IV. YENİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI SEMPOZYUMU-YEKS 2007 KAYSERİ'DE YAPILDI

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nın 2001 yılından bu yana iki yılda bir düzenlediği, Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu'nun dördüncüsü YEKS 2007,  23-24 Kasım 2007 tarihlerinde, Kayseri Hilton'da yapıldı.

YEKS 2007'nin açılış konuşmaları, MMO Kayseri Şube Başkanı Ali ALKAN, MMO Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu İkinci Başkanı Prof. Dr. Mete ŞEN ve Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdürü M. Kemal BÜYÜKMIHÇI tarafından yapıldı.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Odanın diğer kongre, kurultay, sempozyum etkinlikleri üzerine bilgi verdikten sonra şöyle konuştu:

ODA'NIN ENERJİ KONULU ÇALIŞMALARI
"Enerji, biz mühendislerin varlık nedeni olan sanayi, üretim ve kalkınmanın en temel girdisidir. Günümüzde enerji üretim ve tüketim miktarları yanı sıra birim enerji ile yaratılan ekonomik değer ülkelerin gelişmişliğinin en önemli göstergelerinden biri haline gelmiştir.

Bu nedenle bu çalışma dönemimiz içinde yapmayı planladığımız etkinliklerin 6'sı doğrudan enerji konuludur.

Bunlar: Uluslararası Doğalgaz Kongresi, Enerji Verimliliği Kongresi, Güneş Enerjisi Sistemleri Sempozyumu, Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu, III. LPG-CNG Kongresi ve Rüzgar Enerjisi Sempozyumu'dur. Ayrıca TMMOB adına Jeofizik, Jeoloji, Kimya ve Maden Mühendisleri Odaları ile birlikte düzenlediğimiz ve şu an Ankara'da devam eden Jeotermal Kongresi etkinliği de söz konusudur. Şubelerimiz bu konularda ayrıca sempozyum, panel, söyleşi v.b. etkinlikler de düzenlemektedir. 

Bu etkinlikler yanı sıra Enerji Çalışma Grubumuz her dönem yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları ile doğal gaz temin ve tüketim politikaları üzerine Oda Raporları hazırlamaktadır.

Enerji, Odamızın eğitim ve belgelendirme çalışmalarında önemli bir yer tutmaktadır. Uzmanlık ve Belgelendirme Yönetmeliğimiz uyarınca üyelerimiz eğitime tabi tutulmakta ve belgelendirilmektedir. Belgelendirme faaliyetleri için Oda merkezinde kurduğumuz Personel Belgelendirme Kuruluşumuz, ilgili AB standardı kapsamında TÜRKAK'a akredite ettirilmiştir. Meslek İçi Eğitim Merkezimizin Genel Kurul kararıyla Enstitü'ye dönüştürülmesi de söz konusudur.

Odamızda MİEM'ler vasıtasıyla Jeotermal Enerji Uygulamaları, Güneş Enerjisi Sistemleri, Isıtma Soğutma Havalandırma Tesisatı, Isı Yalıtımı ve Enerji Yönetimi ile Doğalgaz konularında kurslar ve seminerler düzenlenmektedir. Bu konularda zengin bir yayın faaliyetimiz de bulunmaktadır.

Odamız, üyelerini eğitme ve belgelendirme faaliyetlerinin yanında, tekniğin gerektirdiği araç, gereç ve cihazları kullanarak enerji yönetimi ve çevre mevzuatı çerçevesinde emisyon ölçümleri de yapmaktadır. Odamızın bu çerçevede yürüttüğü faaliyetler, AB uyum mevzuatları çerçevesinde TÜRKAK'a aktedite ettirilmiş ve Odamız A Tipi Muayene Kuruluşu olmuştur.

Enerji sektöründe ilgili kurum ve kuruluşlarla yakın işbirliği içinde olan Odamız, bu dönem Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu'nda temsil edilmektedir. Odamız Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Üretiminde Kullanılması Hakkındaki Yasa, LPG Yasası, Enerji Verimliliği Yasasında olduğu gibi yasama süreçlerine de katkıda bulunmaktadır. Bu konuda Elektrik İşleri Etüt İdaresi'ne özellikle gerek yasaların hazırlanması gerekse de ikincil mevzuatın hazırlanması sürecinde meslek odalarının katılımına açık çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor, aynı anlayışın diğer kurumlara da örnek teşkil etmesini diliyorum.

ULUSLARARASI POLİTİKADA ENERJİ
Sevgili Katılımcılar, 
Enerji politikaları gerek ülkemiz gerekse uluslararası planda günümüzün en aktüel konularının başında gelmektedir. Enerji kaynakları üzerindeki egemenlik kavgası doruk noktaya ulaşmıştır. Doğalgaz, su, petrol, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ülkelerin egemenlik ve bağımsızlıkları ya da dışa bağımlılıklarının bir göstergesi haline dönüşmüştür. Afganistan ve Irak işgallerini anımsamak bile bu kavganın hangi düzeylere ulaştığını göstermektedir. Kısa adı BOP olan Büyük Ortadoğu Projesi ile Ortadoğu'dan Afrika ve Kafkasya'ya, Afganistan üzerinden Orta Asya'ya ulaşan geniş bir coğrafyada enerji, petrol ve su kaynaklarının egemenliğine dayalı uzun vadeli stratejik bir gerilim ve emperyalist bir paylaşımın altyapısı oluşturulmaktadır.

AB'DE KORUMA BİZDE SERBESTLEŞTİRME
Değerli Katılımcılar,
Ülkemizde nüfus artışı ve sanayileşmeye bağlı olarak enerji talebimiz hızla artmaktadır. Ülkemiz enerji temini açısından % 73 düzeyi ile yüksek oranda dışa bağımlıdır. Artan enerji ihtiyacımızın ucuz, sürekli ve güvenli bir şekilde karşılanmasında yaşanan sıkıntılar ülkemizin en önemli problemlerinden biridir. Gerekli önlemler alınmazsa yakın bir gelecekte ülkemizin bir enerji dar boğazı ve krizi ile karşı karşıya kalacağı en yetkili kesimlerce ifade edilmekte, ancak bu arada çözümün yine "serbestleştirme"de olduğu da kamuoyuna propaganda edilmektedir.

Serbestleştirme, ABD, Avrupa Birliği, Dünya Bankası, IMF,  Dünya Ticaret Örgütü dahil birçok uluslararası gücün bize dayattıkları bir politikadır. Ama gelin görün ki, bizlere "sektörün serbestleştirilmesi" gerekçesiyle BOTAŞ v.b. enerji kuruluşlarının özelleştirilmesini dayatan Avrupa Birliği, Rus şirketi GAZPROM'un Avrupa'daki kamu enerji şirketlerini satın alması önünde bir dizi engel çıkartabilmektedir. 
Türkiye bu gerçekleri görmek durumundadır.

DIŞA BAĞIMLILIKTA REKORA KOŞULUYOR
Değerli Katılımcılar,
2006 yılında Türkiye'nin toplam enerji tüketimi 93 milyon ton eşdeğer petrol (MTEP) olarak gerçekleşmiş ve bunun yalnızca % 26'sı yerli üretimle karşılanmıştır. Tüketim oranımız ise her yıl % 5 civarında artmaktadır. Ülkemizde birincil enerji kaynakları tüketiminin ancak % 35'i yerli kaynaklardan karşılanabilir hale gelmiştir.

2006 yılında enerji ithalatı için 28,6 milyar dolar, 2007'de ise daha yılsonu olmamasına karşın 35 milyar dolar ödenmiştir. 2006 enerji ithalatı toplam ihracatımızın yaklaşık dörtte birine karşılık gelmektedir. Ülkemiz dışa bağımlılıkta rekora koşmaktadır.

Enerji yönetiminde başarısızlığın bu boyutlara ulaşmasının temel nedeni, kamusal bir hizmet olan enerji üretiminin basit bir piyasa faaliyeti olarak görülmesi, stratejik bir planlama anlayışının olmamasıdır. Diğer kamusal alanlarda olduğu gibi enerji sektörü de yerli ve yabancı sermaye için yeni bir ticari alan olarak örgütlenmiştir. Üretimde "yap işlet devret" ve "yap işlet" modelleri ve "yüksek fiyatlı yüzde yüz alım garantili sözleşmeler"le enerji maliyetleri sürekli artmaktadır. Türkiye elektriği en pahalıya tüketen ülkelerden biri haline gelmiştir. Elektrik enerjisi üretiminde yaklaşık % 45 oranında ithal bir kaynak olan doğalgaz kullanılmaktadır.

1984'ten bu yana uygulanan özelleştirme ve serbestleştirme politikaları ile enerji alanlarındaki kamu kuruluşlarının parçalanması, küçültülmesi, işlevsizleştirilmesi ve özelleştirilmesi burada temel bir rol oynamıştır. İthal doğalgaza dayalı elektrik enerjisi üretim tesislerinin teşvik edilmesi, doğalgaz santrallerine verilen ticari taahhütler nedeniyle linyit yakıtlı santraller ve hidroelektrik santrallerimizin gerekli iyileştirme, kapasite artırımı, bakım ve onarım çalışmaları yapılmamıştır. Kamunun enerji yatırımlarından çekilerek, zengin linyit rezervleri ve hidrolik kaynaklarımızı değerlendirmemesi ve bu alanlara yatırım yapmaması, son olarak da yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın yeterince değerlendirilememesi bugünkü sorunlara neden oluşturmaktadır.

ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ 
Değerli Katılımcılar, 
Sorunların çözümü kamusal planlama ve yerli kaynak kullanımını esas alan enerji politikalarının en geniş katılımla oluşturulup uygulanmasından geçmektedir. Bu politikalarda enerji verimliliği ile yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı özel bir yer tutmalıdır. Enerjide ağırlıklı olarak dışa bağımlı ve gelişmekte olan ülkelerin yegâne çıkış yolu, yerli yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek ve enerji zincirinin her halkasında verimliliği artırmaktır.

Ülkemizde bugün değerlendirilmeyi bekleyen 130 milyar kwH hidro elektrik,120 milyar kwH rüzgar, 70 milyar kwH linyit, 5 milyar kwH taş kömürü, 5 milyar kwH jeotermal olmak üzere toplam 330 milyar kwH yerli kaynaklara dayalı ilave elektrik üretim potansiyeli mevcuttur.

NÜKLEER SANTRALLER DIŞA BAĞIMLILIĞI ARTIRACAK
Diğer yandan temin ettiğimiz enerjinin 6–7 milyar doları da verimsizlikler nedeniyle adeta çöpe atılmaktadır. Hal böyle iken ülkemiz kaynakları yeterince değerlendirilemeyerek enerji sorunumuz ithal doğalgaz, ithal kömür ve teknolojisi, yakıtı tamamen dışa bağımlı, atık sorunu çözülmemiş, çalıştırılması bir dizi teknolojik riskler içeren nükleer santraller ile çözülmek istenmektedir.

Odamız nükleer teknolojiye karşı çıkmamakta, özellikle AR-GE ve uzun vadeli planlama eşliğinde ülkemizin de adım atması gerektiğine inanmaktadır. Ancak Odamız gerek eski teknolojilere dayalı teknolojik bağımlılık riski ve gerekse yakıt temini, atık depolanması ve güvenliğinde Türkiye'nin altından kalkamayacağı sorunlar nedeniyle yeni bağımlılık alanları oluşturacak yaklaşımları reddetmektedir.

YENİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINA YATIRIM GEREKLİ
Değerli Katılımcılar,
Ülkemiz yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları açısından oldukça zengindir. Ayrıntılarını arkadaşlarım ilgili oturumlarda açıklayacaklar; sadece su, rüzgar ve jeotermal kaynaklarımızdan elde edilebilecek kurulu güç olanaklarının iyi değerlendirilmesi ile ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını ciddi ölçülerde azaltması söz konusu olabilecektir. Oysa bugünkü durumda mevcut hidroelektrik potansiyelimizin % 30'u, jeotermal potansiyelimizin % 3'ü ve rüzgar potansiyelimizin % 0,1'i ancak değerlendirilebilmektedir.

Yine güneş, jeotermal ve rüzgar kaynaklarından enerji elde etmek için gerekli teknoloji ve ekipmanların büyük bir çoğunluğunun ülkemizde üretimi vardır. Bu konuda gerekli mühendis ve teknik elemana sahip olan ülkemizde özellikle bazı kaynaklarda gerekli yatırım maliyetlerinin de düşüklüğü göz önüne alındığında, tutarlı bir "Yeni ve Yenilenebilir Ulusal ve Kamusal Bir Enerji Politikası"na ne kadar çok ihtiyaç olduğu açıktır.

Türkiye, küresel ekonomi ile öz kaynaklarını daha fazla kullanarak rekabet etmeli ve ekonomik gelişmesini bu çerçevede sürdürmek üzere, enerji sektöründe uyguladığı politikaları sözden fiiliyata geçirmeli, bundan sonraki uygulamalarda yenilenebilir kaynaklarının değerlendirilmesi yanı sıra, yine yenilenebilir bir enerji kaynağı olan enerji tasarrufunun üretimden tüketime kadar her aşamada etkin olarak uygulanmasını temin etmelidir.

KÖKLÜ ÇÖZÜM MÜMKÜNDÜR
Ülke adına karar vericileri, dışa bağımlı enerji politikalarının kolaycılığından kendilerini kurtararak yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımıza yönelik yatırımların yapılmasına, ilgili malzemelerin yerli olanaklarla üretilmesine ve bu konulardaki teknoloji geliştirme olanaklarının artırılmasına öncelik vermeye davet ediyorum. Bu davet, yeni yapılacak olan elektrik zamları arifesinde toplanan sempozyumumuzun siyasal iktidara bir çağrısı olarak da değerlendirilmelidir.

Yapılacak çok işimiz var. Dördüncü sempozyumu yapıyor olmamıza ve 2005 yılında çıkan yasa dolayısıyla güncel ortam lehte gibi görünmesine karşın, yeterli toplumsal bilinçlenme ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının temel bir ulusal politika haline gelmesi henüz sağlanamamıştır.

Bu bağlamda, enerji antlaşmaları ülke çıkarları lehine düzenlenir, elektrik enerjisi üretiminde ulusal ve kamusal kaynaklar ile yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilir, enerji verimliliği sağlanır ve ülke ölçeğinde meslek odalarının da içinde yer alacağı bir Master Plan uygulanırsa, emin olalım ki dışa bağımlılık kırılabilecek, elektrik fiyatları düşürülebilecek ve "enerji yönetimi" başarabilecektir.

Başka kurtuluşumuz yoktur, başka türlü düze çıkamayız." 
Oda Başkanı, konuşmasını sempozyumun düzenlenmesine emeği geçenlere teşekkür ederek ve sempozyumun başarılı geçmesi dileğiyle tamamladı.