HASTANELERİMİZDE YAŞANAN ÖLÜMLER YAPI ÜRETİM, DENETİM VE İŞLETİMİNE AİT YASAL MEVZUATIMIZIN BARİZ BİR AYIBIDIR!
Bu tür felaketlerin bir daha yaşanmaması için ilgili tüm kurumları, Odamız ve ilgili Meslek Odalarıyla işbirliğine çağırıyor, yaşamını yitiren yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz.
Odamız Bursa Şubesi tarafından, 26 Mayıs 2009 tarihinde yangın çıkan Bursa Şevket Yılmaz Hastanesinde yapılan teknik incelemede;
• Hastanenin mimari, mekanik tesisat ve elektrik tesisat projelerinin ilgili meslek odalarının mesleki denetimlerinden geçirilmemiş ve projelerden farklı uygulamaların gerçekleştirilmiş olduğu,
• Hastanenin birçok bölümde havalandırma açısından sorunlar yaşandığı; acil bölümde, yoğun bakımda havalandırmaların çalışmadığı ve uygun olmadığı, otopark dahil bazı bölümlerde sprinkler sistemi ve havalandırma tesisatının bulunmadığı,
• Hastanenin yangın algılama, uyarı sistemlerinin görev yapmamış olduğu, kabloların yangın yönetmeliğine uygun olmadığı,
• Hastane mimarisi ile elektrik ve mekanik tesisatlarının yangın standartlarına uyumlu olmadığı,
• Elektrik kesintisi durumunda hastanenin yoğun bakım bölümündeki cihazları besleyecek kesintisiz güç kaynağının bulunmadığı,
• Elektrik kesintisi sırasında jeneratörün devreye girmediği görülmüştür.
Yoğun bakım ünitesinde yatan sekiz vatandaşımız tüm bu eksiklik ve hataların sonucunda hayatını kaybetmiştir.
Öncelikle belirtmeliyiz ki; insanlarımızın toplu olarak bulunduğu binalar ve özellikle hastanelerimiz insan sağlığını ve can güvenliğini garanti altına alacak tesisatlarla donatılmak zorundadır.
Bu tesisatların ulusal, uluslararası teknik mevzuatlar kapsamında tesis edilmesi ve uluslararası kabul görmüş teknik şartnameler çerçevesinde sürekli olarak bakım ve periyodik kontrollerinin gerçekleştirilerek işletilmesi gerekmektedir.
Ancak ülkemizdeki yasal mevzuat, hastanelerimizde olması gereken teknolojik tesisatların mevcut teknik şartnamelere göre tesis edilmesini, güvenli ve sağlıklı bir şekilde işletilmesini, bakım ve periyodik kontrollerinin gerçekleştirilmesini sağlamaktan uzaktır.
Bilinmelidir ki hastane sağlık personeli ve hastanelerde ameliyat olan, çeşitli birimlerinde tedavi gören hastalarımız ve yeni doğan bebeklerimiz, çok sorunlu olan hijyenik klima ve havalandırma, yangından, dumandan korunma tesisatlarına bu nedenle teslim edilmektedir.
Bu tesisatların fonksiyonlarını kaybetmeden, düzenli olarak bakım ve periyodik kontrollerinin gerçekleştirilerek işletilmesi sonucu, hastalarımız ya da yeni doğan bebeklerimizin can güvenliği garanti altına alınabilir.
Bunun garantisini ise yasal teknik mevzuatlar, ilgili kamu kurumları ve ilgili Bakanlıklar vermek zorundadır. Ülkemizde son yıllarda hastanelerde yaşanan enfeksiyonlara ve kazalara bağlı ölümler böyle bir garantinin olmadığını gözler önüne sermektedir.
Yapı üretim ve denetim süreci de sorunlu
Diğer yandan ülkemizde mevcut yasal mevzuatlarla düzenlenmiş bulunan yapı üretim ve denetim süreci bugün itibarıyla insanlarımızın güven içinde barınacağı sağlıklı, güvenli ve çağdaş yapılar gerçekleştirilmesini sağlayamamaktadır.
Dünya genelinde yapı teknojileri son yıllarda çok gelişme göstermiştir. Bu gelişimi yakından takip eden teknik elemanlarımız ve meslek odalarımız gerekli bilgiye sahip bulunmaktadır. Bu bilgi birikimi meslek odalarımızın kendi olanaklarıyla düzenlediği teknik kongrelerde paylaşılmakta ve teknik mevzuatın alt yapıları oluşturulmaktadır. Dünyadaki en gelişmiş teknolojik bilgilerin paylaşıldığı bu kongrelerimize ne yazık ki ilgili bakanlıklar yeterli ilgiyi göstermemekte ve bu önemli bilgi birikimi ülkemizin yasal mevzuatına taşınmamaktadır.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nın Önerileri
Yapı mevzuatının planlama, tasarım, üretim ve denetim süreçlerinin yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır.
Meslek odalarının sürece daha etkin katılımını sağlayacak yeni bir yapı tasarım, üretim ve denetim süreci modelinin yaratılması artık kaçınılmaz bir gerekliliktir.
4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu ile 3194 sayılı İmar Kanunu ve bağlı ikincil mevzuatın bu model esas alınarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Her türlü yapı denetim mevzuatının dışında tutulan başta hastaneler olmak üzere kamuya ait binalar yapı denetimine açılmalıdır.
Toplu kullanıma açık binalar ve özellikle hastanelerde tesisatların işletilmesinden sorumlu, hastane tesisatları konusunda uzman en az bir makina mühendisi istihdam edilmelidir.
Teknik personel dahil hastanelerde çalışan bütün personelin başta iş güvenliği olmak üzere eğitimli olması gerekmektedir.
Özel ve kamuya ait tüm hastaneler acilen meslek odaları tarafından denetlenmeli, denetimlerde eksiklikleri tespit edilen hastanelerin iyileştirme çalışmaları planlı bir şekilde ve süratle yerine getirilmelidir.
Özelleştirme, serbestleştirme politikalarının bir parçası olan hastane hizmetlerinin taşeronlaştırılması uygulamasından vazgeçilmeli; sağlık sistemi, sağlık ve güvenlik kurallarına göre yeniden düzenlenmedir.
Başta belirttiğimiz gibi Bursa'da yaşanan felaket ülkemizdeki yapı üretim, denetim ve işletimine ait yasal mevzuatın bir ayıbıdır.
Bu tür felaketlerin bir daha yaşanmaması için ilgili tüm kurumları, Odamız ve ilgili Meslek Odalarıyla işbirliğine çağırıyor, yaşamını yitiren yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyoruz.
Emin KORAMAZ
TMMOB MAKINA MÜHENDISLERI ODASI
Yönetim Kurulu Başkanı