaran cezaevine tıkılmış, ülkemiz bir açık cezaevine çevrilmiştir. Tayyip Erdoğan "Yargıya gerekenleri söyledik, yargı da gerekenleri yapıyor" sözleri ile yargıyı nasıl kontrol altına aldıklarını itiraf etmiştir. Bu sözler, "ileri demokrasi" denilen sistemin nasıl bir tek adam diktatörlüğü olduğunu, aslında baskının ve zorun bizzat kendisi olduğunu göstermeye yetmektedir.

AKP, aynı bakış açısıyla TMMOB'ye de müdahale etmeye çalışıyor, idari yapıda KHK'lar ile gerçekleştirilen değişim içerisinde Birliğimiz de Bakanlığa bağlı bir kurum haline getirilmek isteniyor. AKP zihniyetinin teslim alamadığı Birliğimiz, KHK'lar ve bazı yönetmelikler yolu ile etkisizleştirilmeye, yetkisizleştirilmeye çalışılıyor, elleri kolları bağlanmak isteniyor. Ama bilinmelidir ki; yüreği insan sevgisi ile dolu olan TMMOB`nin kadroları her ne pahasına olursa olsun AKP`ye teslim olmayacak inanç ve kararlılıktadır.

Mühendis, mimar ve şehir plancılarının meslek hayatları ve meslek alanlarında sorunlar çığ gibi büyümektedir. Mesleğimiz, piyasanın bir piyonu haline getirilerek kamusal yönü ve niteliği aşındırılmaktadır. Odalarımızın ve Birliğimizin kamusal yarar niteliğinde olan yetkileri elimizden alınarak piyasaya terk edilmekte, ticarileştirilmektedir.

Son olarak AKP iktidarı tarafından 'Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği` ve 'Planlı Alanlar tip İmar Yönetmeliği`nde yapılan değişikliklerle odalarımızın kamusal denetimi ortadan kaldırılmak istenmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi de yasallığın arkasına sığınarak İmar Yönetmeliği`nde yaptığı değişiklikle Mesleki Denetim zorunluluğunu ortadan kaldırarak, kuralsız sağlıksız yapılaşmanın önünü açmıştır. Buna ilişkin yapılan eleştirileri hazmedemeyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu`nun odaları gelir kaynakları kesildiği için eleştiri yapmakla suçlamıştır. Ayrıca son olarak Şirinyer Projesi ile ilgili olarak odalarımızın alışveriş mekânları ve ticari alan artışları üzerinden yaptıkları değerlendirme ve itirazları dedikodu olarak değerlendirmiştir.

Sayın Aziz Kocaoğlu, şunu iyi bilmelidir: TMMOB ve bağlı odaları bu ülkede 58 yıldır, tüm sözlerini halktan ve emekten yana, bilimi esas alan çerçevede söylemiştir ve söylemeye devam edecektir. TMMOB asla dedikodu yapmaz söylediklerini doğrudan söyler. TMMOB ve bağlı odalarında profesyonel çalışma yoktur, çalışmalarını özveri ve dayanışma ruhuyla yapar. Bu nedenle Sayın Kocaoğlu, TMMOB ile ilgili değerlendirme yaparken en az iki kez düşünmelidir. TMMOB bağlı odaları ve yönetici kadrolarına yapılacak haksız değerlendirme ve suçlamalar aynı şekilde karşılığını bulacaktır.

Bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancıları bugün, 19 Eylül 2012`de ülkenin dört bir yanında sokakları doldurarak her yerden aynı sesi yükseltmektedir. Örgütümüze yönelik AKP saldırılarının ve baskının giderek arttığı, sömürünün derinleştiği, kardeşliğimizin dinamitlenerek iç savaş koşullarının geliştirildiği, emperyalizmin taşeronluğu ile ülkemizin bölgesel bir savaşın içine sokulduğu bir dönemde inatla, ısrarla söylüyoruz:

Mesleğimize, Halkımıza ve Ülkemize Sahip Çıkıyoruz! Sahip Çıkacağız."