ANKARA ŞUBESİ ÖĞRENCİ ÜYE YEREL KURULTAYI TOPLANDI..

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

12-13 Mart 2005 tarihinde gerçekleştirilecek olan öğrenci üye kurultayının alt hazırlıkları olarak kararlaştırılan, şubemizin düzenlediği öğrenci yerel kurultayı 6 Mart 2005 tarihinde Ekin Sanat Merkezinde yapıldı. Yerel Kurultaya Gazi Üniversitesi, ODTÜ, Kırıkkale Üniversitesi, Çankaya Üniversitesinden 132 öğrenci katıldı. Gerçekleştirilen öğrenci üye yerel kurultayına Şube Yöneticilerimizin yanı sıra, Oda Başkanımız Emin KORAMAZ, Oda Yönetim Kurulu Üyeleri Elif ÖZTÜRK, Kurultaydan Sorumlu Yönetici Baki ÇINAR ve Kurultay Sekreteri Ercüment CERVATOĞLU katıldılar.

 

Öğrenci üyelerimiz Mühendislik Eğitiminin Sorunları ve Mühendisliğin Geleceği ana başlığı altında çeşitli konulardaki sorunlarını ve çözüm önerileri konusunda bildirilerin sunduğu yerel kurultayın Forum kısmında bir çok öğrenci kurultaya katkıda bulundular. "Mühendislik Eğitiminin Sorunları ve Mühendisliğin Geleceği" ana başlığı altında toplanacak Öğrenci Üye Genel kurultayına yönelik olarak, yerel kurultayda "Üniversite Bileşenlerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri", "Mühendislikte ve Eğitimde Yeniden Yapılanma", "İşsizlik ve İstihdam", "Mühendislik ve Etik", "Mühendisliğin Toplumsal Sorumluluğu ve Örgütlenme" alt başlıklarında bildiriler sunuldu. Kurultayda bildiriler üzerine tartışılan bir serbest forum da yapıldı. Yapılan tartışmalar sonunda Kurultay sırasında görevlendirilen Sonuç Bildirgesi Komisyonunun hazırladığı Sonuç bildirgesi taslağı okundu ve öneriler alındı. (Kurultay Taslağı yazının devamındadır.) Kurultay sonunda Kibele grubunun ve öğrenci grubunun müzik dinletisi gerçekleştirildi.

 

SONUÇ BİLDİRGESİ

Küreselleşme tüm dünyanın ve toplumsal alanların kapitalist ilişkiler içerisine alınmasının öngörüldüğü bir sürecin adıdır. Neo-liberal küreselleşme ideolojisinin toplumsal ve kamusal alanları yeniden tanımlayarak, bu alanları bireysel yarar ve piyasa süreçlerine bağlı kılması toplumsal ilişkilerin tümünü etkilediği gibi eğitimi de etkilemiştir. Sermayenin önemli yatırım alanlarında biri olan eğitim de kapitalist ilişkiler içerisine alınmaktadır ya da diğer bir deyişle bir bütün olarak eğitim sistemi metalaştırılmaktadır. Özel okullara yönelik teşvikler, krediler, özel üniversitelerin açılmasının önündeki yasal engellerin kaldırılması, yabancı sermaye ortaklı üniversite ve liselerin açılması, eğitimin metalaştırılmasına dönük önemli gelişmelerdendir. Bunun yanında devlet üniveristelerinde öğrenim harcı adı altındaki uygulamalar liselerde değişik adlar altında alınan paralar, eğitim araç-gereç ve ders kitaplarının yüksek ücretler ödenerek elde edilebilmesi devlet okullarında eğitimin fiziki koşullarının sürekli olarak kötüleşmesi, devletin bilinçli kaynak aktarmama politikaları sözleşmeli personel uygulaması gibi örnekler de mevcuttur. Sermayenin egemenliğinde büyük kar ve rant alanı olarak kullanılan eğitim yatırımlarının önemli bir boyutu da gerek eğitim politikalarının gerek eğitim dilinin ve konularının yerel ve ulusal ihtiyaçların ötesinde, ulusötesi sermayenin küresel ihtiyaçlarına göre belirlenmesidir.

Ülkemizde eğitim alanındaki çarpık planlama bireylerin kabiliyet ve yetileri doğrultusunda gelişmelerine, yaratıcı olmalarına engel olarak üniversite kapılarında yüzbinlerce gencin yığılmasına neden olmaktadır. Üniversiteye giriş sınavı eşit koşullarda yetişmemiş öğrencileri yarıştırmakta, öğrencileri yetenekleri doğrultusunda yerleştirmek yerine ya açıkta bırakmakta ya da istemedikleri bölümlere yerleştirmekte ve bu da beraberinde başarısızlığı getirmektedir. Ayrıca aynı yüzbinlerin girmeyi hedeflediği üniversitelerin mevcut durumu da karanlık geleceğin birer yaratıcısı durumundadır. Politik tercihler sonucu açılan, altyapısı oluşturulmamış üniversitelerin sayıları hızla artarken, eğitim programlarının yetersizliği, öğretim görevlileri, laboratuvar, kütüphane ve araştırma olanaklarının eksikliğinden kaynaklanan eğitimde eşitlik ilkesinin ihlali söz konusu olmaktadır.

Eğitim programlarının hazırlanması sırasında öğrenciler, öğretim görevlileri söz sahibi olamamakta, programlar üniversitelere göre merkezi idarenin denetiminde yapılmakta ve farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Eğitim sistemimiz bu programlarla, ağırlıklı teorik, halkın ihtiyaçlarından ve güncellikten uzak, öğrencileri ezberciliğe iten bir hal almaktadır.

Kaliteli ve yeterli sayıda öğretim elemanı sayısının azlığı eğitim kalitesini düşürmektedir. Ekonomik koşulların kötü olması öğretim elemanlarının ek işlerle uğraşmasına neden olmaktadır. Öğretim görevlilerinin bilimsel araştırmalara harcaması gereken zamanları, yaşamsal kaygılarla sahip oldukları bilgi birikimlerini sermayenin hizmetine sunmasına yol açmaktadır. Özgür düşünce ve yaratma ortamının oluşturulması için eğitimde araştırma ve incelemelerde bilimsellik dışında hiçbir kaygının bulunmayacağı bir çalışma ortamı sağlanmalıdır.

Uygulama mühendislik eğitiminin vazgeçilmez bir parçasıdır. Teorik bilgiler laboratuvar uygulamalarıyla desteklenmelidir. Ancak üniversitelerimizin hemen hepsinde laboratuvar imkanları yeni teknolojilerin gerisindedir. Üniversitelerimizde bilimsel araştırmalar için gerekli kaynak sağlanmalıdır.

Sanayi ile ilişkiler kamuya hizmet edecek şekilde değil, sadece sermayenin ihtiyaçlarına göre yapılanmakta, bilim piyasa ekonomisinin belirlediği amaca yönelik olarak kullanılmaktadır.

Dolayısıyla sanayici Ar-Ge faaliyetlerine yatırım yapmamakta, ihtiyaç duyduğunda üniversitelerden satın almaktadır. Bu durum üniversite-sanayi işbirliğini pazar ilişkisi haline dönüştürmekte, bilim üretilip satılan bir meta olarak sermayenin kullanımına sunulmaktadır. Üniversite-sanayi işbirliği kamu yararına bilimsel üretimin önünü açacak şekilde düzenlenerek gerekli denetimlerin yapılması sağlanmalıdır.

Eğitim süreci sadece okul binaları ve öğretim görevlilerinin sağlanması olarak algılanmakta, öğrencilerin sosyal, sağlık ve barınma ihtiyaçları göz ardı edilmektedir. Parasız olduğu iddia edilen üniveriste eğitimi yukarıda belirtilen ihtiyaçların bütünü göz önüne alındığında sadece parası olanın alabildiği bir lüks tüketim olarak ortaya çıkmaktadır. Böylelikle toplum sınıfları arasındaki ekonomik uçurum eğitimde fırsat eşitsizliği olarak kendisini göstermektedir. Devletin asli görevlerinden olan eğitim, öğrencilerin bütün ihtiyaçları göz önünde bulundurularak ücretsiz olmalıdır.

Ancak mühendislik eğitiminin ardından geleceğin mühendisleri olarak bizlere de düşen görev ve sorumluluklar bulunmaktadır. Mühendislik sahip olunan teknik bilgi birikimiyle kamu yararına yönelik çalışmalar yürütmeyi gerektirir. Yürütülen çalışmaların mühendislik etiği çerçevesinde sürdürülmesi, ancak bu durumun kişisel inisiyatifler yerine gerekli denetim mekanizmalarının kurumsal yapıya oturtularak hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Bizler Makine Mühendisleri Odası Ankara Şube Öğrenci Üyeleri olarak, aşağıda sunduğumuz taleplerde birleşiyoruz:

Üniversiteler özerk ve demokratik bilimsel bir yapıya kavuşturulmalıdır. Üniversiteler üzerinde, siyasi iktidar yada YÖK aracılığıyla gerçekleştirilen tüm baskı ve uygulamalar durdurulmalı, YÖK kaldırılmalıdır.

Yabancı dilde öğretime son verilmeli, ana dilde eğitim hakkı tanınmalıdır. Yabancı dil öğretiminin ise daha uygun koşulları yaratılmalıdır.

Öğrenciler, bilim ve toplum yararına ürettiklerinin bilinciyle yabancılaşmadan yetişebilecekleri öğretim programları dahilinde üretime katılmalıdır.

Üniversitelerde yapılan akreditasyon çalışmalarının da varolan eşitsizlikleri derinleştirmesinin engellenmesi için bu konuda merkezi politikalar geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.

Toplumun bugünkü sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapısı korunarak etik sorunların çözülemeyeceği açıkça görülmektedir. Mühendislik etiğinin bireylerce benimsenmesi ise üniversitelerde zorunlu bir ders düzeyine indirgenemez; tartışmalı oturumlar, konferans, forum gibi yöntemlerle etik eğitimi öğretim dönemine yayılmalı, müfredat bu anlayışla yeniden düzenlenmelidir.

MMO, çeşitli durumlarda görevini kötüye kullanan üye mühendisleri, insan hayatını ve toplum çıkarını görmezden geldikleri için onur kurulunda yargılamalı, kendi özdenetim mekanizmalarıyla yaptırım uygulamalıdır.

Üretimin artmasıyla istihdamın da artacağına dair egemen söyleme rağmen çalışma koşullarında iyileşme olmamış, işsizlik giderek artmıştır. Mühendislerin çalışma koşulları iyileştirilmeli, MMO da izlediği politikalarla bu konuda emeğin yanında yer almaya devam etmelidir.

Varolan öğrenci sorunlarına eğilirken, eğitim sistemini kuşatan neo-liberal politikalara ve onların olumsuz yansımalarına, alternatif çözümler üreten, tartışan bir öğrenci örgütlülüğü daha da geliştirilmelidir.

Örgütlülüğümüz bilgiyi piyasa değerine ve sermayenin mantığına tahvil eden neo-liberal saldırı karşısında bilginin ve eğitimin demokratikleştirilmesi ve kamusallaştırılmasının gerekliliğine dair çalışmalarda yer almalıdır.

MMO Öğrenci Üye Örgütlülüğünün daha demokratik ve özgürlükçü bir yapıya dönüşebilmesi için her alanda katılımcı bir tarz izlenmeli, öğrencilerin taleplerini dillendirebildikleri, tartışmaya açık farklı platformların arttırılmasıyla oda içerisindeki söz ve karar mekanizmalarına katılımlarının da arttırılması sağlanmalıdır.

Son olarak bizler, mühendislerin sorunlarının toplumun sorunlarından ayrı tutulamayacağı bilinciyle yanı başımızda süregelen emperyalist işgali kınıyor, artık hiç kimsenin kapitalist çıkarlar uğruna ölmediği bir dünya talep ediyoruz. Kurultay kararlarımızın her alanda takipçisi olacak, çalışmalarımızı daha aydınlık bir gelecek umuduyla sürdürerek geliştireceğiz.