TMMOB İZMİR İKK VE SAĞLIK EMEKÇİLERİ SENDİKASI BURSA'DAKİ HASTANE YANGINIYLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI; "HASTANELER TEDAVİ VE SAĞLIK YERLERİ OLMALIDIR."

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İzmir Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

29 Mayıs 2009

Açıklamayı 28 Mayıs'ta EMO İzmir Şubesinde, TMMOB Sekreteri Ferdan Çiftçi, MMO YK Yedek Üyesi Güniz Gacaner, EMO İzmir Şube Başkanı Sedat Gülşen ve SES İzmir Şube Başkanı Ergün Demir birlikte yaptılar. Açıklamada şöyle denildi; "26 Mayıs 2009 tarihinde Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinde yaşanan yangın nedeni ile 8 yurttaşımızın yaşamını yitirmesi herkes açısından ibret verici bir olaydır. Öncelikle halkımızın acısını yürekten paylaşıyor, yaşamını yitiren hastaların geride kalan yakınlarına başsağlığı diliyoruz....

Sağlığına kavuşmak için Şevket Yılmaz Devlet Hastanesine kaldırılan yurttaşlarımız tedavi edileceğine hastane yangınında kaybedilmiştir. Bu kayıplar olağan mıdır? Hastalardan ikisinin durumunun zaten ağır olduğu, beyin ölümlerinin beklendiğini ifade etmek tıp etiğine uygun mudur? Aynı hastanede 2004 yılında da yangın çıkmış olmasına karşın ne yazık ki hiçbir önlem alınmamıştır. Bu hastanede çıkan yangın düpedüz ihmaller zincirinin ve özelleştirmeci-piyasacı sağlık politikalarının sonucu değil midir? Ortada duran gerçek budur! Başta hastaneler olmak üzere kamusal yapılarda yangın önlemlerini almak ve sürekli kılmak için daha kaç yangının olması ve kaç canımızın kaybedilmesi gerekecektir?

Bu olayda yaşanan ihmali, yaşanan skandalı hiç kimse örtbas etmemeli, edilmemelidir.

 

Yangının hizmet satın alma yöntemiyle taşeronlaştırmaya verilen radyoloji bölümünde başlaması sağlıkta ticaret ve kar mantığının açığa çıkardığı gerçeklerdir. Daha önce bebek yoğun bakım ünitelerinde yaşanan hastane enfeksiyonları ve toplu ölümler ardından hastane yangını sonucu 8 yurttaşımızın ölmesi uygulanan sağlık politikaları sonucudur.

 

Bu olay ülkemizdeki tüm kamu ve özel hastaneler için geçerli bir olguyu bize bir kez daha göstermiştir. Özelleştirme, taşeronlaştırma sonucunda yetersiz koşullar, personel eksikliği, yetersiz malzeme ve ekipmanlar, yetersiz eğitim ve denetimler insan odaklı değil, kar temelinde şekillenen ve adına sağlıkta dönüşüm diye yutturulmaya çalışılan politikaların bir sonucudur.

 

Hastanelerimizde yaşanan ölümler yapı ve tesis üretim, denetim ve işletimine ait eksik ve hatalı yasal mevzuatların sonucu yaşanmaktadır. İnsanlarımızın toplu olarak bulunduğu binalar, özellikle hastanelerimiz insan sağlığını ve can güvenliğini sağlayacak tesislere sahip olmak zorundadır. Bu tesisatların ulusal, uluslararası teknik mevzuatlara uygun olarak tesis edilmesi ve sürekli olarak bakım ve periyodik kontrolleri gerçekleştirilerek işletilmesi gerekmektedir. Ülkemizdeki yasal mevzuat, bugün itibariyle hastanelerimizde olması gereken teknolojik tesisatların teknik şartnamelere göre tesis edilmesini, güvenli ve sağlıklı bir şekilde işletilmesi ve bakımını, periyodik kontrollerinin gerçekleştirilmesini sağlamaktan uzaktır.

 

Ülkemizde binalarda yangına karşı alınacak önlemler "Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik" ile düzenlenmiştir. Odalarımızın tüm uyarılarına karşın yönetmelikte yangın algılama ve uyarma sistemleri kurulumu konusunda sınırlandırmaya gidilmesi ya da bazı binalarda muafiyet getirilmesi can güvenliği açısından çok büyük risk olarak görülmüştür. Yönetmelik ile sağlık tesisleri, okullar, yeme, içme yerleri ile endüstriyel tesisler vb bir çok bina yangın algılama sistemleri zorunluluğu ortadan kaldırılarak yangın güvenliği önlemlerinden yoksun bırakılmıştır. Mevzuatın düzeltilmesi amacı ile Yönetmelik maddelerine ilişkin Elektrik Mühendisleri Odamızın açtığı dava ile ilgili hukuksal süreç Danıştay 10. Dairesinde halen devam etmektedir.

Hastanelerimizde ameliyat olan, tedavi gören hastalarımız ve yeni doğan bebeklerimiz, hastane sağlık personelinin yanı sıra hastane binasında yer alan hijyenik klima ve havalandırma, yangından, dumandan korunma tesisatlarına da teslim edilmektedir. Ancak hastalarımız ve yeni doğan bebeklerimiz, yattıkları hastanenin sağlıklı ve güvenli tesisatlarla donatıldığını, bu tesisatların fonksiyonlarını kaybetmeden düzenli olarak bakım ve periyodik kontrollerinin gerçekleştirilerek işletilip işletilmediğini bilmek zorunda değillerdir. Bunun garantisini yasal ve teknik mevzuatlarımız, ilgili kamu kurumlarımız, ilgili Bakanlıklarımız vermek zorundadır. Ülkemizde son yıllarda hastanelerimizde yaşanan enfeksiyonlara ve kazalara bağlı ölümler bu garantinin verilmediğini gözler önüne sermektedir.

 

Mevcut yasal mevzuatlarla düzenlenmiş bulunan yapı üretim ve denetim süreci bugün itibariyle insanlarımızın güven içinde barınacağı sağlıklı, güvenli ve çağdaş yapılar gerçekleştirilmesini sağlayamamaktadır.

 

Oysa, dünya çapında yapı teknolojileri son yıllarda çok gelişmiştir. Bu gelişime paralel olarak, gelişimi yakından takip etmeye çalışan teknik elemanlarımız ve bağlı odalarımız bu bilgiye sahiptir. Bu bilgi birikimi bağlı odalarımızın kendi olanaklarıyla düzenlediği teknik kongrelerde paylaşılmakta, teknik mevzuatın alt yapıları bu kongrelerde oluşturulmaktadır. Dünyadaki en gelişmiş teknolojik bilgilerin paylaşıldığı bu kongrelerimize ne yazık ki ilgili bakanlıklarımız yeterli ilgiyi göstermemekte, bu bilgi birikimini ülkemizin yasal mevzuatlarına taşımamaktadır.

 

Yapı mevzuatımızda planlama, tasarım, üretim ve denetim süreçlerinin yeniden düzenlenmesine gereksinim duyulmaktadır. TMMOB ye bağlı odalarımızın da sürece daha etkin katılımını sağlayacak yeni bir tasarım, üretim ve denetim süreci modelinin yaratılması gerektiği artık kaçınılmazdır. 4708 Sayılı Yapı Denetim Kanunu ile 3194 Sayılı İmar Kanunu ve bağlı ikincil mevzuatın insan odaklı bir model esas alınarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Ayrıca her türlü yapı denetim mevzuatının dışında tutulan kamuya ait binalar, başta kamu ve özel hastaneleri acilen kamuya ve bağlı odalarımızın denetimine açılmalıdır. Denetimlerde eksiklikleri tespit edilen hastanelerin iyileştirme çalışmaları planlı bir şekilde ve süratle yerine getirilmelidir.

 

İzmir'de ya da ülkemizin herhangi bir yerinde bu tür acıların yaşanmaması, ölümlerin olmaması için gerekli teknik ve idari mevzuat düzeltilmeli, başta hastane, okul, sinema vb yerler olmak üzere kamuya açık tesislerin denetimi uzman meslek Odalarımızın da katılımı ile yapılmalı, kayıplara son verecek önlemler bir an önce alınmalıdır.

 

 

                        SES                                                                           TMMOB

            İZMİR ŞUBESİ                                            İZMİR İL KOORDİNASYON KURULU