Sanayinin Sorunları Bülteni: TEMMUZ 2021 EKİ - SAYI:277-1 SANAYİNİN SORUNLARI BÜLTENİ-71
Sunuş
Maliyetler uçtu, belirsizlik diz boyu
TÜİK, Merkez Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığı verileri kullanılarak yapılan analizde, döviz fiyatlarındaki hızlı tırmanın başat etki ile tüm sektörlerde üretici fiyatlarının hızla tırmandığı ve bunun kısmen tüketici fiyatlarına yansıdığı ama ileride bu artışın süreceğine, enflasyonun kontrolden çıktığına dikkat çekildi. Analizde ortaya çıkan başlıklar özetle şöyle:
- Sanayi başta olmak üzere hizmetler, inşaat, tarım tüm kesimlerde ekonomik aktörlerin, girişimcilerin maliyetleri hızlı tırmanış halinde. Öyle ki, fiyatlamada, teklif vermede büyük güçlükler söz konusu.
- Sanayide üreticinin yıllık fiyatları Hziran ayı itibariyle yüzde 43’e yakın artmış durumda. Hizmet üreticilerinin yıllık fiyat artışı yüzde 28’de kalırken inşaatta malzeme fiyatlarındaki artış yüzde 42 ile sanayi ürünlerindekine yakın. Buna bağlı olarak konut fiyatlarında da yüzde 30’ları bulan yıllık artışlar yaşandı. Tarım üreticileri ise son 1 yılda fiyatlarını ancak yüzde 20 dolayında artırdılar.
- Üretici fiyatlarındaki bu artışa karşılık tüketici fiyatlarında yıllık artış Haziran’da yüzde 17,5’te kaldı ama önümüzdeki aylarda bu oranın yüzde 20’yi bulması kaçınılmaz görünüyor. Akaryakıttaki eşel mobil sistemi gibi tamponlara rağmen üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasında 25 puanlık makasın bu kadar açık kalmasını beklememek gerek, bu durum tüketici fiyatlarına yansıyacaktır.
- Üretici ve yansıdığı kadarıyla tüketici fiyatlarındaki yüksek seyir, döviz fiyatlarındaki hızlı tırmanış ile ilgili. Son zamanlarda dünya emtia fiyatlarındaki artışlar ve tedarik zorlukları da fiyatları tırmandırdı.
- Birçok yönden dışa bağımlı üretim, son 3 yılda yüzde 90’a yakın artan döviz fiyatlarından etkileniyor ve üretim maliyetlerinin hızla artmasında en önemli etken döviz fiyatlarındaki tırmanış. Üretici fiyatları ile döviz fiyatları artışı biri birine yakın seyrediyor.
- Dövizdeki yüksek seyir ise 3 yılını dolduran “tek adam” ya da “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” ile ilgili. Bu sisteme iç ve dış ekonomik aktörlerin duyduğu güvensizlik, döviz arzını azaltırken, Merkez Bankası’nın eritilen 128 milyar doları bile soruna çözüm olamadı ve ülkeyi daha şeffaflıktan ve hesap verebilirlikten uzak bir profile büründürdü.
- Bu durum, yabancı yatırımcı girişini caydırıyor ve Türkiye’nin önümüzdeki 12 ayda 225 milyar dolara varan döviz yükümlülükleri dövizin yüksek seyrinin devam edeceğini, buna bağlı olarak enflasyon sorunun öneminin artacağını ortaya koyuyor.
- Enflasyona karşı faiz artırımı başta olmak üzere, parasal sıkılaştırma politikalardan siyasi kaygılarla uzak duran Saray rejimi, birçok konuda olduğu gibi enflasyonda da kontrolü kaybetti ve bu, özellikle işsiz, dar gelirli kesimler için bu iktidardan umudu kesmek, yeni arayışlar içinde olmak demek.
- Ekonomik sorunların çözümü daha çok politik dönüşümü zorunlu kılıyor.