İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ YEREL SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI

 Çalışma yaşamında süregelen sorunlar nedeniyle çalışanların en temel haklarından biri olan güvenli ve sağlıklı koşullarda çalışma ve yaşama hakkının, son yıllarda işçi sağlığı ve iş güvenliği özelinde yaşanan problemlerin de etkisiyle çalışanların elinden alındığını görmekteyiz. Temel amacının; "sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamak, çalışanları işyerinin olumsuz etkilerinden korumak, rahat ve güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak" olarak benimsenmesi gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği alanı ile ilgili düzenlemeler yapılan tüm mevzuat, eğitim, denetim vb. çalışmalara rağmen yetersiz kalmakta, iş cinayetleri ve buna bağlı olarak ölümler ve yaralanmalar artmaktadır.

İş cinayetleri sonucu ölümlerde altı yılda iki katı aşan artış söz konusudur. İstatistiklere göre, 2008 yılında meydana gelen iş cinayetleri sonucu 866 kişi, 2014 yılı daha tamamlanmadan meydana gelen iş cinayetleri sonucu 1.600 kişi hayatını kaybetmiştir.

Türkiye‘de iş cinayetleri ve meslek hastalıklarıyla ilgili rakamların ortaya çıkarılmasında; tespit edilememe, kayıt altına alınmama, meslek hastalıkları hastanelerinin azlığı, yokluğu gibi birçok sorunun var olduğu bilinmektedir.

Bu bilgiler doğrultusunda son 12 yılın bilançosuna bakıldığında; gerçekte çok daha fazla olduğu açık olmakla birlikte; en az 15.000 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir.

Her yıl olduğu gibi, 2014 yılına da iş cinayetlerinde kitlesel ölümlerle girdik. Manisa‘nın Soma ilçesinde bir kömür madeninde meydana gelen patlama sonucu en az 301 işçi yaşamını kaybetmiş ve ardından Karaman Ermenek‘te yine bir madende su basması sonucu 18 işçi mahsur kalarak hayatlarını kaybetmişlerdir. Türkiye‘de, kitlesel ölümlü iş kazalarının artmasının yanı sıra günlük yaşantımızda sıkılıkla kullandığımız toplu taşıma araçlarında yaşanan kazalar, gündemimizden düşmeyen yangınlar, yaya üst geçitlerinin çökmesi, gaz sıkışmalarına bağlı patlamalar gibi vahim olayların da sıklıkla yaşandığını görmekteyiz. Yaşanan kazaların teknik nedenlerine olursa olsun, hepsinin temelinde; işyerlerinde ve yaşam alanlarımızda gerekli önlemlerin alınmaması, önlem alınıp alınmadığının denetlenmemesi, denetlemenin nitelik ve nicelik olarak gerekli kadrolarla yapılmaması ve işverenleri önlem almaya zorlayıcı herhangi bir denetim ve ceza mekanizmasının bulunmaması gibi nedenlerin var olduğunu görmekteyiz.

Emekten, halktan yana bir meslek örgütü olmanın bilinci ve sorumluluğuyla bu toplumsal sorunu her boyutuyla bir kez daha tartıştırıp, ortaya çıkan çözüm önerilerini kamuoyunun ve yetkililerin bilgisine sunmak görevimizdir. Bu bilinçle gerçekleştirdiğimiz bu etkinliğin yanı sıra Odamız bu konudaki gelişmeleri, MMO Adana Şubesi sekreteryalığında 8.‘si düzenlenecek olan Ulusal İSİG Kongresi ile de ele alacaktır. Sanayi ve hizmet sektöründe ülkemizin önemli merkezlerinden biri olan İstanbul‘da, Şubemiz tarafından düzenlenen Sempozyum ile bu alandaki çalışmalara destek vermeyi, tartışma ortamlarını çoğaltmayı, 13 milyonluk bu mega kentte farkındalığı artırmayı hedefledik.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yerel Sempozyumu‘nun gerçekleşmesinde emeği geçen Oda Yönetim Kurulu‘na, Sempozyum Yürütme Kurulu‘na, Danışmanlar Kurulu‘na, destekleyen kurum ve kuruluşlara, Şube çalışanlarına, Sempozyum sekreteryasına, bildiri sunarak topluma birikimlerini aktaran yazarlarımıza, panel yöneticilerine ve panelist olarak katılan uzmanlara ve Sempozyumumuzun tüm delegelerine katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz.

Saygılarımızla