V. Bakım Teknolojileri Kongresi ve Sergisi Sakarya`da Gerçekleştirildi

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen Bakım Teknolojileri Kongrelerinin beşincisi, 14-16 Ekim 2011 tarihleri arasında, Sakarya Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirildi.

Kongrenin açılış konuşmaları MMO Kocaeli Şube Başkanı Nedim Kara, MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, Sakarya Makine İmalatçıları Derneği Başkanı Metin Kar, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Emas ve Sakarya Milletvekili  Engin Özkoç tarafından yapıldı. 

MMO Kocaeli Şube Başkanı Nedim KARA kongrenin açılışında bakım ve bakım mühendisliğinin önemi ve kongre oturumlarına dair özetle şunları söyledi:

"Bir sistemin işlevini sürdürmesini, mümkün olan en yüksek verimle çalışmasını sağlamak için gerekli düzeltmeleri uygulamak amacıyla gerçekleştirilen hizmetlerin bütünü olarak tanımlanan bakım, sistemlerde ani arızalar ortaya çıkmadan gerekli koruyucu faaliyetleri düşük maliyetlerle yürütmeyi de kapsamaktadır. Günümüzde rekabet ortamı, işletmelerin eldeki varlıklarını ekonomik biçimde korumasını ve devam ettirebilmesini zorunlu hale getirmiştir. Sistemlerde oluşan arızalar ve aksaklıklar nedeniyle büyük can ve mal kayıplarıyla birlikte çevresel felaketler de oluşabilmektedir. İşletmelerin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından bakım artık büyük önem kazanmıştır. Bu alanda eğitilerek belgelendirilmiş bakım mühendisi personele her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle, kongre süresince işletmelerde bakım mühendisinin önemine özellikle vurgu yaparak, kongremizin ana teması olan "Bakım Güvenirliği" konusunu ele alıp tartışmak ve sonuçlar çıkarmak istemekteyiz.
Günümüzde, kalite ve güvenlik, ticari ve endüstriyel süreçlerde başarıya ulaşmanın anahtar sözcükleri haline gelmiştir. Bir sistemin güvenilirliğinin sağlanması ve sürdürülebilirliğinin gerçekleştirilebilmesi için mutlaka bir Bakım Yönetim Sistemine ihtiyaç duyulmaktadır. Bakım Yönetim Sistemleri ise, güvenilirlik için tasarım, uygun kalite talimatlarının oluşturulması ve hata verileri ile hata analizleri gibi bir çok konuyu kapsamaktadır. Kongremizde bakım güvenilirliği çatısı altında Bakım Yönetim Sistemleri, Bakım Teknolojileri ve Uygulamaları, Bakım Mühendisliği ve Bakımda maliyet analizleri de ele alınıp tartışılacaktır.

Değerli katılımcılar,
Kongremizin hazırlıkları, Oda Yönetim Kurulumuzun Şubemize verdiği sekreterya göreviyle birlikte yaklaşık bir yılı aşkın süre önce başladı. Bu süreçte iki düzenleme kurulu, bir danışmanlar kurulu ve on üç yürütme kurulu toplantısı gerçekleştirdik. Yine birçok akademisyen ve sektör temsilcileri ile ikili toplantılar yapılarak görüşleri alınmıştır. Düzenleme Kurulumuzun kararıyla; V. Bakım Teknolojileri Kongremizin ana temasını ifade ettiğim gibi "Bakım Güvenirliği" olarak belirledik.

Kongremiz açılış konuşmaklarından sonra "Bakım ve Güvenirlik" panelimizle başlayarak, "Güvenirlik Merkezli Bakım", "Bakım ve İş Güvenirliği" oturumları ve bununla birlikte bakım teknolojileri, bakım mühendisliği alanına yönelik çok değerli bildirilerle devam edecektir.
Yine kongremizin ikinci.ve üçüncü gününde oturumlara paralel olarak kurslarımız devam edecek ve kongremizin üçüncü gün bir teknik gezimiz olacaktır. Katılımcılarımızın kongre programını dikkatli bir şekilde inceleyerek katılmak istedikleri oturumları ve kursları şimdiden belirlemelerini öneririz.

Kongre hazırlık sürecinde bir yandan çalışmalarını yürüttüğümüz, bakım mühendisliği alanında çalışan veya çalışacak meslektaşlarımızın eğitimine yönelik çabaları çok önemsemekteyiz. Bu sürecin dahilinde odamızın bakım mühendisi uzmanlık eğitimleri konusunda hayli yol alacağına inanmaktayız. Elbette bu alana yönelik özellikle sanayimizin başkenti olan bölgemizdeki üniversitelerimizin ilgili bölümlerinde bakım mühendisliğine yönelik seçmeli derslerin konulmasının yol açıcı olacaktır. Bu manada yapılacak çalışmalarda üniversitelerimizle her daim dayanışma arzusu taşıdığımız ifade etmek isterim.

Ülkemizde, bugüne kadar birçok işletmede bakım uygulamalarının göz ardı edildiği aşikardır. Hatta bu konuda gerekli eğitim almamış, gerekli donanıma sahip olmayan kişilerden fayda beklenmiştir. Oysa ki, bakım uygulamaları ilgili akademik eğitim görmüş personel tarafından sistematik olarak hayata geçirilmesi, üretimle ilgili teknik ve ekonomik bir çok kaybın önlenmesinde rol oynayacaktır. Ülke sanayisinin rekabet gücünün arttırılabilmesi için bakım politikası ve bakım mühendisliği çalışmalarının faaliyete geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle bakım mühendisliğini geleceğin mesleklerinden olarak ifade etmek yanlış olmayacaktır. Bakım mühendisliğinin özellikle, hava-tren yolu taşıtları bakımı, otomotiv endüstrisinde bakım, enerji üretim sistemleri ve iş makinalarında bakım konularında öne çıkacağını söylemek mümkündür."

MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber ÇAKAR da özetle şöyle konuştu:

Odanın Bakım Mühendisliği Eğitim ve Belgelendirme çalışmaları olgunlaştı
"Yalnızca örgütlü üyelerimizden aldığımız güç ile yürüttüğümüz çalışmalarla, meslek alanlarımızın korunması, geliştirilmesi, günün bilimsel-teknik gerekliliklerinin yerine getirilmesi ve meslek alanlarımızla ilgili olarak kamunun bilgilendirilmesini sağlamaya yönelik platformlar oluşturuyor, oluşan platformlarda yer alıyor ve bu platformlarda oluşan görüşleri ilgili yerlere ulaştırmada takipçi bir tutum izliyoruz.

Odamız diğer bütün uzmanlık alanlarımızla ilgili dallarda olduğu gibi, bakım teknolojilerine yönelik olarak da geliştirici çalışmalarda bulunmayı temel görevlerimizden biri olarak görmekte, Bakım Teknolojileri Kongreleri de bu çerçevede düzenlenmektedir.
Alanında en kapsamlı ve en nitelikli etkinlik olan bu kongre ile Odamız, sanayi ve hizmetler alanının görünmeyen bir yüzüne ışık tuttuğu için siz değerli akademisyen ve uzmanlarla birlikte haklı bir gururu paylaşmaktadır.

Değerli Katılımcılar,

Ülkemiz açısından makina ve üretim ara girdilerinde dışa bağımlılığın arttığı, teknolojideki gelişmelerin takibinin vazgeçilmez olduğu, işletme maliyetlerinin arttığı, rekabetin uluslararası planda kızıştığı günümüzde makina ve tesislerin arızasız, sorunsuz, verimli ve uzun ömürlü çalıştırabilmesi, doğru ve planlı bir bakım yaklaşımı ile mümkündür.
Bilindiği üzere mühendislerin bir bölümü, tesis ve işletmelerde "bakım mühendisi" olarak çalışmaktadır. Diğer yandan panelde de değineceğim üzere, bir işletme veya sistemin güvenirliğiyle ilgili gelişmeler de yaşanmakta ve bakım mühendisliği "güvenirlik mühendisliği" gibi yeni terimlerle de tanımlanabilmektedir.

Makina Mühendisleri Odası, bu kongre ve benzer diğer etkinlikleri sonucunda "bakım mühendisliği" ile ilgili önemli bir birikim sağlamış durumdadır. Bu birikimden hareketle "bakım mühendisliği" eğitim ve belgelendirilmesine yönelik çalışmalarımızın olgunlaşmış bulunduğunu burada memnuniyetle dile getirmek isterim.
Diğer yandan "bakım mühendisliği" konusunda taraflarca ortak bir dil geliştirilmesi ve günümüzde eğitimin sürekliliği tartışılmaz bir konudur. Bakım mühendisi ve her kademedeki bakım personeli, teknolojik gelişmeler göz önünde bulundurularak sürekli eğitilmeli ve gelişmelerine önem verilmelidir.

Bakım konusundaki çalışmaların kavramsallaştırılması, etkinleştirilmesi, yaygınlaştırılması, sürekliliğinin sağlanması ve uygulanması için gerekli mesleki eğitim ve bu kongrede örneği görüldüğü gibi katılımcı platform faaliyetleri sürdürülmeli, yerel ve merkezi yönetimlerce bu çalışmalar desteklenmelidir.

Gerek bu nedenle gerekse mesleki formasyonun yaşam boyunca geliştirilmesi gerekliliği itibarıyla Odamız, tüm mesleki uygulama alanlarımızda ve makina mühendisliğinin temel fonksiyonlarından biri olan bakım alanında çalışacak üyelerimizin konularında yeterli bilgi ve deneyime sahip olması gerektiğini savunmaktadır.

Odamız, lisans eğitiminin meslek içi ve hizmet içi eğitimlerle desteklenmesini ve yaşam boyu eğitimi zorunlu görmektedir.
Bu nedenle bakım teknolojileri alanındaki yayın eksikliğini giderecek birçok kitap yayımlıyor ve Meslek İçi Eğitim Merkezleri (MİEM) kanalıyla düzenlediğimiz seminer ve kurslarla üyelerimizi bilgilendirmeye çalışıyoruz.
Ülke genelinde çağdaş eğitim donanımları ve mekanlarda hizmet sunan MİEM'lerimiz artık bir okul kimliğine kavuşmuş olup 111 farklı noktada ve aynı anda yaklaşık 3 bin üyemize hizmet verebilecek bir kapasiteye sahiptir.

Belgelendirme faaliyetleri için Oda merkezinde oluşturduğumuz Personel Belgelendirme Kuruluşumuz da ilgili AB standardı kapsamında TÜRKAK'a akredite ettirilmiştir. Böylece düzenlenen belgelerin uluslararası tanınırlığı konusunda önemli bir adım atılmıştır.

Bakım alanı ile işçi sağlığı, iş güvenliği ve diğer alanlar arasında bağ var
Odamız bakım bilincinin işletmeler ve sanayide yerleşmesi ile işçi sağlığı ve güvenliği, enerji tasarrufu ve işletme yönetimi gibi konular arasında bağ kurmak gerektiğine inanmaktadır. Bizce bakım, yalnızca üretim açısından ele alınmamalı, işçi sağlığı, iş güvenliği, enerji verimliliği ve çevre açısından da önemsenmelidir. Bakımlı bir tesiste iş kazalarının da minimum olacağı gerçeğinden hareketle; işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından ölümlü iş kazalarında Avrupa'da ilk sırada bulunan ülkemizde bakım esprisinin ilgili bütün taraflar açısından önemsenmesi gerekmektedir.

Kısaca, denetim mekanizması olmadan bakımsız bir makina veya sistemden dolayı gerçekleşen kazaların, can, mal ve iş kayıplarının önlenmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bakımlı bir sistemi işletmek, kamu çıkarını gözetmenin temel ilkelerinden biri olmalıdır.

Sanayide tahribat var
Dünyayı saran krizin ülkemize yansımaları ile Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları, daha özelde imalat sanayi, makina imalat sanayinin sorunları iç içe geçmiştir. 31 yıllık serbestleştirme sürecinde sanayide sübvansiyonların büyük ölçüde kaldırıldığı, KİT yatırımlarının durdurulduğu, büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının özelleştirildiği, sabit sermaye yatırımlarında gerileme yaşandığı, Gümrük Birliği hedefleri doğrultusunda tüm sektörlerde korumacılığın asgariye indirildiği, sanayimizin eşitsiz koşullarda küresel rekabete açıldığı birer gerçektir. İşte bu olgu ve süreçlerin koşullamasıyla, sanayi genelinde öz kaynaklardan çok ithal kaynaklar girdi olarak kullanılmış, küresel güçlerin dayattığı işbölümü ile fason üretim ve taşeronlaşma egemen kılınmış, kaynak tahsisinin iç ve dış piyasalar yoluyla sağlandığı bir modele geçilmiştir.

Sanayimizdeki hakim yapının % 98 ile küçük ve orta boy işletme (KOBİ) ölçeği olduğu gözetildiğinde firmaların "ayakta kalabilme" mücadelesi sanayideki tahribatla birlikte güçleşmekte, krizden sağlıklı çıkmak ve yeni bir strateji ile olumlu bir yapılaşmaya gitmek giderek olanaksız hale gelmektedir.

Sanayide mühendis ve nitelikli personel istihdam düzeyi düşük
Gerek Odamız gerekse başka kuruluşlarca yapılan araştırmalarda mühendislik sanayilerinde gerileme olduğu, giderek artan ölçüde net ithalatçı olmaya yönelindiği ve sanayimizde nitelikli personel yetersizliği açığa çıkmakta ve bundan yakınılmaktadır.
Öyle ki sanayide KOBİ niteliğindeki firmaların % 70'inde mühendis istihdam edilmemektedir. 2008 yılı itibarıyla sanayi sektöründe çalışan 4,4 milyon kişinin ancak 304 bini yüksek öğrenimli olup, bunların içindeki mühendis sayısı da 64 bin civarındadır. KOBİ'lerde ise makina mühendisi istihdamı 15 bin 130 kişi; makina imalat sanayinde ise 2 bin 800 kişi ile çok düşük düzeydedir. Makina imalatında toplam istihdam içinde mühendis oranı % 1,7'dir. Aksi olması gerekirken niteliksiz iş gücü oranı yüksektir ve % 65,9'u bulmaktadır. Sektör içindeki mühendislerin % 55,6'sı 1.500 TL'ye kadar ücret almaktadırlar. Bu durum mühendis yoğun bir sanayi için kolay kabullenilecek bir tablo değildir.

Bu koşullarda, Ar-Ge, inovasyon ve mühendisliğin yoğun olması gereken sanayide işletmeler yapısal ve güncel sorunların altından kalkamamakta, teknoloji-katma değer ilişkisi kurulamamakta, geleceklerine yatırım yapmaktan yoksun kalmakta ve bu gerçekler bakım alanına dek uzayan yeni sorunlar türetmektedir. Tam da bu nedenlerle bakım mühendisliği ve bakım teknolojilerinin sanayiye yeterince uyarlanması giderek daha da güçleşmekte ancak aynı zamanda daha da yaşamsal bir öneme sahip olmaktadır.

Yapılması gerekenler
Yatırımlar artırılmalı, özelleştirme uygulamalarıyla devletin küçültülmesi saplantısından vazgeçilmeli, ithalat politikaları gözden geçirilmeli, yerli yatırımcı özendirilmeli ve korunmalı, katma değeri yüksek ileri teknoloji isteyen alanlarda yapılacak yatırımlar desteklenmeli, devletin ekonomideki yönlendiriciliği artırılmalı, planlama yönelimi benimsenmelidir.
Sanayinin fason yapısı değiştirilmeli; yeniden yerli girdi oranını artıran, kredi mekanizmasını KOBİ'lere yönelik olarak yaygınlaştıran, istihdamı ön plana çıkaran, bölgelere göre kapsamlı kalkınma planlı geliştiren bir strateji yürürlüğe konulmalıdır. Eksenine insanlarının mutluluk ve refahını, sosyal devlet anlayışını oturtan, öz kaynak ve birikimlerimize, bilim ve teknoloji politikalarına dayalı bir sanayileşme ve kalkınma planı uygulamaya konulmalıdır. Böylesi bir plan eşliğinde üretim, yatırım, küçük ve orta boy işletmeler ile sosyal kesimlere dönük ivedi bir ekonomik, sosyal destek programı hayata geçirilmelidir.

Bakım alanında da,

·    Yalnızca arızaya müdahale etmek şeklinde anlaşılan Bakım Mühendisliği anlayışı terk edilmeli, mühendislerin üretkenliğinin sağlanması için önleyici faaliyetler bir sistematiğe oturtulmalıdır.

·    MMO, üniversiteler ve sanayi işbirliğiyle sektörün bilgi gereksinimine, özellikle pratiğe yönelik yayınların arttırılması çalışmalarına hız verilmelidir. Üniversitelerin müfredatlarında alanın pratik ihtiyaçlarını karşılayacak geçişler yapılmalıdır.

·    Bakım çalışmalarını maliyet unsuru olarak gören anlayış terk edilmeli, kuruluşlar güvenliğe ve üretime dair riskleri en aza indirgeyecek planlı ve kontrollü bakım politikaları geliştirmelidir.

·    'Bakım Mühendisliği Belgelendirmesi'ne yönelik çalışmalar sürdürülmelidir.

·    Tüm makina ve cihazların bakımlarının kayıt altında tutulduğu ve denetlendiği, bunun da bu alanın ehli olan uzmanlarca yapılması gerektiği, İş Yasasına bağlı olarak çıkarılan tüzük ve yönetmeliklerde bu kontrollerin 'TMMOB'ye bağlı ilgili meslek odalarınca yapılması' ibaresi mutlaka yer almalıdır."

Ali Ekber Çakar, konuşmasını kongreyi örgütleyenler ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederek tamamladı. Kongredeki sunumlar, görüş ve tartışmalar ışığında oluşturulacak olan sonuç bildirisi daha sonra kamuoyuna sunulacak.