XII. OTOMOTİV VE ÜRETİM TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU BURSA&8217;DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) adına Bursa Şubesi yürütücülüğünde on ikincisi düzenlenen Otomotiv Sempozyumu ve Üretim Teknolojileri Sempozyumu Bursa’da Tüyap’ta toplandı.

Sempozyumda iki panel düzenlenecek. Panellerin otomotiv sektörünün bugünü ve geleceği konulu olan ilkinde, otomotiv sektörü strateji belgesi ve küresel kriz sonrası Türkiye otomotiv sanayinin durumu ele alınacak. Diğer panel ise yerli tasarım/yerli üretim/yerli otomobil üzerine. Sempozyumda ayrıca elektrikli araçlar/geleceğin otomobili, ar-ge yenilikçilik ve tasarım faaliyetleri, işçi sınıfının genişleyen kapsamı: mühendisler ve çalışma yaşamı, otomotiv, çevre ve malzeme, üretimde yeni teknolojiler, mühendislikte yeni uygulamalar konulu 6 oturumda 65 mühendis, uzman ve akademisyen bildiriler sunacaklar.

İşçi sınıfının genişleyen kapsamı: mühendisler ve çalışma yaşamı konulu oturumda mesleki değersizleştirme mühendisin meslek algısındaki dönüşümler konulu otomotiv sanayinde yapılan araştırma paylaşılacak.

İki gün sürecek olan sempozyumda ayrıca geleceğin taşıtları, çocuk gözüyle makina resim yarışması ödül töreni ve 1905-1982 dönemi Türkiye‘de otomotiv afişleri sergisi düzenlenecek. Sonuç bildirisi ise sempozyumun ardından kamuoyuna duyurulacak.

Sempozyumun açılış konuşmaları MMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim MART, MMO Yönetim Kurulu Sekreteri Yunus YENER, Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı İrfan KARAGÖZ, Çalışma Bölge Müdürü Yüksel YAŞAR, U. Ü. Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı Abdülvahap YİĞİT  tarafından yapıldı.

MMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim MART açılışta şöyle konuştu:

"Otomotiv sanayisi, gelişmiş ülke ekonomilerinin en büyük aktörlerinden biridir. Otomotiv ; başta demir çelik, petro kimya, lastik-plastik sektörleri olmak üzere elektrik, elektronik, boya, dokuma, cam, bakım-onarım, finans, pazarlama ve sigorta sektörlerininde  büyümesine ve gelişmesine teknolojik olarak öncülük etmekte ve bu sektörlere büyük iş olanakları sağlamaktadır.

Dünya çapındaki etkinliği ve hacmi dikkate alındığında, otomotiv endüstrisi bugün olduğu gibi gelecekte de ülke ekonomisi ve teknolojik gelişimi için önemini korumaya devam edecektir.

Ülke ekonomisine olduğu kadar Bursa kentinin ekonomisi için de önemli bir sektör olan Otomotiv sektörü ile ilgili, 1985 yılından başlayarak çeyrek asırı aşan bir süredir Otomotiv sempozyumu düzenliyoruz. Düzenlediğimiz bu sempozyumlarda, sektör temsilcilerinin, meslek ve bilim insanlarının, uzmanların ve kamu temsilcilerinin bir araya geldiği, güncel durum tespitlerinin ve gelecek projeksiyonlarının yapıldığı, sektörün sorunlarının tartışıldığı ve çözüm önerilerinin üretildiği platformlar oluşturuluyor.

Bu anlamda, Otomotiv Sempozyumlarının sonuncusu, 2009 yılında kapitalizmin yaşadığı en büyük krizlerden birinin ortasında toplanmıştı. Ülke sanayisi ve en yakıcı olarak da otomotiv sektörü, üretim, istihdam, kapasite kullanımı ve talep alanlarında ciddi olarak daralma şeklinde etkilenirken; Türkiye, aşırı iç ve dış borçlanma, ekonomik küçülme ve işsizlikle çalkalanmıştı. Sempozyumda Türkiye otomotiv sanayisinde tüm dünya ile eşdeğer seviyede yüksek teknolojiler kullanıldığı belirtilirken, bu rekabet ortamı içerisinde Ar-Ge faaliyetlerinin yaşamsal bir öneme sahip olduğu ve yan sanayiler dahil olmak üzere pek çok firmanın buna önem vermeye başladığı vurgulanmıştı.

Krizin etkileri, elektrikli araçlar ve yerli araç üretimi gibi sektörde pek çok konunun tartışıldığı bir dönemde, on ikincisini düzenlediğimiz sempozyumun başlığı "Otomotiv ve Üretim Teknolojileri" olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede, ülkemizdeki var olan durum yansıtılarak; otomotiv sanayindeki gelişim dinamikleri, sektörün ve sektörde çalışan mühendislerin sorunları ve olası çözüm önerilerinin ortaya konulduğu bir tartışma ortamı oluşturulmasını hedefliyoruz.

Değerli Konuklar, Sevgili Meslektaşlarım,

Sempozyum, bir yılı aşkın bir sürede ve yoğun emek harcanarak hazırlanmıştır. Sempozyumun hazırlık sürecinde;  Düzenleme Kurulu 2 kez, Danışmanlar Kurulu 1 kez,  Yürütme Kurulu ise 18 kez toplanarak; Sempozyum çalışmalarına yön vermişler, Sempozyumda yayınlanmak üzere başvuran bildirileri değerlendirilmişlerdir

Sempozyumda süresince, sektör temsilcilerinin, meslek ve bilim insanlarının, uzmanların ve kamu temsilcilerinin katılım ve katkıları ile toplam 8 oturumda, 42 sunuş gerçekleştirilecektir.  Sektör bileşenlerinin katılımcı olduğu, "Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi" ve "Küresel Finansal Kriz sonrası Türk Otomotiv Sanayi" sunumlarının da yapılacağı ilk oturumun konu başlığı "Otomotiv Sektörünün Bugünü ve Geleceği" olacaktır.

Diğer oturumlarda konu başlıkları ise "Yerli Tasarım, Yerli Üretim, Yerli Otomobil", "Elekrikli Araçlar ve Geleceğin Otomobili", "Ar-Ge Yenilikçilik ve Tasarım Faaliyetleri", "Otomotiv, Çevre ve Malzeme", "Üretimde Yeni Teknolojiler", "Mühendislikte Yeni Uygulamalar", "Mühendisler ve Çalışma yaşamı" şeklinde olacaktır.

Ayrıca, sempozyum kapsamında; Bursa il sınırları içerisinde İlköğretim okullarında öğrenim gören çocuklarımızı bilinçlendirmek, çocuklarımıza mesleki farkındalık yaratmak amacı ile ilköğretim 3., 4., ve 5. sınıflar için "Çocuk Gözüyle Makina", ilköğretim 6., 7., ve 8. sınıfları için "Geleceğin Taşıtları" konularında gerçekleştirilen resim yarışmalarında dereceye giren eserler fuar merkezinde sergilenecektir. Dereceye giren eser sahipleri için ödül töreni sempozyumun ikinci günü (14 Mayıs 2011) saat 13.00‘de gerçekleştirilecektir.

Sempozyum süresince ayrıca kendi otomobilimizi üretmenin gündemde olduğu bugünlerde; Süleyman Dilsiz‘in 1905-1982 Dönemi Türkiye‘de Otomotiv Afişleri Sergisi, sektörün 77 yıldaki değişimini gözler önüne sermesi amacı ile sergilenecektir.

Sempozyumda, otomotiv sektörünün gelişimine, kentimize ve ülkemize faydalı sonuçlar oluşturulacağına inanıyor, hepinize yeniden saygılarımı sunuyorum."

  

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Sekreteri Yunus YENER de şöyle konuştu:

"Teknoloji yoğun sektörlerin başında gelen otomotiv sanayiinin tüm dallarında makina mühendisliği hizmetlerinin sunulması itibarıyla bu sempozyum, meslektaşlarımız ve sektörün sorunlarının tespiti ve çözüm önerilerinin geliştirilmesinde büyük önem taşımaktadır.

27 yıldır kesintisiz olarak bu sempozyumu düzenlemekten, meslektaş ve ülke çıkarlarından yana öncü bir platform oluşturmaktan dolayı mutlu olduğumuzu başlarken belirtmek istiyorum.

Değerli Konuklar, Değerli Katılımcılar,

Sempozyumumuz genel olarak sanayimizi ve otomotiv sektörünü her aşamada etkileyen büyük bir krizin ardından toplanmaktadır. Ancak "kriz geçti gitti" demek olanaklı değildir, çünkü sektörün yapısal sorunları sürmektedir. Otomotiv sanayimiz, 1980‘lerden bu yana 6-7 önemli krizden geçmiştir. Son kriz öğeleri de dünyada ve ülkemizde, kriz öncesinde oluşmaya başlamıştı. Örneğin dünya otomotiv üretiminde yıllardan beri süren kapasite fazlası, dünya pazarında ve talepte yaşanan daralmanın önemli nedenlerinden biri idi.

Diğer yandan yakın bir gelecekte 5 milyon otomobil ve ticari araç üretim kapasitesinin altında üretim yapan firmaların rekabet edemeyeceği ve dünyada 5-7 firma kalacağı yaygın kabul gören bir öngörüdür. Bu durumun üretimden ticarete, finansmandan pazarlamaya, tasarımdan Ar-Ge‘ye pek çok şeyi değiştireceği ve dünyada otomotiv sektörünün, üreten ana firmalar ve taşeron yan sanayi firmaları olarak, keskin bir ayrıma gireceği de bilinmektedir.

Küresel firmaların yeni talep yaratmak ve ucuz işgücünden yararlanmak için üretim tesislerini başka ülkelere taşımaları yönünde, krizden önce başlayan sürecin Batı Avrupa‘dan Doğu Avrupa, Rusya, Çin, Hindistan, Mısır‘a doğru yöneldiği de bir gerçektir.

Bu noktada dünya üretiminde 17., AB üretiminde 7. sırada olan Türkiye‘nin bir "otomotiv üretim merkezi" olduğu söylemi, gerçekte, küresel şirketlerin stratejilerinin ülkemiz kamuoyu nezdinde bir göz boyaması olmaktadır. "Türkiye Sanayi Strateji Belgesinde" de belirtildiği gibi, "Türkiye otomotiv ana sanayiinde dört firma dışında tüm firmalar yabancı ortaklarla ve/veya yabancı firmaların lisanslarıyla üretim yapmaktadır. Bu da Ar-Ge faaliyetlerinin ana firma konumundaki yabancı firmalara bağlı olarak gelişmesi anlamına gelmektedir."  Çok açık ki, otomotiv sanayimiz,  küresel üretim zincirince belirlenen ihracatta/pazarda ve ithalatta bağımlılık süreçleri tarafından belirlenmektedir.

Türkiye‘nin otomotivdeki gelişmesi taşeronlaşmaya paralel olarak yürümektedir. İhracat, ithalat ve taşeronlaşma artmakta, katma değer ise düşmektedir. Ana hammaddeler ve ara mallar yönünden dışa bağımlılık söz konusudur. 2010 itibarıyla ithal girdi oranı % 56,9‘dur. Katma değerin önemli bir bölümü yurtdışındaki ana firmalara akmaktadır

1990‘lardan itibaren üretici firmalar motor aktarma organları, elektronik, hidrolik ve pnömatik temel ürünlerden vazgeçip ithalata yönelmiştir. Sektörün bütünündeki ithal girdi oranı yüksekliği, kriz öncesinde de etkili olmuş ve 2006-2007‘de yan sanayide üretilen pek çok parça, Uzakdoğu ve Çin‘den ithal edilmiş, KOBİ niteliğindeki birçok firma kapanmıştır.

Türkiye‘de oldukça gelişmiş bir yan sanayi vardır, ancak bu işletmeler KOBİ niteliğinde olup çoğunlukla otomotiv ana firmalarına bağımlıdırlar. Bu bağımlılık; tedarik zinciri, tasarım finansman ve satış hacmini belirlemekte ve yönetmektedir. Bu firmalar birkaç ana firmayla çalıştıklarından krizden hızlı ve olumsuz yönde etkilenmektedirler. Özellikle 2001 ve 2009 krizleri yan sanayide önemli yaralar açmıştır.

Ana firmalar 2009 krizinde siyasi erkin desteği ile ithalata yönelmişler ve yan sanayi firmalarını kaderleri ile baş başa bırakmışlardır. ÖTV ve ithalatta KDV indirim ve muafiyetleri ana firmalara büyük bir subvansiyon sağlamıştır. İthalatın pompalanması iç pazarı hareketlendirirken, ihracatta bir düşüş ortaya çıkarmıştır. İç pazarın bu suni artışı, işgücünün istihdamına bir katkı sağlamamış; özellikle Bursa ve İstanbul‘daki otomotiv ana firmalarından 2009‘da işçi çıkartılmış, ancak 2010‘daki toparlanma ile birlikte yeniden işgücünü alımı gerçekleşmemiş; üretim artışı, işgücü istihdam artışını etkilememiştir.

Yabancı ana firmaların denetiminde olan firmalarda, Ar-Ge inovasyon düzeyi yetersizdir.  GSMH içindeki sektör Ar-Ge harcamaları oranı % 0,96 civarındadır. Mühendis istihdamı da % 16,8 ile yeterli bir düzeyde değildir.

Değerli Katılımcılar,

Bu ayın 20‘sinde Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren "Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2011-2014"e ilişkin görüşlerimiz ilgili panelde sunulacak. Ben burada kısaca, ülkemizin kaynaklarının, küresel güçlerin baskısından bağımsız bir şekilde değerlendirilmeye yüksek düzeyde ihtiyaç duyduğunu belirtmek istiyorum.

Bilimi ve teknolojiyi esas alan, Ar-Ge ve inovasyona ağırlık veren, yerli yatırımcıyı ve yerlileşmeyi özendiren, koruyan, devletin ekonomideki yönlendiriciliğini artıran, dış girdilere bağımlı olmayan, sosyal devlet anlayışı ile istihdam odaklı ve planlı bir kalkınmayı öngören politikalar uygulandığında, durumun değişeceği kesindir.

Otomotiv sektöründe bu yönde bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç vardır. Türkiye yalnızca bir üretim mekanı değil, aynı zamanda tasarım ve Ar-Ge merkezi olmalıdır.  Bu kapsamda sınai mülkiyeti Türkiye‘ye ait tasarımların gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Özellikle Ar-Ge çalışmalarının hızlandırılması; firmaların Ar-Ge‘ye daha fazla pay ayırması, yüksek katma değerli ürünlere yönelik yenilikçi çalışmaların yapılması gerekmektedir.

Tasarım geliştirmeye yönelik Ar-Ge faaliyetlerine desteğin yan sanayi ve KOBİ‘lere de ciddi biçimde yayılması, özellikle yan sanayide kalıp tasarımlarına öncelik verilmesi; ana sanayinin yan sanayinin işgücü ve yatırım maliyetlerini paylaşması; yeni projelerde üretim öncesi tasarım-geliştirme-prototip-kalıp safhalarında yerli üretimin egemen kılınması; kalifiye eleman, mühendis istihdamı ve Ar-Ge çalışmalarını özendirici kredi ve teşvik uygulamalarının gündeme alınması sağlanmalıdır.

Sektörün rekabet gücü ile katma değerin artırılması ve ithalata dayalı ana girdilerin yerli kaynaklardan temini için üretim mekanizmalarının çok güçlü bir şekilde harekete geçirilmesi gerekmektedir.

İthal araç miktarları düşürülmeli ve yerli ürünlerde katkı oranı yükseltilmelidir.

Çalışanların iş güvenceleri oluşturulmalı, nitelikli işgücü birikimi tahrip edilmemelidir.

Bu gerekliliklerin yerine getirilebilmesi için ekonominin borç-faiz kıskacından kurtarılması, üretimci, yatırımcı, sosyal devlet yaklaşımı temelinde istihdamcı, öz kaynaklara dayalı kalkınmacı bir yönelime girilmesi gerekmektedir.

Sevgili Katılımcılar,

Sözlerime son verirken, TMMOB‘nin iki gün sonra, 15 Mayıs‘ta Ankara‘da düzenleyeceği merkezi mitinge kısaca değinmek istiyorum. Meslek alanlarımızda, ekonomide, toplumsal dokuda, çalışma yaşamı, temel hak ve özgürlükler ile siyasal süreçlerde gerçekleşen tahribata karşı, mesleğimiz, haklarımız, yaşamımız, geleceğimiz ve ülkemiz çıkarları için TMMOB olarak kendi bağımsız sözümüzü söyleyeceğiz. Bütün meslektaşlarımızı, öğrenci üyelerimizi ve dostlarımızı 15 Mayıs`ta Ankara‘ya, bu emek, mühendislik-mimarlık, demokrasi şölenine davet ediyoruz.

Son olarak, Odamız adına sempozyumun gerçekleştirilmesini sağlayan danışma, düzenleme, yürütme kurullarına, kurultay sekretaryasına, bildiri sunacak, panellere katılacak tüm konuşmacılara, destek sunan tüm kurum ve kuruluşlara, delege ve izleyicilere, Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanımız İbrahim Mart nezdinde Şube Yönetim Kurulu ve çalışanlarına, Oda Yönetim Kurulu adına içtenlikle teşekkür ediyor, etkinliğimizin başarılı geçmesini diliyor, saygılarımı sunuyorum."