47. DÖNEM ODA DANIŞMA KURULU 3. TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Oda Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener'in Oda Danışma Kurulu açılış konuşması: 

Sayın Birlik Başkanlarım,

Sayın Oda-Şube Yöneticilerimiz,

Sayın Onur ve Denetleme Kurulları Üyelerimiz,

Sayın Danışma Kurulu Üyesi Arkadaşlarım,

47. Çalışma Döneminin Üçüncü Danışma Kurulu toplantısına hoş geldiniz.

Oda Yönetim Kurulu ve şahsım adına hepinizi dostlukla selamlıyorum.

Toplantımızı hepimizin bildiği ekonomik, siyasi, sosyal bunalım/kriz koşullarında ve genel siyasi önemi bulunan bir yerel seçim öncesinde yapıyoruz. Umarız bu seçimler on yedi yıldır ülkemizi her açıdan mahveden iktidarın gerilemesinin başlangıcı olur ve umarım sıkça sözü edilen bahar sevincini hep birlikte yaşarız.

Bu vesileyle TMMOB’nin yayınladığı Yerel Yönetimler Seçim Bildirgesi’nin, meslek alanlarımızdan hareketle halkçı toplumcu katılımcı bir yerel yönetim anlayışını ayrıntılı olarak ifade ettiğini belirtmek isterim.

Yerel seçimler bağlamında söylemek istediğim son husus, oylarımıza ve sandıklarımıza sahip çıkmamız gerektiğidir. Kötüye kullanılan tüm iktidar olanaklarına karşın bizler halk olarak kullandığımız oylara ve sandıklara mutlaka sahip çıkmak durumundayız.

Değerli Arkadaşlar,

Oda çalışmaları üzerine Yönetim Kurulu Sekreterimiz Elif Öztürk arkadaşımız birazdan hepimizi bilgilendirecek. Bu nedenle ben yalnızca birkaç konuya değineceğim.

Öncelikle hepimize ait bir sorumluluğa değinmek istiyorum. Önümüzdeki dönemin çok sıkıntılı olacağı bilinmektedir. Bu nedenle özellikle iç işleyişimiz ve hangi konu üzerine olursa olsun Makina Mühendisleri Odası’nın gerek TMMOB içindeki gerekse toplumda ve toplumsal mücadeledeki yeri ve önemine uygun bir şekilde tartışmamız ve davranmamız gerektiğini belirtmek istiyorum. Odamız hepimizin ve aramızda olmayan birçok arkadaşımızın çabalarıyla emek, demokrasi, meslek hakları mücadelesinde haklı bir saygınlık edinmiştir; bunu titizlikle korumak en öncelikli görevimiz olmalıdır.

Diğer yandan LPG gelirlerimizin elimizden alınmasından sonra ciddi bir ekonomik daralma yaşamamıza rağmen Şubelerimizi kendi ayakları üzerinde durmaya çok fazla zorlamadığımızı sanırım hepimiz kabul ederiz. Fakat yaygın kullanılan bir deyişe başvurarak söyleyeyim, “denizin bittiği” noktada olduğumuzu açıklıkla görmeliyiz. Örneğin çalışanlarımızın ücretlerinin zorlukla ödendiğini hepimiz biliyoruz. Bu nedenle her bir Şubemizin ve Oda bütününün ayakta duracağı şekilde planlama yapmayı artık acilen gündemimize almak durumundayız.

Bu yılsonu ve 2020 yılının başlarında Odamızın yeni bir kongreler/seçimler dönemi başlayacaktır. Bu döneme daha da olumsuz bir tablo ile giremeyiz. Tasarruf önlemlerimizi, gerektiği yerde daralmayı, gereken alanlarda faaliyetlerimizi geliştirmeyi ama her halükarda Oda ve Şubelerimizi en akılcı şekillerde ayakta tutmayı, sürekliliğimizi sağlayıcı şekilde planlamayı önemle gündeme almamız gerekiyor.

Üyelerimiz arasında Odaya aidiyeti ve Üye-Oda ilişkisini geliştirme gerekliliği de bu kapsamda düşünmemiz gereken çok önemli bir konudur.

Daha açık olarak, her Şubemizin faaliyetler ve gelir-gider analizini kendi içinde ve çalışan arkadaşlarla birlikte ayrıntılı olarak yapması, bizlere sunması ve üzerinde birlikte tartışmayı artık gündeme almamız gerektiğini düşünüyor ve öneriyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Bildiğiniz üzere kısaca TİS dediğimiz toplu iş sözleşme görüşmelerini tamamladık. Elif arkadaşımız bilgisini verecek; ben şu kadarını söyleyeyim, bu görüşmeler Odamızın içinde bulunduğu olumsuz mali durum nedeniyle çok zor koşullar altında yapılmıştır.

Konuya değinmişken olumsuz tutum sergileyen bazı çalışanlarımıza önemli bir eleştirimizi de dile getirmek istiyorum. Sanırım çoğumuz biliyoruzdur, bazı çalışan arkadaşlar kendi aralarında bir metni imzaya açtılar; bu metinden okuyorum, “fiili olarak çalışanların açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmesi tercih edilmiş” deniyor bizler için. Açlığa ve yoksulluğa mahkûmiyetin tercih edilmesi, bizlere yönelik çok haksız bir ithamdır; yeterli ücret artışı sağlanamamış olması ayrı ve nedenlerinin açıklıkla bilinmesi gereken bir durumdur. Bu ayrımı yapmayan, bizlere, gerçekliğimize yabancı ve suçlayıcı yaklaşımı kınadığımızı belirtmek istiyorum.

Diğer yandan görüşmelerde arkadaşlarımız da belirttiler ve sendika tarafından anlayışla karşılandı ki, koşullarımızın iyileşmesi durumunda gereken artırımlar yapılacaktır. Gelirlerinin yüzde 70’inin personel ücretlerine gittiği bir Odada gelirlerin artması durumunda bundan başlıca yararlanacak olanın binalarımız vs. değil öncelikli olarak çalışanlarımız ve gerekli teknik yatırımlar olacağı açıklıkla bilinmelidir.

Bu konuda son olarak bu sıkıntılı görüşmeleri yapan başta Elif Öztürk olmak üzere bütün arkadaşlarımıza, Oda’yı mücadele alanı değil mücadele arkadaşı olarak gören sendika yöneticilerine ve çalışanlarımıza, çabaları ve gösterdikleri karşılıklı anlayıştan ötürü teşekkür ediyorum.

Değerli Meslektaşlarım,

İçinde bulunduğumuz yeni çalışma döneminde asıl önem vermemiz gereken konuların başında meslek içi eğitim çalışmalarının olduğunu tekrar belirtmek istiyorum. Çünkü bu çalışmalar Odamızın asli işlevleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle bu konuya özel bir önem veriyoruz. MİEM Çalışma Grubumuz bu doğrultuda yeni eğitim alanları ve konularını yoğun bir şekilde çalışarak belirliyor; kurs ve eğitimleri nicelik ve nitelik olarak geliştirme yönünde önemli adımlar atıyor. Bu nedenle Mehmet Soğancı Başkanlığındaki MİEM Çalışma Grubumuza özel olarak teşekkür ediyorum.

Mesleki Yeterlilik Kurumu ve TÜRKAK akreditasyonu denetim çalışmalarımızı da yeniden yapılandırıyoruz. Bu konularda yeni olmalarına rağmen birlikte başarılı çalışmalar yapan Aslı Çağlayan, Egemen Ceylan ve Şubelerimizdeki diğer arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum.

Oğuz Türkyılmaz ağabeyimiz nezdinde Oda Enerji Çalışma Grubumuzu da kamuoyunu aydınlatan ve takdir edilen çalışmaları nedeniyle kutluyor, kendilerine teşekkür ediyorum.

Sevgili Arkadaşlar,

Bildiğiniz üzere mali sıkıntı nedeniyle Bülten’i dijital yayıncılık alanına soktuk. Mühendis ve Makina Dergimizi de dijitalleştirmeyi düşünüyoruz. Ayrıca dergimize yazı katkısı sağlanmasını Şubelerimizin gündemlerine almasında büyük yarar görüyoruz. Biraz espriyle söyleyeyim, okur-yazar olalı çok oldu, dergimizin yazar-okurlara ihtiyacı var; Şubelerin üyelerimizi dergiye yazı yazmaya yönlendirmesini bekliyoruz.

Gündeme aldığımız üzere üye aidatlarını toplamayı aksatmaksızın sürdürmemiz gerekiyor.

TMMOB’ye bağlı Odalarla ilişkiler geliştirmeyi, ortak refleksler üretmeyi, İKK’ları canlı kılmayı ve aktif katkıda bulunmayı ihmal etmemeliyiz.

2019 yılında yapılacak olan kongre, kurultay, sempozyum etkinliklerimizin kamuoyuna duyurulması, niteliklerinin yükseltilip, katılımın artırılması için çaba sarf etmeliyiz.

Yapacağımız her çalışmanın mesleğimizin, Odamızın, TMMOB’mizin itibarını koruma ve artırmaya yönelik olması gerektiğini belirtmek istiyorum.

Hiçbir siyasi gücün arka bahçesi olmayan, her zaman doğrulanan bağımsız tutumumuzu güçlendirmemiz özellikle bu dönemde daha fazla önem taşıyor.

Başka bir konuya değinerek konuşmamı tamamlayacağım. Metropol Sineması olarak bilinen binamızı yıllardır kiralayanlar mali güçlükler nedeniyle binayı boşaltıyorlar. Binayı en iyi koşullarda değerlendirme arayışında olduğumuzun bilgisini vermek istiyorum.

Son olarak, TMMOB ve Odalarımıza yönelik olası saldırıları göğüsleyecek, ülkemizdeki olumsuz gelişmelere TMMOB çatısı altında emek-meslek örgütleri ve toplumsal muhalefet ile birlikte duyarlılık gösterecek reflekslerimizi geliştirmeliyiz diyerek konuşmamı tamamlıyor, toplantımızın verimli geçmesini diliyor, saygılar sunuyorum.